Story Transcript
11. SINIF #FasikülAnlatımRehberi
TARİH Adı
:......................................
Soyadı
:......................................
Sınıf - No :......................................
1
. Fasikül
Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti (1595 - 1774)
1. FASİKÜL: DEĞİŞEN DÜNYA DENGELERİ KARŞISINDA OSMANLI SİYASETİ (1595-1774) Önerilen Ders Saati
Konu
Kullanılacak Doküman Fasikül Soru Fasikül Anlatım Mikro Paket Rehberi Kitabı Test No (AL) Sayfa No Sayfa No
ÜDS No
Bölüm 1: Uzun Savaşlardan Diplomasiye 1595-1700 Yılları Arasındaki Siyasi Gelişmeler
1 saat
3-6
Avusturya ile Uzun Savaşlar Dönemi
1 saat
7-8
1555 Sonrası Osmanlı - Safevi İlişkileri
1 saat
8 - 10
8
XVII. Yüzyılda Osmanlı Devleti’nin Dış Politikası Kutsal İttifak Osmanlılara Karşı - Karlofça Antlaşması Sonrası Dış Siyaset Bölüm 2: Avrupa'da Din Savaşlarından Modern Devlete
1 saat
11 - 12
9
2 saat
13 - 14
10 - 13
Otuz Yıl Savaşları
1 saat
15
14
Westphalia Barışından Modern Devlete... 1 saat 16 Bölüm 3: XVII. ve XVIII. Yüzyıllarda Osmanlı Devleti’nde ve Avrupa’da Denizcilik Faaliyetleri Osmanlıda Denizcilik ve Ticaret - Sömürgecilik Hızlanıyor 1 saat 17 - 19 Osmanlı Devleti'nin Denizlerdeki Hâkimiyetinin Zayıfla1 saat 20 - 22 ması - Osmanlı Denizciliğinde Kadırgadan Kalyona Geçiş Soru çözümü 1 saat 23 Bölüm 4: Fetihlerden Savunmaya Karlofça Sonrası Toparlanma Çabaları - Prut Savaşı ve Sonrası - Doğu'da Mücadele ve Safevilerin Sonu 1768-1774 Arasında Osmanlı-Rus İlişkileri - 1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı ve Küçük Kaynarca Antlaşması Soru çözümü Toplam
6-7
15 1-2-3 4-5
01 16 17 18 - 19
1 saat
24 - 26
20 - 21
1 saat
27 - 29
22 - 23
1 saat
54 - 55
24 - 31
14 saat
BÖLÜM
Uzun Savaşlardan Diplomasiye
1
1595-1700 Yılları Arasındaki Siyasi Gelişmeler Avusturya ile Haçova Muharebesi
İran ile Nasuhpaşa Antlaşması
Lehistan ile Hotin Antlaşması
1596
Avusturya ile Vasvar Antlaşması
II. Viyana Kuşatması
1676
1621 1612
1699 1683
1664
1606
1681
1639
İran ile Serav Antlaşması
İran ile Kasr-ı Şirin Antlaşması
Venedik'ten Girit'in Fethi
1700 1683 1699
1669
1618
Avusturya ile Zitvatorok Antlaşması
Lehistan ile Bucaş Antlaşması
Avusturya Lehistan - Venedik ile Karlofça Antlaşması
Rusya ile Bahçesaray Antlaşması
Avusturya Lehistan Venedik - Malta ve Rusya ile Kutsal İttifak Savaşları
Rusya ile İstanbul Antlaşması
Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti (1595-1774) 1. Fasikül
3
Çözüm 14870
XVII. Yüzyılda Avrupa, Asya ve Osmanlı Devleti'nin Durumu
Sömürgecilik (Kolonyalizm) Bir devletin başka devletleri, toplulukları veya ulusları,
Avrupa’nın Genel Durumu
siyasi ve ekonomik anlamda egemenliği altına almasıdır.
Haçlı Seferlerinden itibaren güç kaybeden feodal dü-
Sömürgeciler genelde sömürdükleri bölgenin kaynakla-
zen, XVII. yüzyıla gelindiğinde Almanya dışında etkisi-
rına, iş gücüne ve pazarlarına el koymuşlar, halka baskı
ni yitirmiştir.
Avrupa'daki
uygulamışlardır. krallar
siyasi
etkinliklerini
artırmış,
dayalı devletler öne çıkmıştır. Asya’nın Genel Durumu
Özellikle İngiltere ve Fransa'da millî monarşiler çok güçlü hâle gelmiştir.
Altın Orda Devleti’nin yıkılmasıyla
İspanya ve
öncülüğünde başlayan Coğ-
bir devlet olma yoluna girmiş, XVII. yüzyılın sonlarında
rafi Keşifler ve sömürge faaliyetleri; İngiltere, Fransa
Osmanlı Devleti'ne baskı kuracak duruma gelmiştir.
ve Hollanda'nın güçlenmesi sonucu devletler arası bir
Bu gelişme, Osmanlı Devleti'nin XVII. yüzyılın sonla-
yarışa dönüşmüştür.
rından itibaren kuzeyden tehdit altına girmesine ortam
Avrupalılar, Osmanlı Devleti'nin kontrolünde bulunan İpek ve
, güçlü
hazırlamıştır.
yollarına alternatif güzergah-
lar bulmuşlar, doğuyla yürüttükleri ticarette Osmanlıya
Osmanlı Devleti’nin Genel Durumu
bağımlılıktan kurtulmuşlardır.
XVII. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde iç karışıklıklar orta-
Uzak Doğu, Hindistan ve Atlas Okyanusu kıyıları Avru-
ya çıkmış, devlet düzeninde sorunlar görülmeye baş-
palılar tarafından paylaşılmıştır.
lanmıştır.
Sömürge yarışı zaman zaman Avrupa devletleri ara-
Merkezî otoritenin zayıflaması yaşanan bu olumsuz-
sında savaşlara neden olmuştur.
lukların temel nedenidir.
İsveç
Yakutlar
Norveç
İngiltere Fransa İspanya
Rus Çarlığı Litvanya Avusturya
Osmanlı İmparatorluğu
1600 Yılında Avrupa ve Asya
Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti (1595-1774) 1. Fasikül
4
Oyrat Hanlığı
Kazak Hanlığı Hilve Hanlığı
Buhara Özbek Hanlığı
Safevi Hanedanlığı
Tungurlar
Kaşgar Hanlığı
Tibet Kraliyetleri
Babür İmparatorluğu
Ming Hanedanlığı
Japonya
Çözüm 14871
Anahtar Bilgi Osmanlı Devleti'nin XVII. yüzyılda yönetim, ekonomi toplumsal ve askerî alanlarda yaşadığı sorunlar zamanla Batı karşısında sahip olduğu üstünlüğün azalmasına neden olmuştur.
I. Ahmet Dönemi'nde, taht kavgalarını önlemek üzere sistemi denilen, en olgun ve yaşlı şehzadenin tahta çıkmasını öngören uygulama yürürlüğe girmiştir.
Usulü adı verilen bu yeni uygulama sonucunda şehzadeler halktan kopmuş, yönetim deneyimi elde edememişler ve tahta geçtiklerinde saray çevreleri tarafından kolayca yönlendirilmişlerdir.
Bunu da Bilelim XVII. yüzyılda Osmanlı Devleti'nde idari, askerî, ekonomik ve sosyal alanlarda yaşanan sorunlar, devlet yöneticilerini ıslahat (iyileştirme) yapmaya itmiştir.
Bu dönemde işlevini iyice yitiren şehzadelerin sancağa çıkma uygulamasına son verilmiş, Topkapı Sarayı'nda eğitim almaya başlamışlardır.
İDARİ • Deneyimsiz ve yaşı küçük padişahlar • Saray ahalisinin yönetime karışması
XVII. YÜZYILDA OSMANLI DEVLETİ'NİN YAŞADIĞI SORUNLARIN NEDENLERİ
DIŞ NEDENLER
sadrazam
• Avrupa devletlerinin askerî teknolojisinin artması
• Taşra yöneticilerinin adaletsizlikleri
• Sınırlarda yeni, güçlü devletlerin ortaya çıkması
• Sık sık padişah ve değişikliği yaşanması
• Rüşvet ve kayırmaların artması
EKONOMİK
• Avrupa'da yaşanan ekonomik gelişmenin Osmanlıyı olumsuz etkilemesi
• Saray masraflarının artması • Kapitülasyonların yaygınlaşması ve kalıcı hâle getirilmesi • Tımar sisteminin bozulması
• Yeniçeri Ocağına usulsüz asker alınması ve askerî disiplinin bozulması • Tımar sisteminin bozulmaya başlaması • Donanmaya yeterince gösterilmemesi
ilgi
• Savaşların uzun sürmesi
EĞİTİM SİSTEMİ
• Uluslararası ticarette Coğrafi Keşiflerin yarattığı olumsuz etki • Uzun süren masraflı savaşlar
ASKERÎ
SOSYAL • Anadolu'dan İstanbul'a yoğun bir göç yaşanması • İşsizlik sonucu Anadolu ve Rumeli'de eşkıyalığın artması
• Müderrislik ve kadılık gibi makamların rüşvetle verilmesi • Pozitif bilimlere yeterli önemin verilmemesi • Eğitim ve adalet kurumlarındaki görevlerin babadan oğula geçer hâle gelmesi
• Vergilerin artması
Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti (1595-1774) 1. Fasikül
5
Çözüm 14872
Fransa İspanya Krallığı
Fas
Boğdan
Krallığı
Erdel
Sardinya
Kırım
Karadeniz
Rumeli
Cezayir
Azerbaycan
Anadolu Tunus
Girit
Luristan
Suriye
Akdeniz
Irak
Kudüs
Trablusgarp
Ba
Hicaz
Fizan
ILD
Mısır
KIZ
I. Selim'in Ölümünde Osmanlı İmp.
Hazar Denizi
İZ Habeş
1566-1648
Kö
rfe
zi
Medine
EN
Kanuni Sultan Süleyman'ın aldığı yerler
sra
Mekke Yemen
IV. Mehmet Dönemi 17. Yüzyılda Osmanlı Devleti'nin Sınırları
Örnek 1
Çözüm
XVII. yüzyıl, Osmanlı Devleti açısından olduğu gibi Avrupa açısından da siyasi ve ekonomik alanlarda değişmelerin yaşandığı bir yüzyıldır. Ancak bu değişim, Avrupa için olumlu yönde yaşanırken, Osmanlı Devleti için olumsuz şekilde gerçekleşmiştir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi verilen yargıya örnek gösterilemez? A) Avrupa'da deniz ticaretinin yaygınlaşması
Bunu da Bilelim
B) Osmanlı Devleti'nin fetih politikasını sürdürmesi
Habsburglar
C) Osmanlı Devleti'nde deneyimsiz padişahların göreve gelmesi
Osmanlı Devleti'nin XVII. yüzyılda en önemli rakibi olan Habsburg Hanedanı, X. yüzyılda bir prenslik olarak tarih sahnesine çıkmasından sonra 1273'te o zamanki Almanya'nın tahtına sahip olmuştur. Daha sonra Avusturya'ya geçip Viyana'yı başkent yapan Habsburglar Avrupa'nın en güçlü hanedanı hâline gelmiştir. Avrupa'nın diğer hanedanlarının mensuplarıyla kurdukları evlilik ilişkisiyle Avrupa'da geniş bir alana yayılan Habsburglar, önce "Kutsal Roma-Germen", ardından da Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nu kurmuşlardır.
D) Avrupa'da millî monarşilerin güç kazanması E) Batı Avrupa ülkelerinde kıymetli maden kullanımının yaygınlaşması
Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti (1595-1774) 1. Fasikül
6
Çözüm 14873
Avusturya ile Uzun Savaşlar Dönemi Örnek 2 Osmanlı Devleti'nin XVI. yüzyıl boyunca Avrupa karşısında sağladığı üstünlüğü XVII. yüzyılda yitirmeye başladığı görülür. Bu değişimin yaşanmasında, Avrupalı devletlerin her alanda gelişmeye başlamasının yanında, Osmanlı Devleti'nin iç yapısında bir takım sorunların ortaya çıkması da etkili olmuştur. Buna göre, aşağıdakilerden hangisi Osmanlı Devleti'nde ortaya çıkan iç sorunlardan biri değildir? A) Devşirme sisteminin bozulması B) Tarımsal üretimin daralması C) Uluslararası ticarette maden kullanımının artması D) Tecrübesiz padişahların yönetime gelmesi E) Köylerden kentlere doğru yatay hareketlilik yaşanması
Çözüm
Avusturya'nın, Kanuni Dönemi'nde imzalanan 1533 İstanbul Antlaşması ile Osmanlı Devleti'nin üstünlüğünü kabul etmesinden itibaren ilişkiler çok gerginleşmeden sürmüştür.
Ancak Orta Avrupa'daki egemenlik mücadelesi nedeniyle 1593'ten itibaren yeniden çatışmalar başlamıştır.
1593-1606 Savaşları Nedenleri • Macaristan egemenliği mücadelesi • Karşılıklı sınır ihlalleri • Avusturya'nın 1533 İstanbul Antlaşlası'yla belirlenen vergilerini ödememesi Gelişimi • Başlangıçta dengeli seyreden çatışmalarda Osmanlı orduları zamanla üstünlük sağlamıştır. • III. Murat'tan sonra tahta geçen III. Mehmet, son iki padişahın aksine ordunun başında sefere katılmıştır. • Padişahın sefere katılması orduda olumlu etkiye neden olmuş, Osmanlı ordusu Avusturya'yı Haçova Meydan Savaşı'nda mağlup etmiştir. (1596) • Bu zaferle Eğri, Kanije ve Estergon kaleleri ele geçiril-
Osmanlı Devleti, 1526 Mohaç Meydan Savaşı sonrasında Macaristan'ı fethetmiş ve Avusturya ile sınır olmuştu.
Bu durum, uzun yıllar sürecek Osmanlı - Avusturya mücadelelerini başlatmıştır.
miştir. • Taraflar arasında 1606 yılında Zitvatorok Antlaşması imzalanmıştır. Antlaşma'ya göre: • Avusturya kralının Osmanlı padişahına olduğu kabul edilmiştir.
Bunu da Bilelim Osmanlı - Avusturya mücadelesi, Avusturya'nın yöneticileri olan ve zamanla Macaristan, Almanya, İspanya, Kuzey İtalya ve hatta Hollanda'ya kadar yayılan, I. Dünya Savaşı sonunda da tarih sahnesinden çekilen Habsburg Hanedanı'nın Avrupa'daki egemenlik mücadelesinin tarihidir.
• Yazışmalarda "Avusturya Kralı" yerine Roma Sezarı unvanının kullanılması kabul edilmiştir.
Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti (1595-1774) 1. Fasikül
7
Çözüm 14874
• Avusturya'nın daha önce ödediği yıllık vergi kaldırılarak, bir defaya mahsus savaş tazminatı ödemesi kararlaştırılmıştır.
1555 Sonrası Osmanlı - Safevi İlişkileri Akkoyunlu Devleti yıkılınca, İran'da
ha-
nedanının etkinliği başladı. Bir Türkmen devleti olan Safevilerin,
Anahtar Bilgi
liderliğinde Anadolu'da
şiilik propagandası yapması Çaldıran Savaşı'na neden
Osmanlı Devleti'nin Avusturya karşısında üstün olmasına rağmen, 1533 İstanbul Antlaşması'yla sağladığı diplomatik üstünlüğünü kaybettiği böyle bir anlaşmayı imzalamaya iten sebepler, doğuda İran tehlikesinin ve ülke içinde isyanların yaşanmasıdır.
olmuştur.
Yavuz Sultan Selim'in düzenlediği bu sefer, Safevilerin Anadolu'da yıkıcı, bölücü faaliyetler yürütmesini ve İran'dan gelen ticaret kervanlarını yağmalayarak Osmanlı ekonomisine zarar vermesini tam olarak önleyememiştir.
Örnek 3 Osmanlı Devleti, XVII. yüzyılın başında Avusturya ve İran'la, mücadelelere girişmiştir. Bu mücadelelerde askerî açıdan üstünlük kursa da Avusturya ile yapılan 1606 tarihli Zitvatorok Antlaşması'nda daha önce elde etmiş olduğu diplamatik üstünlüğü koruyamamıştır. Bu bilgilere dayanarak Osmanlı Devleti'yle ilgili,
II. Askeri başarısını diplomasi alanına yansıtamamıştır. III. Yaşadığı diplomatik zorluklar toprak kayıplarına neden olmuştur. yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
B) Yalnız II
D) II ve III
Çözüm
E) I, II ve III
Osmanlı yönetimi Safevilerin bu faaliyetlerini önlemek
amacıyla
III.
Murat
Dönemi'nde
İran'ın
iç karışıklıklarla uğraşmasını da fırsat bilerek harekete geçmiş ve İran'a savaş ilan etmiştir.
Osmanlıların bu savaşta
Denizi'ne kadar
uzanan toprakları ele geçirmesi karşısında İran barış
I. Doğu ve batıda çatışmalar yaşamıştır.
A) Yalnız I
1577-1590 Savaşları ve Ferhat Paşa Antlaşması
C) I ve II
istemiş ve 1590'da
Antlaşması
imzalanmıştır.
Bu antlaşmayla, Azerbaycan, Gürcistan ve Dağıstan'ı ele
geçiren
Osmanlı
Devleti
egemenlik
alanını
Kafkasya'ya kadar uzatmıştır. Anahtar Bilgi Ferhat Paşa Antlaşması ile Osmanlı Devleti doğudaki en geniş sınırlara ulaştı.
1603 -1611 Savaşları ve Nasuh Paşa Antlaşması
III. Mehmet ve I. Ahmet dönemlerinde, Osmanlıların Avusturya ile savaşmasını ve iç isyanları değerlendiren İran, kaybettiği toprakları geri almak için Osmanlı Devleti'ne savaş açmıştır.
Uzun süren ve sonuçsuz kalan bu savaşlar Nasuh Paşa Antlaşması (1612) ile sonlandırılmış, Ferhat Paşa Antlaşması ile kazanılan yerler İran'a geri verilmiştir.
Bu arada İran'ın Osmanlı Devleti'ne her yıl 200 deve yükü ipek vergi vermesi kararlaştırılmıştır. Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti (1595-1774) 1. Fasikül
8
Çözüm 14875
1617-1618 Savaşları ve Serav Antlaşması
• Kasr-ı Şirin Antlaşması fazla değişmeden bugünkü
İran'ın ödemesi gereken vergiyi ödememesi nedeniy-
İran-Türkiye sınırını oluşturmuştur.
le II. Osman Dönemi'nde savaşlar yeniden başlamış,
Anahtar Bilgi
1618'de
İran'la 1639'da belirlenen sınırın günümüze kadar büyük ölçüde devam edebilmiş olması, Zağros Dağları'nın doğal sınır teşkil etmesiyle ilgilidir.
Antlaşması imzalanmıştır.
İran'ın ödeyeceği vergi 100 deve yükü ipeğe indirilmiştir.
1635-1639 Osmanlı - İran Savaşları ve Kasr-ı Şirin Antlaşması
bizzat komuta ettiği ve başarılı geçen Revan seferi sonrasında Osmanlı ordusu İstanbul'a dönünce; Safeviler Bağdat'a saldırmış, bu durum üzerine, IV. Murat Bağdat seferine çıkmıştır.
Bu seferler sonucunda Doğu Anadolu, Revan ve Bağdat ele geçirilmiştir.
İran'ın barış istemesi üzerine
Ant-
laşması imzalanmıştır (1639). Bu antlaşmaya göre; • Bağdat
Osmanlıda,
Revan
Safeviler'de
Zağros Dağları sınır olmuştur.
kalmış,
Örnek 4 XVI. ve XVII. yüzyıllarda Osmanlı Devleti ile İran arasında uzun süren mücadeleler yaşanmış, bu mücadeleler sonucunda 1639'da imzalanan Kasr-ı Şirin Antlaşması'yla sınırlar belirlenmiştir. XVIII. yüzyılda kısa süreli bir çatışma dönemine girilse de sonuçta Kasr-ı Şirin Antlaşması'nda belirlenen sınırlar teyit edilmiştir.Daha sonraki yüzyıllarda Türk - İran sınırlarında önemli bir değişiklik yaşanmamıştır. Verilen bilgilerden hareketle, uzun yıllar geçmesine rağmen sınırlarda önemli bir değişikliğin yaşanmaması aşağıdakilerden hangisiyle ilgilidir? A) Osmanlı Devleti'yle İran arasında askerî ittifaklar kurulmasıyla B) Batılıların baskısına karşı İran'la işbirliği yapılmasıyla C) Yapılan savaşlarda Osmanlı tarafının üstün olmasıyla D) Belirlenen sınırların doğal sınır niteliğinde olmasıyla E) Osmanlı Devleti'nin batıya yönelik fetihlere yoğunlaşmasıyla
Çözüm
İbrahim Müteferrika'nın matbaasında basılan Osmanlı-İran sınırlarını gösteren harita
Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti (1595-1774) 1. Fasikül
9
Çözüm 14876
Etkinlik Aşağıdaki gelişmeler ile sonuçlarını eşleştiriniz. 1.
Altın Orda Devleti'nin yıkılması
a. En yaşlı ve olgun şehzadenin tahta geçmesi
2.
Kafes Usulünün benimsenmesi
b.
3.
Ekber ve erşed sisteminin kabul edilmesi
c. Rusların güçlenmesi
4.
Ferhat Paşa Antlaşması
d. Şehzadelerin deneyimsiz kalması
5.
Zitvatorok Antlaşması
e. Osmanlının doğuda en geniş sınırlara ulaşması
6.
Kapitülasyonların yaygınlaşması
f.
Avusturya kralı ile Osmanlı padişahının protokolde denk sayılması
Osmanlı ekonomisinin zarar görmesi
Etkinlik Aşağıda verilen kavramları boş bırakılan yerlere yerleştiriniz. Boşta kalan kavramları aşağıya yazınız. İnkılap
Mohaç
Haçova
Sömürgecilik
Nasuh Paşa
Islahat
I. Ahmet
1) Bir devletin başka devletleri, toplulukları veya ulusları siyasi ve ekonomik anlamda egemenlik altına almasına denir. 2) Osmanlı Devleti'nde
Devri'nde şehzadelerin sarayda eğitildiği kafes usulüne geçilmiştir.
3) Osmanlı yöneticileri idari, askerî, ekonomik vb. alanlarda yaşanan sorunları çözmek için
ha-
reketlerine girişmiştir. 4) Osmanlı Devleti 1596 yılında III. Mehmed'in bizzat ordunun başında bulunduğu
Meydan
Savaşı'nda Avusturya'yı yenilgiye uğratmıştır. 5) Osmanlı Devleti İran'la imzaladığı 1612 tarihli aldığı yerleri geri vermiştir. –
–
Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti (1595-1744) 1. Fasikül
10
Antlaşması'nda, Ferhat Paşa Antlaşması'yla
Çözüm 14877
XVII. Yüzyılda Osmanlı Devleti’nin Dış Politikası Osmanlı Devleti, XVII. yüzyılda her ne kadar güçlü devlet olsa da hızla güçlenen ve zaman zaman kendisine karşı ittifaklar kuran Avrupalı devletlerin stratejik tehditleriyle karşı karşıya kalmıştır.
Osmanlılar bu tehditler karşısında sınırlarını muhafaza edebilmiş ancak yüzyılın sonunda İttifak karşısında aldığı yenilgi ile büyük toprak kaybı yaşamıştır.
kalesinin kuşatıldığı bu seferde yeniçerilerin isteksizliği nedeniyle sonuç alınamamıştır.
İmzalanan Hotin Antlaşması (1621) ile; • Lehistan Osmanlı Devleti'ne tazminat ödedi. • Lehistan'ın Osmanlı topraklarına müdahelesi önlendi.
XVII. yüzyılın ortalarında, Rusya ve İsveç'in baskılarına karşı Osmanlı Devleti Lehistanı himaye etmiş ancak 1669'dan itibaren Lehlilerin Rusya ve Habsburglarla işbirliği yapması ilişkileri bozmuştur.
Bunu da Bilelim Strateji : Devletler arası ilişkilerde, bir devletin çıkarlarını korumak ve hedeflerine ulaşmak amacıyla kullanabileceği yöntem ve araçlar olarak tanımlanır.
Lehistan'ın, bu devletlerden aldığı destekle Osmanlı
Tehdit : Bir devletin egemenlik hakları, toprak bütünlüğü, rejimi, toplumsal ve ekonomik yapısına yönelik oluşabilecek iç ve dış tehlikeler olarak tanımlanır.
ordusunun Kamaniçe Kalesi'ni ele geçirmesi üzerine
egemenliğindeki Ukrayna Kazakları'na saldırması üzerine, Osmanlı ordusu Lehistan üzerine sefere çıkmıştır.
IV. Mehmet Dönemi'nde yaşanan bu savaşta Osmanlı Lehistan barış istemek zorunda kalmıştır. İmzalanan Bucaş Antlaşması (1672) ile;
Ukrayna ve Podolya Osmanlı egemenliğine bırakıl XVII. yüzyılda Osmanlı Devleti, batıda Avusturya'nın oluşturduğu baskı dışında kuzeybatıdan Lehistan, denizlerden Venedik ve Malta, kuzeyden de Rusya'nın tehditleriyle karşılaşmıştır.
Osmanlı - Lehistan İlişkileri
İlk kez II. Murad Dönemi'nde ilişki kurulan Lehistan, Karadeniz'in kuzeybatısında, Osmanlı Devleti'yle Baltık Denizi arasında yer alan konumu nedeniyle önemse-
dı.
Lehistan yönetimi Bucaş Antlaşması'nda geçen vergi maddesine itiraz edince çatışmalar devam etmiş ve 1676'da vergi maddesi kaldırılarak antlaşma yenilenmiştir.
Anahtar Bilgi Bucaş Antlaşması ile Osmanlı Devleti batıda en geniş sınırlarına ulaşmıştır.
nen bir ülke konumundaydı.
Osmanlı Devleti bu önemi nedeniyle, XVI. yüzyılın sonlarına doğru kısa bir dönem himaye altında aldığı Lehistan'ı, XVII. ve XVIII. yüzyıllarda Avusturya ve Rusya'ya karşı yürüttüğü mücadelelerde tampon bölge olarak değerlendirmiştir.
Lehistan, 1683'te Osmanlı Devleti'nin kuşatması esnasında Avusturya'ya destek vermiş, Kutsal İttifak'a katılarak Osmanlı üzerindeki baskısını sürdürmüştür. 1699 Karlofça Antlaşması ile de Podolya'yı Osmanlı Devleti'nden geri almıştır.
Ancak XVII. yüzyılın başlarında Lehistan'ın Osmanlı egemenliğindeki Eflak - Boğdan ve Erdel'in iç işlerine müdahale etmesi,
bizzat ordunun
başında Lehistan seferine çıkmasına neden olmuştur. (1621) Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti (1595-1774) 1. Fasikül
11
Çözüm 14878
Anahtar Bilgi Girit'in 24 yıl gibi uzun bir sürede ancak fethedilebilmesi Osmanlı deniz gücünün zayıfladığının göstergesidir.
Bunu da Bilelim
IV. Mehmet
Kamaniçe Kalesi
Osmanlı - Venedik İlişkileri
Venedik İtalya'nın kuzeydoğusunda, Adriyatik Denizi'nin
Osmanlı Devleti hem Akdeniz egemenliğini pekiştirmek hem de Cezayir'e ulaşım yollarının güvenliğini sağlamak için 1565 yılında Malta Adası'nı kuşatmış ancak başarısız olmuştur. Malta, sonraki süreçte Osmanlı karşıtı ittifakların içinde yer aldığı gibi özellikle 1683'te oluşturulan Kutsal İttifak'a dâhil olarak, Akdeniz'de Osmanlı deniz gücüne karşı faaliyetlerini sürdürmüştür.
geniş kıyı bölümüne egemen denizci bir devlettir.
Ele geçirdiği birçok ada ve liman kenti sayesinde, Akdeniz ticaretinde büyük ölçüde etkinlik sahibi olmuştur.
Osmanlı - Rusya İlişkileri
Karadeniz'in kuzey bölgelerinde küçük prenslikler
Osmanlı Devleti'nin, XV. yüzyılın ortalarından itibaren
hâlinde yaşayan Ruslar, XVI. yüzyılın başından itibaren
Boğazlar ve Akdeniz'de etkinlik kurmaya başlaması ile
Rus Knezliği olarak güçlenmeye başlamışlar ve zaman-
iki devlet arasındaki ilişkiler gerginleşmeye başlamıştır.
la Türkistan'a egemen olmuşlardır.
Fatih Sultan Mehmet Devri'nde, uzun süren savaşla-
XVII. yüzyılın sonlarına doğru Kırım ve Ukrayna do-
rın ardından yapılan bir antlaşma ile Osmanlı Devleti
laylarından Osmanlı sınırına yanaşmaları hatta zaman
Venedik'e ticari imtiyaz (kapitülasyon) ve İstanbul'da
zaman Osmanlı topraklarına akınlar düzenlemeleri üze-
elçi bulundurma hakkı vermiştir.
rine; 1678 yılında Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, 1680
Ancak Osmanlıların Kanuni Devri'nde Akdeniz'deki gücünü iyice artırması, II. Selim Devri'nde Kıbrıs'ı fethederek Venediklileri Doğu Akdeniz'den çıkarması
yılında da bizzat Sultan IV. Mehmet Ruslara karşı sefere çıkmıştır.
Bu durum üzerine geri çekilen Ruslar, Osmanlı Devletiyle
ilişkileri yeniden gerginleştirmiştir.
Buna karşın Venediklilerin üstlendikleri Girit Adası üzerinden Osmanlı Devleti'nin ekonomik çıkarlarına, ticaret ve hac gemilerine zarar vermesi, Osmanlı Devleti'nin 1645'te Girit'i kuşatmasına neden olmuştur.
rak belirlemiştir.
Osmanlı Devleti'nin 1683'te başarısız olduğu II. Viyana Kuşatması sonrasında fırsatı değerlendiren Çar I. Petro liderliğindeki Rusya, Kutsal İttifak savaşlarından
rekli karşı saldırılar düzenlemesi, Çanakkale Boğazı'nı
yararlanarak Karadeniz'e çıkışını sağlayacak olan
si, çatışmaların uzun sürmesine neden olmuştur.
Osmanlı donanmasının 1645'te kuşatma altına aldığı Girit Adası, bu gelişmeler nedeniyle 1669'da ancak fethedilebilmiştir. Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti (1595-1774)
12
Bu antlaşma ile Özi Nehri iki devlet arasında sınır ola-
Kuşatma sürecinde, Venedik'in güçlü donanması ile süablukaya alması hatta İstanbul'a bile saldırı düzenleme-
1. Fasikül
Antlaşması'nı imzalamıştır. (1681)
kalesini ele geçirmiştir.
1700 İstanbul Antlaşması'yla da Osmanlı Devleti'ne Azak kalesinin kendisine ait olduğunu kabul ettirmiştir.
Çözüm 14879
Kutsal İttifak Osmanlılara Karşı 1606 yılında imzalanan
Kutsal İttifak Savaşları'nda birden çok cephede yenilgi Antlaşması'yla
Avusturya karşısındaki diplomatik üstünlüğünü kaybeden Osmanlı Devleti, 1683 yılında IV. Mehmet'in emriyle Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa emrindeki ordularla
2. kez kuşatmıştır.
alan Osmanlı Devleti, İngiltere ve Hollanda'nın aracılığıyla Avusturya, Lehistan ve Venedik ile Antlaşması'nı imzalamıştır, (1699) Karlofça Anlaşması ile; • Avusturya'ya, Banat ve Temeşvar hariç Macaris
Kuşatmanın Nedenleri
Avusturya'nın baskısına karşı yardım talep eden Macarlara destek olmak
Avusturya'nın etkinliğine son vererek Orta Avrupa'ya
tan'ın tamamı,
• Lehistan'a; Podolya, • Venedik'e; Mora ve Dalmaçya kıyıları verildi
egemen olmak Bu amaçlarla başlatılan II. Viyana kuşatması; •
Hanı'nın, Lehistanlıların Osmanlı ordusuna arkadan saldırmasını önleyememesi üzerine iki ateş arasında kalınması,
• Kuşatmanın uzun sürmesi ve askerlerin moralinin bozulması, • Ağır kış şartlarının bastırması gibi nedenlerle başarısız olmuştur.
Kuşatmayı kaldırarak Belgrad'a geri çekilen Osmanlı ordusu düştüğü bozgundan kurtulamamış, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa idam edilmiştir.
II. Viyana Kuşatması'nda Osmanlı Ordusunun düştüğü bu durum Avrupalı devletleri ümitlendirmiş, papanın da yönlendirmesiyle Osmanlı Devleti'ne karşı kurulmuştur. Anahtar Bilgi II. Viyana Kuşatması'nda yaşanan bozgun, Osmanlı Devleti için bir anlamda zirveden dönüş ve Avrupa'ya karşı geri çekilişin ilk aşaması olmuştur. Bu gelişme Avrupa'nın savunmadan saldırıya geçişinin de ilk aşaması olmuştur.
Karlofça Antlaşması sonrası Osmanlı Devleti'nin Balkan sınırları
İttifaka sonradan dahil olan Rusya ile 1700 İstanbul Antlaşması imzalanmıştır.
Kutsal İttifak Savaşları (1683 - 1699) 1. Avusturya
Osmanlı Devleti,
2. Lehistan
16 yıl süren savaşlarda
3. Venedik 4. Malta 5. Rusya
Osmanlı Devleti
5 ayrı devlete karşı 5 ayrı cephede başarısız oldu.
İstanbul Antlaşması (1700) ile; • Azak
kalesi
Rusya'ya
bırakıldı.
(Rusya'nın
inişinin önü açıldı.) • Ruslar, İstanbul'da
bulundurma
hakkını elde etti. Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti (1595-1774) 1. Fasikül
13
Çözüm 14880
Karlofça Antlaşması Sonrası Dış Siyaset
Bunu da Bilelim II. Viyana bozgunu, Kutsal İttifak savaşlarında alınan yenilgi ve Karlofça Antlaşması ile oldukça geniş ölçekte toprak kaybedilmesi, Osmanlı Devleti'nin ilk kez karşılaştığı bir durumdu. Bu süreçte yaşananlar ve ortaya çıkan sonuç Avrupalıları, Osmanlıyı Avrupa'dan atma konusunda heveslendirdiği gibi Osmanlı yöneticileri ve halkında büyük bir hayal kırıklığı ve ümitsizlik ortaya çıkarmıştır.
Osmanlı Devleti, Karlofça Antlaşması'na kadar devletler arası ilişkilerini gücü ölçüsünde, askerî gücüyle yürütmüştür. Karlofça Antlaşması ile masabaşı diplomasi ile tanışmıştır.
Bu süreçte, idari yapıda bürokratik sınıf ön plana çıkmış; seyfiye sınıfı geri planda kalmaya başlamıştır.
Bu süreç aynı zamanda dış devletlere bakışta ve uluslararası ilişkilerin kurgulanma şeklinde de değişime neden olmuştur.
Anahtar Bilgi Karlofça Antlaşması sonrasında Osmanlı Devleti, fetih politikasından geri adım atarak "kaybettiği toprakları geri alma" politikasına yönelmiştir.
Osmanlı yöneticileri için devletler arası ilişkilerde İngiltere ve Hollanda arabulucu rolünde öne çıkmaya başlamış, çıkarları farklılaşan Fransa eski önemini kaybetmiştir.
Bu durum ticari ilişkileri de etkilemiş, Akdeniz ticaretinde en güvenilir ortak olan
Örnek 5 I. Rusya
Bu gelişmeler, XVIII. ve XIX. yüzyıllarda İngiltere'nin
II. Venedik
Akdeniz ticaretinin egemenliğini ele geçirmesini sağla-
III. Girit
mıştır.
IV. Malta
Bütün bu gelişmeler ve ortaya çıkan yeni dengeler Os-
Yukarıdakilerden hangileri Kutsal İttifak Savaşları sürecinde Osmanlı Devleti ile askerî çatışmaya girmiştir? A) I ve II
Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti (1595-1774)
14
B) I ve III
D) I, II ve IV
Çözüm
1. Fasikül
yerine
İngiltere ve Hollanda etkin olmaya başlamıştır.
C) II ve III
E) I, II, III ve IV
manlı Devleti'nin
önem ver-
mesine ve güncel politikalara göre ittifaklar kurmasına yol açmıştır. Anahtar Bilgi Karlofça Antlaşması'nda İngiltere ve Hollanda'nın ara bulucuk yapması Osmanlı Devleti açısından bir ilk olmuştur. Zira ilk defa yabancı devletlerin ara buluculuğunu kabul etmek zorunda kalan Osmanlılar, önceki dönemlerde sahip oldukları diplomatik üstünlüğü yitirmişlerdir. Ayrıca Kutsal İttifak Savaşlarında olduğu gibi birden çok devletle aynı anda savaşacak gücü olmadığı ortaya çıkan Osmanlı Devleti, Avrupa siyasetindeki mevcut duruma göre dönemin durum ve şartlarını menfaatleri doğrultusunda gözeterek konjonktürel ittifaklar kurma poltikasını benimsemiştir.
2
Çözüm
BÖLÜM
Avrupa'da Din Savaşlarından Modern Devlete
14881
XVI. yüzyılın ortalarında Avrupa'da yayılan Reform ha-
Önceleri Katolik kralların üstünlük kurduğu savaş, İsveç
reketleri, dinî ve siyasi çatışma ve ayrışmaları berabe-
ve Fransa'nın dahil olmasıyla Protestanların zaferi ile
rinde getirmişti.
sonuçlanmıştır.
1555 yılında yapılan Ogsburg Antlaşması ile Kutsal
Taraflar arasında 1648 yılında
Roma Germen imparatoru ve papalık,
Antlaşması imzalanmıştır.
varlığını kabul etmek zorunda kalmıştı.
Westphalia Barışı ile;
Ancak bu durum Avrupalı krallar tarafından uzun süreli olarak kabul görmemiştir.
edildi.
XVI. yüzyılın sonlarından itibaren, özellikle Avusturya ve İspanya kralları papa ile işbirliği yaparak protestanlara ve protestanlığı benimsemiş prenslere baskı kurmaya başlamıştır.
Bu gelişmeler, Avrupa'da
• Prostestanlık, Katolik mezhebi ile eşit olarak kabul
Yıl Savaşları olarak
isimlendirilen 1618-1648 savaşlarını başlatmıştır.
Otuz Yıl Savaşları Habsburgların öncülük ettiği Katolik krallıklarla (İspanya, Almanya, Avusturya), protestan Alman prensler ve onları destekleyen İngiltere, Fransa, Hollanda gibi devletler arasında yaşanmıştır.
• Alman prensler istediği mezhebi seçme, halklarına da bunu kabul ettirme haklarını elde ettiler. • Kutsal
imparatorluğu üç yüzden
fazla prensliğe bölündü. • Papalığın siyasi ve ekonomik yapı üzerindeki baskısı sonra erdi. Egemenlik altında bulundurduğu topraklar prensler tarafından paylaştırıldı. Anahtar Bilgi Fransa'nın kraliyet ailesi olan Capet Hanedanı Katolik olmasına rağmen, Avrupa egemenliği için çatışma yaşadığı Katolik Habsburglara karşı protestanları desteklemiştir.
Bunu da Bilelim Osmanlı Devleti, Otuz Yıl Savaşları'nın sürdüğü yıllarda artan iç sorunlarının yanında doğuda Safevi tehdidi ile mücadele etmekteydi. Bu nedenle Avrupa'nın yaşadığı karmaşadan istifade edememişti. Bununla birlikte Osmanlı Devleti, kendisine bağlı Erdel Prensliği'nin Habsburg İmparatoru Ferdinand’a karşı mücadele etmesini desteklemiştir.
Katolik ve Protestanlar arasındaki dinî ve siyasi ayrışmanın neden olduğu mücadeleler tüm Avrupa’yı sefalet içerisinde bırakmıştır.
Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti (1595-1774) 1. Fasikül
15
Çözüm 14882
Örnek 6 Avrupa'da Oyuz Yıl Savaşları (1618-1648) olarak adlandırılan mücadelelerin sebebi iki temele dayanır. Bunlardan ilki Habsburg Hanedanı'nın Avrupa'da tek hâkim güç olma isteğidir. Topraklarını evlilik veya veraset yoluyla günden güne artıran Habsburgların Avrupa'daki genişleme siyaseti, başta Fransa olmak üzere bölgedeki devlet ve prensliklerin başkaldırmasına neden olmuştur. İkincisi ise Martin Luther'in başlattığı Protestanlık hareketidir. Buna göre Otuz Yıl Savaşları'yla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Siyasi nedenlerle başladığı B) Hristiyanlığın yaşadığı krizlerin başlamasında etkili olduğu
Westphalia Barışından Modern Devlete... 30 Yıl Savaşları ve Westphalia Antlaşması sürecinde Avrupa'nın siyasi ve dinî dengelerinde birçok değişiklik yaşanmıştır.
Fransa, XIX. yüzyıla kadar kıta Avrupasının en güçlü devleti konumuna gelmiştir.
İngiltere savaşa katılmamış, savaş sonrasında, İspanya'nın da zayıflamasından yararlanarak denizlerdeki egemenliğini güçlendirmiştir.
Parçalanan Roma-Germen imparatorluğunun topraklarında yer alan Brandenburg Prensliği'nin güçlenerek Krallığına dönüşmesi, Alman İmparatorluğunun temellerinin atılmasını sağlamıştır.
Papalığın siyasi alandaki gücü iyice azalmış ve bu durum devlet yönetimlerinin dünyevileşmesinin önünü açmıştır.
C) Fransa ve Kutsal Roma Germen İmparatorluğu'nun karşı karşıya geldiği
Böylelikle devletler, egemenlik altında bulundurdukları
D) XVII. yüzyıl Avrupası'nda siyasi ve dinî sorunlarla karşı karşıya kalındığına
Westphalia Barışı ile İsviçre, Hollanda, Portekiz gibi ye-
E) Fransızların Katolik inancı yerine Protestan inancını benimsediği
Çözüm
halk ve topraklar üzerinde mutlak hâkim konuma gelmiştir. rel devletlerin ortaya çıkması, ulus devletlerin kuruluşu için bir örnek teşkil etmiştir.
Antlaşma sürecinde devletlerin karşılıklı eşitlik ilkesi çerçevesinde hareket etmesi, uluslararası ilişkilerde modern hukuka da temel olacak şekilde "eşit devlet" ilkesi ve "bir başka devletin iç işlerine karışmama, başka devletleri iç işlerine karıştırmama" anlayışının yaygınlaşmasına imkân sağlamıştır.
Habsburgların Fransa ve İsveç'le ayrı ayrı imzaladıkları ikili antlaşmalardan oluşan Wesphalia Antlaşması, 1815'de gerçekleşecek Viyana Kongresiyle hayata geçen "Konferans Diplomasisi"nin de öncülü olarak kabul edilmiştir.
Yöneticilerin kabul ettiği dinî anlayışı halklarına da kabul ettirebileceğinin kararlaştırılması, kralların kendi halkları üzerindeki mutlak egemenliğini artırmıştır. Bunu da Bilelim
Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti (1595-1774) 1. Fasikül
16
Rönesans ve Reform hareketleriyle başlayan ve Westphalia Antlaşması'yla sonuçlanan süreçte Roma Katolik Kilisesi'nden bağımsız hareket etmeye başlayan İngiltere, İsveç gibi devletler, kendi ulusal kiliselerini kurmuşlardır. Bu süreç, devletlerin merkezîleşmesini ve sekülerleşmesini dolayısıyla da modern devlet anlayışının ortaya çıkmasını sağlamıştır. Modern devlet anlayışı, merkezî otoritenin yine merkezî bir askerî güçle hâkimiyetini hukuki zemine oturttuğu siyasi yapıdır. Bu yapıların yayılmasıyla Avrupa'da artık mezhep savaşları yerine ulusal devletlerin çıkarlarına dayanan çatışmalar görülmeye başlanmıştır.
3
Çözüm
BÖLÜM
XVII. ve XVIII. Yüzyıllarda Osmanlı Devleti’nde ve Avrupa’da Denizcilik Faaliyetleri
14883
Dünya'nın var olduğu ilk dönemlerden beri, coğrafi ko-
Ancak Avrupalı tüccar devletler, Osmanlı Devleti'nin
numu uygun olan devletler ya da topluluklar denizcilik
XVI. yüzyıldan itibaren düştüğü bunalımlı durumdan da
faaliyetlerine önem vermiştir.
yararlanarak, kapitülasyonları çıkarları doğrultusunda
Bu faaliyetler siyasi amaçlı gibi görünse de temelinde mutlaka ekonomik kazanım sağlama hedefi olmuştur.
Yeni Çağ'da da bu doğrultuda denizcilik faaliyetleri artmış, önceleri iç denizlerde başlayan egemenlik mücadelesi zamanla açık denizlere taşmıştır.
XV. yüzyıldan itibaren Akdeniz'de varlığını hissettirmeDevleti, XVI. yüzyılda
Akdeniz'de hem siyasi hem de ticari açıdan en etkili devletlerden biri konumuna gelmiştir.
Coğrafi Keşifler'in etkisinin hissedilmeye başlamasıyla Osmanlı yöneticileri,
rına egemen olma politikasına yönelmişlerdir.
Bütün bu gelişmeler karşısında, Osmanlı esnaf ve kesimi batıdaki ekonomik ilerlemelere ayak uyduramamış, bu durum dış ticaret açığını artırmıştır.
Osmanlıda Denizcilik ve Ticaret ye başlayan
genişletmeye çalışmış, sonraları ise bizzat ticaret yolla-
vererek Av-
rupalı tüccarları Osmanlı limanlarında tutmaya ve ticari
Sömürgecilik Hızlanıyor Coğrafi Keşifler sürecinde en etkili güçler olan İspanya ve Portekiz, dünyanın birçok coğrafyasına egemen sömürge imparatorluklarına dönüşmüştü.
İspanyollar, Orta ve Güney Amerika'nın insani ve ekonomik kaynaklarını Avrupa'ya taşırken, Portekizliler özellikle
Okyanusu'nda etkinlik kurmuştur.
kazanımlarını korumaya çalışmıştır.
Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti (1595-1774) 1. Fasikül
17
Çözüm 14884
Avrupalı denizci devletler tarafından atılan bu adımlarla geleneksel
yollarının (İpek ve Baharat
yolları) kazanımları azalmış, Türk ve İslam dünyası ile birlikte İtalyan denizci devletlerin ticari alandaki etkinlikleri zayıflamıştır.
İngiliz Yayılmacılığı
İngiltere, Yeniçağ'ın başlarından itibaren coğrafi konumunun da bir sonucu olarak kıta Avrupası'ndaki savaş ve çatışmalardan uzak durmuş, hatta bu çatışmalarda arabuluculuk rolünü üstlenmiştir.
XVI. yüzyılın sonlarından itibaren İngiltere, Hollanda ve Fransa'nın deniz güçlerini artırmaları dengelerde yeni bir değişikliğe yol açmış,
ve Portekiz
yerine bu üç devlet yeni sömürgeci güçler olarak ortaya çıkmıştır.
İngiltere ayrıca, ada devleti olmasının da getirdiği bir sonuç olarak donanmasını güçlü tutmak durumunda kalmıştır. Bu durum XVII. yüzyıldan itibaren avantaja dönüştürülmüş ve İngiltere zamanla büyük bir aşırı sömürgeci güç hâline gelmiştir.
İngiltere Krallığı bu süreçte, Baltık Denizi'nden açık denizlere çıkmaya çalışan Rusya'ya limanlarını açarak, bölgedeki rakibi olan İsveç'in gücünü azaltmış,
Örnek 7
Cebelitarık Boğazı'na el koymuş, 7 yıl Savaşları ile de
Uluslararası deniz ticaretinin iç denizlerden açık denizlere kaymasında;
Fransa'nın deniz aşırı sömürgelerine el koyarak "üzerin-
önemli adımlar atmıştır.
I. İspanyolların Atlas Okyanusu'ndaki faaliyetlerinin artması,
II. Portekizlilerin Afrika'nın etrafını dolaşarak Hint Okyanusu'na ulaşması, III. İtalyanların Akdeniz etkinliğini Osmanlı denizcilerine kaptırması gelişmelerinden hangilerinin etkisinden söz edilebilir? A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve III
de güneş batmayan imparatorluk" kurma doğrultusunda
Anahtar Bilgi Sömürgecilik yoluyla dünya ticaretini büyük ölçüde ele geçirmesi, İngiltere'yi XX. yüzyılın ortalarına kadar uluslararası politikaların yönlendiricisi durumuna getirmiştir.
C) I ve II
E) I, II ve III
Çözüm
Güçlü bir donanmaya sahip olmak günümüzde de siyasi üstünlüğünden temel etkenlerinden biridir.
Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti (1595-1774) 1. Fasikül
18
Çözüm 14885
Örnek 8
Bunu da Bilelim Westphalia Antlaşması ile İspanya'dan bağımsızlığını kazanan Hollanda, XVII. yüzyıldan itibaren denizciliğin gelişmesi ve kurduğu deniz ticaret şirketleri aracılığıyla İngiltere ile birlikte deniz aşırı sömürgeci bir güce dönüştü. XVII. yüzyılın sonunda Fransız işgaline uğraması, sömürge gücünü büyük ölçüde kaybetmesine neden oldu.
Coğrafi Keşifler sürecinde açık denizlerde etkin olan İspanya ve Portekiz, XVII. yüzyılın ortalarından itibaren bu etkinliği ---- gibi denizcilikte ilerleyen devletlere kaptırmıştır. Bu bilgide boş bırakılan bölüme;
I. Almanya,
II. Hollanda,
Rusya'nın Yayılma Planı ve Açık Denizlere Açılması
Kapalı bir coğrafi konuma sahip olan Rusya, XVII. yüzyılın sonlarında tahta geçen Çar I. Petro'nun belirlediği politikalarla büyük devlet olma yolunda önemli adımlar
III. İngiltere devletlerinden hangileri yazılabilir? A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve III
C) I ve II
E) II ve III
atmaya başlamıştır. Bu politika doğrultusunda;
Çözüm
• Baltık Denizi üzerinden
Okyanusu'na
açılma, • Batı yönünde ilerleyerek Avrupalı büyük devletlerle doğrudan bağlantı kurma, • Osmanlı egemenliğinde yer alan Balkanlar, Karadeniz ve Boğazlar ile Kafkaslar üzerinden Anadolu'ya doğru ilerleyerek
ulaşma politikalarını hayata
geçirmek için harekete geçildi.
XVIII. yüzyılın başında Poltova Savaşı'nda İsveç'i yenerek Baltık Denizi'ne açılması, 1774 Antlaşması ile Osmanlıdan kopardığı Kırım'a 1783'te yerleşmesi ve 1792 Yaş Antlaşması ile Osmanlı Devleti'ne bunu kabul ettirmesi Rusya'nın iki koldan açık denizlere ulaşması için önemli girişimler olmuştur. Anahtar Bilgi Coğrafi Keşiflere kadar Akdeniz ticaretinde oldukça etkili olan İtalyan şehir devletleri, Coğrafi Keşifler'le birlikte eski kazanımlarını yitirmiş, ekonomik ve siyasi açıdan zayıf duruma düşmüşlerdir.
Bunu da Bilelim İlk ve Orta çağlarda çeşitli şekillerde varlığı görülen kölecilik ve köle ticareti, Yeni Çağ'da Coğrafi Keşiflerle iyice yaygınlık kazanmıştır. Bir ticari mal olarak görülen insanlar, çeşitli hizmet alanlarında çalıştırılmak üzere esir alınarak ya da yerel hükümdarlardan çeşitli ürünler karşılığında takas edilerek köle pazarlarında satılmışlardır. Yaygın olarak Afrika kıtasından ele geçirilen köleler, Avrupa ve Amerika'daki üretim alanlarında ve gemilerde çalıştırılmak üzere kullanılmışlardır. Köle ticaretini yüzyıllar boyu sürdüren İspanya, Portekiz ve İngiltere, XX. yüzyılın başlarına varan süreçte bu ticareti yasaklama yoluna gitmişlerdir.
Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti (1595-1774) 1. Fasikül
19
Çözüm 14886
Osmanlı Devleti'nin Denizlerdeki Hâkimiyetinin Zayıflaması Osmanlı Devleti, II. Mehmet Devri'nde İstanbul'un fethi ile başlattığı Karadeniz egemenliğini Amasra, Sinop, Trabzon ve Kırım'ın egemenlik altına alınması ile sağlamlaştırmıştır.
deniz ticaretini tek taraflı olarak elinde bulundurmasını; Fransa, İngiltere, Hollanda gibi devletlere verdiği kapitülasyonlarla da bu ticareti uluslararası kazanıma dönüştürmesini sağlamıştır.
hissettirmeye başladığı Akdeniz'de, I. Selim Devri'nden itibaren geniş bir egemenlik alanı kurmuştur.
I. Süleyman Devri'nde, Barbaros Hayrettin Paşa'nın Osadada hem de Kuzey Afrika kıyılarında egemenliğini hızla genişletmiştir.
II. Selim Devri'nde Kıbrıs'ın fethi, III. Murad Devri'nde Atlas Okyanusu kıyılarına kadar ulaşılması, Akdeniz'in doğusundan batısına kadar egemenlik kurulmasını sağ-
Ancak, XVII. yüzyılın sonlarında Rusya'nın başına geçen Çar I. Petro'nun uygulamaya geçirdiği sıcak denizlere açılma politikası, Osmanlı Devleti'nin Karadeniz egemenliğini tehdit etmeye başlamıştır. ve
Kafkaslar üzerinden Karadeniz'in batı ve doğu kıyılarını ele geçirmeyi planlayan Rusya, Kırım üzerinden de doğrudan Karadeniz'i hedef almıştır.
lamıştır.
Bu süreçte Osmanlı Devleti, Akdeniz ticaretini de büyük ölçüde egemenlik altına almıştır.
Ancak Coğrafi Keşifler bütün bu çabalara büyük bir darbe vurmuştur.
Osmanlı yöneticileri, Coğrafi Keşifler sonucunda ticaret yollarının değişmesinin ortaya çıkardığı zararları gider-
1700 İstanbul Antlaşması ile Azak Denizi kıyılarına yerleşen Ruslar ilk kez Karadeniz'e çıkış için üs elde etmişlerdir.
mek için kapitülasyonları devreye sokmuştur.
Ancak zamanla siyasi gücünün zayıflamasının da etkisiyle, kapitülasyonların yaygınlaştırılması ve sürekli
Ardından Rus tüccarlar, 1739 Belgrad Antlaşması ile Osmanlı gemileri aracılığıyla Karadeniz'de ticaret yapma hakkına sahip olmuşlardır.
hâle getirilmesi yoluna gitmiştir.
Bu durum, Osmanlı Devleti'nin ticaretindeki kazanımlarının da hızla azalmasına neden
Bunlarla yetinmeyen Rusya, 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ile Kırım'ın Osmanlı egemenliğinden ayrılmasını sağlamış, 1783'te
Osmanlı Devleti, II. Mehmet Devri'yle birlikte varlığını
manlının hizmetine girmesiyle hem Akdeniz'deki birçok
Bu egemenlik, Osmanlı Devleti'nin Boğazlar ve Kara-
Bu politika doğrultusunda
Akdeniz Egemenliğinin Zayıflaması
ilhak
ettiğini açıklamış, 1792 Yaş Antlaşması ile de Osmanlı Devleti'ne bu durumu kabul ettirmiştir.
olmuştur.
Ayrıca XVII. yüzyılda denizlerde ciddi savaşların olmaması, Osmanlı donanmasının zindeliğini yitirmesi sonucunu doğurmuştur.
Bu gelişmeler, açık denizlerde etkinlik kuran İngiltere,
Rusya'nın Karadeniz'deki bu faaliyetleri, Boğazlar ve
Fransa ve Rusya'nın yalnızca ticaret filosu ile değil, ege-
Akdeniz'e baskı kurması Avrupalı devletleri rahatsız
menlik alanları kurmak için donanmalarıyla da Akdeniz'e
etmiş ve bu devletleri Rus yayılmacılığına karşı gerek-
yerleşmelerine ortam hazırlamıştır.
tiğinde Osmanlı Devleti'ne yardım etmek dahil çeşitli tedbirler almaya sevk etmiştir.
Bunu da Bilelim Osmanlı Devleti'nin korsanlarla etkili mücadele yapmaması hatta bazı durumlar dışında korsan faaliyetlere göz yumması da Akdeniz'deki egemenliğini zayıflatmıştır.
Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti (1595-1774) 1. Fasikül
20
Çözüm 14887
Osmanlı Denizciliğinde Kadırgadan Kalyona Geçiş
Bu süreçte, savaşılan düşman gemilerinin niteliğine ve teknik gelişmelere göre gemi türlerinde de değişmeler
Osmanlı Devleti ilk kez Karesioğulları Beyliği'nin egemenlik altına alınmasıyla donanma sahibi olmuştur.
yaşanmıştır.
Osmanlı Devleti'nin denizcilikle ilgili gelişimi kullanılan
Fatih Devri'nden itibaren de denizlerdeki varlığını hızla geliştirmiştir.
gemilerin niteliklerine göre üç dönem olarak incelenebilir.
XVI. yüzyılın sonuna gelindiğinde Karadeniz, Akdeniz, , Basra Körfezi ve Doğu Afrika kıyılarında etkin bir deniz gücüne dönüşmüştür. Kadırga Devri
Kalyon Devri
Buharlı Gemiler Devri
Kuruluştan XVII. yüzyılın ortalarına kadar süren kürekli gemiler devridir. Kadırga devri, Hayrettin Paşa'nın Osmanlı Devleti'ne has tekniğiyle geliştirdiği gemilerle sürdürülmüştür. Bu gemiler çok büyük olmayan, küreklerle idare edilen, küçük koylara bile rahatça girip çıkabilecek manevra kabiliyetine sahiptir.
Kalyonlar kadırgalara göre daha büyük yapıya sahip yelkenli gemilerdir. XVII. yüzyılın ortalarından itibaren özellikle Venediklilerle yapılan mücadelelerde kullanılmak üzere inşa edilmeye başlanmıştır. 1701'de çıkarılan Bahriye Kararnamesi ile kalyonların ebatlarının büyütülmesi ve üretiminin hızlandırılması kararlaştırılmıştır. Bu çalışmalarda tecrübeli denizcilerin yanında Ocakları da denilen Trablusgarp, Tunus ve Cezayir'in denizcilerinden de yararlanılmıştır.
XIX. yüzyılın ortalarından devletin yıkılışına kadar geçen süreçte buharlı gemiler kullanılmıştır. Ancak bu devir Osmanlı Devleti'nin her alanda çöküntü yaşadığı devir olduğu için denizcilik alanında da olumlu gelişmeler yaşanmamıştır.
Örnek 9
Çözüm
Osmanlı denizciliği Kadırga, Kalyon ve Buharlı Gemiler devri olmak üzere üç dönem olarak isimlendirilmektedir. Bu isimlendirmede aşağıdakilerden hangisinin dikkate alındığı söylenebilir? A) Egemenlik alanının genişliği B) Gemilerin yapım tekniği C) Sahip olunan ticari etkinlik D) Donanma kumandanının katkıları E) Donanmanın kazandığı zaferler Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti (1595-1774) 1. Fasikül
21
Çözüm 14888
ARŞİDÜK Avusturya imparator ailesi prenslerine verilen ad
MÜTEKABİLİYET Diplomaside maruz kalınan davranışa aynı şekilde karşılık verme prensibi, karşılıklılık.
KALYON Kadırgalardan daha büyük yapıda yelkenli gemiler
AÇIK DENİZ Kıtalar arasında kalan iç denizlerin aksine kıtalar çevreleyen okyanus niteliğine sahip denizler
COĞRAFİ KEŞİFLER Avrupalı denizcilerin öncülüğüyle XV. yüzyıldan itibaren yeni kıta ve
KAVRAMLAR
denizlerin keşfedilmesi
KÜRESEL TİCARET İç denizlerde kısıtlı kalmayan, Dünyanın farklı kıtaları arasında yürütülen ticaret
SEKÜLERLEŞME Siyasi ve kültürel alanlarda dinin hâkimiyetinden uzaklaşılması
KAPİTÜLASYON Osmanlıda yabancı devlet ve tüccarlara verilen imtiyazlar
Etkinlik Aşağıdaki cümleleri doğru ise (D) ile yanlış ise (Y) ile kodlayınız. Osmanlı Devleti 1606 Zitvatorok Antlaması ile Avusturya karşısındaki üstünlüğünü kaybetmiştir. Ferhat Paşa Antlaşması Osmanlının doğuda en geniş sınırlara ulaşmasını sağlamıştır. IV. Murat Revan Seferi'nde problem olan Yeniçeri Ocağını kaldırmak istemiştir. Ekber-Erşed sistemi ile taht mücadelelerinin önlenmesi amaçlanmıştır. Otuz Yıl Savaşları Westphalia Antlaşması ile sona ermiştir. Altın Orda Devleti’nin yıkılmasıyla Ruslar bölgede hâkim olmaya başlamıştır. Sancağa çıkma usulünden I. Ahmet Dönemi'nde vazgeçilmiştir. XVII. yüzyıldan itibaren açık denizler daha çok İngilizlerin egemenliğine girmeye baslamıştır.
Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti (1595-1744) 1. Fasikül
22
Sınıfta ➥ Uygulama Evde ➥ Ödev
Kazanım Testi
1. XVII. yüzyıl Osmanlı tarihinin başlıca gelişmeleri-
3. Kâtip Çelebi’ye Osmanlı donanmasında kadırga türü
nin yer aldığı kronoloji cetveli şu şekildedir: 1596 Haçova Muharebesi 1612 Nasuh Paşa Antlaşması 1621 Hotin Antlaşması
1664 Vasvar Antlaşması 1676 Bucaş Antlaşması 1683 II. Viyana Kuşatması
kürekli gemilerden yelkenli kalyona geçiş konusunda fikri sorulduğunda, denizlerdeki eski başarıların kadırgalar ile kazanıldığını ve kendi düşüncesinin de kadırga yönünde olduğunu ifade etmiştir.
1606 Zitvatorok Antlaşması 1618 Serav Antlaşması
Buna göre;
1639 Kasr-ı Şirin Antlaşması
I. kadırgadan kalyona geçişin Osmanlı âlimleri tarafından da tartışıldığı,
II. Osmanlıların okyanuslarda egemenlik kurmak için harekete geçtiği,
1669 Girit’in Fethi
III. kadırgaların Osmanlı denizciliğinde önemli bir yeri olduğu
1681 Bahçesaray Antlaşması
çıkarımlarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I
1700 İstanbul Antlaşması
B) Yalnız II
D) I ve II
C) Yalnız III
E) I ve III
Bu gelişmelerden hangisinde Osmanlıların rakibi Venedik’tir?
4. Anadolu’da yaşanan isyanlar ve Safevilerin 1603’te
A) Haçova Muharebesi’nde
doğudan saldırıya geçmesi, Avusturya karşısında Osmanlıları zor durumda bırakmıştır.
B) Girit’in fethinde C) Bahçesaray Antlaşması’nda
D) Nasuh Paşa Antlaşması’nda E) Zitvatorok Antlaşması’nda
A) Zitvatorok Antlaşması’nı imzalamaya B) Macar topraklarından vaz geçmesine
2. Karlofça Antlaşması’ndan sonra devlet idaresinde bürokratik unsurlar, askerî unsurlara göre daha fazla ön plana çıkmaya başladı. Reis’ül-küttab (dışişlerinden sorumlu divan görevlisi) Mehmet Rami Efendi’nin hemen Karlofça’dan sonra sadrazamlığa getirilmesi bunun göstergesiydi. Bundan sonra birçok reis’ül-küttab sadrazamlığa yükseldi. Yine bu dönem, Osmanlı Devleti’nin izlediği dış politikanın yeniden şekillenmesinde ve konjonktürel ittifaklar kurmasında da etkili oldu.
Buna göre Karlofça Antlaşması’nın Osmanlı Devleti açısından;
I. Avrupa’yla ilişkilerinde diplomasinin öne çıkması,
II. dış politikada yeni açılımlar yapılması,
III. divan teşkilatında ilmiye mensuplarının etkinliğinin artması
sonuçlarından hangilerine ortam hazırladığı savunulabilir? A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve II
Bu gelişme Osmanlıların aşağıdakilerden hangisine başvurmasına neden olmuştur?
C) Yalnız III
E) I, II ve III
C) Safevilerle ittifak kurmaya D) Karlofça Antlaşması’nı imzalamaya E) Kasr-ı Şirin Antlaşması’nı imzalamaya
5. Coğrafi Keşiflere kadar Akdeniz ticaretinde oldukça etkili olan İtalyan şehir devletleri, Coğrafi Keşiflerle birlikte eski kazanımlarını yitirmiş, ekonomik ve siyasi açıdan zayıf duruma düşmüşlerdir.
Bu durumun temel nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Akdeniz kıyılarında korsanlık faaliyetlerinin olması B) Avrupa’da Otuz Yıl Savaşları’nın yaşanması C) Uluslararası ticaretin açık denizlere kayması D) Rusya’nın Akdeniz’e inme politikası gütmesi E) Akdeniz’de kürekli gemilerin kullanılmasız
23
BÖLÜM
Çözüm
4
Fetihlerden Savunmaya
14890
Rusya ile Prut Savaşı ve Antlaşması
Avusturya ile Pasarofça Antlaşması
Patrona Halil İsyanı
1710 – 1711
Avusturya ve Rusya ile Belgrad Antlaşması
İran ile Kerden Antlaşması
1746
1730 1718
Osmanlı - Rus Savaşı ve Küçük Kaynarca Antlaşması
1792 1768 – 1774
1739
Karlofça Sonrası Toparlanma Çabaları Kutsal İttifak savaşları sonucunda devletin düştüğü siyasi durum ve Karlofça Antlaşması ile yaşanan büyük ölçekli toprak kayıpları, Osmanlı dış politikasında deği-
Bu durumu çıkarlarına aykırı bulan yeniçeriler ve bazı devlet adamları, başlattıkları bir isyanla Edirne'ye yürümüş ve II. Mustafa'nın yerine III. Ahmet'i tahta çıkarmışlardır. (1703)
III. Ahmet Devri
şime gidilmesine neden olmuştur. politikası yerine,
III. Ahmet, öncelikle iç güvenliği sağlamaya önem ve-
"kaybedilen yerlerin geri alınması" politikası benimsen-
rerek devletin ekonomik yapısını ve savunma sistemini
miştir.
güçlendirmeye çalıştı.
Kuruluştan itibaren yürütülen
1718 Pasarofça Antlaşması ile yeni toprak kayıplarının yaşanması üzerine, "mevcut toprakları koruma" politikasına geçilmiştir.
Bütün bu gelişmeler yönetim, ordu ve halk arasında huzursuzluklar yaşanmasına neden olmuştur.
XVIII. yüzyıl, Osmanlı Devleti'nin Avrupa karşısında ge-
Karlofça Antlaşması ile kaybedilen toprakların geri alınması temel dış politika olarak belirlendi.
1718
Antlaşması'ndan itibaren
batı tarzı yeniliklere girişildi.
Bu dönemde Rusya, Venedik, İran'la mücadeleler yaşandı.
rileme yaşadığı devir olarak tarihe geçmiştir.
Edirne Olayı
Karlofça ve İstanbul Antlaşmalarının yeniçeriler ve ulemanın zaafı yüzünden imzalandığını düşünen , İstanbul'u terk edip Edirne'de yaşamaya başlamıştı. III. Ahmet Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti (1595-1774) 1. 1. Fasikül Fasikül
24
Rusya ile Yaş Antlaşması
ve
Çözüm 14891
Prut Savaşı ve Sonrası
Anahtar Bilgi
Açık denizlere ulaşma amacı taşıyan Çar I. Retro liderliğindeki Rusya, kuzeyde Baltık Denizi'ne ulaşmak üzere İsveç ile mücadeleye girişmişti.
İsveç Kralı
Osmanlının savaştaki başarısı antlaşmaya tam olarak yansımamıştır. Ancak kaybedilen yerlerin geri alınabileceği fikri güçlenmiştir.
, bu çabalara karşı
tedbir almasına rağmen, Poltova Savaşı’nda Rus Çarı I. Petro’ya yenilerek Osmanlı topraklarına sığınmıştır.
Şarl’ı takip eden Rusların Osmanlı topraklarına girerek tahribat yapmaları ve Kırım Hanı Devlet Giray'ın Ruslara müdahale edilmesi konusunda padişahı uyarması üzerine Osmanlı-Rus savaşı başlamıştır.
Bunu da Bilelim Prut Savaşı ile Karadeniz'e inme ümidini bir süre ertelemek zorunda kalan Rusya, bir taraftan İsveç üzerindeki baskılarını artırarak devam ettirmiş, diğer taraftan da Kafkaslar ve Türkistan'a yönelik yayılma faaliyetlerini hızlandırmıştır.
Osmanlı - Venedik - Avusturya İlişkileri
Karlofça Antlaşması'yla ile Venedik'in yönetimine bırakılan
halkı, Venedik baskısına karşı
Osmanlıdan yardım istemiştir.
Ayrıca Venediklilerin sık sık Osmanlı gemilerine saldırılar düzenlemesi, Osmanlı yönetiminde rahatsızlık uyandırmıştır.
Kaybettiği toprakları geri alma politikası izleyen Osmanlı Devleti, bu gelişmeler üzerine Venediklilere savaş açmıştır. Yeniçerilere para dağıtan III. Ahmet
İsveç Kralı Şarl Yeniçerilerin Kontrolünde
Ruslarla yapılan bu savaşı Osmanlılar kazanmıştır. Paşa, yeniçerile-
rin disiplinsizlikleri ve güven vermemeleri üzerine ileri harekâta girişmeyerek, Rusların barış teklifini kabul etmiş ve
zanarak, Mora üzerinde yeniden egemenlik kurmuştur. (1715)
Prut Savaşı (1710 - 1711)
Sadrazam
Osmanlı ordusu Venedik ile yapılan bu mücadeleyi ka-
Antlaşması imzalanmıştır.
Prut Antlaşması'na (1711) göre: • Rusya İstanbul'da elçi bulundurmayacak. • Rusya, Lehistan'ın iç işlerine karışmayacak. • Azak Kalesi Osmanlılara geri verilecek. • Demirbaş Şarl ülkesine geri dönebilecek.
Anahtar Bilgi Osmanlı Devleti'nin Rusya ve Venedik karşısındaki bu başarıları ile yeniden güçlenmesi ihtimali Avusturya'yı endişelendirmiştir.
Mora'nın yeniden Osmanlının eline geçmesiyle Karlofça Antlaşması'nın bozulduğunu iddia eden Avusturya, Osmanlı Devleti'ne savaş açmıştır. (1716)
Osmanlı ordusu bir taraftan Venedik ile mücadele ederken bu yeni durum karşısında gücünü bölmek zorunda kalmıştır.
Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti (1595-1774) 1. Fasikül
25
Çözüm 14892
Sadrazam Silahtar Ali Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu
’de Avusturya’ya
yenilmiştir.
Doğu'da Mücadele ve Safevilerin Sonu XVIII. yüzyılın başlarında yaşanan mezhep kavgaları ve karışıklıklar sürecinde İran'daki Sünnilerin Osmanlı
Avusturya’nın Belgrad'ı alıp ilerlemeye başlaması üzerine Batı ile barış politikasını benimseyen Sadrazam Nevşehirli Paşa ateşkes istemiştir.
Yapılan görüşmeler sonucunda Pasarofça Antlaşması imzalanmıştır. Pasarofça Antlaşması (1718) ile; • Belgrad, Temeşvar, Banat yaylası Avusturya'ya bırakıldı. • Mora Yarımadası Osmanlı Devleti'ne geri verildi. • Dalmaçya kıyıları ve Bosna Hersek'teki bazı kıyı kentleri Venedik'e verildi. Pasarofça Antlaşması'nın Sonuçları • Kaybettiği toprakları geri alma politikası izleyen Osmanlı yönetimi, yeni ve daha önemli topraklar kaybetmiş oldu. • Belgrad'ın kaybı, Balkan egemenliğini zayıflattı. • Avusturya, Balkanlar'la daha yakından ilgilenmeye başlayınca Osmanlı yönetimi bu duruma karşı tedbirler almaya çalıştı. • Avrupa'yı daha yakından tanıma çabaları başladı. • Batı'nın askerî üstünlüğünü gören Osmanlı yöneticileri batı tarzı ıslahatları başlattı.
Devleti'nden yardım istemesi üzerine Osmanlı yönetimi harekete geçmiş ve Dağıstan Osmanlıya bağlanmıştı.
Osmanlı - İran mücadelelerinden faydalanan Ruslar da Astrahan’ı ele geçirip Azerbaycan’a komşu olmuşlardı.
Rus ordusunun Kafkaslar'dan güneye inme ihtimaline karşılık
ordusu sefere çıkmıştır.
Bu gelişme Osmanlı ile Rusya'yı İran topraklarında karşı karşıya getirmiştir.
Rus ve Osmanlı ordularının çatışma ihtimalinin ortaya çıkması üzerine, Fransa'nın arabuluculuğuyla İstanbul Antlaşması imzalanmıştır (1724). İstanbul Antlaşması'na göre: • İran’ın Kafkasya toprakları, Rusya ve Osmanlı Devleti arasında paylaşıldı. • Rusya, Azerbaycan topraklarını işgal etti.
Bu antlaşmayı kabul etmeyen Nadir Şah liderliğindeki İran ile Osmanlı arasında başlayan çatışmalar,1779 yılına kadar aralıklarla devam etmiştir.
Bu çatışmalar sürecinde İran ve Osmanlı arasında Ahmet Paşa (1732), İstanbul (1743) ve son olarak (1746) antlaşmaları imzalanmıştır.
Kerden Antlaşması'nda, 1639'da imzalanan Antlaşması'nın maddeleri geçerliliğini korumuştur.
Anahtar Bilgi Osmanlı Devleti, Pasarofça Antlaşması’ndan sonra kaybettiği toprakları geri alma umutlarını yitirmiş, bu yüzden batıda barışçı bir yol izleme ve elindeki toprakları koruma politikası gütmeye başlamıştır.
Karadeniz Çaldıran Van
Kasr-ı Şirin Sınırları Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti (1595-1774) 1. Fasikül
26
Çözüm 14893
Rus-Avusturya İttifakı ile Osmanlı Savaşları
Bunu da Bilelim Osmanlı Devleti ile Rusya'nın İran topraklarını aralarında paylaştırdıkları 1724 tarihli İstanbul Antlaşması, ittifak antlaşması niteliği taşımaktadır.
(1736-1739) Nedenleri
• Rusya ile Avusturya arasında; Kırım Rusya'ya, Sırbistan ve Bosna-Hersek Avusturya'ya kalmak şartıyla ittifak kurulması
Bunu da Bilelim
•
• Rusya'nın sınır sorunları bahanesiyle Kırım'a sal-
Safevi Hanedanı'nı sona erdiren Afşar Türkleri'nden
dırması
Nadir Şah Dönemi'nde İran güçlendi ve Ruslardan
• Rusya'nın Lehistan'ın içişlerine karışması
Azerbaycan'ı geri aldı.
•
Nadir Şah'ın ölümü üzerine birlikleri dağılan Azeri Türkleri, Rus işgaline karşı Osmanlıdan yardım iste-
Gelişimi
• Avusturya ve Rusya'ya karşı iki cephede de başa-
di.
•
rılı olan Osmanlı orduları, aynı anda üçüncü cephe olan İran'la da mücadeleye girişmişti.
Osmanlı ve İran bu dönemden itibaren Ruslara karşı ortak hareket ettiler.
•
• Ruslar'ın Kırım kuvvetlerine yenilmesi ve İsveç'in,
İngiltere de Rusya'nın güneye inme tehlikesine karşı
Osmanlının yanında savaşa girmeye hazırlanması Rusya'yı barış istemeye zorladı.
Osmanlı ve İran'ı destekledi.
• Osmanlının üstün olduğu bir dönemde Fransa'nın arabuluculuğu ile her iki devletle Belgrad Antlaşması imzalandı. Belgrad Antlaşması'na (1739) göre; • Avusturya, Pasarofça Antlaşması'yla aldığı yerleri Belgrad dahil olmak üzere geri vermiştir. Nadir Şah'ın kurduğu Afşar Hanedanı XVIII. yüzyılın sonuna kadar İran'a egemen olmuştur.
• Ruslar, Karadeniz'de savaş ve ticaret gemisi bulundurma hakkını kaybetmiştir. •
Sonuçları
1768 - 1774 Arasında Osmanlı - Rus İlişkileri
• Belgrad Antlaşması, Osmanlı Devleti'nin XVIII. yüzyılda imzaladığı son kazançlı antlaşmadır.
Osmanlı toprakları üzerinden güneye yayılmayı hedef-
• Karadeniz'de Türk hâkimiyeti yeniden sağlanmıştır.
leyen Rusya, XVIII. yüzyılın başından itibaren Osmanlıya yönelik baskıları artırmıştır. Bu çaba, Osmanlı ile Rusya arasında aralıklarla savaşlar yaşanmasına neden olmuştur.
Bu savaşlardan bazılarında Ruslar, ortak düşman olan Osmanlı Devleti'ne karşı Avusturya ile işbirliği yapmıştır.
Kalesi yıkılarak bölge Rus hâkimiyetine bırakılmıştır.
Dönemi'nde Osmanlı ordusunda yapılan Avrupa tarzında ıslahat ve düzenlemeler bu savaşlarda olumlu sonuçlar vermiştir.
Aracılık yapan Fransa'ya daha önce verilmiş olan kapitülasyonlar genişletilmiş ve sürekli hâle getirilmiştir.
Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti (1595-1774) 1. Fasikül
27
Çözüm 14894
1768 - 1774 Osmanlı - Rus Savaşı ve Küçük Kaynarca Antlaşması
Küçük Kaynarca Antlaşması'na (1774) göre;
• Kırım bağımsız olmuş fakat dinî bakımdan Osmanlı halifesine bağlı kalmıştır.
Nedenleri
• Rusya'nın Balkanlar'da hâkimiyet kurma politikası-
Devleti'nde kalmıştır.
nı devam ettirmesi
• Lehistan'da Rus yanlısı bir kral seçilmesi sonucu ayaklanan
milliyetçilerinin, Rusya'ya karşı
başarısız olması
etme hakkı kazanmıştır. verilmiştir.
• Azak kalesi Rusya'ya bırakılmıştır.
Gelişimi
Rusların, kaçan Lehlilerle birlikte birçok Türk'ü de öldürmesi üzerine III. Mustafa Rusya'ya savaş ilan etti (1768).
• Osmanlı Devleti
ödemiştir.
• Ruslar Karadeniz'de donanma bulundurma ve serbestçe ticaret yapma hakkı elde etmiştir.
Osmanlılar, karada da denizde de Rus ilerleyişine engel olamadılar.
Kırım'ı işgal eden Ruslar, Eflak-Boğdan'ı da ele geçirdi. Baltık denizindeki Rus donanması, İngilizlerin desteğiyle açıldığı Atlas Okyanusu'ndan Akdeniz'e girerek, Limanı'na yaptığı baskınla Osmanlı donanmasını yaktı (1770 Çeşme Baskını).
Bu gelişmeler üzerine I. Abdülhamit barış istemek zorunda kaldı ve
Antlaş-
ması imzalandı (1774). Lehistan
Odesa
Rus ordusu Köstence
Rus ordusu
Kırım
Anahtar Bilgi • Bu savaşta Rusların Balkan topraklarında hızla ilerlemesi, bölgede güçlü bir Rusya istemeyen Avusturya ve Prusya’yı endişelendirmiş ve iki ülke antlaşma yapılması için aracılık yapmıştır. • 1768 - 1774 Osmanlı - Rus Savaşı sırasında Fransa ve İngiltere, Amerika'daki bağımsızlık mücadelesi nedeniyle birbirleriyle savaşa girmişti. Bu durum Rusya'nın Avrupa'da daha rahat hareket etmesine olanak sağlamıştır.
Azak
Azak Denizi
Yalta
Varna Karadeniz Burgaz İstanbul Zonguldak Samsun
Batum Trabzon
Osmanlı Devleti
Atina Rus donanması
Akdeniz Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti (1595-1774)
28
konsolosluk açma hakkını elde etmiştir.
• Rusya'ya
• Ruslar'ın Balkanlı ulusları isyana teşvik etmesi
1. Fasikül
• Rusya, İstanbul'da sürekli elçilik ve istediği yerde • Hristiyan Ruslar, kutsal yerleri dilediği gibi ziyaret
• Ruslar'dan kaçan Lehlilerin Osmanlıya sığınmaları
Ege
• Eflak, Boğdan, Ege Adaları ve Gürcistan Osmanlı
0
125
250
Kilometre
500
Çeşme Baskını
Çözüm 14895
Küçük Kaynarca Anlaşması'nın Önemi
Bu durum Osmanlı Devleti'ni savaş hazırlıkları yapma-
İlk defa halkı Müslüman olan bir toprak parçası kaybedilmiştir.
Fransızların arabuluculuğu ile iki taraf arasında
Halifelik siyasi bir unsur olarak öne çıkarılmıştır. Osmanlı Devleti'nin
ya itti.
mutlak
hâkimiyeti sona ermiştir.
Ruslar Akdeniz'e ulaşma politikasında başarılı bir adım atmıştır.
Osmanlı Devleti, Ortodoksları himayesi altında tutan bir güç olmaktan çıkmıştır.
Rusya, Osmanlı ülkesinde açtığı elçilik ve konsolosluk-
Tenkihnamesi (söz-
1779'da lesmesi) imzalandı (1779).
Aynalıkavak Tenkihnamesi ile, Kırım'da bulunan Rus askerleri geri çekildi, Osmanlı Devleti de Şahin Giray'ı Kırım hanı olarak tanımak zorunda kaldı.
Ancak bir süre sonra çıkan ayaklanmaları bahane eden Rusya, Kırım'ı işgal ederek topraklarına kattığını ilan etti (1783).
lar aracılığıyla Osmanlı Devleti'nin içişlerine karışma imkânı elde etmiştir.
Rusya ilk defa kapitülasyon elde etmiştir. Osmanlı Devleti ilk kez savaş tazminatı ödemek zorunda kalmıştır.
Osmanlı Devleti uluslararası alanda güç kaybederken, Rusya güçlenmiştir.
Anahtar Bilgi Antlaşmanın orijinal metinlerinde olmamasına rağmen Ruslar, Fransızca metne Ortodoks Hristiyanların himayesinin Ruslara verildiğini yazmışlar, bu sayede dünya kamuoyunun Osmanlı Devleti'ne baskı kurmasına çalışmışlardır.
Aynalıkavak Kasrı
Osmanlı Devleti, 1787 - 1792 yıllarında Rusya ile yaptığı ve başarız olduğu savaşlar sonucunda, 1792 Antlaşması ile Kırım'ın Rusya'ya ait olduğunu kabul etmek zorunda kaldı.
Rusya ve Kırım
Küçük Kaynarca Antlaşması'yla Kırım'ın bağımsız hâle getirilmesi, Rusya'nın Akdeniz'e inme planları açısından son derece önemli bir adımdı.
Ruslar, Kırım'ı tamamen ele geçirmek için faaliyetlerine devam ettiler.
Kırım yöneticileri, Osmanlı ile Rusya arasında ikiye bölündü ve millî birlik bozuldu.
Ruslar, iç karışıklıkları bahane ederek işgal ettiler ve Rus yanlısı Şahin Giray'ı Kırım hanı seçtirdiler (1777).
Kırım'ın Rusya'ya Bağlanma Süreci 1
2
3
4
Küçük Aynalıkavak Kırım Ruslar Yaş Kaynarca Tenkihnamesi tarafından Anlaşması Antlaşması ile ile (1779) işgal edildi (1792) (1774) (1783) ↓ ↓ ↓ Rus yanlısı ↓ Kırım Osmanlı DevŞahin Giray Kırım'ın Bağımsız Han oldu. Rusyaya bağ- leti Kırım'ın oldu. landığı (İlhak) Rusya'ya ait olduğunu ilan edildi. kabul etti.
Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti (1595-1774) 1. Fasikül
29
Fasikül FasikülBitirme BitirmeTesti Testi- 1 1. Osmanlı Devleti ile Avusturya arasında XVI. yüzyılda
4. Zitvatorok Antlaşması ile Osmanlı Devleti’nin dış
yaşanmaya başlayan mücadeleler, XVII. ve XVIII. yüzyıllar boyunca devam etmiştir.
politikada prestij kaybettiğini iddia eden bir tarihçinin, bu iddiasını antlaşmanın aşağıdaki maddelerinden hangisine dayandırdığı savunulabilir?
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi bu mücadelerin temel amacı olarak gösterilebilir?
A) Avusturya sadece bir defaya mahsus iki yüz bin altın tazminat ödeyecek
A) Akdeniz ticaretine egemen olma
B) Avusturya arşidükü protokol bakımından Osmanlı padişahına denk sayılacak
B) Atlas Okyanusu kıyılarını ele geçirme C) Orta Avrupa'da hâkimiyet kurma
C) Her iki taraf birbirine zarar vermekten kaçınacak
D) Ortadoksların koruyuculuğunu ele geçirme
D) Antlaşma yirmi yıl geçerli olacak
E) Kuzey Afrika'daki sömürge alanlarına hâkim olma
E) Eğri, Estergon, Kanije kaleleri Osmanlıda kalacak
2. XVI. ve XVII. yüzyıllarda yaşanan mücadeleler sonunda Protestanlar Katolik Kilisesine kendilerini kabul ettirmişlerdir.
Bu gelişme; I. millî monarşilerin güçlenmesi,
II. mezhep birliğinin sağlanması,
III. milliyetçilik ilkesinin yaygınlaşması
süreçlerinden hangilerini olumsuz etkilemiştir? A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve III
dar donanmasında yaygın olarak kullandığı ve kürek gücüyle hareket ederek, Akdeniz’deki her koya rahatça girip çıkabilen, küçük limanlara kolayca yanaşabilen gemi türü aşağıdakilerden hangisidir? A) Kalyon
C) Yalnız III
E) I, II ve III
3.
• Kutsal İttifak'ın oluşması
• Osmanlı Devleti'nin Avusturya karşısındaki üstünlüğünün sona ermesi
• Osmanlı Devleti'nin doğuda en geniş sınırlara ulaşması
B) Kadırga D) Kruvazör
C) Buharlı gemi E) Destroyer
6.
• Protestanlık resmen tanınmış, Alman prensleri mezhep özgürlüğü elde etmiştir.
• Rusya'nın Karadeniz'e çıkma imkânına erişmesi
• Fransa, Alsas - Loren bölgesine hâkim olmuştur.
Verilen gelişmelerin aşağıdakilerden hangisiyle bir bağlantısı yoktur?
• Westphalia Barışı imzalanmıştır.
A) II. Viyana Kuşatması B) Zitvatorok Antlaşması C) Ferhat Paşa Antlaşması D) İstanbul Antlaşması E) Kasr-ı Şirin Antlaşması
30
5. Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan XVI. yüzyıla ka-
Verilen gelişmeler aşağıdaki olaylardan hangisinin sonucunda gerçekleşmiştir? A) Rönesans hareketlerinin B) Kutsal İttifak'ın oluşmasının C) Otuz Yıl Savaşlarının D) İnsan Hakları Beyannamesi'nin E) Yüz Yıl Savaşlarının
7. Osmanlı Devleti 1699 Karlofça Antlaşması’yla kaybet-
10. Osmanlı Devleti'nin Rusya ile imzaladığı Küçük
miş olduğu toprakları geri alabilmek için birçok devletle mücadele etmiş, ancak mücadelelerde başarı sağlayamadığından sınırları daralmaya devam etmiştir.
Kaynarca Antlaşması’nda, "Osmanlı topraklarında yaşayan Ortodokslar Rusya'nın himayesine bırakılacaktır." hükmü yer almıştır.
Bu gelişmeler karşısında Osmanlı yönetiminin aşağıdakilerden hangisine başvurduğu söylenebilir?
I. Karadeniz hâkimiyetini sınırlandırması,
A) Batılı devletlerle diplomatik ilişkilerin önemsenmesine
II. yenilik hareketlerine zarar vermesi,
III. azınlıklara yönelik dış desteği artırması,
IV. Rusların müdahalelerine ortam hazırlaması
durumlarından hangilerinin, Küçük Kaynarca Antlaşması'nda yer alan bu hükmün Osmanlı ülkesinde ortaya çıkardığı olumsuz sonuçlardan biri olduğu söylenebilir?
B) Avrupalı devletlerle ittifak yapılmasına C) Yeniçeri Ocağının ortadan kaldırılmasına D) Yeni ticaret yolları aranmasına E) Kapitülasyonların kaldırılmasına
Buna göre;
A) Yalnız I
B) Yalnız III
D) III ve IV
C) Yalnız IV E) I, II ve III
8. Rusya'nın XVII. yüzyılın sonlarından itibaren yayılma politikası yürütmesi Osmanlı Devleti açısından aşağıdaki bölgelerden hangisinde tehdit oluşturmamıştır? A) Karadeniz'de
B) Kızıldeniz'de
C) Balkanlar'da
D) Kafkaslar'da
E) Kırım'da
11. Osmanlı devlet adamları, XVIII. yüzyıldan itibaren Avrupa'daki siyasi dengelerin ve diplomatik çabaların daha yakından takip edilmesi gerektiğini fark etmişlerdir.
9. 1739 yılında Osmanlı Devleti ile Rusya arasında imzalanan Belgrad Antlaşması’na göre,
• Kırım Osmanlı Devleti'ne, Azak Kalesi'nin yıkılması şartıyla bölge Rusya'ya bırakılacaktır.
• Rus Çarı, Avusturya İmparatoru’na denk kabul edilecektir.
A) Askerî mücadelelerden beklenen sonuçların alınamamasıyla
Buna göre,
I. Uluslararası diplomaside değişmeler görülmüştür.
II. Kuzey Karadeniz'de Rus hâkimiyeti güçlenmiştir.
III. Rusya Karadeniz'de donanma kurmuştur.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve III
B) Toplumsal dayanışmanın güçlendirilmeye çalışılmasıyla C) Ekonomik gerilemenin sona erdirilmek istenmesiyle D) Fetih politikasının sürdürülmeye çalışılmasıyla E) Akdeniz ticaretinden daha fazla kazanç elde edilmek istenmesiyle
C) I ve II E) I, II ve III
Osmanlı Devleti'nin dış politikasında bu farklılığın ortaya çıkması aşağıdakilerden hangisiyle ilgilidir?
31
Benim Sayfam
CEVAP ANAHTARLARI Sayfa No 23
Sayfa No 30
32
Kazanım Testi 1.B 2.D 3.A 4.E 5.C
Fasikül Bitirme Testi 1.C 2.B 3.E 4.B 5.B 6.C 7.A 8.B 9.C 10.D 11.A