ŞEHİRİNLİFEDERGİBÜTÜN Flipbook PDF


70 downloads 126 Views 75MB Size

Recommend Stories


Porque. PDF Created with deskpdf PDF Writer - Trial ::
Porque tu hogar empieza desde adentro. www.avilainteriores.com PDF Created with deskPDF PDF Writer - Trial :: http://www.docudesk.com Avila Interi

EMPRESAS HEADHUNTERS CHILE PDF
Get Instant Access to eBook Empresas Headhunters Chile PDF at Our Huge Library EMPRESAS HEADHUNTERS CHILE PDF ==> Download: EMPRESAS HEADHUNTERS CHIL

Story Transcript

www.sehirinlife.com

in life

İŞ DÜNYASI VE YAŞAM DERGİSİ

KAPAK KONUĞU BAHADIR ÇOLAK

sehır

TEMMUZ - EYLÜL 2022

“KİMSE TEK BAŞINA KAHRAMAN OLAMAZ”

BU SAYIMIZDA NELER VAR? KAPAK 8

“KİMSE TEK  BAŞINA  KAHRAMAN  OLAMAZ”

Bandırma’nın ulusal ve uluslararası firmalarından Yemtar A.Ş. Yönetim Kurulu Bşk. Yrd. Bahadır Çolak, 40’lı yılları emin adımlarla geçmeye devam eden Yemtar’ı, başarı hikayesini, yaklaşan Ticaret Odası seçimlerini ve Bandır ma’nın kabuk değiştiren sanayisine bakış açısını Şehir İn Life’a anlattı.

SAYFALARIMIZIN MİSAFİRLERİ 14

MUTLULAR GRUP’A ÇİFTE ÖDÜL

17

BANDIRMA TİCARET ODASI VE KILKIŞLI DÖNEMİ

23

ZORLAR : “2023 YILI BİZİM ÜRETİM YILIMIZ OLACAK”

31

SEZGİN : “GEÇİŞ YOLLARININ KESİŞTİĞİ ENDER ŞEHİRLERDEN BİRİYİZ”

33

MELİSA DEMİRHAN : ÇİFTLERİMİZE VE AİLELERİNE SADECE EĞLENMEK KALIYOR

43

MÜSİAD İLÇE BAŞKANI GÜMÜŞ : GELECEK OLAN OSB’YE TAM DESTEK VERİYORUZ

KAPAK

8

YAZARLARIMIZ SERDAR POLAT 26 KAPAKKURTULUŞUMUZUN

B

100. YILI TANITIM AÇISINDAN BİR FIRSATTIR

andırma her ne kadar sanayi ve lojistik şehri olarak ön plana çıkıyor olsa da aslında bu tanımların tam olarak Bandırma’yı yansıttığını söylemek doğru olmaz. Bandırma Antik Çağlardan günümüze birçok medeniyete ev sahipliği yapmış özellikle göçlerin merkezidir diyebiliriz.

in life

sehır

NÜVİT ERTEN KAPAK 36 BANDIRMA’DAN

BİR TUNÇ BAŞARAN GEÇTİ

İŞ DÜNYASI VE YAŞAM DERGİSİ

Bandırma Şehir Gazetesi’nin ÜCRETSİZ Eki’dir.

TEMMUZ - EYLÜL 2022

İMTİYAZ SAHİBİ İbrahim ALDEMİR GENEL YAYIN YÖNETMENİ Cemal Vural ATABEY

SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Cemal Vural ATABEY

KATKIDA BULUNANLAR Nüvit .ERTEN, Esra TEKİN, Yakup TIRPAN, Serdar POLAT BÖLGE TEMSİLCİLERİ Hüseyin EFE - GÖNEN - Süleyman ÖZAYDIN - MANYAS REKLAM VE İLANLARINIZ İÇİN

Tel : 0266 714 00 54 - GSM : 0 532 496 89 90 www.bandirmasehir.com e-mail : [email protected]

B

ir memur Babanın çocuğu olarak yolumuzun düştüğü Biga’nın sokaklarında büyüdüm. Evimizin olduğu cadde Bayram yeri olarak anılırdı. Siyah-beyaz Televizyonların yeni yeni bir aile büyüğü gibi başköşe de yer aldığı günlerde, akşam olunca komşu evlerde çoluk-çocuk toplaşır, acıklı Türk Filmlerini izleyerek ağlaşırdık.

FZYT. ESRA TEKİN 46 KAPAK

Şehir İn Life Basın yayın ahlak kurallarına uymaya söz vermiştir. Yazılan yazıların sorumluluğu imza sahibine aittir.

Basım Yeri : Matbaaloji Baskı ve Matbaacilik Hiz. San.Tic.Ltd.Şti. Adres : Litros Yolu 2.Matbaacılar Sitesi 4.Kat C Blok 2NC1 Topkapı / İstanbul Tel : (212) 523 37 37(pbx) İletişim & Adres : 17 Eylül Mh. Şehit Süleyman Bey Cd. No:48 Kat:3 BANDIRMA Tel&Fax : 0 (266) 714 00 54 WHATSAPP İHBAR HATTI: 0 535 868 8773 e-mail : [email protected] Web : www.sehirinlife.com Bölgesel Süreli Yayındır. Dergide yer alan yazı ve fotoğrafların tüm hakları Şehir Medya Reklam Organizasyon bünyesindeki Şehir İn Life Dergisi’ne aittir. Hiçbir şekilde alıntılama ve kopyalama yapılamaz Bu dergide yer alan yatırım, bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım Danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Bu dergide yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle sadece bu dergide yer alan bilgilere dayanarak, yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

B

BU YAZININ KONUSU SİZİN BEDENİNİZ

u yazıyı okumaya başlamadan önce sizden 15 saniyenizi istiyorum. Gözlerinizi kapatın ve bedeninize odaklanın. Size kendinizi huzursuz hissettiren, hayatınızı kısıtlayan, yaşam kalitenizi düşüren bir ağrınız var mı? Ya da son 3 ay içinde kendinizi bu şekilde hissettiğiniz oldu mu?

BAŞYAZI HÜZÜN DE HAYATIN BİR PARÇASI AMA... İbrahim ALDEMİR

D

eğerli okurlar.. Biraz gecikmeli bir sayıyla karşınızdayız. Hepinizin malumu Gazetemiz ve Dergimizin Genel Yayın Yönetmenliği ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğü görevlerini üstlenen 30 yılı aşkın bir gazetecilik yaşamına sahip olan Gazeteci Ağabeyimiz Ali Osman ATA’yı bir süre önce ani bir rahatsızlık nedeniyle maalesef ebediyete uğurladık. Ruhu şad, mekanı cennet olsun. Başlık cümlemizde de yer aldığı gibi öyle bir hayat yaşıyoruz ki ve hayatın hızına öyle bir kendimizi kaptırıyoruz ki bazen en yakınlarımızı, bazen bir arkadaşımızı bazen de sevdiğimiz bir dostumuzu ya da ünlü bir simayı kaybedince aklımıza geliyor ölüm gerçeği. Hüzün duyuyoruz tabi ki, çünkü hüzün de hayatın bir parçası ama bir süre sonra o hızlı akıp giden hayat maalesef diyor ki ben buradayım. Yaşıyorsan bana devam etmek zorundasın. Evet dostlar, acılarımızı, kayıplarımızı, hüzünlerimizi hatta ve hatta sevinçlerimizi hayatın hızlı akışında basit ve günlük duygularmış gibi bir kenara koyup yolumuza devam ediyoruz çoğu zaman. Geriye baki kalan dualarımız oluyor kayıplarımız adına sadece. Gelelim bu sayımıza. Dediğimiz gibi gecikmeli bir sayı oldu bu ama yine de sizlere dolu dolu bir sayı sunmayı hedefledik. Hepinizin malumu 5 Ekim’de Bandırma’da Ticaret Odası seçimleri var. Bandırma Ticaret Odası Başkanlığı görevini 9 yıldır sürdüren İş İnsanı Mehmet Kılkışlı bu kez aday değil. Şu anda kesin olmayan duyumlara göre Oda seçimleri İş İnsanı Bahadır Çolak ve İş İnsanı Adem Yılmaz arasında geçecek gibi gözüküyor. Biz de bu sayımızda sizleri Yemtar Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bahadır Çolak ile buluşturmak istedik. Bandırma Şehri Web TV Yayın Koordinatörümüz Necdet Mancılık, İş İnsanı Çolak ile bir ropörtaj gerçekleştirdi. Dilerseniz bu ropörtajımızı

dergimizde bulunan QR Kodu okutarak Youtube üzerinden izleyebilir, dilerseniz dergimizin sayfalarından da okuyabilirsiniz. Tabi ki Ticaret Odası seçimleri derken 9 yıldır Oda Başkanlığı görevini yürüten Mehmet Kılkışlı’ya değinmeden geçemedik. Başkan Kılkışlı ile güzel bir ropörtaj gerçekleştirdik ve 9 yıldır Oda Başkanlığı döneminde neler yaptığını sorduk. 9 yılın bir görev envanteri çıktı piyasaya. Malum yaz ayları denildiğinde düğünler akla gelir. Bu sayımızda iki farklı düğün mekanınında sizler için güzel izlenimler edindik. Bunlardan bir tanesi İş İnsanı Melisa Demirhan’ın sahibi olduğu Ekol Bahçe adlı mekandı. Demirhan ile Ekol Bahçe’yi konuştuk. Bir diğer mekanımız ise Kurtuluş Düğün Salonu adıyla bilinen ve aynı zamanda Kahveciler ve Otelciler Odası Başkanlığı görevini yürüten Ömer Özışıkyıldız’ın sahibi olduğu mekandı. Bu mekan hakkında da Özışıkyıldız’ın ağzından sizleri bilgilendirmek istedik. Yeni ekonomi modeli ile bir süredir ihracatla büyüme yolunu seçen Türkiye’nin ihracat kalemlerinde üst sıralarda yer alan mallardan olan mermer ve mermer sektörünü de yine AC Mermer Ortaklarından Ali Zorlar ile görüşme imkanı bulduk. Bu sayımızda yine birbirinden değerli yazarlarımız sayfalarımıza konuk oldu. Bunlardan biri Bandırma Kent Konseyi Başkanı Serdar Polattı. Polat 100. Kurtuluş yılını kutlayan Bandırma’yı anlattı bizlere. Yine Bandırma Belediye Meclis Üyesi sıfatıyla ve Serbest Mali Müşavir kimliği ile bilinen Bandırma’nın tanınmış simalarından Nüvit Erten ise yakın arkadaşı merhum sanatçı Tunç Başaran’ı anlattı satırlarında. Bandırma’nın yakın zamanda tanıdığı Fizyoterapist Esra Tekin ise hemen hemen herkesin ortak derdi olan ağrılarımızdan bahsetti bizlere ve tabiki son olarak da benim Genç Bayrak Gazetesi’nde birlikte çalışma fırsatı da bulduğum arkadaşım Yakup Tırpan ile fotoğraf sanatını konuştuk. Eminiz dolu dolu bir dergi sunduk sizlere..Bu arada 4 sayı olmuşuz bile. Nice yıllara diyelim...

7

KAPAK

KAPAK KONUĞU BAHADIR ÇOLAK

“KİMSE TEK BAŞINA KAHRAMAN OLAMAZ”

QR KODU OKUTARAK

Bandırma’nın ulusal ve uluslararası firmalarından Yemtar A.Ş. Yönetim Kurulu Bşk. Yrd. Bahadır Çolak

İZLEYEBİLİRSİNİZ

B

in life

sehır

ahadır Çolak ve Yemtar’ı tanıyabilir miyiz? 1975 Bandırma doğumluyum. Öğrenimimin bir kısmını burada bir kısmını ise Bursa’da tamamladım. Daha sonra şirketimizin değişik kademelerinde görev aldım. Hemen hemen her kademesinde görev aldım diyebilirim. Şu anda da 2005 yılında Rahmetli Babamızı kaybetmemizin ardından ağabeyimle birlikte bu şirketin yönetiminde görev almaktayım. Yemtar A.Ş. bizim şirketlerimizin amiral gemisi yani lokomotif şirketimiz. Bunun haricinde üç tane daha şirketimiz var. Onlar da uzun yıllardır Bandırma’ya hizmet etmekte. Yemtar 1980 yılında Rahmetli İsmail Çolak tarafından kuruldu ve şu anda da Abdullah Çolak ve Bahadır Çolak tarafından işletilmekte. 200’e yakın personelimiz var. 4 kıtada 44 ülkeye ihracatımız devam ediyor. Özellikle son 5 yıldır ihracatta ciddi anlamda ataklarımız var. Pandeminin etkisi ile de bizim sektörümüzdeki bir çok insanın Uzakdoğu ülkelerinden uzaklaşması bize fırsat yarattı. Biz de bu fırsatı kullanmak istiyoruz. Sektörümüzde rekabet içindeyiz. Farklı firmalar var. Ama biz ilk önce kendimizle rekabet ediyoruz. Her zaman kendimizin daha iyi yapacağına inandığımız için kendi ürettiğimiz ürünlerin daha iyilerini yapmaya çalışıyoruz. Bu sebeple de sektörümüzde ilk, Balıkesir’de de ikinci olmak kaydıyla AR-GE merkezimiz kuruldu bundan 5 yıl önce. AR-GE merkezimizde de hemen hemen her gün sektörümüzle ilgili

yeni buluşlar, icatlar gerçekleştiriyoruz. Patentli ürünlerimiz, farklı modellerimizi üretiyoruz. Amaç Türk Yem Sanayi’ne ve Türk Makine Sektörüne faydalı olabilmektir. Bu arada Bandırma ekonomisine de değer katmaya çalışıyoruz. Yurt dışında da fuarlara katılıyorsunuz YEMTAR olarak. Katıldığınız bu fuarlarda nasıl karşılanı yorsunuz? Yani bir Türk firmasının sizin sektörünüzde fuara katılması ve ülkemizi temsil etmesi nasıl bir karşılık buluyor? Tabi çok farklı ülkelerde fuarlara katılıyoruz. Bazı ülkelerde çok dostane karşılandığı gibi bazı ülkelerde de çok misafirperver karşılanmıyoruz. İşte “Yine Türkler gelmiş” “Bunların burada ne işi var” “Makineciliğe de mi başlamışlar” diye yıllardan bu yana bunları dile getiren ülkeler tabiki mevcut ama son 7 yıldır üretimi için odaklandığımız ve son 5 yıldır da seri üretimine geçtiğimiz bir ürünümüz var. Bu ürünümüz şu anda bizleri fuarlarda hoş karşılamayan ülkelerin pazarlarına giriyor. O yüzden de bize karşı gösterdikleri tavırlar etkileniyor tabi ki. Hem teknik anlamda hem de fiyat anlamında avantajlıyız. Onlar bir çok sektörde oldukları gibi makine sektöründe de devamlı rakipsiz, istedikleri şartlarda ve rakamlarda satmaya alışmışlar. Biz de bu düzeni bozmak için, kendi ülkemizin ekonomisine katkı sağlamak ve döviz girdisi sağlamak amacıyla devam ettiriyoruz.

9

“Pandemi’de yurtdışına iki fabrikayı ofisimizden çalışarak devreye aldık” Hangi ürünler üzerine daha çok yöneliyorsunuz. AR-GE çalışmalarınızı genelde hangi ürünler üzerine oluyor? Genelde kendi sektörümüzün sorunlarını çözmeye çalışıyoruz. Burada sahada müşterilerimizden aldığımız geri dönüşlerle onların sorunlarına çözüm üretebilecek yeni ekipmanlar ve makineler üretiyoruz. Son yıllarda artık teknoloji iyice mekanikten mekatroniğe, mekatronikten elektroniğe ve elektronikten de artık yazılıma döndü. Son 1015 yıldır bunu hissettik. Biz de yeni gelen teknolojileri kendi makinelerimize uyarlayarak müşterilerimizin işlerini kolaylaştırmak ve sahadan daha doğru veri elde edebilmek amacıyla hem mevcut makinelerimizi revize ediyoruz hem de yeni makinelerle onlara hizmet veriyoruz. Aslında bugüne kadar yapılmamış makine leri ve ürünleri de çıkarıyorsunuz değil mi? Hem o var hem de yapılmamış ürünler var. Hem de mevcut olan ürünleri daha iyi hale getiriyoruz. Mesela 30 yıl önce televizyon vardı. Şu anda da var. Ama teknoloji farkına bakacak olursanız artık televizyonla internete bağlanıyorsunuz. 30 yıl önce tek kanalı seyretme şansınız vardı. Bizim sektörümüzde böyle. Biz yazılım noktasında da iyi bir yere geldik. Kurmuş olduğumuz tesisleri müşterilerimiz mobil cihazlarından takip edebiliyorlar. Biz Pandemi döneminde kurduğumuz teslim ettiğimiz iki fabrikamızı o ülkelere hiç gitmeden 48 saat boyunca buradan, ofisimizden çalıştırarak, devreye alarak müşterimize teslim ettik. Bu aslında bir gereklilik. Müşterilerimiz de bunu istiyor. Anlık haber alma çok önemli. Çünkü anlık müdahale edebiliyorsunuz. Anlık haber alamazsanız o müdahaleyi yapamıyorsunuz ve müdahaleyi zamanında yapamadığınızda iş işten geçmiş oluyor. Artık müşterilerimiz de anlık haber almanın faydalarını gördü ve yazılıma yatırım yapmaya başladılar. Eskiden yazılıma yeterli yatırım yapılmıyordu. İnsanlar “Bir CD’nin içindeki programa 10 bin dolar verilir mi?” şeklinde tepki gösteriyorlardı. Şimdi diyorlar ki, benim gerekliliklerimi yazın ben 100 bin dolar in life

sehır

vereyim demeye başladılar. İş oraya doğru gittiği için de anlık veriyi almak ve aldığın o veriyi yönlendirmek çok önemli. Çünkü hayat çok hızlı akıyor. Az önce anlattığım olay mesela biz 48 saat boyunca başka bir ülkedeki fabrikayı buradan oturduğumuz yerde işlettik. Müşterimiz dedi ki artık tamam bize devredebilirsiniz dedikten sonra devrettik. Halen daha bir sorun olduğu zaman yine buradan müdahalelerde bu lunabiliyoruz. Biz çok daha önceleri aslında bu teknolojiye sahiptik ama fiili olarak hiç gerçekleştirmemiştik. Müşterilerimiz genelde ekip gelsin, Süpervizörler gelsin, mühendisler gelsin burada devreye alalım diyorlardı. Ama pandemiden dolayı biz de o ülkelere gidemeyince, müşteri de zaman kaybetmesin diye böyle bir müdahaleyi uygun gördü. Biz de hem kendimizi ve teknolojimizi denemiş olduk. 48 saat boyunca fabrikayı çalıştırdık. Gerekli kapasiteleri denemiş olduk. Müşterimiz de bize elinize sağlık dedi ve fabrikayı devraldı.

İki tane olgu var burada. Birincisi yaşadığınız bir sorunu farklı bir şekilde aşma yoluna gitmişsiniz. Ayrıca da pandemiyi bir fırsata çevirerek firmanıza bir level atlatmışsınız. Biraz da Bandırma’ya gelmek istersek, Bandırma’daki iş dünyasında bir değişim söz konusu. Siz Bandırma’daki iş dünyasını şu anda nasıl görüyorsunuz? Yani Bandırma’da eskiden herkes birbirine bilen, butik bir iş dünyasına hakimdi. Şimdi ise çok farklı firmalar Bandırma’ya gelmeye başladı. Farklı firmalardan, markalardan yatırımlar gelmeye başladı. Bu konuda düşünceleriniz nelerdir? İyi yönetilirse iyi yere gider, ama iyi yönetilmezse iyi yere gitmez. Bu açıkça belli. Bunun örnekleri Türkiye’de de mevcut. Minimum hatayla bu sürecin yönetilmesi gerekiyor. Bu arada bazı şeyleri kişisel çıkarları bir yana bırakıp Bandırma’nın çıkarlarını ön planda tutarak doğru yatırımların Bandırma’ya çekilmesi gerekiyor ama bir inat uğruna da firmaların kaçırılmaması gerekiyor. Bu hassas bir çizgi. Tecrübeler var, gelmesi gereken firmalar gelmedi, başka şehirleri seçtiler. O şehirler bugün hangi konumda, biz hangi konumdayız. Bunlara bakmak lazım. Bandırma’nın yanısıra bir de Büyükşehirimiz var Balıkesir. Bunu da göz ardı etmemek lazım. Onlarla birlikte uyumlu bir şekilde bu süreci yönetmek lazım. Tek başına kimse kahraman olamıyor. Artık o devirler geçti. Birlik , beraberlik, ortak akıl, bu şehrin insanına fayda sağlayacak, bir adım öne geçirebilecek uygulamalar yatırımlar bir an önce hayata geçirilmeli.

10

Ama doğru uygulamalar olması lazım bunların. Yanlış uygulamalar olursa hep birlikte karşı çıkalım ama doğru uygulamaların da hep birlikte yanında olalım. El birliği ile o doğru olan şeyin Bandırma’da olması için çaba sarfedelim. Yoksa A firması gelmiş, B firması gelmiş burada kimsenin kişisel menfaatine olmuyor. O yüzden de en iyi şekilde yönetilirse en iyi yerlere gelir. Bandırma hızlı şekilde büyüyen bir kent aslında. Bandırma şöyle bir durum var. Bir kısım çevreci diyor ki sanayi gelsin, ama dikkat edelim. Arıtmasını kursun, çevreye dikkat etsin. Ama bir kısım çevreciler de var ki sanayiye komple karşı çıkıyor. Sizce burada dengeyi nasıl kurmak lazım? Burada dengeyi çok iyi kurmak lazım. Evet günümüzde tarım çok önemli. Ama sanayi de çok önemli. İstediğiniz kadar tarıma sahip olun, onu işleyecek teknolojiye sahip değilseniz tarım da sizi kurtarmaz. Bugün halen daha biz elle mi in life

sehır

hasat yapalım? Bir makine olacak, bir teknoloji olacak ki o hasatlar zamanında ve gereken miktarlarda yapılabilsin. Sadece turizm ile sadece tarımla hiçbir ülke bir yere varamıyor. Bunların hepsi bir arada olacak. Bugün İtalya’ya baktığımızda sanayi de var, tarım da var, turizm de var. Baktığımız zaman İtalya bir çok insanın imrenerek baktığı ve tatil için gittiği bir yer. Ama sadece bundan ibaret değil. Bugün gittiğinizde çok güçlü sanayi tesisleri olan bir yer İtalya. Bandırma’daki ikamet eden, Bandırma’da yaşayan bir işadamı olarak Bandırma Ticaret Odası’na da kayıtlısınız ve yıllarca çeşitli kademelerinde görev yaptınız. Bandırma ticaretine Bandırma Ticaret Odası gözüyle baktığınızda nasıl gözüküyor? Ben bir dönem meclis üyeliği iki dönem de yönetim kurulu üyeliği yaptım. Ticaret Odası Bandırma’nın en önemli kuruluşlarından biri. Şu anda yaklaşık 2150 üyesi bulunan, Bandırma ve çev-

resinden üyeleri olan bir STK. Bunun içinde sanayici de var, inşaatçı da var. Farklı mozaiklerden oluşan bir topluluk. Bandırma Ticaret Odası bu farklı sektörlerin hepsine hizmet üretmeye çalışıyor. Ama her sektörün farklı problemleri olabiliyor. Bandırma’dan ciddi manada bugün bir yumurta ihracatı var, beyaz et ihracatı var, ciddi manada tohumculuk yapan firmalar var. Deniz Ticareti var, Balıkçılık var, makinecilik ve tarımda çok iyi firmalarımız var. Ama hepimizin aynı pencereden bakabilmesi lazım. Tarım alanları çok değerli ama sanayi alanları da çok değerli. Bugün İstanbul’da bazı sanayi bölgelerinde bir metrekaresi bin dolarlara çıkmış. O yüzden de İstanbul’a yatırım yapmak istemeyenler bu tarafa doğru akmaya başlıyor. Bunları doğru yönetebilir isek, Bandırma daha farklı mozaiklerin de geleceği , daha ciddi ve büyük firmaların Bandırma’ya gelmesi gerektiği ve bu gelen firmaların da Bandırma’ya katkılar sağlayacağına ben inanıyorum.

11

O nedenle Ticaret Odası gözünden nasıl bu sürecin gözüktüğünü sordum. Her zaman sanayicilerin kendi arasında bir dili vardır derler. O dili de siz rahatlıkla konuşabilen birisiniz ve Ticaret Odası olarak da bu süreçte

in life

sehır

her iki tarafa da önemli bir köprü olabilirsiniz. Her şeyin hayırlısı. Ben Ticaret Odası yönetiminde olduğum sürece Bandırma’nın menfaatleri için çalışmaya devam edeceğim. 46

yaşındayım. Doğma büyüme Bandırma lıyım. Bandırmalı olmaktan hiçbir zaman gocunmadım. Farklı yerlerde hizmetler verdim. Bandırma spor’da da hizmet verdim. Halen daha Bandırma Spor Vakfı’ndayım. Bandırma Ticaret Odası’nda görevlerim var. Eğer biz bu memleketten birşeyler kazanıyorsak, eğer bu memleketin havasını soluyup, suyunu içiyorsak ve bu şehre en ufak bir faydam olacaksa ben her zaman varım. Benim tek amacım bu. Kişisel ya da şirketsel hiçbir menfaatim olmadan. Çünkü biz bunu böyle gördük. Bizim aile geleneğimizde var. Yapılan hiçbir şeyin karşılığı beklenmez bizde. Yemtar olarak bulunduğunuz bazı sosyal yardımlar da var. Bunlardan bahsedebilir miyiz? Evet yıllık olarak belirlediğimiz bazı bütçelerimiz oluyor. Ortak karar ile yaptığımız bazı sosyal yardımlar var. Tabi ki bunların buradan açıklamak çok doğru olmaz. Bu şekilde sosyal yardımlarda da bulunmaya devam ediyoruz ve edeceğiz her zaman.

12

MUTLULAR GRUP’A AVRUPA’DAN ÇİFTE ÖDÜL

T

ürkiye’nin meşhur lezzeti olan Gönen Ovasının verimli topraklarında yetişen, iri taneli, camsı yapısı ve tüm yemeklerde kullanılabilme özelliğiyle bilinen Gönen Baldo Pirincimiz artık Avrupa’dan da ödüllü bir lezzet oldu. Mutlular Grup’un Gönen Ovasında ürettiği, son teknoloji çeltik fabrikasında özenle paketleyerek ülkemizin dört bir yanında sofralarınıza sunduğu geleneksel ve yöresel ürünümüz Gönen baldo pirinç Avrupa’dan da tam not aldı. International Taste Institute organiin life

sehır

zasyonuyla gerçekleşen, dünyanın en iyi şef ve sömeliyelerinden oluşan jüri Haziran 2022 değerlendirmesini yaptı. Brüksel’de gerçekleşen tüm değerlendirmelerin sonucunda Mutlu Gönen Baldo Pirinç Avrupa’dan “Üstün Lezzet Ödülü” kazandı. 35.000 dönümün üstünde ekim kapasitesi ve sulanabilir arazi ile ülkemiz çeltik üretiminin önemli bir kısmını karşılayan Mutlular Grup Mutlu ve Damak markaları ile Gönen Baldo pirincin yanı sıra Osmancık, Pilavlık ve Kırık pirinç çeşitleri ile de mutfaklarda yerini alıyor.

Yılın lider pirinç markası Mutlular Grup 2. Uluslararası Elmas Ödülleri sahiplerini buldu. Demet Akalın ve Öykü Gürman’ın konser verdiği Burcu Esmersoy ve Yavuz Seçkin’in eğlenceli sunumları ile renk kattığı tören Hilton İstanbul Bomonti Hotel’de düzenlendi. Törene Mutlular Grup Genel Müdürü Av. Çiçek Mutlu Kocaman, Çeltik Grubu Genel Müdürü Samed Kocaman ve Mehmet Ali Mutlu katıldılar. Yılın Lider Pirinç Markası ödülünü

şirket adına Samed Kocaman aldı. Ödülü alırken yaptığı konuşmada "Çok güzel bir organizasyon emeği geçenleri kutluyorum bize bu ödülü layık gördüğünüz için teşekkür ediyorum. Ben bu ödülü başta Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın İbrahim Mutlu ve Yönetim Kurulu II. Başkanımız Sayın İsmail Mutlu olmak üzere tüm Mutlular Grup çalışanları adına, Mutlular Ailesi adına alıyorum. Çok teşekkür ederim.” dedi.

14

Bandırma Ticaret Odası’nda 17 senedir kesintisiz olarak Oda Meclis Üyeliği ve 9 senedir de Yönetim Kurulu Başkanlığı yapan Mehmet Kılkışlı, önümüzdeki süreçte yapılacak olan Bandırma Ticaret Odası seçimlerinde aday olmadığını açıkladı. Başkanlık görevini yürüttüğü 9 senede takdir edildiği kadar eleştirilen bir isim olan Kılkışlı, 9 senelik görevi boyunca Bandırma Ticaret Odası Başkanı olarak neler yapıldığını anlattı.

BANDIRMA TİCARET ODASI VE KILKIŞLI DÖNEMİ Bandırma Ticaret Odası Başkanı Mehmet Kılkışlı anlattı

S in life

sehır

ayın Kılkışlı ilk önce kısaca sizi tanıyabilir miyiz? 19 Kasım 1962 Bandırma doğumluyum. İlk, orta ve lise eğitimimi Bandırma’da , üniversite eğitimimi de ODTÜ makine mühendisliği bölümünden mezun olarak tamamladım. Evli ve iki çocuk sahibiyim. İş hayatımı İzmir ve Bandırma’da devam ettiriyorum. İzmir’de tütün mamulleri toptan dağıtım işi ve otel işletmeciliği, Bandırma’da ise ikamet amaçlı bina inşaatı ve cafe restaurant işletmeciliği sektörlerinde işyerlerimiz var. 2007 yılında Bandırmaspor Kulüp Başkanlığı görevine başlarken 8 yıl boyunca bu zorlu görevi yerine getirdim. 2005 yılı Oda organ seçimlerinde Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak başladığım Bandırma Ticaret Odası organ üyeliği görevi 2009 seçimlerinde meclis üyesi, 2013 ve 2018 seçimlerinde de Yönetim Kurulu Başkanı olarak devam etti. 17 senedir kesintisiz olarak Oda Meclis üyesi ve 9 senedir de yönetim kurulu başkanı olarak göreve devam ediyorum. Bandırma Ticaret Odası olarak kaç kişi ile kaç üyeye hizmet veriyorsunuz? Kurulduğu yıldan bu yana 28 Yönetim Kurulu Başkanı ve 32 Meclis Başkanı’nın görev yaptığı Bandırma Ticaret Odası günümüz itibariyle 11 Yönetim Kurulu, 40 Meclis Üyesi, toplamda 98 Meslek Komite üyesi ve 11 personel ile 2800 Üyeye hizmet veriyor.

Bandırma Ticaret Odası’nda 9 yılı Başkanlık olmak üzere uzun yıllar çeşitli görevler yaptınız? 2 yıllık pandemi döneminin de dahil olduğu 9 yıllık Başkanlık döneminde hangi hizmetleri gerçekleş tirdi Bandırma Ticaret Odası? Bandırma Ticaret Odası bölgesinin kalkınmasında çok önemli bir hamle olan Bandırma Organize Sanayi Bölgesinin kurucusu ve aynı zamanda Bandırma Ticaret Odası İlköğretim Okulu’nun kurucusu ve hamisidir. Bandırma Ticaret Odası sosyal sorumlulukları çerçevesinde, bölge turizmine katkı sağlamak amacıyla Daskyleion Kazılarına 5 yıl süre ile ana sponsor oldu. Böylelikle Daskyleion Kazılarının turizme açılabilmesi ve bölgenin turizm gelirlerinin arttırılabilmesi için önemli bir yol alındı. Bandırma Limanının özelleşmesi kapsamında ihaleyi kazanan Çelebi Holding ile ortaklık gerçekleştirilirken bu şekilde Oda yanına Borsayı da alarak, limanda hissedar oldu ve liman yönetimine giriş hakkı elde etti. Bandırma 17 Eylül Üniversitesi’nin kurulması için gerekli lobi faaliyetleri yürütülerek üniversitenin kurulmasına öncülük etti.

18

Fiziki şartların yetersizliği ve altyapı eksikliği sebebiyle yeterli hizmet veremeyen Bandırma Sosyal Güvenlik Merkezi’ne 2013 yılında Oda hizmet binasının bir katı tahsis edilerek kurum hizmet binası yapılana dek 2 yıl boyunca bölgeye hizmet konusunda öncülük edilmiştir. SGK’daki en ufak bir işi için bile Balıkesir’e gitmek zorunda kalan vatandaşlarımız, hem zaman hem de maliyet kaybından kurtulmuştur. Ayrıca bu uygulama yeni hizmet merkezinin de bir an önce yapılmasına ön ayak olmuştur. Bandırmada ki işletmelere verilecek KOSGEB hizmet ve desteklerinin yaygın etkin ve koordinasyon içinde sunulmasını sağlamak ve Oda Üyelerini mevcut destekler hakkında sürekli ve hızlı bir biçimde bilgilendirmek üzere KOSGEB Balıkesir İl Müdürlüğü ile iş birliği protokolü imzalanarak Bandırma KOSGEB Temsilciliği Bandırma Ticaret Odası bünyesinde hizmete açılmıştır. Bölgesinde birçok yeniliğin öncüsü olan Bandırma Ticaret Odası TS EN ISO 9001 Kalite belgesine ve ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemi Standardı belgesine sahiptir. Oda TOBB bünyesinde yürütülmekte olan oda/borsa akreditasyon sistemine 2010 yılında

dahil edilmiştir. Periyodik olarak yapılan denetimler sonucu akreditasyon belgesini yenileyerek Avrupa Birliğine üye ülke odalarının hizmet standartlarına uygun çalışmalarını sürdürmekte ve hizmet kalitesini sürekli geliştirmektedir. Bandırma Ticaret Odası, AB – Türkiye Odalar Ortaklık Hibe Programı kapsamında Avrupa Birliği Projeleri gerçekleştirmektedir. “Bilgisayar Okuryazarlığı Projesi”, “Türk Balıkçılık Müktesebatının AB Balıkçılık Müktesebatına Uyarlanması Projesi” ve “Güney Marmara Bölgesinde Odaların Hizmet Kapasitelerini Geliştirerek KOBİ’lerin İhracata Yönlendirilmesi Projesi” odanın gerçekleştirdiği Avrupa Birliği projelerdir. Ayrıca “Yenilenebilir Enerji Kaynakları” ve “Rüzgâr Enerjisi” isimli iki AB Projesine oda dışarıdan destek vermiştir. Avrupa Birliği Projelerinin yanı sıra Güney Marmara Kalkınma Ajansı bünyesinde “Bandırma Kobileri Projelerle Gelişiyor” ve “Bandırma Ticaret Odası Üyelerine Yönelik Temel İhracat Eğitimi” projeleri gerçekleştirilmiştir. Eurochambers bünyesinde de “Gıda Üreticilerinin AB Standartlarına Uyumu Projesi” başarıyla hayata geçirilmiştir. Gelişmeye açık

geniş bir vizyona sahip olmak için benzer kurumlarla işbirliği içerisinde olma gereğiyle hem yurt içinde hem de yurt dışında kardeş oda projeleri geliştirilmiştir. Yurt içinde Bandırma Ticaret Odası’nın ilk kardeş odası olarak Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası ile protokol yapılmıştır. Ülkeler arasında ekonomik, teknolojik ve insani ilişkileri güçlendirme ve hizmet kalite anlayışını paylaşma amacıyla yurt dışında da İtalya’da Latina Ticaret ve Sanayi Odası’nı ziyaret edip, Azerbaycan’da Bakü Ticaret ve Sanayi Odası ve Bakü İşverenler Konfederasyonu ile Makedonya’da Makedonya Türk Ticaret Odası ile kardeş oda protokolü imzalanmıştır. Üyelerin, piyasadaki ürün rakamlarını görüp, ürün değerlendirmesi, pazar koşulları ve rekabet düzeyleri konusunda ölçüm yapabilmeleri için KOSGEB destekli yurt dışı iş gezisi ve fuar ziyaret organizasyonları ve yurt içi fuar stant ve ziyaret organizasyonları düzenlenmektedir. Bu kapsamda yurtdışında Hannover, Dubai ve Paris yurtiçinde İstanbul, İzmir, Antalya ve Bursa’da birçok fuarda stant kurulumu ve ziyaret organizasyonu yapılmıştır.

in life

sehır

19

Üyelerin tanıtımlarının internet aracılığıyla yapılması amacıyla web sitesi üzerinde Sanal Fuar Uygulaması hizmete sunulmuştur. Sanal fuar ortamında yer almak isteyen üyelere özel sanal fuar stantları hazırlanmakta, firmaların stantlarında yayınlamak istediği bilgi, fotoğraf ve videolar bu stantta sergilenebilmekte ve firmalar Bandırma Sanal Fuarı’nda da sektörlere göre yerlerini almaktadır. Üyelerin talepleri

doğrultusunda Oda eğitim salonlarında ağırlıklı olarak teşvik ve destekler olmak üzere dış ticaret, sektörel konular, kişisel gelişim vb. konularda eğitimler gerçekleştirilmektedir. Bazı mesleklerde çalışanlara mesleki yeterlilik belge alma zorunluluğunun gelmesiyle birlikte Odamızda üye firmalarımızın çalışanlarına yönelik mesleki eğitim belgesi sınavları düzenlenmeye başlanmıştır. Kadın Girişimciler Kurulu tarafından kadın girişimcilere pazar yaratarak cesaretlenin life

sehır

melerini sağlamak, kendilerini daha iyi tanıtmalarına yardımcı olmak ve Bandırma çarşısına yılbaşından önce hareketlilik katarak faydalı olmak amacıyla bir çok sene alışveriş ve tanıtım günleri etkinliği organize edilmiştir. Artık Bandırma’lılar tarafından da alışılagelmiş bu etkinlik Kadın Girişimcilerimizin öncülüğünde başlamış ve diğer birçok kurum ve kuruluş tarafından da çeşitli zamanlarda yapılarak devam ettirilmektedir. Oda üyeleri arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi ve dostluğun pekiştirilmesi amacıyla Bandırma Ticaret Odası üyelerinin yanı sıra üst düzey protokol ve sivil toplum kuruluşlarının başkanları ve yöneticilerinin katılımlarıyla dostluk maçları düzenlenmiştir. Birkaç yıldan beri Bandırma Ticaret Odası üyelerine özel bazı indirim anlaşmaları yapıyoruz. Otel, restaurant, hastane, okul vb. kurumların yanı sıra akaryakıt indirimi için de yaptığımız anlaşmalarımız oldu. Bunları da Odamız web sitesinde yayınlıyoruz. Sayın Kılkışlı son yıllarda Türkiye’de olduğu gibi tüm dünya bir pandemi ile mücadele etti ve etmeye de devam ediyor. Bandırma Ticaret Odası olarak pandemi döneminde nasıl bir çalışma yöntemi tercih ettiniz? Üyelerinize ne gibi destekleriniz oldu? Tüm dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan covid 19 pandemi sürecinde hepimiz çok zor şartlar altında kaldık. Çalışma koşullarımız değişti, şartlarımız zorlaştı, ekonomik açıdan büyük sıkıntılar yaşadık. Üzerimize düşen görev ve verilen yetkilerimiz sınırında üyelerimize ve şehrimize hizmet etmeye çalıştık. Ancak kanunla kurulmuş kamu niteliğinde meslek örgütü olmamız sebebiyle yerelde kendi alacağımız kararlar doğrultusunda çalışma yapma imkanımız olmadı. Yapabildiklerimiz Kanunla çıkan düzenlemelerin uygulanması, üst birliğimiz ve bakanlıklarımızın sağladığı imkanların yerelde uygulanması ve duyurularının yapılması şeklinde kısıtlı kaldı. Üyelerimizden de bu konuda serzenişler aldık haklı olarak fakat kanunlarımızın bize

vermiş olduğu yetkilerin üzerinde uygulama yapma durumumuz olmadı maalesef. Bandırma Ticaret Odası olarak bu pandemi sürecinde; Salgının ilk haftasında Bandırma Devlet Hastanesindeki sağlık çalışanlarına destek amacıyla M tipi ceza evinden 500 adet tulum, Recep Gencer Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinden 1 ton yer dezenfektanı alarak kendilerine teslim ettik. Gelen talep üzerine Aralık ayında tekrar 500 adet tulum aldık ve Devlet Hastanesine teslim ettik. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından başlatılan Biz Bize Yeteriz Türkiye’m Kampanyasına 20.000 TL yardımda bulunduk. Maske satışının yasak olduğu dönemde maske temin edemeyecek durumda olan firmalarımıza dağıtılmak üzere 20.000 adet maske alıp 10’arlı paketler şeklinde üyelerimizin adreslerine götürerek 4 gün içerisinde dağıtımını yaptık. Geçtiğimiz yıllarda da ekonomik açıdan piyasanın kötü olduğu durumlarda, üyelerimizin finansmana erişimini bir nebze kolaylayabilmek amacıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği girişimleriyle üyelerimize yönelik nefes kredisi başlatılmıştı. Pandemi sürecinde yaşadığımız ekonomik açıdan sıkıntılı dönemde de yine Nefes kredisi başlatıldı. Bandırma Ticaret Odası ve TOBB katkılarıyla birlikte toplam 19.500.000,- TL’lik kredi limiti Odamız üyeleri için sağlandı. Krediye başvuran üyelerimizin kredibilitesi banka tarafından değerlendirilerek firmanın mali durumuna göre 50.000,-TL ya da 100.000,-TL’ye kadar kredi kullanımı sağlandı. Aralık ayında Şekerbank ile Odamız üyelerine özel bir finansman paketi için protokol imzaladık. Protokol kapsamında 3 ay ödemesiz veya 3 ayda bir taksit ödemeli 36 aya varan vade seçenekleriyle üyelerimizin finansman ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri sağlandı. Bunun yanı sıra Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği öncülüğünde Ziraat Bankası ve Halkbankası ile imzalanan Tedarik Zinciri Finansman Projelerini biz de Bandırma Ticaret Odası olarak Bankaların Şube Müdürleri ile imzaladık. İmzalanan tedarik zinciri protokolleri kapsamında üreticilerimiz ya da satıcılarımız tahsilat ile uğraşmadan, güven içinde mallarını satabilip ayrıca sattıkları malın bedelini, alacak riski taşımadan banka garantisiyle peşin veya taksitli alabildiler.

20

Alıcılar da 540 güne kadar vade imkânıyla finansman temin ederek, tedarik ihtiyaçlarını karşılayabildiler. TOBB tarafından her yıl ramazan ayında muhtaç ailelere erzak dağıtımı yapılmak üzere belirli bir bütçe tarafımıza aktarılıyor ve biz de Oda olarak kendi bütçemizden de katkı sağlayıp Bandırma ve Manyas’ta bulunan ihtiyaç sahibi ailelere erzak dağıtımı yapıyoruz. Bu dağıtımları pandemi döneminde 2 yıl Kaymakamlık nezdinde kurulan Vefa Destek Grubu aracılığıyla yaptık. Bandırma Kaymakamlığı, Bandırma Belediyesi, Bandırma Ticaret Odası, Bandırma Ticaret Borsası ve birçok hayırsever kişi ve firmaların destekleriyle içeriği çok kuvvetli olan erzak paketleri hazırladık. Sosyal Yardımlaşma Vakfımızın çalışmalarıyla belirlenen ailelere dağıtıldı. Bu yıl da TOBB’den gelen 100.000,-TL’lik bütçeye Oda bütçesinden 300.000,-TL ekleyerek toplamda 400.000,-TL’lik bir bütçeyle hazırladığımız içeriği kuvvetli erzak paketlerini Sosyal Yardımlaşma Vakfımızdan aldığımız listelerdeki ihtiyaç sahiplerinin adreslerine tek tek ulaştırdık. Her sene TOBB tarafından gönderilen eğitim yardımı bütçesi 2020 yılında pandemi sebebiyle uzaktan eğitim olmasından dolayı tablet dağıtımı olarak kullanıldı. TOBB Türkiye çapında her Oda ve Borsa adına 55 adet tablet gönderdi. Biz de Bandırma Ticaret Odası olarak TOBB’un göndermiş olduğu rakama 77 adet eklemeyi uygun gördük. Toplam 132 adet tabletin 12 adedini Manyas, 120 adedini Bandırma Kaymakamlığı’na teslim ettik. Bu vesile ile TOBB çatısı altında Türkiye’de 30.000 adet tablet dağıtımı yapılmış oldu. 2021 yılında da ihtiyaç sahibi öğrencilere iletilmek 1075 adet bot dağıtımı yaptık. Covid-19 salgını sebebiyle üyelerimize bir destek de Haziran ayında yatırılması gereken Odamız aidatlarının ilk taksit ödemesinin Ekim ayında ikinci taksitlerle birlikte alınması oldu. Bunun akabinde “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Kanunu” ile üyelerimizin vadesi geçmiş oda aidatlarına ait gecikme cezaları silinip, taksit imkanı tanındı. Aynı kanunla vergi kaydı kapandıktan sonraki aidat borçları silinip, oda kayıtlarının da silinmesi imkanı sağlandı. Aslında sadece pandemi süreci olarak bakmamak lazım. Bölgemizin ve şehrimizin ihtiyaçları doğrultusunda bütçemizi en iyi şekilde değerlendirmek kaydıyla birçok özel veya kamu kurum ve kuruluşuna kanunların izin in life

sehır

verdiği sınırlarda çeşitli konularda destek olmaya çalışıyoruz. Örnek verecek olursak; Devlet hastanesine evde bakım aracı alınması için destek olduk, genel cerrahi malzeme alımı yaptık, Emniyete araç alımı için destek olduk, Bandırma Kaymakamlığı’na bilgisayar alımı yaptık, İdlip Kampanyasına biriket ev konusunda destek olduk, Bölgemizin tanıtımı için önemli gördüğümüz Kyzikos Koşusuna her yıl destek olduk, Bandırma ve Manyas Festivallerine her yıl destek olmaya çalışıyoruz, her yıl belediyenin ramazan çadırında iftar yemeği düzenliyoruz, her yıl bazı okullarımızın fiziki ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışıyoruz. Tabi ki bu saydıklarımızın yanı sıra daha birçok farklı alanda da destek ve yardımlarımız oluyor. Ayrıca eğitime katkı vermek amacıyla çok uzun yıllardır yüksek öğrenim gören öğrencilere Odamız tarafından burs ödemesi yapılmaktadır. Her yıl Bandırma liselerinden mezun olup, üniversiteyi kazanan başarılı ama maddi durumu yetersiz olan yaklaşık 100 öğrenciye karşılıksız burs veriyoruz. Yılın 9 ayı boyunca yapılan burs ödemesi 2022 yılı için öğrenci başına aylık 600,-TL’dir.

Bunun yanı sıra TOBB ve Milli Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan Mesleki Eğitim ve İşbirliği Protokolü kapsamında Recep Gencer Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne katkılarda bulunuyor, her yıl bölümünde dereceye giren 6 öğrenciye de burs ödemesinde bulunuyoruz. Bütün bu saymış olduğunuz hizmetlerin yanısıra Bandırma Ticaret Odası döneminizde yeni bir bina da kazandı. Bunun hakkında neler söylemek istersiniz? Bandırma Cumhuriyet Meydanında, uzun yıllar Bandırma Ticaret Odası hizmet binası olarak kullanılan binanın çok eski ve kullanımı zor bir hale gelmiş olduğundan yerine günümüz şartlarına göre daha modern ve daha işlevsel bir bina yapılması için yıkılmış ve giriş katında mağaza, üst katlarında bağımsız ofislerin yer aldığı 8 katlı bir iş merkezi inşa edilmiştir. Kendi öz kaynaklarımızla yaptığımız bu bina ile hem çok eski ve atıl durumda olan Odanın bir varlığı değer kazanmış oldu, hem Oda için sürekli bir gelir kaynağı yaratılmış oldu hem de Bandırma’nın en güzel yerine yakışır şekilde modern bir iş merkezi kazandırılmış oldu. Son olarak bölgemiz için olduğu kadar Bandırma için de önemli olan ürün coğrafi işaret konusu var. Bandırma’nın Manyas’ın ve bölgedeki bir çok yerleşim yeri ile adı geçen ürünler konusunda Bandırma Ticaret Odası’nın takip ettiği coğrafi işaretleme başvuruları var. Bu konularda gelinen son durumu açıklar mısınız? Belli alanlarda farklılıkların giderek yok olmaya başladığı küreselleşen dünyamızda tüketiciler artık gıda maddelerinin kökenine ve duyusal özelliklerine giderek daha çok önem vermekte, özgünlüğü sertifikalanmış ürünleri güvenerek tercih etmektedirler. Belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri bakımından kökenin bulunduğu yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş ürün olduğunu gösteren işaretli ürünler hem üreticiye daha fazla kazandırmakta hem de bölgesel tanıtımı teşvik etmektedir. Bu sebeple biz de bölgemizin tanıtımına yönelik olarak bölgemize has ürünlerin coğrafi işaret tescillerini yaptırmak için çaba sarf ediyoruz. Bu kapsamda Edincik Su Zeytini, Zeytin Yağı ve Manyas Kazak Fasulyesinin coğrafi işaret tescillerini alabilmek için sürecimizi başlattık. Teşekkür ediyoruz

21

AC Madencilik Mermer Granit San. Tic. Ltd. Şti. Ortaklarından Ali ZORLAR;

“2023 YILI BİZİM İÇİN ÜRETİM YILI OLACAK”

1999 yılında sektöre giren ve 2008 yılında Cemal Gümüş ile birlikte AC Madencilik Mermer Granit Ltd. Şti’yi kuran İşadamı Ali Zorlar, sektörün içinde bulunduğu durumu, şirket olarak 2023 yılına dair planlarını, pandemi dönemi ve sonrasında yaşanan zorlukları Bandırma Şehir İn Life Dergisi ile paylaştı.

in life

sehır

23

A

C Mermer’i ve sizi tanıyarak başlayalım isterseniz?

İlk önce kendimi tanıtarak başlayayım. Adım Ali Zorlar. 1978 Bandırma doğumluyum. Aslen Erdekliyim. Evli ve üç çocuk sahibiyim. 1999’dan bu yana mermer sektörünün içerisindeyim. 2008 yılında AC Madencilik firmasını Cemal Gümüş ile birlikte kurduk. 2009 sonunda da Limited şirketine çevirdik. 2014 yılında bulunduğumuz yeri depo sahası yaptık ve AC Madencilik 14 senelik tecrübesi ile bu günlerine gelmiş oldu. Firmanızın ürettiği ürünler ve kullanım alanları nelerdir? Biz bir pazarlama firmasıyız. Bu nedenle üretimimiz yok. Bizim üretici firmalardan bölge bayiliği ve distribütörlüklerimiz var. En başta Coante markasının tezgah ürünleri, Quartz, yerli granitte Ezine Gri dediğimiz ve Muğla’da Ege Gümüş dediğimiz Erçakır Madencilik’in ürettiği ürünün bölge bayiliği var ve Muğla Beyazı dediğimiz Altıntaş’ın ürettiği bayilik var. Bunları biz inşaatta basamak, tezgah ve döşeme olarak müşterilerimize yarı mamul olarak buraya getirip buradan da satışını yapıyoruz. Mermer sektöründe bir firmasınız. Bandırma’da da bu konuda firmalar var. Bandırma’ya yakın olan ve mermer konusunda önemli bir rol oynayan Marmara Adası da sanırım takibinizde olan bir yer. Bu kapsamda bölgemizdeki mermer sektörünü nasıl değerlendirirsiniz? Marmara Adası’nın bölge mermer sektöründeki yeri nedir? Marmara Bölgesi zaten ismini Marmara Adası’nın Marmara Taşı’ndan Marmara Mermeri’nden ismini aldığı için dünya bu bölgeyi biliyor. Fakat ihracatımız çok kısıtlı. Genelde iç piyasaya çalışıyoruz. Manyas ve Kemalpaşa Ocakları’ndan da taş temin ediyoruz. 2023 yılında büyük ihtimalle üretim yılı yapacağız. Araştırdığımız mermer ocak sahaları var. Bu sahaların içerisinden seçim yapıp bir üretim safhasına gireceğiz. Sektörünüzün yerel bazda da bir takım sorunları var. Bandırma’da mesela mermer ile uğraşan firmaların atıkları konusunda döküm yeri sıkıntıları var. Mermer atıklarını döke-

bilmeleri için gösterilen bir sahaları yok. Bu konuda neler söylemek istersiniz? Buradaki fabrikaların en büyük sıkıntısı mermer atıklarını dökebilecekleri bir saha. Bunun için defalarca başvuru yapılmasına rağmen bir yer gösterilmedi. Firmalar da dolgu malzemesi olarak kullanılmak üzere çeşitli yerlere satışını yapıyorlar ve o şekilde sorunu çözmeye çalışıyorlar. Bazıları ucuz fiyatlarla arsa arazi alıp oralara döküm yapıyorlar. 2023 yılında üretim safhasına geçeceğinizi açıkladınız. Bunun için planladığınız adımlar nelerdir? Planımız bizim 2023’te en önemlisi üretimden öte ihracat yapmak blok olarak. İleriye doğru da açtığımız ocağın yakın bölgesinde bir fabrika sahası yapıp 70-80 kişilik bir istihdamla ihracat ağırlıklı çalışmak. Tabi ocakların açılımında bir prosedür var ve bu zaman alıyor. 2022’in üçüncü çeyreğinde başvurularımızı yapıp prosedürler tamamlanınca da 2023 yılı içerisinde üretime geçmeyi planlıyoruz. Geçtiğimiz son iki yılda tüm dünya bir pandemi yaşadı. Türkiye’de de evlere kapandık, sosyal hayatımız durdu. Bir çok sektörde ticaret hayatı durdu ya da durma noktasına geldi. Mermer sektörü olarak bu durumdan nasıl etkilendiniz? Tabi tüm sektörler gibi bizde ciddi etkilendik. Çalışma saatleri çok minimuma düştü. Hastalığa yakalananlar 14 gün karantina süreci yaşadı. İhracatta ülkeler zaten insan geçişlerine izin vermezken ihracat baya bir zorlaştı. Zorlu günleri geçirdikten sonra sıkıntı kalmıyor. Bu süreçte tamamen küçülenler oldu, büyüyenler oldu ve biraz küçülerek büyüyenler oldu. Bizim sektörümüze de tabi etkileri oldu genel olarak. Pandemiden sonra da gerek ülke olarak gerek dünya geneli olarak bir takım ekonomik zorluklar meydana geldi. Bu bağlamda Türkiye ihracat ağırlıklı bir ekonomik politika sergileyerek bu şekilde büyüme hedeflerini tutturma yoluna gidiyor. Sektörde yer alan bir işadamı olarak bu büyüme modelini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu model size ne gibi zorluklar ya da kolaylıklar sağlıyor? Her ülkenin ihracat yapması lazım ama benim düşüncem dünya piyasasına göre bizim de kendi milli varlıklarımızın fiyatlarını dünya fiyatlarına entegre etmemiz lazım. Şu anda Türkiye tıpkı Çin gibi

ucuz bir Pazar kaldı dünyada. Bunu şöyle yapmamız lazım. Mesela dünyada Marmara Mermeri’nin muadili olan bir mermer 100 dolara satılıyorsa bizim buradan bunu 40 dolara satmamamız lazım. Biz de rekabetler maalesef fiyatla olduğu için herkes fiyatı alta çekiyor. İhracatçı firmalar 40 dolara ihraç ettiği ürünü iç piyasaya da 40 dolara vermeye kalkınca sıkıntı oluyor. Bizim kendi vatandaşımız ürüne ulaşmakta zorluk çekiyor. Bunun ayarlamasını çok iyi yapmak lazım. Bir Bandırma firmasısınız. Bandırma Limanı ile diğer ihracat kanalları ile ülke ihracatında söz sahibi olan bir kent. Son gelen veriler ışığında da Balıkesir’den yapılan yıllık toplam ihracatın yüzde 60 gibi büyük bir kısmı Bandırma’dan yapılmakta. Bu konuda Bandırma’da Limanı kullanıyor musunuz verimli şekilde ve Bandırma ticaretini nasıl değerlendirirsiniz bu bağlamda? Şu anda limanı kullanmıyoruz ama ileride üretici firma anlamında hedeflediğimiz planlarımız tutarsa tabiki başka limanları değil Bandırma Limanını kullanırız. Bandırma Limanı Türkiye’nin sayılı limanlarından biri. Balıkesir ilinin yaptığı ihracatın yüzde 60’lık bir payının bu limandan olması çok güzel bir şey. Daha da fazla olmalı diye bakıyoruz olaya. Son 3-4 yıl öncesine kadar baktığımızda Bandırma’da kendi içine kapanık bir iş dünyası modeli vardı. Bandırma’daki firmaları saymaya kalktığınızda herkes kolayca belli başlı firmaları sayabiliyordu. Fakat son yıllarda bu model bir değişime uğramaya başladı. Dışarıdan büyük firmalar veya onların bağlantıları olduğu firmalar gelmeye başladı ve Bandırma iş dünyası bir kabuk değiştirmeye başladı. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Artık dünya globalleşti. Artık insanlar bir tek Bandırma ve bölge olarak düşünmüyor. Bütün dünya benim diyor işadamları. Böyle bakınca da biz kabuğu kırmış oluyoruz. Herşeyi ile verimli olan topraklarda yaşıyoruz. Tarım, Balıkçılık vs. çok zengin bir bölgeyiz. Bu bölgenin tam ortasındayız. Kendi sektörümüz için de bu çok iyi. Dünyaya yüzümüzü çevirmek lazım. Bölgesel olarak bakmamak lazım. Teşekkür ederiz.

in life

sehır

24

SERDAR POLAT BANDIRMA KENT KONSEYİ BAŞKANI

Kurtuluşumuzun 100. yılı tanıtım açısından bir fırsattır B

andırma her ne kadar sanayi ve lojistik şehri olarak ön plana çıkıyor olsa da aslında bu tanımların tam olarak Bandırma’yı yansıttığını söylemek doğru olmaz. Bandırma Antik Çağlardan günümüze birçok medeniyete ev sahipliği yapmış özellikle göçlerin merkezidir diyebiliriz. Liman Şehri olması, sınırlarımız içerisindeki Manyas Kuş Cenneti Gölü ve Kapıdağ Yarımadası nedeniyle göçlerin kesişme noktası olmuştur. Tarih Boyunca özellikle 1071Malazgirt Zaferi sonrası Selçuklu Dönemiyle birlikte bölge de Türkleşme hareketi başlamıştır, Kurtuluş Savaşı sonrasına kadar da özellikle Kapıdağ Yarımadası ve etrafında Rum ve Ermeni nüfusu ağırlıklı olmuştur. 93 Harbiyle birlikte ciddi bir Kazak/Tatar göçü bölgeye yaşanmıştır. Kısacası Daskyleion ve Kyzikos Antik Kentleri, Edincik Bölgesi, Manyas Gölü ve Kapıdağ Yarımadası ile bölgemiz sanayi ve lojistik şehri olması yanı sıra zengin doğal ve tarihi özellikleri içinde barındıran bir turizm şehri potansiyelini de barındırmaktadır. Bandırma Kent Konseyi olarak bizler bölgemizin tanıtımı noktasında özellikle ulusal mecrada bu çalışmaları sürdürmekteyiz. Bu konuda tanıtım çalışmalarının bir parçası olmak adına Kapıdağ Yarımadasının tanıtımı için “KYZİKOS’TAN ARTEKE’YE ERDEK VE KAPIDAĞI TARİHİ” kitabımızı yayımladık. Ayrıca bölgemiz Ulusal Kurtuluş Savaşının Son silahlı mücadelelerinin yapıldığı bölge olması nedeniyle de büyük önem taşımaktadır. Ayyıldız mev-

kiinde yapılan çatışmalar neticesinde yunanın Anadolu kara parçasını son silahlı çatışma ile terk ettiği yer bölgemizdedir. Özellikle Harp Coğrafyacısı Dr. Selim ERDOĞAN hocamızın davetimizle yaptığı araştırmalar neticesinde Edincik sınırları içerisinde Deliklibayır Mevkiinde 100 yıldır yatmakta olan şehitlerimizin mezar bulgularına rastlanmıştır. Bunun üzerine Bandrma Belediye Başkanımız AV. Tolga TOSUN’un konuyu önemsemesi üzerine Bandırma Belediyesi’nin katkıları ile bölgede Bandırma Belediyemiz tarafından Prof. Dr. Aydın BÜYÜKSARAÇ tarafından Jeoradar uygulaması yapılmış ve ilgili raporda bizleri çok heyecanlandıran bulgulara rastlanılmıştır. Kent Konseyimizin Belediyemizle koordineli çalışması ile Bandırma Belediyemiz ilgili yerlere müracaatını yaparak alanın Şehitlik olarak tescili için başvuruda bulunmuştur. Bandırma mızın Kurtuluşunun 100. Yılı nedeniyle Son Mehmetlerimizi mezarları başında anmak en büyük isteğimizdir. Bu tarihi olduğu kadar bölgemizi ziyaret eden yurttaşlarımız içinde çok önemlidir. Ayrıca Eylül aylarında Kapıdağ Yarımadamızda düzenlenen Kyzikos Ultra Maratonuda bölgemizin ve Kapıdağ Yarımadasının tanıtımı ve bölgemize ziyaretçi gelmesi açısından önemli faaliyetlerden birisidir. Bölgemizdeki bu tür faaliyetlerin özellikle iş dünyamız tarafından desteklenmesi gerekmektedir. Bölgemizin tanıtımı için Güney Marmara’nın tek müzesi Bandırma Müze-

mizin tüm eserlerinin sergilenmesi, farklı şekilde etkileşimde bulunulması için büyütülmesi de bölgemizin tanıtımına olumlu katkıda bulunacaktır. Fiziki olarak daha büyük bir müzeyi Bandırma ve Bölgemiz hak etmektedir. Sonuç olarak; Bandırma içinde barındırdığı tarihi ve doğal dokusuyla sanayi ve lojistik şehri olmanın yanı sıra çok ciddi bir turizm şehri potansiyeli taşımaktadır. Kent yönetiminde paydaş olan her kesimin, ilgili kurum ve kuruluşlarımızın bu potansiyeli ortaya koymak açısından önemi çok büyüktür. Ortak bir amaç doğrultusunda hareket edebilirsek ciddi sayıda misafiri Bandırmamızda ağırlaya cağımız açıktır. Bu noktada Bandırma Kent Konseyi olarak girişimlerde de bulunduğumuz arabalı feribot ve tren seferlerimizin tekrar başlaması büyük önem arz etmektedir. Bu seferler bölgemizin ziyaret edilmesi anlamında çok önemlidir. Bu seferlerin başlatılması konusunda ısrarlı olacağız. Bandırma’nın Kurtuluşunun 100. Yılı bölgemizin tanıtımı açısından bir fırsattır. Yatırımcıların bölgemizin doğal ve tarihi dokusunu ön plana çıkararak turizm yatırımlarına önem verilmelidir. Bu konuda ulusal ve uluslararası platformlarda bölgemizin tanıtımı için aktif yer almamız gerekmektedir. Bu çalışmalar neticesinde bölgemizin barındırdığı zenginliklerle ciddi ziyaretçi alacağımız açıktır. Bandırmamızın düşman işgalinden kurtuluşunun 100. Yılı bölgemiz turizmi açısından bir atak yılı olmalıdır.

in life

sehır

28

PEYNİR ÇEŞİTLERİ

ZEYTİNYAĞI

TEREYAĞ-LOR

REÇEL&BAL

ZEYTİN ÇEŞİTLERİ

GÜNLÜK SÜT

Merkez : Ordu Cad. Adnan Menderes Bulvarı No:1/2 BANDIRMA Şube : Paşakent Mah. 1046 Sokak Pelin Sitesi B Blok Zemin Kat BANDIRMA

ALO PEYNİR HATTI : 0 516 166 10 05

BANDIRMA TİCARET BORSASI BAŞKANI HALİT SEZGİN

Geçiş yollarının kesiştiği ender şehirlerden biriyiz Bandırma Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Halit Sezgin son zamanlarda yaşanan ulaşım sorununa, İDO seferleri ve tren seferlerindeki iptallere dikkat çekti.

B

andırma Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Halit Sezgin son zamanlarda yaşanan ulaşım sorununa, İDO seferleri ve tren seferlerindeki iptallere dikkat çekti.

Başkan Halit Sezgin bölge ekonomisi için önemli bir yer tutan ulaşım ve ticaret merkezi olma statüsünde bir kent olan Bandırma’nın ihtiyaçlarını dile getirdi. Sezgin: “Bandırmamız; ülke hedefleri, gereksinimleri ve potansiyelleri ile örtüşecek biçimde ulaşım türlerinin birbirinin rakibi olmadan, birbirini tamamlayacak şekilde bütünleştiği ender şehirlerden biridir. Denizyolunun, demiryolu ve karayoluyla bütünleşmesi ile oluşan taşıma zinciriyle insanların kısa in life

sehır

sürede, ekonomik ve güvenli olarak taşınması sağlanmaktadır. Bandırmamız coğrafi konum olarak İstanbul’un Ege ve Akdeniz’e açılan kapısıdır. İstanbul’un deniz ulaşımı ve trafik sorununa katkıda bulunmak amacıyla Yenikapı – Bandırma arasında 1998 yılından beri yapılan arabalı feribot seferleriyle bugüne milyonlarca yolcu, araç ve emtia taşımıştır. Deniz ulaşımı en az kaza riski taşıdığı için, araç taşıyan feribotlar yılda yüzbinlerce aracın yollara çıkmasını engelleyerek trafik kazalarının azalmasına da katkıda bulunmaktadır. Ege’den İstanbul’a körfezi dolanmadan gitmenin en kestirme yolu olan İDO Bandırma feribot seferleri, seyahatleri sırasında zamandan tasarruf etmek isteyen yolcular için en kestirme yollardan biridir.

31

Akaryakıt giderlerinin ve köprü geçiş ücretlerinin yüksekliği göz önüne alındığında feribot seferlerinin kaldırılması turizm gelirlerini de sekteye uğratabilir. Zaten pandemi nedeniyle 2 yıldır ekonomik olarak iş yapamayan esnafımız için de feribot seferlerinin iptali sıkıntı yaratacaktır. Ancak İDO, 2022 yılından itibaren artan mazot fiyatlarını da gerekçe göstererek Bandırma iskelesinden İstanbul’a olan arabalı feribot seferleri maalesef sonlandırdı. TCDD ise tren seferlerine Kasım ayına kadar Bandırma-Balıkesir arasındaki tren hatlarını bakım sebebiyle ara verdiğini duyurdu.

Bandırma ve Erdek karayollarındaki çalışmaların daha tamamlanmamış olması ve buna bağlı olarak her gün artan trafik sorunu da şehrimizin en önemli sıkıntılarından biridir. Bandırmamız için çok önemli olan ve birbiriyle bütünleşmiş deniz, kara ve demiryolu taşımacılığı hizmetlerinin durması bizleri ziyadesiyle endişelendirmektedir. Şehrimizin ulaşım konularındaki sıkıntılarının yetkili kurum ve kuruluşlarca bir an önce çözüme kavuşturulması en büyük temennimizdir.” dedi.

Doku Laboratuvarı “İlk mahsul arpa çalışmaları devam borsamızda işlem ediyor gördü”

2022 yılı hasat sezonun ilk mahsulü arpa Bandırma Ticaret Borsası elektronik satış salonunda satıldı. Hasat sezonunun ilk mahsulü arpayı kayacık mahallesinden Ali Karayel adlı üretici getirdi. ilk mahsulün 50 kg lık kısmı sembolik satışla kilosu 15 TL fiyatla borsa üyesi Mustafa Çömez Tarım firma yetkilisi Doğan Güngör tarafından satın alındı. Geriye kalan 8 ton arpanın 4 tonunu 5.000 TL ‘den borsa üyesi Maysan Yem Ham. Mad. Tic. Ltd. Şti. tarafından, diğer 4 tonluk kısmını da Erkan Aksu Erkan Tarım Ürünleri tarafından tonu 5030 TL ye satın alındı. BorsaYönetim Kurulu Başkanı Halit Sezgin, 2022 yılı hasat sezonunun hayırlı ve bereketli bir sezon olmasını bu yıl da satış salonu ve borsamızın kampüsünde harman için gerekli hazırlıkların tamamlandığını belirtti.

Bandırma Ticaret Borsası Fidancılık ve Tohumculuk Meslek İhtisas komisyonu Bandırma’da kurulması planlanan doku kültür laboratuvarı çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Fidan üretimi için önemli bir yere sahip olacak projenin hayata geçebilmesi için borsada geniş katılımlı bir toplantı gerçekleştirildi. Bandırma Ticaret Borsası toplantı salonunda gerçekleştirilen toplantıya Balıkesir İl Tarım ve orman Müdürü Erkan Alkan, Balıkesir Büyükşehir Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Serkan Akça, Bandırma İlçe Tarım Ve Orman Müdürü Murat Güngörmez, TKDK İl Koordinatörü Murat Kar, Bandırma Koyunculuk araştırma Enstitüsü Müdürü Erdinç Veske’nin de katıldığı toplantıya fidan üreticileri taleplerini doğrudan ilgili kurumlara iletmiş oldular. Gerçekleştirilen toplantıda bölgedeki ceviz fidanı üretimi, pazarlanması ve gelecekte nasıl bir yol izleneceği hakkında da fikir alışverişi yapıldı. Toplantıda üretim teknikleri, istatistiksel veriler paylaşılarak doku kültürü laboratuvarının hayata geçirilmesi için planlamalar yapılarak bölge için önemli bir ürün olan ceviz fidanı üretiminin geleceği masaya yatırıldı.

in life

sehır

32

DEMİRHAN

SÖYLEŞİ

in life

sehır

MELİSA 33



Çiftlerimize ve ailelerine sadece eğlenmek kalıyor



Bandırma’da davet sektöründe hizmet veren İş İnsanı Melisa Demirhan ile, bazen bir ömür boyu yastığa başkoymaya yemin eden bir çiftin “Evet” lerine, bazen delikanlılığa ilk adımlarını atan bir çocuğun mutlu gününe, bazen de yoğun iş temposu arasında bir kaç saatlikte olsa şirket yemekleri ile mola vermek isteyen şirketlerin tercihi olan Ekol Bahçe’yi konuştuk.

F

irmanızın öne çıkan özelliklerinden bahseder misiniz? Firmamız yıllardır Bandırmamızda davet sektöründe hizmet vermektedir . Davet derken ; sadece düğün ile sınırlı düşünmemek gerek , şirket etkinliklerine de çokça ev sahipliği yapıyoruz . Mekanımızın coğrafi konumu sebebiyle , fotografik açıdan da misafirlerimize çok keyifli alanlar yaratabiliyoruz . Öne çıkan özellik derseniz ; hizmet kalitemiz cevabını verebiliriz. Sizlerin de tahmin edebileceği gibi hizmet sektöründe müşteri memnuniyeti zor bir konudur. Çok şükür ki , geri bildirimlerimiz %90 ‘nın üzerinde memnuniyeti belgeliyor . Yeni evlenecek olan çiftlerin sizi tercih etme sebepleri nelerdir? Ekol Bahçe olarak anahtar teslim hizmet veriyoruz diyebiliriz . Çiftlerimiz ve ailelerimize giyinip gelmek ve eğlenmek kalıyor . Bu tatlı yolculukta her konuda danışmanlık verebilecek tecrübeye sahibiz. Bu konu da gençlerimizi oldukça rahatlatıyor. Şahsı fikrimi sorarsanız ,tercih sebebi profesyonel etkinlik yönetimi olmalıdır. Maddi bedeli ödenerek her şekilde dekorasyon ile her alanı yaratabilirsiniz ama davetinizin akışını yönetecek tecrübeli güvenilir bir ekibiniz yoksa olası krizleri in life

sehır

yönetmek mümkün değildir. Her ne kadar düğün konusuna tatlı telaşlar olarak baksak da çiftlerimizin heyecanı stres ile karışıyor . Ekibimiz davet anında çiftimizin ve ailelerimizin eli , ayağı oluyor. Sosyal medyamızın da tercih edilme konusunda etkisi büyük. Referans olabilecek davet görsellerimiz yüksek kalite @ekolbahce instagram hesabımızda mevcut. Ege Üniversitesi Radyo-TV-Sinema mezunuyum . Sosyal medya konusunda da eğitimlerimizi aldık . Profesyonel şekilde , mekanımızdaki güzel anları ve hisleri takipçilerimize de yaşatmaya çalışıyoruz . Çiftlerimiz bizleri tercih etmeden önce sosyal medyamızdan etkinliklerimizi inceleyip geliyorlar. Bu şekilde mekanımıza ait görsellerle isteklerini de bizlere daha pratik bir şekilde izah edebiliyorlar.

34

E

vlenecek çiftlere verdiğiniz hizmet paketi neleri kapsıyor? 2022 yılı için ; fotoğraf hizmeti haricinde bir davette olması gereken her hizmeti veriyoruz . Yıllardır anlaşmalı çalıştığımız fotoğraf firmalarımızı sadece öneri olarak sunuyoruz . Sosyal medyanın öneminin arttığı günümüzde görsel zevkler kişiselleşmeye başladı . Bizler de en önemli hatıra sayılacak görsel hizmet için çiftlerimizin kendi tercihleri olması gerektiğine karar verdik . Davet alanında olması gereken tüm ekipmanlara sahibiz. Yemek ve servis konusunda da iddialıyız diyebilirim. Ve pek tabi ki eşsiz bir manzaraya sahibiz. Çiftin ailesine ve yakınlarına gün içerisinde düğüne hazırlık için kullanabilecekleri bir alan veriyor musunuz? Evet . Çiftimize ait içerisinde klima ve lavabo da bulunan bir oda veriyoruz . Yemek menünüz ve mutfağınızdan bahseder misiniz? Özel olarak iddialı olduğunuz bir konu var mı? Mutfağımızı seviyoruz : ) Menülerimizi ailelerimizle oluşturuyoruz. Düğün takvimimize 1 ay kala çiftimiz ve ailemiz ile birlikte tadım yemeği yapıyoruz . Tadımda arzu edilen bir değişim olursa ,o gün menümüzün son halini şekillendiriyoruz . İddialı olduğumuz konu malzeme kalitemiz . Malzeme kaliteli , usta da iyi olursa tabi ki çok lezzetli yemekler çıkıyor ortaya . Bugüne kadar yemek konusunda hiç olumsuz yorum aldığımızı hatırlamıyorum . Yemek bizim en hassas olduğumuz konulardan biri. Düğün bütçesi planlanırken yemek hizmeti , günümüz fiyat artışlarını da göz önünde bulundurursanız en büyük paya sahip. Dolayısıyla ödenen bedellerin hakkını vermek için en iyi tedarikçilerle , temiz ortamlarda çalışıyoruz . Yemek

fiyatlarımızın yüksek olduğunu düşünen ailelerimize durumu izah ediyoruz. Bugün her ürünün alt kalitesini tercih etmek ,gıda hilesine başvurmak mümkün maalesef. Gönül rahatlığıyla şunu söyleyebilirim ki ; evimize almadığımız hiçbir ürünü işletmemize de sokmuyoruz. Pilav yapılacaksa bulyon ile değil taze haşlanmış tavuk suyuyla , börek yapılacaksa asla süperfresh ürün değil al açması ,vs… bu tarz ince detaylar tabi ki maliyetlerimizi de arttırıyor. Ancak belli bir çizgide kalmak adına hiçbir konuda ödün vermeden restoran kalitesinde kalabalık davetlere yemek hizmeti vermeye devam ediyoruz. Düğün çiftlerine ne gibi yardımlarda bulunuyorsunuz? Özel olarak sadece düğün çiftiyle ilgilenen personeliniz var mı? Etkinlik Müdürlerimiz sadece Ekol Bahçe değil aynı zamanda MH Dream Maker ‘ın 12 yıllık tecrübesine de sahipler. Etkinlik yönetimi de yine sadece bölgemizde değil Türkiye genelinde iddialı olduğumuz bir konu. Çiftimiz alana geldiği andan ,ayrılacağı ana kadar yanlarında akış yönetiminden sorumlular. Çiftlerimiz asla şu an ne yapacağım gibi bir kaygı yaşamıyor. Mekanınızın fiziksel özellikleri nelerdir? Ekol Bahçe üç bölümden oluşuyor diyebiliriz. Çim alanımız 1200 davetli , deniz manzaralı balkon bölümümüz 300 davetli , kış ayları için kapalı salonumuz 100 davetliye hizmet verebilmektedir. Her alanımızın görselleri ve atmosferi birbirinden çok farklı . Çiftimizin hayallerini dinleyip ,detay bilgilerini aldıktan sonra hep birlikte doğru alana karar veriyoruz . Alanımızda aile ve yakınları için otoparkımız bulunmaktadır. 25 civarı araç kabul edebiliyoruz . Bedeli karşılığı tüm davetliler için de vale hizmetimiz mevcut.

in life

sehır

35

NÜViT ERTEN SERBEST MALİ MÜŞAVİR - BANDIRMA BELEDİYE MECLİS ÜYESİ

Bandırma’dan bir Tunç Başaran geçti Bir memur Babanın çocuğu olarak yolumuzun düştüğü Biga’nın sokaklarında büyüdüm. Evimizin olduğu cadde Bayram yeri olarak anılırdı. Siyah-beyaz Televizyonların yeni yeni bir aile büyüğü gibi başköşe de yer aldığı günlerde, akşam olunca komşu evlerde çolukçocuk toplaşır, acıklı Türk Filmlerini izleyerek ağlaşırdık. Kimse gözyaşlarını birbirinden kaçırmak için uğraşmazdı. Hele Annem burnunu çeke çeke izlerken bir yandan da gözyaşlarını yazmasına siler, filmin kötü oyuncusuna lanetler yağdırırdı. Filmler oyuncuları ve kahramanlarıyla anılırdı o zamanlar. Henüz Rejisör’ün ne iş yaptığıyla ilgilenmediğimiz günlerden geçiyorduk. Günaydın gazetesinin ilk bakılan, “tv’ de bugün” sayfasının okunmasının ardından, bu akşam Ayşecik’in filmi varmış yada başrollerde Türkan Şoray , Ayhan ışık oynuyormuş sözleriyle kulaktan kulağa dolaşan haber, akşam bir komşu evinde bir maşınga’nın üzerinde kızartılan kestane yada patlatılan mısırın eşliğinde hayal dünyasına ulaştırırdı bizleri. Çocuktuk, özgürdük, mutluyduk. Hepimiz büyünce birer artist birer şarkıcı olacaktık. Kötülüklerle savaşacak, biz de filmlerin sonunda esas kızı esas oğlanlar gibi öperek gururlanacaktık. Evde Annemin canhıraş “ders çalışın” çığlıklarının arasında, kitaplarımızın içine yerleştirdiğimiz çizgi romanlarla kahramanların dünyasına yelken in life

sehır

açardık bir yandan. Okuduğumuz kitapların etkisi altında sokakta Tommix Teksas’çılık oynar, Sömürgecilere karşı mücadele eder, Tarkan gibi Tahta kılıçlarımızla sağ ayağımızı biraz yüksekçe bir yere yaslar, pozlar verir o küçücük dünyamızı büyük dünyalara çevirmeye çalışırdık. Birgün İkizler Sinemasının panolarında “pek yakında” yazısının altında “Kaptan Swing” filminin geleceğini öğrenince, Sinemanın önünü günlerce arşınladığımızı, heyecanla beklediğimizi, gün gibi hatırlarım.

Filmde Kaptan Swing’i Salih Güney, Gamlı Baykuş’u Süleyman Turan oynuyordu. Ne de keyifle izlemiştik. Günlerce “kısık” dediğimiz çıkmaz sokakta, Kaptan SWing filmini mahalle arkadaşlarımla, kendi yaratıcılığımızı da katarak yeniden çektiğimizi(!) bugün bile heyecanla anımsıyorum. Filmin yönetmeninin TUNÇ BAŞARAN olduğunu ise yıllar sonra filmlerin yönetmenleriyle anılmaya başladığı zamanlarda öğrenecektim.

36

Bu öyküyü yıllar sonra bir rakı sofrasında Tunç Abi ve Süleyman Turan ile paylaştığımda ne de çok gülüşmüştük. Anılar anıları sürüklemişti o akşam. . Yaşam bu iki büyük ustayla beni bir araya getirmiş, çocukluğumun belki de eksik kalan bir anısını tamamlamıştı. Yıllar yılları kovaladı. 12 Eylül’ün karanlığından sıyrılmaya demokrasi mücadelesi vermeye başladığımız gençlik yıllarımızda yapılan bir film Ülkeyi sarsmaya başlamıştı. Sinemalar önünde kuyruklar oluşuyor, filmi izleyenler Sinema salonlarından büyük bir özgüvenle çıkıyorlardı. 12 Eylül ile hesaplaşmalar başlamıştı. Arkadaşlarla birlikte filmi izledikten sonra içimiz öfke bir o kadar da heyacan dolu çıkmıştık sinemadan. Uçurtmayı Vurmasınlar (1989) artık bir fenomendi. Film 8. Uluslararası İstanbul Film Festivalinde “Yılın en iyi film ödülünü alır. En iyi Yönetmen, En iyi film dalında Uluslararası birçok ödülü Ülkemize taşır. Tunç Başaran adı dalga dalga yayılır. Cesaret alan yönetmenler ardı ardına hesaplaşma filmlerini çekmeye başlarlar. Artık Türkiyenin Oscar’a aday bir filmi vardır. Tunç Başaran Amerika da büyük bir yönetmen olarak karşılanır. Daha 15 yaşında Amerikalı Yönetmen Chartlon Heston‘u görmek için evden kaçan Tunç Başaran bir sohbetimizde , “Ben o gün ona ulaşamadım ama Yıllar sonra Holywood da onu bana getirdiler” sözleri güzel anılarımızın arasında yerini alır. Fimler filmleri kovalar, Ödüller ödülleri. Piano Piano Bacaksız” (1991) “Uzun İnce Bir Yol” (1993), “Sen de Gitme” (1996), “Kaçıklık Diploması”(1998), “Abuzer Kadayıf” (2000) . Her filmi büyük gişe rekorları yapar. Adı Dünya Sinema tarihine kazınır. in life

sehır

Annesi, Aşk romanlarının unutulmaz yazarı Pakize Başaran doğduğu kent Bandırma’ya yerleşir. 2010 yılında Fırtınalı bir yaşamın ardından, Tunç Başaran’ın yolu Bandırma’ya düşer. Felç geçirmiştir. Kısa zamanda toparlar. Elinde asasıyla her gün yürüyerek Sahil bandında Ersin’in büfesinde zamanının bir kısmını geçirmektedir. Artık Bandırma’nın Tunç Abisidir. Bizim de yollarımız bugünlerde kesişir. Vefatına kadar bu dostluk devam edecektir. Günlerimiz çoğu zaman birlikte geçmektedir. Düzenleme komitesinde bulunduğum Balıkesir Sinema Günlerinin onur konuğudur artık ve birçok gencin Sinema yolunun açılmasında motivasyon kaynağıdır Tunç Abi. Bandırma Belediyesi 20 Mayıs 2016 tarihinde Tunç Başaran için “ Ustaya saygı gecesi” düzenler. Dostları Nilüfer Aydan, Ahmet Mekin, Umur Bugay, Cengiz Tünay, Serap Aksoy, Mustafa Alabora, Taner Barlas, Ufuk Kaplan onu bu gecede yalnız bırakmazlar. Kardeşi Oyuncu Meriç Başaran’da sahnede yanındadır.. 2017 yılında Düzenleme Komitesinde bulunduğum Uluslararası Bandırma 28. Uluslararası Kuşcenneti Kültür Turizm Festival kapsamında bir Kısa film yarışması düzenlemeye karar verilir. Jüri Başkanı Tunç Başaran, Yeşilçamın büyük ustalarını Bandırmaya taşır. Selma Güneri,

Feyzi Tuna, Ahmet Mekin, Erol Tezeren Jüri sıralarında yerlerini alırlar.. Bir gurup Sinema sevdalısının kurduğu Bandırma Sinema Kulubü onunla birlikte büyük yol alır. Ülkenin seçkin Bağımsız Sinema yapıtları Bandırma Belediyesinin de Katkılarıyla ard arda seyirciyle buluşur. O Her gösterimde baş köşede yerini alır, filmlerle ilgili eleştirilerini genç Sinemacılarla paylaşır. Hayatı Sinema ile geçen bir devdi Tunç Başaran . Sinemayı yanından hiç ayırmadı Ölüm onu yanına alana kadar. Sineması ile ilgili yorum yapmayı Sinema Tarihçilerine bırakıyorum, o son uğurlayıştaki “Nasılsın abi” dediğimizde “çiçek gibi” deyip selamlaması da bize kalsın.. Ama biz onu , Her sabah bastonuyla çarşıdan geçişiyle, Ersin’in Büfesinde yaptığımız hayatın her alanından sohbetlerimizle, dostlarla oturduğumuz, hele hele Ahmet Mekin’li Arif Keskiner’li doyumsuz sofralarımızla, bize kattığı entelektüel katkılarla, dostluğuyla, ağabeyliğiyle, babalığıyla hatırlayacağız. “Daha çok içeceğimiz rakı vardı” demişti ardından Tufan. Rakıların ve balıkların boynu bükük kaldı sen gittin gideli Tunç Başaran… Bandırma Belediyesi Kültür Sanat Merkezi’nin adının Tunç Başaran Kültür Sanat Merkezi olarak değiştirilmesi önerim Belediye Başkanımız Tolga Tosun tarafından desteklenince Belediye Meclisinden kararını geçirdik.. Artık Tunç Başaran ismi Bandırma da yaşıyor. Evimizin büyüğü, Oğlum Adar’ın üç dedesinden biriydi… Seni çok sevdik biz… Sonsuzluğun filmini çekmeye çıktığın bu son yolculukta Film afişlerin örtsün üstünü .. Çok yaşa, alkışlarla Tunç Başaran

37

YAKUP TIRPAN FOTOĞRAF SANATÇISI

Fotoğraf sonsuz bir deniz, öğrenilecek çok şey var! Öncelikle sizi biraz yakından tanıyabilir miyiz? Bize kendinizden bahseder misiniz? Ben Yakup TIRPAN, 1985 doğumluyum, aslen İstanbulluyum ama Bandırma’da büyüdüm. Evliyim. Ve bildiğiniz gibi fotoğrafçılık yapıyorum. Fotoğraf çekmeye nasıl başladınız ? İlk fotoğraf makineniz hangisiydi ? Aslında çocukluktan bu yana fotoğraf makinelerine ilgim vardı, o filmi makineler bir şekilde ilgimi çekiyordu, nesil olarak akıllı telefonların olmadığı döneme rastladım, fotoğraf çekebilen telefonlar çıktıktan sonra telefonum üzerinden fotoğraf çekmeye başladım, yanlış hatırlamıyorsam 2010 senesinde bir arkadaşımla beraber gazetenin arka sayfasında bir kompakt makine reklamı gördük, bir hevesle sipariş ettik, dönüm noktalarından biri bu oldu diyebilirim, o zamana kadar fotoğrafa olan ilgim bir ihtimal gibiydi ama makineyi aldıktan sonra kendimi bu konuda çok efor sarf ederken buldum. Devamında zaman içinde daha farklı makinelere ve fotoğraflara yöneldim. Fotoğrafın hangi dalına daha çok ilgi duyuyorsunuz ? (portre , manzara....) Her zaman portre fotoğrafçılığına daha yakın durdum, sonrasında tamamen “gelin damat”, başka bir değişle düğün fotoğrafçılığına odaklandım. Gelin damat fotoğrafı çekmek beni çok mutlu ediyor, kendimi o alanda daha iyi ve in life

sehır

daha mutlu hissediyorum. O özel günlerinde yanlarında olmayı, heyecanlarına ortak olmayı, onların belki de gelecekte çocuklarına, torunlarına gösterecekleri fotoğrafları çekmeyi seviyorum. Sonucunda fotoğrafları bir albüme dönüşüyor, evlerinde muhtemelen en güzel köşede duruyor veya çektiğim başka bir fotoğrafı tablo olarak duvarlarına asıyorlar, bunun bana verdiği mutluluğu gerçekten tarif edemem size. Günümüzde fotoğrafçılık daha çok dijital olarak icra edilmekte , bu konu hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Karmaşık bir konu esasında iyi tarafları da kötü tarafları da var. Filmli makineleri biraz hatırlıyorum, filminin güneş

görmemesi lazımdı, yanılmıyorsam 34 fotoğraf hakkınız vardı, onların da “yanmayacağı”, yani doğru şekilde çıkacağı belli değildi, düşünsenize çok uzak bir yere fotoğraf çekmeye gitmişsiniz ve çekmişsiniz ama onu alabileceğinizin garantisi yok, fotoğraf doğru çekildi mi o bile değil. Şimdi çekmek istediğinizin şeyin 1000 fotoğrafını çekebilir, ekrandan görebilir, içlerinde en iyisini seçebilirsiniz. Bu büyük bir kolaylık ama kendini geliştirme konusunda da tembelliğe sevk edebiliyor insanları. Gününün önemli zamanını fotoğrafa ayıran ama diyafram, örtücü hızı gibi kavramları duymamış, bilmeyen çok insan var ne yazık ki.

39

Peki siz günün ne kadarını fotoğrafa ayırıyorsunuz ? Tamamını. Ülkemizde hobisi ile mesleği aynı olan az sayıda kişi çok şanslı ve ben de onlardan biriyim. Özellikle yaz dönemlerince ciddi bir çekim yoğunluğum oluyor, tabii ki fotoğraf çekmekle bitmiyor, çekim sonrası fotoğrafların düzenlenmesi, albüm haline getirilmesi gibi aşamalarla da bizzat ilgileniyorum. Çektiğiniz bir fotoğrafın iyi olduğunu nasıl anlıyorsunuz? Çiftimin tepkisinden. Bence en belirleyici unsur budur; müşteri memnuniyeti… Siz istediğiniz kadar iyi olduğunuzu savunun kapıdan sizi sorarak girenler olmuyorsa, tercih edilmiyorsanız anlamı yok. Sizin arz ederken kendinizde ne gördüğünüz mutlaka önemli ama talep edenin sunulanda ne gördüğü de önemli. Bence başarı ölçüsü budur; sizi soranlar ve size teşekkür edenlerin sayısıdır. Eğitim aldığınız/verdiğiniz kişiler var mı ? Örnek aldığınız fotoğraf sanatçıları kimlerdir ? Anadolu Üniversitesi’nin Fotoğrafçılık ve Kameramanlık programıyla alakalı kaç yıl boyunca eğitimlere, sunumlara katıldığımı inanın artık ben bile bilmiyorum. Çok temel ve basit sorular sorarak başlamıştım ama geçen seneler sonunda fotoğrafımın eğitimlerde örnek fotoğraf olarak gösterilmesi gibi bana göre çok büyük başarılar yakaladım, Abdulkadir Candemir hocamın oluşturduğu eğitim grubunda geçtiğimiz dönem moderatörlük görevi üstlenen kişilerden biriydim, fotoğrafçılık ve kameramanlık bölümü okuyan veya ilgi duyan bireylerin eğitim almalarına katkı sağladık hep birlikte. Gerçekten unutulmaz anılar benim için. Bu tür eğitimlere katılmaya devam ediyorum hala, çünkü bana göre fotoğraf sonsuz bir deniz, öğrenilecek çok şey var daha. Örnek aldığım sanatçılar çok tabii ki ama hepsini anlatmak gerçekten çok ciddi saatler ister. Yine de Henri Cartier Bresson’dan bahsetmeden kapatmak istemem bu konuyu. Bresson’a göre fotoğrafın bir zamanı vardır, “Karar Anı” olarak bilinir bu yaklaşımı, ona göre mutlaka bir noktada gerçekleşecek olan, anlamın görsellik içinde kristalleştiği, kendi içinde önceyi ve sonrayı barındıran bir zirve anı vardır ve fotoğraf da o zaman çekilir. Fotoğrafçının bu konuda bir sezgi geliştirmesi beklenir, yani fotoğrafçı o anı hisseder, bekler ve doğru anda çeker. Onun bu yaklaşımı hep çok etkilemiştir beni. Fotoğraf çekmeye ilgi duyan veya yeni

başlayacak olanlara tavsiyeleriniz nelerdir ? Başka bir fotoğraf sanatçısı, ismini tam hatırlayamadım şu anda, “ilk 20000 fotoğrafınız fotoğraf değildir” demiş. Her fotoğraf aslında bir sonrakini güzelleştirir, sürekli fotoğraf çekmeliler, sürekli deneyip yanılmalı ve sonra tekrar denemeliler. Kavramları, teknikleri öğrenmemeliler ama süreç yönetme, insan ilişkileri konusunda da gelişmeliler. Özellikle benim yaptığım işte çok önemlidir bu, dünyanın en pahalı makinesini de alsalar, dünyanın en iyi fotoğrafçısı da olsalar bir gelin mutsuz olduğu veya ağladığı zaman çekim yapamazlar. Dolayısıyla sürece hakim olmaları, iyi hissettirmeleri, rahatlatmaları gerekir. Bu konularda da gelişmeliler. Hayalini kurduğunuz bir fotoğrafı bizimle paylaşır mısınız ? Sık sık değişiyor ama bir süredir şunu hayal ediyorum; Kapıdağ ile Bandırma’yı bağlayan o “boyun” bölgesinde, Tatlısu tarafına bakan kumsalda 30 saniye sürecek bir uzun pozlama fotoğrafı. Rüzgarlı bir havada olmalı, deniz dalgalı olmalı, ND filtre kullanılmalı, bir model uçuş uçuş bir hırkayla dizlerine kadar suda olmalı, arkası dönük olmalı ve fotoğraf siyah beyaz çekilmeli. Epeydir planlıyorum aslında ama hem zaman bulamadım hem de çevre fabrikalar fotoğrafı etkiler mi emin olamıyorum, zaman bulup çekebilirsem özel olarak paylaşacağım sosyal medya hesabımda. Sosyal medyayı aktif kullanıyor musunuz? Dergimizi okuyanların sizi takip edebileceği sosyal medya platformu var mı ? Instagram’ı aktif şekilde kullanıyorum, yakuptrpan kullanıcı adım. Geçtiğimiz aylarda Bandırma'da ilk kişisel serginizi açtınız? Bu sizin ve fotoğrafçılık mesleğiniz için ne ifade ediyor? Neler Hissettiniz? Size gelen feedback'ler nasıl? Gerçekten çok muhteşem bir şeydi. Fotoğrafçılığı bir sanat olarak görenlerdenim ve bunun da ayrı ayrı dalları olması gerektiğine inanıyorum. Nasıl örneklesem, mesela güzel bir gelin damat fotoğrafı çektiğimde damadın arkadaşının “çok iyi çekiyorsun abi benim modifiye bir arabam var onu çekemez misin” diye sorduğu oldu bana. Ülkemizde biraz iş buna doğru gitti çünkü; “Fotoğraf çekebiliyor musun? O zaman her şeyi çekebilirsin”. Halbuki iş öyle değil. Gelin damat fotoğrafçılığı başka bir şey yemek

fotoğrafçılığı başka, araç fotoğrafçılığı, başka emlak fotoğrafçılığı başka bir şey… Ben bir geline nasıl durması gerektiğini söyleyebilirim ama 20 günlük bebeği fotoğrafını çekmek üzere uyutamam. Bir damadın en iyi hangi yönden görüneceğini saniyeler içerisinde analiz edebilirim ama bir emlak fotoğrafçısı kadar iyi oda fotoğrafı çekemem. Biraz dallara ayrılmamız gerekiyor ve işte tam bu noktada kritik bir yeri vardı serginin, daha önce şehrimizde hiç açılmamış bir sergi türüydü, sadece düğün fotoğraflarından oluşan, tamamen düğün fotoğrafçılığını temsil eden bir sergiydi ve gelen insanlar da sadece bu “dal”a ait fotoğraflar görmek üzere geldiler. Sonradan benimle iletişime geçenler oldu, yakında düğünü olan, poz fikri alan, biz de çekimde böyle duralım veya biz de burada çektirelim diye planlayan insanlar olmuş. Düğün fotoğrafçılığının apayrı ve üzerine düşünülmesi gereken bir dal olduğunu bağırdı bu sergi ve yankı da buldu diyebilirim. Katılım çok yüksek oldu, bu kadarını ben de beklemiyordum itiraf etmem gerekirse. Belediyemize buradan tekrar teşekkür etmek isterim, hem yer temin ettiler hem de duyulması noktasında epey efor sarf ettiler, daha önce hiç açılmamış bir sergi fikriydi, direkt olarak reddebilirlerdi ama dinlediler, kendimi ifade etmeme müsaade ettiler, fotoğraflarımı incelediler ve onayladılar. Çalıştığım Profoto ailesine, Gökhan Kasapoğlu ve Hakan Güçkan’a da teşekkür etmek isterim, kendimi geliştirmek için hep çabaladım ama onlar çok çeşitli ekipmanlar sunarak, daha çok gelin damatla bir araya gelmemi sağlayarak büyük bir ivme kazandırdılar bana, desteklerini her zaman hissettim, tabii ki sergi boyunca da. Yine hep destekleyen eşime ve aileme de teşekkür ederim. Nihayetinde güzel bir iş oldu diye düşünüyorum, bugün burada bunları konuşuyor olmamız bile bir açıdan serginin bir sonucu. Size de teşekkür ederim bu arada, hem sergimi haberleştirmiştiniz hem de şimdi röportaj imkanı vermeniz, yaptığım şeyi önemsemeniz, kıymet vermeniz çok mutlu etti beni. Teşekkür ederim tekrar. Bizler de vakit ayırup bu güzel ropörtajı gerçekleştirdiğiniz için teşekkür ederiz Yakup Bey





Bandırma’nın ilk Bebek SPA Merkezi 3 yaşında

İşletmeciliğini Hande Başkan’ın yaptığı Sea Shell Bebek SPA Merkezi 3. Yılını kutluyor. Bandırma’da açılan ilk bebek SPA Merkezi olduklarını vurgulayan Hande Başkan, 3 ncü kuruluş yıl dönümü dolayısıyla birçok yeni kampanyaya imza atacaklarını söyledi.

in life

sehır

41

İ

şletmeciliğini Hande Başkan’ın yaptığı Sea Shell Bebek SPA Merkezi 3. Yılını kutluyor. Bandırma’da açılan ilk bebek SPA Merkezi olduklarını vurgulayan Hande Başkan, 3 ncü kuruluş yıl dönümü dolayısıyla birçok yeni kampanyaya imza atacaklarını söyledi. Çocuk Gelişimi ve Bebek Masaj Uzmanı olan Hande Başkan, bu sektörün dünyada öncelikli olarak Uzakdoğu’da, Amerika’da ve Avust ralya’da başladığını belirterek “Son yıllarda Sanitas Per Aquam ( SPA ) ülkemizde de hızla yayılmaya başladı. Ben 3 yıl önce Bandırma’da ilk Bebek SPA’sını açarak bu sektöre girdim. SPA için suyla gelen sağlık ifadesini rahatlıkla kulla nabiliriz. Suyun dinlendirici gücü bebeklerde rahatlama sağlarken, ailelerinde daha kolay sosyalleşmelerine vesile oluyor. Düzenli olarak yapıldığında bebeklerin motor becerilerinde ve kas kuvvetlerinde gözle görülen gelişmeler oluyor. Kolik ve gaz sancıları en hafife inerken bebekler çok daha rahat uyuyabiliyorlar.” Hidroterapinin bebeklerin gelişimi üzerinde çok büyük pozitif etkileri olduğunun altını çizen Sea Shell Bebek SPA işletmecisi Hande Başkan “bebekler 45 dakika süreyle havuzda yüzüyorlar. Bu süreçte in life

sehır

suyun göğüs kafesine uyguladığı basınç, akciğerlerin kapasitesini ve göğüs kaslarını güçlendiriyor. Bu da solunum sisteminin gelişmesine yardımcı oluyor. Bebeğin sinir sistemi rahatlıyor, psikolojik ve sosyal gelişimi destekleniyor. Özellikle diş çıkarma dönemlerinde SPA bebeklerin çok daha rahat etmesini sağlıyor. Havuz sonrasında bebeklerimizi 15 dakika süren ayak masajına alıyoruz. Ayak altlarından bütün vücuda giden ve bebeği rahatlatan uyaranlar bulunuyor. Parmak uçlarına yapılan masajlar özellikle bebeğin diş çıkarma zamanlarında diş etlerine uyarı gönderdiği için rahatlama sağlıyor. Masaj sonrasında ise bebeklerimizi özel kostüm bölümümüzde giydirerek hatıra fotoğrafları çekiyoruz. “ Çocuk Gelişimi ve Bebek Masaj Uzmanı olan Hande Başkan, Bebek SPA’sının SMA’lı bebekler için önemli bir tedavi süreci olduğunu söyleyerek “Oturamayan ve kas geriliği olan bebeklerimiz bir kaç seans sonunda oturabilir hale geldi. Bebek SPA Merkezleri bazı çevreler tarafından sadece lüks ve keyif veren yerler gibi görünse de; keyif amaçlı değil bebeklerin sağlığı ve gelişimi içinde çok faydalı olması nedeniyle tercih ediliyor“ Dedi.

42



Gelecek olan OSB’ye tam destek veriyoruz



Türkiye’nin en büyük iş dünyası örgütlerinden biri olan Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Bandırma Şube Başkanı Cemal Gümüş ile Bandırma’yı konuştuk. Bandırma’da iş dünyası ve gelecek vizyonu, bazı çevrelerce tartışma konusu olan OSB’ler ve Bandırma’ya katacağı olumlu ya da olumsuz tarafları, Bandırma’nın il olma serüveni, Deniz Otobüslerinin iptal edilmesi ve daha bir çok konunun yer aldığı bu ropörtajı okumanızı tavsiye ederiz

M

ÜSİAD Bandırma Şubesi ne zaman kuruldu ve faaliyetleri nelerdir? Bandırma Şubesi MÜSİAD’ın Türkiye genelinde ilk kurulan şubelerinden olarak 1995 yılında kuruldu. 2021 Haziran ayında biz görevi devraldık. İlk görevi devraldığımız günde “Varız” mottosu ile çıktı. Her alanda siyasi görüşü, dili, dini, ırkı ne olursa olsun, ülke adına ekonomik anlamda nasıl yardımcı olabileceğimizi ve yanlarında olduğumuzu ifade etmek anlamında “Varız” dedik. Biz iş insanının yanında, ihracatçının yanında, istihdam sağlayacak olan tüm ticaret fatihlerinin yanında varız mottosu ile hareket ettik. Genel Merkezimizin yeni dönemdeki Başkanı ile birlikte istişare ederek yeni bir motto yayınladık. “Fark Et” mottosu ile MÜSİAD’ı kendi alanında fark ettirmek için çalışmalar yaptık. Bütün ticaret insanlarının ülkemizdeki sorunlar ile ilgili karşılaştığı sorunları hükümetimizin yetkili birimlerine ileterek köprü görevi görmeye çalışıyoruz. Göreve gelir gelmez Eski Başkanlarımızdan bir istişare heyeti kurarak 3 ayda bir istişare heyetini toplayıp Bandırma ve iş dünyası adına neler yapılabilir şeklinde konuştuk ve güzel bir istişare grubumuz oldu. Üyelerimizi iş yerlerinde ziyaret ederek, sorunlarını konuştuk. Bunun yanısıra üyemiz olmayan Bandırma için çalışan, üretim yapan, ihracat yapan ne kadar ticaret insanı varsa in life

sehır

hepsini ziyaret programına alarak teker teker ziyaret etmeye başladık. Bu arada 2021 yılında MÜSİAD Bandırma Şube Başkanlığı görevini devraldınız fakat gerek üyelerinizden gerekse üyeniz olmayan iş dünyası temsilcilerinden sizi tanımayanlar olabilir. Bu bağlamda Cemal Gümüş kimdir? Ben 1972 yılında Sakarya Sapanca’da doğdum. 2003 yılında da Bandırma’ya gelip ilk mermer işine burada başladım. Ortağımla birlikte 2008 yılında işyerimizi kurduk. Türkiye’deki muhtelif ocak ve fabrikalardan mermerleri alıp Bandırma’daki depomuzdan sevkıyat ve az da olsa ihracat ile piyasadaki müteahhitlere satış yapıyoruz. Perakende firmasıyız. 2023 yılı hedeflerimizde bir ocak açarak üretime geçmek var.

43

Öncelikle Bandırma’yı konuşma gerekirse, bugün ilçemiz 180 bine dayanan nüfusu ile Türkiye’nin bir çok ilinden daha kalabalık bir nüfusa ve iş potansiyeline sahip. MÜSİAD ise bu özellikleri görmüş olacak ki 1995 yılında ilk şubelerinden birini Bandırma’ya açmış. Sizin görüşünüzle, değerlendirmenizle sizden Bandırma’yı dinleyebilir miyiz? Bandırma’yı nasıl bir yer olarak değerlendiriyorsunuz? Biz 2003 yılında Bandırma’ya geldiğimizde ilk önce şu kelimeleri duymuştuk. Bandırma, “Küçük İstanbul” diye adlandırılıyordu. Acaba neden böyle deniyor diye düşünürken yıllar birbirini kovaladı ve gördük ki Bandırma ticaret, ekonomi, coğrafi olarak çok önce il olmayı hak eden bir yer olarak müşahade etti. Bugün Bandırma’dan Çanakkale’ye kadar olan sahil şeritleri konteyner limanı olmayı müsait yerler ve buralarda iyi bir istihdam oluşturulabilir. Bandırma’da liman yatırımı 1960’lı yıllarda yapılmış. Nitekim şimdi bir OSB kuruluyor ve 120 bin kişiye istihdam sağlayacak. Bu nedenle Bandırma nüfusu 120 bin kişi daha artacak. Hem konut sayısının hem okul ve hastane sayısının artması lazım. Bunların artması demek buranın il olması demek. Geçmiş dönemdeki MÜSİAD Başkanlarımız defalarca Bandırma’nın neden il olması gerektiğini gerekli ortamlarda, toplantılarda dile getirmişlerdir. Biz de bununla ilgili ilerleyen aylarda Bandırma’nın neden il olması gerektiği konusunda seminer ve konferanslarımız olabilir. Bandırma’nın il olması kentin ekonomik gücünü daha da arttıracak. Ümit ediyoruz, yeter ki il olsun. Bandırma’da bundan birkaç yıl öncesine kadar içine kapanık bir iş dünyası modeli vardı. Yani in life

sehır

Bandırma’daki fabrikaları, markaları kolaylıkla sayabiliyordunuz. Ama son yıllarda bu içine kapalı ekonomi modeli değişti ve şehir kabuğunu kırmaya başladı. Birçoğu ulusal bazda ya da uluslararası bazda yeni firmalar, markalar Bandırma’ya yatırım yapmaya başladı. Bu çerçevede MÜSİAD olarak değerlendirmeniz nasıl olur? MÜSİAD Genel Merkezi’nin bu konuyla ilgili ciddi bir çalışması var. Şubelerine ve Sektör Kurulu Başkanlarına yeni yapılacak OSB ve gelecek fabrikalarla ilgili bir çalışma yapılıyor. Tam destek veriyoruz biz gelecek olan OSB’ye. Bandırma’da bunun haricinde stratejik öneme haiz olan Eti Maden var. Buraya yakın zamanda başlanan yatırımlardan bir tanesinin yüzde 80’i bitmiş durumda. İkinci fabrikanın temeli de 2023’te atılacak. İhracatta ciddi bir kar elde etmeye başlayacak madeni işleyeceği için. Bunlar hep Bandırma’ya katma değer sağlayacak yatırımlar. Biz MÜSİAD olarak ulusal ve uluslararası tüm yatırımcı firmalara bir an önce gelişen ve büyüyen Bandırma’da yerlerini almalarını tavsiye ediyoruz. Bandırma’yı biz ileriki günler için ticaret kalbinin atacağı bir yer olarak öngörüyoruz. Açıklamalarınızda Bandırma’nın yatırımlarla, OSB ile büyüyeceğinden ve nüfus yoğunluğunun artacağından bahsediyorsunuz. MÜSİAD olarak değerlendirdiğinizde Bandırma böyle bir büyümeye hazır mı sizce? Altyapı olarak çok hazır olmadığını söyleyebiliriz. Ama bunun hazırlanmasını beklemek de Bandırma’ya haksızlık olur. Bandırma bizim gönlümüzde bir ildir ve şehirdir kesinlikle. Altyapı biliyorsunuz Türkiye’de maalesef yapıyorsunuz sonra altyapı başlıyor. Kaderi bu ülkemizin.

44

Başkanımız da bu konuda destek bekliyor. Büyükşehir’in bazı planlamaları yapması gerekiyor. OSB tamamlanmadan bu planlamalar tamamlanırsa Bandırma istenilen konuma gelir. Bandırma’nın istenilen bu konuma gelmesi sürecinde MÜSİAD’ın katkı sağlayabileceği alanlar var mıdır? Bizim İl Başkanları Toplantımızda özellikle Bandırma’ya yatırım yapılması hususunda davetlerimiz oldu. Neden Bandırma’ya gelip yatırım yapılması konusunda, iş imkanları konusunda anlatımlarda bulunduk. Bugün Bandırma ciddi bir şekilde büyüyecek. Biz daha önce de söyledik. Ama bugün daha hızlı bir şekilde özellikle kendi üyelerimizi ve diğer yatırımcıları getirmeye çalışacağız. Bandırma ihracat üssü gibi bir yer olacak. Bu konuda elimizden geleni de MÜSİAD Ailesi olarak yapacağız. MÜSİAD’ın derdi zaten ticaret. Başkaları farklı yere çekse de bizim ana mottomuz ticaret. Ticaret nerede varsa MÜSİAD orada vardır.

Bandırma bir sanayi ve üniversite kenti olarak ilerleme yolundayken en önemli özelliklerinden birisi de ulaşım imkanları haliyle. Bandırma bugün karayolu, havayolu, tren yolu ve deniz yoluna sahip nadir kentlerden bir tanesi. Fakat hükümetin son dönemlerde özellikle karayolları, köprüler ve tren yollarına yapmış olduğu yatırımlarla Bandırma’nın ulaşım formatında da bazı değişiklikler oldu. Deniz Otobüslerinin kaldırılması gibi, tren yolunda yapılan değişiklikler gibi. Yeni dönemde OSB ile yatırımlar ile büyüyecek diye nitelendirdiğiniz Bandırma’da ulaşım imkanları ileride ne yönde değişiklikler kazanır. Sivil havayolu taşımacılığı başlayabilir mi? Deniz otobüslerinin iptali konusunda benim şahsi kanaatim çok uygun olmaması. MÜSİAD olarak genel bir görüş beyan etmedik konuyla ilgili ama Bandırma için deniz otobüsü artık sembol olmuş durumdadır. İstanbul’a 1 saat 45 dakika gibi bir sürede gidebiliyordunuz. Ben böyle düşünüyorum en azından şahsi olarak. Bir çok kurum ve kuruluşlar da bu konuda deniz otobüsünün varolması konusunda olumlu görüş bildiriyorlar. Yeni yatırımların yapılması varolanı yok etmek anlamına gelmiyor. İstanbul’da havaalanı sayısı üçe çıktı. Marmaray yapıldı, Avrasya Tüneli yapıldı ama boğazdaki vapurlar iptal mi oldu? Hayır olmadı ya da başka ulaşım seçenekleri iptal mi oldu, olmadı. Bandırma’da da olmaması lazım. Sivil Havayolu taşımacılığı konusunda tabi çok bilgi sahibi değilim. Tarihte bu şekilde bir imkan olmuş Bandırma’da ama günümüzdeki uçaklar, hava trafiği, havalimanlarının konumları gibi detayları dikkate aldığınızda bu işi konunun uzmanları eğer gerekliyse tabi Bandırma’ya kazandırırlar diye düşünüyorum. Teşekkür ederiz.

in life

sehır

45

ESRA TEKİN FİZYOTERAPİST

Bedeninizi ne kadar tanıyorsunuz? Ona iyi bakmak için ne kadar çabalıyorsunuz? Gün içinde kaç saat oturuyorsunuz, kaç bin adım atıyorsunuz, doğru besleniyor musunuz? Bahaneniz bunlar için vaktim yok olmamalı.

Bu yazının konusu

in life

sehır

SİZİN BEDENİNİZ 46

B

u yazıyı okumaya başlamadan önce sizden 15 saniyenizi istiyorum. Gözlerinizi kapatın ve bedeninize odaklanın. Size kendinizi huzursuz hissettiren, hayatınızı kısıtlayan, yaşam kalitenizi düşüren bir ağrınız var mı? Ya da son 3 ay içinde kendinizi bu şekilde hissettiğiniz oldu mu? Ya da sizin buna gerçekten odaklanacak vaktiniz ve enerjiniz oldu mu? Eğer cevap ‘’Evet!’’ ise lütfen beni okumaya devam edin. Hala okumaya devam ediyorsanız artık tanışabiliriz. Ben Fizyoterapist Esra Tekin. Fizik tedaviyi ve fizyoterapistin gerçekten ne olduğunu herkese anlatmak için çabalayan işine aşık biriyim demek bence yeterli olacaktır. Yüksek lisans eğitimim ve ilgi alanım dolayısıyla genelde kas-iskelet sistemi, sporcu rehabilitasyonu ve ağrı üzerine çalışıyorum. Ama bu yazının konusu benden çok sizin bedeniniz olsun istiyorum. Hala bu satırlarda benimle olmaya devam ediyorsanız ya gerçekten ilginizi çekmeyi başardım ya da üzülerek söylüyorum ki yaşam kalitenizi etkileyen bir ağrı durumu yaşıyorsunuz demektir. ‘’Zaten bu devirde gerçekten son 3 aydır ağrı yaşamayan bir şanslı var mıdır?’’ diye geçirdiniz muhtein life

sehır

melen içinizden. Ama lütfen önce şunu kabullenmenizi istiyorum: AĞRI BİZİM İÇİN KIYMETLİ! Yoksa yaşadığımızı nasıl anlayacaktık? Tabi ki kıymetli dediğim ağrılar; dinlendiğimizde geçen, hayatımızı zindana çevirmeyen, sadece bize ‘’Kendini ihmal ediyorsun, yapabileceğinden fazlasını yükleniyorsun, çok stres yaşıyorsun …’’ gibi gibi vücudumuzda acil durum alarmları çaldıran ağrılar. Şimdi gelelim bizi uykusuz, aksi, nalet bir insana dönüştüren ağrılara. Neden böyle dedim biliyor musunuz? Bir sabah uyandınız ve gerçekten ciddi bir bel ağrısıyla karşı karşıyasınız. Çorabınızı giymekte zorlandınız, çocuğunuzu öpmek için bile kucağınıza alamadınız, işe giderken arabaya zor bindiniz, ağrı gerçekten canınızı yaktığı için tüm iş arkadaşlarınıza ters davrandınız, izin alıp eve döndünüz, ağrıdan dolayı eşinizle ve çocuklarınızla ilgilenemediniz, uyuyamadınız, bir çözüm bulamadınız, sevdiğiniz bir filmi izlemek için bile sadece uzadığınızda kendi ah’larınızdan filmin sesini duyamadınız. Korkunç bir senaryo değil mi? Belki aranızda bunu yaşayanlarınız bile vardır. Ya da hala yaşamadıysanız bile problemlerinizi çözmediğiniz süreçte sonunuzun bu

olacağını düşünebilirsiniz. Peki bu süreci yönetmek için bir girişimde bulunuyor musunuz? Yoksa sadece bir sabah uyandığınızda ağrısız olmayı mı diliyorsunuz? Bedeninizi ne kadar tanıyorsunuz? Ona iyi bakmak için ne kadar çabalıyorsunuz? Gün içinde kaç saat oturuyorsunuz, kaç bin adım atıyorsunuz, doğru besleniyor musunuz? Bahaneniz bunlar için vaktim yok olmamalı. Çünkü bu Dünya’ya bir kez geliyoruz ve sadece bir tane bedenimiz var. Lütfen öncelikle kendinizi dinleyin, bedeninize saygı duymayı öğrenin, sonrasında da yaşam kalitenizi arttırmak için çabalayın. Bir yazı okuyayım dediniz sizi soru işaretlerine boğup tüm keyfinizi kaçırdım sanırım ama öyle değil! Hadi artık ağrınız varsa bunun temelini bulun ve bu gidişata son verin, eğer ağrınız yoksa da vücudunuzu korumaya özen gösterin. İşte aslında ben fizyoterapistin en çok bu yönlerini tanıştırmak istedim sizlerle. Ben bu yola ‘’Ağrısız ve Mutlu Yaşam’’ diyerek çıktım. Tam da bu yüzden tanışma ve değerlendirmeyi kliniğimde her zaman ücretsiz yapacağım. Siz de bu durumdan sıkıldıysanız ve yaşamın tadını alamıyosanız lütfen bir fizyoterapiste başvurun.

47

LIFECITY

AĞUSTOS - EYLÜL

PANDEMİ TAMAMEN GEÇMİŞ DEĞİL AMA TÜM DÜNYA AŞILANDIKÇA, NORMALLEŞME ADIMLARI DA ATILMAYA BAŞLANDI. UZUN SÜRE HASRET KALDIĞIMIZ SANAT AKTİVİTELERİ YENİDEN CANLANIYOR. BİZ DE ÜLKEMİZİN DÖRT BİR YANINDAKİ ETKİNLİKLERİ SİZİN İÇİN BİR ARAYA GETİRİP BİR TAKVİM OLUŞTURDUK. 4-7 AĞUSTOS 2022

18 EYLÜL 2022

Trakya Müzik Festivali

18-27 AĞUSTOS 2022

Metin Akpınar ile muhabbet Electronica Festival İstanbul

2019 yılında Biletix'in düzenlemiş olduğu Yılın Bileti ödülüne en iyi festival kateorisinde aday olan ve bu ödülü kazanan Trakya’nın en büyük müzik festivali 4 - 5 - 6 - 7 Ağustos 2022’de Erikli Sahilinde... Her yıl olduğu gibi 2022'de de deniz, kum, güneş ve sevdiğin grup ve sanatçılar Trakya Müzik Festivali'nde... Trakya Bölgesinde düzenlediği bir çok başarılı festival ve etkinliğe imza atan EDN Organizasyon ve Aziz Gül Organizasyon iştirakleri ile Trakya Organizasyon bu yaz da siz müzikseverleri Erikli sahilinde sınırsız eğlenceye davet ediyor.

Türkiye'nin çığır açan müzik festivali Electronica Festival, 18. yılını tüm elektronik müzik severlerle kutlamak ve katılımcılarına eşi benzeri olmayan bir deneyim imkanı sunmak için 18 Eylül’de geri dönüyor! Ülkemizdeki festival kültürünü küreselleştiren, benimse diği yaşam tarzını tüm ziyaretçileri ile paylaşan öncü festival; tarihinde ilk defa yer vereceği, bulunduğu ortamın saf enerjisini görsel ve işitsel imgeler üzerinden yansıtacağı ‘Dance Tent’ ile Kafes x Suma x Milo’da gerçekleşecektir. Siz de BtcTurk | PRO’nun katkılarıyla, Türkiye’nin en önemli elektronik müzik buluşmasının bir parçası olmak; isterseniz bu festivali mutlaka kaçırmamalısınız

Metin Akpınar, İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir ve Ayvalık turnesine başlıyor. 18 Ağustos Ankara Odtü Vişnelik 20 Ağustos Bursa Merinos AKKM - Orhangazi Salonu 24 Ağustos 2022 Çarşamba İzmir Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu 25 Ağustos 2022 Perşembe İzmir Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu 27 Ağustos 2022 Cumartesi Balıkesir Ayvalık Amfitiyatro “Keşke bir kere sohbet edebilseydim”. Metin Akpınar denince en çok kurulan cümlelerden biri… Artık mümkün! Metin Akpınar yeniden seyircisiyle buluşuyor. Mizahtan siyasete, müzikten yemeğe, umuttan aşka konuşacak çok konu var.

in life

sehır

48

LIFE CITY

AĞUSTOS - EYLÜL - EKİM - KASIM - ARALIK

7 AĞUSTOS - 23 EYLÜL 2022

29 TEMMUZ - 1 EKİM 2022

Süt Kardeşler Turne

Türk Tiyatrosu’nun duayeni Nejat Uygur tarafından uyarlanarak, önce tiyatro oyunu olarak sergilendikten sonra sinemaya aktarılan oyun, Süheyl&Behzat Uygur Tiyatrosu tarafından günümüz yorumuyla Süt Kardeşler adıyla sahneleniyor. Bahriyeli iki askerin bilerek izin kağıtlarını değiştirmesi sonucu ortaya çıkan karışıklık, Bahriyeli Komutan Gazanfer sayesinde sonuca kavuşturuluyor. Geleneksel Türk Tiyatrosundan örnekler sunan oyun, sahne, dekor ve kostümleriyle oyunu izleyenleri 1950’li yıllara götürüyor.

7 AĞUSTOS - 23 EYLÜL 2022

%10 Music Presents

Life Park Q Garden Picnic & Gathering, sizleri doğayla iç içe ayrıcalıklı bir festival deneyimi için Life Park Q Garden’a davet ediyor!

8 ekim 2022

Trabzon Gençlik Fest Kuruçeşme Açık Hava Konserleri Poll Production tarafından düzenlenen Paraf Kuruçeşme Açıkhava Konserleri, bu sene de müzikseverleri Türkiye’nin en iyi sanatçılarıyla buluşturmaya devam ediyor! Boğazın eşsiz manzarasıyla, yazın doyasıya eğlenerek yaşayacağınız konserler, etkinlikler ve unutulmaz sahne şovları “Paraf Kuruçeşme Açıkhava Konserleri”nde bir araya geliyor! Poll Production organizasyonuyla gerçekleşecek Paraf Kuruçeşme Açıkhava Konserleri, 28 Mayıs 2022 tarihinde Afara Bir Arabesk Müzikali ile kapılarını müzikseverlere açacak. Birbirinden değerli sanatçıların konser vereceği Paraf Kuruçeşme Açıkhava Konserleri, tüm görkemi ve ihtişamıyla bu sene de misafirlerine unutulmaz anlar yaşatacak! 1 Ağustos Fahir Atakoğlu 2 Ağustos Murat Dalkılıç 3 Ağustos Serdar Ortaç 4 Ağustos Merve Özbey 5 Ağustos Nil Karaibrahimgil 6 Ağustos Serdar Ortaç 7 Ağustos Hande Yener 8 Ağustos Demet Akalın

Festival havası 8 Ekim'de Trabzon'da. Trabzon Gençlik Festivali, sevilen sanatçılarıyla 8 Ekim'de Hayal Kahvesi Bahçe'de gerçekleşiyor. Dedublüman Mavi gri Adamlar

14 AĞUSTOS - 18 EKİM 2022

Denizbank Açık Hava

DenizBank Açıkhava Etkinlikleri ile Açıkhava’da Eğlence Başlıyor! İstanbullular’ın vazgeçilmez konser mekanı, Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatro’sunda Bkm organizasyonuyla gerçekleşecek DenizBank Açıkhava Etkinlikleri” başlıyor! Türkiye’nin en ünlü isimlerinin hem konserleri hem gösterileriyle sahne alacağı etkinlikler bu yaz da müzik ve kahkaha dolu!

in life

sehır

49

Get in touch

Social

© Copyright 2013 - 2024 MYDOKUMENT.COM - All rights reserved.