KENT SPOTU

Künye: Müjdat Eraslan - Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurtçu-Kültür-Sanat Sorumlusu Ayberk Cengiz - Genç Bakış Sorumlusu İlker Demirtaş-Haber ve Anket Sorumlusu Dizgi ve Tasarım - Müjdat Eraslan

"Yaşadığımız Topraklara Borcumuz Var” diyerek çıktığım bu yolda, Cumhuriyetimizin 100. Yılında, Lüleburgaz’a küçük armağanlara devam edelim...

Trakya Edebiyat ve Sanat Dostları Bşk. Gazete Köşe Yazarı

Hayatımıza giren herkesin öğretecek bir dersi anlatacak bir hikayesi vardır diyoruzya belkide insanlığımızı ölçmek için bir fırsattır bizlere. Günlük hayatımızda yanımızdan beyaz bastonuyla geçen birini mutlaka görüyoruzdur.Görme engelli de herkes gibi insandır.Görme yetersizliği sokakta, okul ve kurumlarda bağımsız hareket etmeye engel olmamalıdır. Onlar da eşit hak ve olanaklara sahip olmak bizlerle günlük yaşamlarını sürdürürken özgür olmalıdırlar.Toplumsal mutluluk bireylerin mutluluğundan geçer. Ulusal Beyaz Baston hareketi 7_14 Ocak tarihlerinde toplumda farkındalık oluşturmak amacına dönüşmüştür. Bizlerle birlikte eğitim iş, sosyal ve sanat hayatına katılımları konusunda mücadele eden görme engellilerin önlerindeki engeli kaldırmak en önemli destektir. Bir süreliğine gözlerinizi kapatın ya da bir kaç gün elinizi ayağınızı kullanmadığınızı düşünün umarım farkına varmak zor olmamıştır. Engelleri yaratan da kaldıracak olan da bizleriz. TESAD olarak Tekirdağ şubesi Altınokta Körler Derneği 'nin yanındayız. Sevgili dostlarım yeterki gönül gözümüz açık olsun aşamayacağıımız engel yoktur. Karanlık olan duygularımızı aydınlatmak dileğiyle

Şair-Yazar * Cürümkâr Düşler



bir kadeh körfez çekiyor canım varıp Ayten’in fildişi sahiline tiridine değil cürümüne banarken lokmamızı aşkın en haram yerine

gözlerimden öpüyor müşfik Venüs her zifirî gece göldeki ay üryan tenini sessizce yunarken

bir katre körfez olsa lâlımda tadı mayhoş bir buse gülten ne kadar ölümcülsün ey düş nefessiz döşümdeki Ayten hayasızca soyunurken

haydi Haydar! itiraf et ömrün Ayten kadar

geri kalanı yalnızlık.

C.Çalık

Kentten Haberler Kentten Haberler

PE

E RD

I Ç F A R Ğ O T O F RI I K Y A

KÜRSÜ GERİ DÖNÜŞÜM 170 AĞACI KURTARDI!

Lüleburgaz Belediyesi’nin 1,5 yıl önce başlattığı geri dönüşüm uygulamalarıyla yüzlerce ağaç kesilmekten kurtuldu. Geçtiğimiz yıl içerisinde Lüleburgaz Belediyesi’nin Mobil Atık Toplama Aracı’yla haftanın 5 günü 22 mahalleden vatandaşların getirdiği atıklar toplandı. Program çerçevesinde 1 yılda 18.6 ton atık toplandı. Toplanan atıklar geri dönüştürülürken en fazla toplanan atık ise 10.6 ton ile karton oldu. Getirilen kartonların geri dönüştürülmesi sayesinde 170 ağaç kesilmekten kurtuldu. TOPLANAN PET ŞİŞELER 1 MİLYONA DAYANDI Lüleburgaz Belediyesi’nce 3 noktaya yerleştirdiği Atık Toplama Sistemleri’ne atılan pet şişelerin miktarı 1 milyona dayandı. Vatandaşlar tarafından büyük bir ilgi gösterilen uygulama kapsamında 902 bin 170 pet şişe, 181 bin 860 metal atık toplandı. Ayrıca 1 Ocak 2023 tarihi itibariyle Mobil Atık Toplama Aracı’na getirilen atıklardan vatandaşın Dönüşüm Kartı’na yapılacak yüklemelerde kilogram başına; plastik atıklar 3 TL, metal atıklar 3 TL, karışık atık 1 TL olarak güncellendi. Akıllı Atık Tanıma Sistemleri’nde ise adet başına pet şişeden 15 kuruş, metal kutulardan da 25 kuruş alınıyor .Çınar TÜRKMEN

Yazar-Şair

Genel Cerrahi Uzmanı Atlet-Veteran Futbolcu

Eğitimci-TEMA Vakfı Lüleburgaz Yeni Mahalle Sorumlusu-Köşe Yazarı

Çevreci İş İnsanı "ATLETİK ÜLKEDE ÖRNEKTİR"

Lüleburgaz Atletik Futbol Kulübü Başkanı Sedat Balaban, Atletik FK’nin ortaya koyduğu hedeflerle ülke çapında örnek olduğunu belirtti. Başkan Balaban, Lüleburgaz Atletik olarak yola çıkarken iki temel hedef tespit ettiklerini, bu hedeflerin en önemlisinin gençlere güvenerek neler başarabileceklerini ispat etmek, ülke çapında bir örnek ortaya koymak olduğunu, ikinci hedeflerinin ise ortaya çıkarmış oldukları hazır takımı Lüleburgazspor’a teslim etmek olduğunu söyledi. Balaban; “Her ne kadar önemsiz sayılmayacak şeyler yapmış olsak da, istediğimiz noktaya ulaşamadığımızı söyleyebilirim. Vardığımız nokta düşündüğümüzün gerisinde. Bu arada Lüleburgazspor'un konum ve yapılanması da beklediğimizin çok gerisindedir. Tabii ki bizler yola çıktıktan sonra ana fikirde önemli bir değişiklik yaptık. Toplumdan gelen yoğun talebi dikkate alarak tek jenerasyon takım geliştirme fikrinden bir ölçüde sapmış olduk. Bu bazı faydalar ve katkılar sağlarken ana düşünceye olumsuz etki yaptı. Artık bizim bulunduğumuz noktayı iyi değerlendirip, bundan sonraki çalışmalarımızda topluma daha faydalı nasıl olacağımız üzerinde programlanacağız. Sahadaki sonuçlara gelince; bizim için ikinci derecede önemli, gençlerimizin profesyonellik yolunda tecrübe edinmeleri önceliğimiz. Sevgili hakem kardeşlerimiz de hemen hemen her maçta aleyhimize sonuca tesir edecek hatalar yaptılar, bize özel bir düşmanlıkları olduğunu zannetmiyorum. Niye olsun ki, olsa olsa korkaklıklarındandır. Nasıl olsa bizden ne küfür, ne hakaret, ne de saldırı gelir” diye konuştu. "NE KADAR ATLETİKLİYSEK EN AZ O KADAR DA LÜLEBURGAZSPORLUYUZ" Balaban şöyle devam etti; “Bu arada şunu da belirtmeliyim, kendilerini Lüleburgazsporlu zanneden bazı kimselerin, başkanlığını yaptığım kulübe ve diğer bir takım amatör kulüplere hasım gözüyle bakmak gibi Lüleburgazspor’u küçültücü bazı düşünceler içinde olduklarını duyuyorum. Bu ligde mücadele eden hemen hemen her takım Lüleburgazspor’un alt yapısı gibidir, kuyruğudur. Kendi alt yapılarından yetiştirdikleri, üst liglere yükselen grupları oluşturacak kitleleri rakip görmek yalnızca Lüleburgazspor’u küçültür. Biz ne kadar Atletikliysek en az o kadar da Lüleburgazsporluyuz. Böyle basit ve sığ düşünceler içerisinde olan insanlarımız gerçekten varsa onları aklı selime davet ediyorum. Niyetimiz nettir. Çocuklarımıza ve gençlerimize katkı vermek, değişik konularda toplumsal faydalar sağlamak”

DİSK Emekli-Sen LB. Şubesi Bşk.

DİSK Emekli-Sen LB. Şubesi Kurucu Bşk.

PANO

LÜLEBURGAZ YILDIZLARI SANAT AKADEMİSİ

FOTO - RESİM KEYFİ

Eğitimci - Tiyatrocu Sahne 39'un Kurucusu

Yerel ve Amatör Sanatçılarımız Zorda! Kasabamızda, amatör, genç ve yetenekli sanatçılar için sınırların artık çok önemi var. Onlar yaratıcılıklarını besleyebilecekleri ve çok fazla para harcamadan sanatlarını yansıtabilecekleri, yaşayabilecekleri olanaklar peşindeler. Bir zamanlar amatör sanatçıların yerini ise günümüzde yenileri aldı. Ve evet, bu yerel sanatçılarımızı öldürmek üzere… Bir zamanlar amatör sanatçıların gözbebeği olan kasabamız, amatör sanatçılarımız açısından artık büyüsünü yitirdi. Tehlike ve korkular başladı. Çünkü İlçemizde yeni yapılan LYSA salonlarımız profesyonel oyuncular için cazibe haline geldi. Hemen çok kısa bir süre içinde kasabamız sanat eserleri saldırısına uğradı. Yerel organizasyonlar da bunlara para kazanma amaçlı olarak destek veriyorlar. Oysaki bu destek yerel sanatçılara da verilebilirdi. Sanat eserlerine susuz olan halkımız bu profesyonel gurupları izleme olanağı buldu ve bunlara yöneldi. Elbette onların da olması güzel ve sevindirici. Ancak yerel ve amatör sanatçılarımız için yok olma tehlikesi ve kendi çocuklarımızdan kopma tehlikesi başladı. Bu başlayan akımla kasabamızı sallayan popülarite, amatör ruhunu kaybederek bir avuç organizasyon gurubunun servetine servet katmasına neden oldu. Etkinlikler ise akıl almaz fiyatlar nedeniyle bırakın izlemeyi, afişlerine bakmanın bile pahalı olduğu bir şehir haline geldik. Bu nedenle yerel sanatçılarımız, zaten maddi güçlükler nedeniyle çağdaş sanat ortamlarının uzağında yaşamaya itiliyorlar ve yeteneklerini geliştirebilecekleri alanlardan uzaklaşmak zorunda kalıyorlar. Kısacası ekonomik zorluklar nedeniyle yeterince özgür olamıyorlar. bırakmamak dileklerimle. SAYGILAR

Etkinlik

LÜLEBURGAZ YILDIZLARI SANAT AKADEMİSİ

19 Ocak 2023 Saat: 20.00

Fotoğraf Sanatçısı Gazete Köşe Yazarı-Şair SİYAH BEYAZ FOTOĞRAFLAR Köy evinin kerpiç duvarına çakılı bir çiviye iple asılırdı siyah beyaz fotoğraflar. Özenle çerçeveletilmiş, ailenin büyükleri, çocukları yer alır. Hele kız ya da oğlanın evlilik fotoğrafları her zaman en büyük ilgimizi çeker. Bunlar siyah beyazdı ve bu fotoğraflar unutulmazdırlar. Meğer bu iki rengin hayatımızda ne çok yeri varmış. Çocukluğumuzun televizyonları siyah beyazdı. İlkokulda giydiğimiz önlük siyah, yakalık beyazdı. Yazı tahtası siyah, tebeşir ise beyazdı. Simsiyah saçlar, gün gelir beyazlara dönüşmez mi? Eskiden öyle her dakika fotoğraf çekilmezdi, önemli zamanlarda, özel anlar da çekilirdi. Ve fotoğraf, fotoğraf makinesiyle çekilirdi. “Rica etsek bir fotoğrafımızı çekebilir misiniz” diye, tanımadığın birinden yardım istenirdi. Öyle cep telefonlu ile selfi bencilliği filan yoktu. Evet, fotoğraf azdı ve kişiler için çok değerliydi. Eğer sevdiğinden siyah beyaz bir fotoğraf kopardıysan, dünyalar senin olurdu. Koynunda taşırdın ve onu unutulmazlar arasında yer alırlar. Çünkü kalbinden sonra en gizli yer orasıydı. Yani, aşklar da siyah beyazdı. Anıları, özel anları ölümsüzleştirirdi fotoğraflar. Ve onları gözümüz gibi korur, albümlerde bir hazine gibi saklardık. Eve gelen misafirlere çay, kahve ikramından sonra fotoğraf albümlerine bakma faslı başlardı. O anlar tekrar yaşanırcasına anlatılırdı. Evet, siyah beyazdı fotoğraflar. O kadar önemli anılarımızdı ki, fotoğraf stüdyolarında bastırılmış bu fotoğraflar kalıcıydı. Şimdilerde olduğu gibi, “ telefonumdan yanlışlıkla silmişim. Telefonum düştü, fotoğraflar gitmiş. “ muhabbeti olmazdı. Evet, siyah beyazdı çevremizde ki birçok şey. Tıpkı köy evinin duvarında ki fotoğraflar gibi. Ama yem yeşil, rengârenkti dünyamız. Bugün rengârenk, ışıl ışıl bir sanal dünyanın içindeyiz. Teknoloji istediğin renge boyuyor. Olmadı gözünü boyuyor, seni inandırıyor. Şimdi fotoğraflar da rengârenk. Ama ne çare, gri betonlar arasında solup gidiyor ömrümüz.

Türkiye Muaythai Federasyonu Kırklareli İl Hakem Kurulu Bşk. O.H.B.Ö.S.K.F. Kırklareli İli Bşk. Muaythai Hakemi-Gönüllü Çevreci

Çevreyolu olana kadar daha kaç vali değişir kaç can kaybederiz . Bugün yaya yolunda Katil yol E5 te geçerken minibüs durdu geçeyim derken yan tarafından hızla geçen aracın dikkat etmesem altında kalabilirdim..EVET SAYIN KOLTUKTAKILER YİNE BIR SECIM TRAFIĞI YAŞIYORUZ Az kaldı TEK.SORUMUZA TEK CEVAP İSTİYORUZZZ DAHA KAÇ CAN KAYBETMEMİZ GEREKLI...SECIMLERDE VERDİĞİNİZ AYNI SÖZLER AYNI YALANLARI HALK OLARAK DUYMAK ISTEMIYORUZ..Dün başkasının canı yarın benim öbürgün sizinki olmasın TEK HEDEF TEK YÜREK OLARAK ĹULEBURGAZDA ÖLÜMLERE SON KATİL YOLDA ÖLMEK İSTEMIYORUZ .ÇEVREYOLU İSTİYORUZ..



Takip Gazetesi olarak Sayın Vali beyin misafiriydik.. 2 yıl önce başlattığım ÇEVREYOLU IMZA KAMPANYASI ve Artık ölümlerin son olması için gereğinin yapılmasıyla ilgili sorularım...Kent konseyi yürütme kurulu olarak Tüm halkımızı 19 Ocakta Kongre meydanına bekliyoruz.. 1 yılda 6 ölümle sonuçlanan D 100 karayoluna bir çözüm için gereğinin yapılması..Bugün bir başkası dediğimiz can yarın sizinki olabilir.. Birlik olma günü..

Alkış Olsun

Oyuncu -Yönetmen Dergi Köşe Yazarı-Şair

Kentten Haberler

Kentten Haberler

Eski Futbolcu LB. Veteranlar Spor Kulübü Kurucu Bşk.

YALÇIN TARZAN (8 Şubat 2018) Bugün ne yazacağımı bilemiyorum. Çünkü geçtiğimiz akşam aldığımız haber bizleri ve tüm spor camiasını üzdü. Telefonum çaldı ve Necati Kayhan aradı. Necati ağabeyim, Necati Hocam, ağlıyordu ve “Soner” dedi “Başımız sağ olsun”. “Hayırdır ağabey” dedim, “Ne oldu, neden, kim öldü?”, “Yalçın’ı kaybettik” dedi. “Hangi Yalçın” dedim ağabey. “Yalçın TARZAN”. “Eyvah” dedim, bir iki gün önce görüşmüştük. LYFA’da görüşüyorduk, konuşuyorduk, uzun zaman Lüleburgaz’da yoktu. Çorlu’da oturuyordu ve sonunda Lüleburgaz’a geldi. Spor camiası olarak sevindik. Çok sevindik. Ve Kent Masterler takımının başına geçti. Biz de Necati Kayhan, Masterlerde Yalçın Tarzan iki futbolcu, iki arkadaş, iki teknik adam. Güzel bir ortam oluşmuştu. Yalçın ağabey Lüleburgaz’da bizlerle olmaktan mutluydu ama çok sürmedi be… Sürmedi Yalçın ağabeyin mutluluğu, çok sürmedi eski futbolcuların birlikteliği. Aramızdan ayrıldı, hem de kısa zamanda ve anlamadan ayrıldı. Başta Necati ağabey ve diğer tüm arkadaş ve kardeşlerini öksüz bıraktı. Beşiktaş ve Fenerbahçe’yi elediğimiz yıllarda onunla oynamak da bir zevkti, süratli, sevecen, şakacı, kızmayan, her maç sonrası espri yapan ve bizlere takılan, unutulmaz hafif bir tebessümü vardı. Bizlere kızdığını hiç görmedim. Kızmazdı ama gitti. Tam “Ohhhh be Yalçın ağabey geldi” derken yıllarca beraber oynadığımız, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ı elediğimiz, maçlar sonrası dönüşlerdeki ve kamplardaki anılarımız hepsi bir bir gözümün önünden geçti. Nurlar içinde yat Yalçın ağabey. Evet bugün başka bir yazı yazmak istemiyorum. Daha doğrusu içimden yazmak gelmiyor. Başın sağ olsun Necati hocam, başınız sağ olsun Ümit ağabey, başınız sağ olsun Müjdat ağabey, başın sağ olsun Naci TULUN ağabey, başımız sağ olsun Musa GABRALI, Hüseyin DENİZ, başımız sağ olsun Hüseyin KIRCIOĞLU, başımız sağ olsun İsa GABRALI, Mahmut ÇİÇEK, Çetin ÖTEN, A.Aydın ÇELİK, Deniz KARAMAN, Kerim BALOTA, Hüdai TEZGEL, Naci YAVAŞ, başınız sağ olsun futbolcu arkadaşlarımız, ağabeylerimiz ve kardeşlerimiz, başınız sağ olsun sevgili sporseverler.

HALKIN MERCEĞİ

ŞÜKÜR ŞÜKÜR !