Tarzında

TYT DENEME

VENÜS SERİSİ

TEMEL YETERLILIK TESTI

A KİTAPÇIĞI

SINAV KODU T N D 3 4 0 1 2

ADAYIN DİKKATİNE! Sınava Başlamadan Önce Aşağıdaki Uyarıları Mutlaka Okuyunuz. 1- Yanıt kâğıdınızı siyah kurşun kalem ile işaretleyiniz. 2- Örnek kodlama A B C D E 3- Yanıt kâğıdınızda ilgili bölümleri mutlaka kodlayınız. 4- Gözetmen öğretmeninizin açıklamalarından sonra soruları dikkatlice okuyarak yanıtlamaya başlayınız.

T.C. Kimlik No..: ................................................................................................................................................ Öğrenci No. : ................................................................................................................................................ Adı Soyadı

: ................................................................................................................................................

Salon No.

: .............................................................

Soru kitapçık numarasını cevap kâğıdındaki alana doğru kodlayınız.

Sıra No. : ............................................................

Adayın İmzası : ............................

AÇIKLAMA DİKKAT! Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini yasal

olarak almak zorunda olan adaylar ve İmam Hatip Okulları öğrencileri / mezunları, Sosyal Bilimler Testi’nin ilk 20 sorusunu cevaplamakla yükümlüdür. Bu adaylar, bu testin 21-15. sorularını cevaplamayacaklardır. Bu adaylar, bu testin 21-25. sorularında işaretleme yapmış olsalar bile bu cevapları değerlendirmeye alınmayacaktır. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini yasal olarak almak zorunda olmayan veya farklı müfredat ile alan adaylar, Sosyal Bilimler Testi’nin 16-20. sorularını cevaplamadan 21-25. sorularını cevaplayacaklardır. Bu adaylar, bu testin 16-20. sorularında işaretleme yapmış olsalar bile bu cevapları değerlendirmeye alınmayacaktır.

1.

Bu kitapçıkta toplam 125 soru bulunmaktadır.



Türkçe Testi: 40 soru



Sosyal Bilimler Testi: 25 soru



Temel Matematik Testi: 40 soru



Fen Bilimleri Testi : 20 soru

2.

Bu sınav için verilen cevaplama süresi 165 dakikadır (2 saat 45 dakika).

3.

Bu sınav puanlanırken her testteki doğru cevaplarınızın sayısından yanlış cevaplarınızın sayısının dörtte biri çıkarılacak ve kalan sayı o bölümle ilgili ham puanınız olacaktır.

4.

Kitapçığın sayfalarındaki boş yerleri müsvedde için kullanabilirsiniz.

5.

Cevaplamaya istediğiniz sorudan başlayabilirsiniz. Bir soru ile ilgili cevabınızı, cevap kâğıdında o soru için ayrılmış olan yere işaretlemeyi unutmayınız.

6.

Bu kitapçıkta yer alan sorunun sadece bir doğru cevabı vardır. Cevap kâğıdında bir soru için birden çok cevap yeri işaretlenmişse o soru yanlış cevaplanmış sayılacaktır. İşaretlediğiniz bir cevabı değiştirmek istediğinizde silme işlemini çok iyi yapmanız gerektiğini unutmayınız.

7.

Sınavda uyulacak kurallar bu kitapçığın arka kapağında belirtilmiştir.

A A A

TÜRKÇE TESTİ

TYT-TÜRKÇE

1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz.

1. Kanatlı hayvanlarda performans ile bağışıklık arasında ----

3. Bireyin, vücudu için gerekli (lüzumlu) olan temel besinleri, I vitamin ve mineralleri alarak dengeli (kararlı) ve sağlıklı II beslenmiş olacağı bilgisi uzun yıllardır yapılan araştırma III (tetkik) ve çalışmalarda kabul edilmiştir. Böylece kişinin,

bir ilişki bulunduğundan performans arttıkça kanatlıların bağışıklık sisteminin ---- artmaktadır. Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) olumlu yönde - güçlenmesi de

bağışıklık sistemi güçlenerek (kuvvetlenerek) enfeksiyonel IV hastalıklar yaşama ihtimali (olasılığı) düşmektedir. V

B) negatif - baskılanması da C) beklentisel - zayıflaması da D) pozitif - çökmesi de

Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisinin anlamı, ayraç içinde verilenle uyuşmamaktadır?

E) zıt yönlü - direnç kazanması da

A) I 

B) II 

C) III 

D) IV 

E) V

4. Yazınsal metinlerde yer alan kişiler, okurun okuma

2. Yazarlığın tadına, bir derginin dolaylarında bulunmakla

sürecinde yakınlık kurmaya çalıştığı, bazen de öykündüğü ögedir. Okurun okumaya başlamasında metnin anlattıkları ve verdiği ileti kadar bunu kimlerle, ne tür özelliklere sahip kişilerle yaptığı da mühimdir.

varılır. Dergi, tecrübesi ne olursa olsun, her yazarın yapı ustasıdır bir bakıma. Yazı binaları kurmayı dergilerde öğrenir insan. Dergi heyecanı, yazarlık yolunun her aşamasında insanı bambaşka bir yazma arzusuyla harekete geçirir. Bu bakımdan ünlü yazarların bile bu heyecanı hiç yitirmemeleri onların kazanımıdır. Ne yazık ki çoğu yazar, bazı basamakları geride bırakınca bu heyecanı gözden çıkarabilmektedir. Bence heyecansız bir kalem, yazmasın daha iyi. Üç beş bina diktikten sonra ustasına burun kıvıran, burnu havada çırakların gidişatından endişe ederim çünkü.

Bu parçada altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Çocuk okurlar, okudukları kitaplarda yer alan karakterle yakınlık kurduğu oranda içsel yolculuğa çıkabilmeyi başarmaktadır. B) Karakterler yoluyla okudukları metne bağlanan okurların okuma kültürü daha etkili bir şekilde gelişim gösterebilir.

Bu parçada geçen “ustasına burun kıvıran burnu havada çırak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

C) Bir sanatçının sanatını icra ederken model aldığı başka bir sanatçının izlerini taşıması sanatsal süreç için doğal bir durumdur.

A) Yazıya yeni başlayanları küçük görme eğiliminde olan usta yazarlar

D) Yazınsal metinlerin büyük çoğunluğu yaşadığımız dünyadaki pek çok durumla okurun bağlantıya geçmesine aracı olur.

B) Kitaplarıyla tanınmış, dergilerde hiç yazmamış yazarlar C) Yıllarca yazmasına rağmen kalemini geliştirememiş yazarlar

E) Okuduğu ya da dinlediği bir öykünün kahramanlarıyla kurduğu etkileşim, çocuğun yeni düşsel arkadaşlar edinmesini sağlar.

D) Okurlarca beğenilmesine rağmen yazıları doyurucu olmayan yazarlar E) Yazmayı öğrendiği dergileri eskisi gibi önemsemeyen kendini beğenmiş yazarlar

3

Diğer sayfaya geçiniz.

A

TYT-TÜRKÇE

5. • Melisa çayı nasıl demlenir? •

Melisa başka çaylarla karıştırılır mı?

•

Melisa çayını günün hangi diliminde içmeliyiz?

•

Melisa çayı düzenli olarak her gün içilebilir mi?

•

 elisa çayı, hangi ilacın içinde ham madde olarak M kullanılıyor?

6. (I) Reşat Nuri Güntekin, Miskinler Tekkesi adlı eserinde toplumda dilencinin nasıl algılandığından dilenmenin inceliklerine varıncaya kadar birçok konuyu dikkatli bir gözlemle aktarıyor. (II) Yazar bu eserde, toplum içinde açık bir şekilde dilenenlerin; para, statü, makam sahibi olmak için güç sahibi insanlar karşısında daha masum kaldıklarını anlatır. (III) Eserde roman kahramanı, dilenme vesilesi ile gittiği yerlerde pek çok yeni şey de öğrenir. (IV) Bu yerler adliye gibi herkesçe malum resmî kurumlar da olabildiği gibi bir ölüyü defnetmeye götüren cenaze kalabalığı gibi pek kimsenin dikkat etmediği topluluklar da olabilir. (V) Böylelikle yazar, toplumsal yapı içinde cereyan eden girift ilişkilerin muhtevası hakkında bilgi verirken aynı zamanda dilenciliğin hangi şekillerde ortaya çıktığının panoramasını da sunar.

Aşağıdaki araştırma sonuçlarından hangisi bu sorulardan herhangi biriyle ilişkili değildir? A) Gün içinde iki fincandan fazla içmemeye özen göstermelisiniz diyerek sorunuzun cevabına geçiyorum: Gün içinde melisa çayının genel olarak kahvaltı yapıldıktan sonraki saatlerde ya da akşam yemeğinden sonraki saatlerde içilmesi önerilir.

Bir eserle ilgili bilginin verildiği bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

B) Eğer düzenli olarak tüketmeniz gereken bir ilaç varsa melisa çayı tüketmemeli ve içmeden önce mutlaka doktorunuza danışmalısınız. Çünkü melisa, bu ilaçlarla etkileşime girebilir; etkilerini azaltabilir, yok edebilir ya da değiştirebilir.

A) I. cümlede hem içeriği hem de üslubu ile ilgili bilgi aktarılıyor.

C) Melisa çayını olabildiğince sade bir şekilde içmenizde fayda var. Zira melisa otunun içinde bulunan bileşenler farklı maddelerle bir araya geldiğinde olumsuz etkiler oluşturabiliyor, zehirleme potansiyeli yüksek bir içecek hâline dahi dönüşebiliyor.

B) II. cümlede esere yönelik bir değerlendirme yapılıyor. C) III. cümlede eserin kahramanının dilenme amacından söz ediliyor. D) IV. cümlede esere konu olan eylemin nerelerde gerçekleştiği dile getiriliyor.

D) Eğer düzenli olarak melisa çayı tüketmeye karar verdiyseniz 10 gün boyunca melisa çayı içtikten sonra mutlaka 1 hafta ara vermeli, ardından yeniden içmeye başlamalısınız. Unutmayın, her şeyin fazlası zarar.

E) V. cümlede eserin içeriği ile ilgili bir çıkarımdan söz ediliyor.

E) Bir su bardağı suyu kaynatıp bir bardağa alın. Ardından içine kurutulmuş ya da taze olarak aldığınız melisa otunu belirtilen miktarda koyun ve bu şekilde yaklaşık 8-10 dakika demlenmesini sağlayın. Sonrasında ise süzüp afiyetle için.

4

Diğer sayfaya geçiniz.

A

TYT-TÜRKÇE

7.

9. (I) Bilgi sistemleri, bilgi teknolojileri ve kullanıcıların

I. Geçmişin güzelliklerinden ders almayı çokça salık veririz de gelecekteki “biz”e uygun olarak yaşamayı göz ardı ederiz.

etkileşim içerisinde bulundukları yönetimsel ve karar destek sistemleridir. (II) Günümüzde bilgi teknolojileri alanında ortaya çıkan yenilikler, insanların bilgi sistemleriyle daha çok ilgilenmesini sağlamaktadır. (III) Bilgi teknolojilerinin kökeninde insan olduğundan, bilgi sistemleriyle alakalı tehdit ve risklerin büyük çoğunluğu insan kaynaklı olarak ortaya çıkmaktadır. (IV) Bu tehditler; sistemi etkisiz kılma, sisteme sızma, bilgiye izinsiz erişme gibi eylemler olarak sayılmaktadır. (V) Tehdit ve risklerle başa çıkabilmek için bilgi güvenliği kavramının organizasyonlarda sürdürülmesi zorunludur.

II. Yaşadığımız zamanın güzel taraflarını görmektense geçmişin güzelliklerine ve geleceğin hayallerine sığınmayı tercih ediyoruz. III. Bizler genellikle geçmişin coşku dolu güzelliklerini, geleceğin belki de daha güzel olacak anlarına yeğleriz. IV. İnsanlar genellikle “Bugünüm güzel geçti.” demezler, “Eski günler ne güzeldi.” ya da “Geleceğin güzel olacağına inanıyorum.” derler. V. Günlük sorunların ağırlığından geçmişte yaşanan tatlı anları ve gelecekteki muhtemel güzellikleri fark edemeyebiliyoruz.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine en yakındır?

B) II. cümlenin öznesi, sıfat-fiil grubudur.

A) I ve II   

B) II ve III  D) III ve IV 

A) I. cümle, özne ve yüklemden oluşmaktadır. C) III. cümlenin yüklemi, birleşik fiildir.

C) II ve IV

D) IV. cümlenin öge dizilişi, “özne, zarf tümleci, zarf tümleci, yüklem” şeklindedir.

E) IV ve V 

E) V. cümle, üç ögeli bir cümledir.

8. Otobüs; ışıklı caddelerin, yalnız ağaç gruplarının, kurumuş

10. Karşı tarafın avukatı hâkime bir şeyler söylerken başını

I II su yataklarının yanından geçerken geride bıraktığı garip III ve karanlık şeyler vardı. Çıkılan yorucu, uykusuz bir IV yolculukta birbirini tanımayan insanların doldurduğu

öne eğmiş ayakkabısının ucuyla yere yapışan sakızı iteliyordu. Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) İyelik eki almış sözcük B) Farklı türde eylemsiler

koltuklarda her bir yolcunun kafasında farklı hayaller, farklı V hayatlar canlanıyordu.

C) Birleşik çekimli fiil D) Kurallı birleşik sıfat E) Belirtili isim tamlaması

Bu parçadaki altı çizili tamlamaların hangileri türü bakımından diğerlerinden farklıdır? A) I ve II   

B) II ve IV  D) I ve IV 

C) I ve III E) IV ve V 

5

Diğer sayfaya geçiniz.

A

TYT-TÜRKÇE

11. (I) Küreselleşme olgusunun ön plana çıkması ile birlikte

14. Karasal ortamlarda bulunan plastik maddeleri rüzgâr,

dünya mal ve hizmet ticareti hızlı bir gelişme göstermiştir. (II) İletişim ve teknolojide kaydedilen bu gelişmelerle birlikte dünya genelinde mal ve sermayenin dolaşımı da hızlanmış ve uluslararası ticaret giderek serbestleşmiştir. (III) Dünya piyasalarında yaşanan bu değişim ile birlikte ayakkabı ticareti de hızlı bir büyüme ivmesi kazanmıştır. (IV) 1990 yılında dünya ayakkabı ihracat değeri 26 milyar dolar iken, bu rakam 2018 yılında 146 milyar dolara ulaşmıştır. (V) Ayakkabı endüstrisi nispeten emek yoğun bir sektör olmasından dolayı özellikle gelişmekte olan ülkelerde önemli bir istihdam alanı yaratmaktadır.

yağmur vb. taşıyıcı etkenlerin taşıma kapasiteleri çok az olduğundan karasal ortamda plastik maddeler hareketsizdir. Yayılma alanları ve çevre üzerindeki etkileri sınırlıdır. Ancak okyanuslar, denizler, akarsular gibi sucul ortamlara ulaşmış olan plastik maddeler ise taşıyıcı etken olan akıntılar ile çok daha uzak ve geniş alanlara yayılmakta hatta okyanuslardaki girdaplara ulaşarak yüzen plastik adaları oluşturmaktadır. Bir yılda ortalama olarak 8 milyon ton plastik okyanuslara atılmakta, okyanusların taşıdığı plastik atık yükünün şu anda 150 milyon ton olduğu düşünülmektedir.

Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?

Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) I 

B) II 

C) III 

D) IV 

A) Farklı anlam özellikleri taşıyan cümleler kullanıldığı

E) V

B) Tanımlayıcı ifadeler kullanıldığı C) Açıklayıcı ifadelere yer verildiği D) Karşılaştırma yapıldığı E) Sayısal verilerden yararlanıldığı

12. (I) 1906 yılında Adapazarı’nda doğan Sait Faik’in çocukluğu I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı yıllarına denk gelir. (II) 1924 yılında İstanbul’a yerleşen yazar, İstanbul Erkek Lisesi’nde başladığı öğrenimini Bursa’da tamamlar. (III) 1928 yılında İstanbul Üniversitesi Türkoloji Bölümüne kaydolur fakat eğitimini yarıda bırakarak iktisat okumak üzere İsviçre’ye gider. (IV) Babasının isteğiyle İstanbul’a dönen Sait Faik, bir süre Türkçe öğretmeni olarak çalışır. (V)1930’lu yıllara gelindiğinde Sait Faik’in öyküleri Varlık dergisinde yayımlanmaya başlar.

15. Dünyanın bir ucuna, dostu düşmanı kıskandırmak için

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir noktalama yanlışı yapılmıştır? A) I 

B) II 

C) III 

D) IV 

yapılan havalimanı yapılmamıştı henüz. O zamanlar gayet lüks sandığımız, tostuna ve kahvesine dünya para verdiğimizi düşündüğümüz Atatürk Havalimanı’ndaydık. Bavullarımızı teslim etmiştik az önce. Öyle büyüklerdi ki içlerine en güzel yıllarımızı sığdırmışlardı sanki. Atlas Pasajı’ndan aldığımız çiçekli şapkasını, indirimini bekleyip aldığımız çok sevdiğimiz markanın paltosunu, final haftalarımıza katkıları yadsınamaz kahve makinesini… Bir gençlik üç bavula nasıl da sığmıştı, inanamıyorduk.

E) V

13. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerin hangisinde yazım yanlışı yapılmıştır?

Bu parçada noktalama işaretlerinin kullanımı ile ilgili aşağıda verilenlerden hangisinin örneği yoktur?

A) Yüzleri, kafalarından aşağı birkaç bakraç su akıtılmış gibi sırılsıklamdı terden genç adamın.

A) Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına virgül (,) konur.

B) Ekonomi ile ilgili tüm gelişmeleri gün ortasında sunulacak olan haberlerinde bulabilirsiniz.

B) Anlatım olarak tamamlanmamış cümlelerin sonuna üç nokta (...) konur.

C) Dünya, yüzeyinde veya yakınındaki nesneleri etkiler ve onlara yer çekimi ivmesi kazandırır.

C) Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan özneyi belirtmek için virgül (,) konur.

D) Sanatçı, birçok filmde oynamış olmasına karşın asıl şöhretini Hababam Sınıfı’ndaki kül yutmaz karakteri ile elde etmiştir.

D) Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için iki cümle arasına virgül (,) konur.

E) İlkokul yıllarımdan beri şehirler arası otobüs yolcukları hep ilgimi çekmiştir.

E) Özel adlara getirilen iyelik, durum ve bildirme ekleri kesme işaretiyle (’) ayrılır.

6

Diğer sayfaya geçiniz.

A

TYT-TÜRKÇE

16. (I) Çobanlar, sabahın erken saatlerinde sürülerini

18. Kurduğumuz masmavi hayalleri düşündüm. Alınacak

yakın köylere götürüyorlardı. (II) Çok uzak olmayan bir mesafeden çobanların ve köpeklerin sesleri geliyordu. (III) Gece gitgide koyulaşıyordu. (IV) Gökteki yıldızlar, daha önce gördüklerimden daha yakın mesafedeydi. (V) Birkaç saat geçtikten sonra köprülerin, nehirlerin, ağaçların hepsi arkamızda kalmıştı.

ödülleri, yazacağımız adını bile koyduğumuz kitapları… Bu ülkenin çocukları kendilerini artık hayalleriyle gerçeklik arasında sıkışmış hissediyordu. Gitmek istemeden gitmekti bu. Oysa gitmek özlenmeliydi, yola çıkarken kalp pusulasıyla hareket etmeliydi. Çaresizlikten değil, balık gibi yeni suları keşfetmek için gitmeliydi.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

Bu parçada aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?

A) I. cümle, birleşik yapılı bir cümledir. B) II. cümlede birden fazla tamlayanı olan isim tamlaması vardır.

A) Ünsüz türemesi

B) Ünsüz yumuşaması

C) Ünsüz benzeşmesi

D) Ünlü düşmesi



E) Ünlü daralması

C) III. cümledeki “gitgide” sözcüğü zarf görevindedir. D) IV. cümlede kullanılan -ki eki, sıfat yapma görevindedir. E) V. cümlenin yüklemi, geçişsiz bir fiildir.

19. (I) Üç saat boyunca yatakta dönülen onlarca turun, akşamı en başa sarıp duran yüzlerce tekrarın sinirini kimden çıkartacağını bilemiyordu Tekin. (II) Düşünceler bir sakız gibi beynine yapışmış, ne kadar uğraşsa da onu söküp atmayı bir türlü başaramıyordu. (III) Kapının buzlu camından gelen televizyon ışığı ve deliklerinden sızan televizyon sesini bellemişti düşmanı olarak. (IV) Işık ve seste asla uyuyamazdı, oysa ki Yusuf’un hep yaptığı şeydi bu. (V) Televizyonun karşısında uyuyakalır, belli bir saatten sonra Tekin yattığı yerde o televizyonu daha çok izlerdi. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır? A) I 

B) II 

C) III 

D) IV 

E) V

17. (I) İnsanoğlu yaradılışı gereği, bulunduğu yaşam 20. I. Bilişim teknolojilerinin gelişmesi, hazır veri toplama

koşullarına göre ayağını korumak zorunda kalmıştır. (II) Ağaç kabuklarıyla başlayarak deri ile devam eden ayağını koruma çabası, zaman içerisinde kültürel gelişime katkıda bulunmuştur. (III) İnsanoğlu uygarlık basamaklarını tırmanırken ayakkabıda kullanılan malzemeler, aksesuarlar, form ve işçilik de devinimini sürdürmüştür. (IV) İnsanın ömrü boyunca bedenini taşıyan ayak, giydiği ayakkabı ile sosyal statü belirleyen ve kimliği tanımlamaya yardımcı olan bir unsura dönüşmüştür. (V) Arkeolojik çalışma ve kazılar sonunda en eski ayak giysisi, arkeolog Luther Cresmann tarafından 1938 yılında, Amerika Oregon eyaletinde, Fort Rock volkanik mağarasında ortaya çıkarılmıştır. (VI) Bu araştırmada bitki dallarının lif olarak kullanılmasıyla yapılmış ve bozulmadan kalabilmiş, bir düzine sandalete ulaşılmıştır.

algoritmaları ve depolama maliyetlerinin azalmasıyla her geçen gün artan veri miktarı, büyük veri yığınlarına sebep olmaktadır. II. Oluşan yüksek miktardaki bu veriler arasındaki ilişkileri ortaya çıkararak verileri anlamlı bilgilere dönüştürmek gelişen ülkeler, kurum ve kuruluşlar için oldukça önemlidir. III. Bu da teknolojinin etkin ve verimli kullanılmasına bağlıdır. IV. Tüm bu gelişmelerden her alanda olduğu gibi sağlık alanında da faydalanılmaktadır. V. Sağlık alanındaki gelişmeler, hastanın tüm yaşamını etkileyebilecek kararların alınmasında oldukça etkilidir.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?

Yukarıdaki numaralı cümlelerden anlamlı bir bütün oluşturulmak istense hangisi dışta kalır?

A) II 

A) I 

B) III 

C) IV 

D) V 

E) VI

7

B) II 

C) III 

D) IV 

E) V

Diğer sayfaya geçiniz.

A

TYT-TÜRKÇE

21. Eleştirel okuma becerisini kazanan bireylerin, sadece

23. Eleştirmenler yazılarını kaleme alırken amaçları yazarların

ders kitapları çerçevesinde değil; her türlü yazılı ve görsel iletişim araçlarından gelen iletileri eleştirel bir gözle değerlendirecekleri düşünülmektedir. Eleştirel okuma insana sorgulayan, araştıran, aydın olma bilincini veren bir anahtardır. O nedenle okur, -----. Eleştirel okumanın başat niteliği okurun okuduklarını sorgulaması, bir başka deyişle kendi aklını kullanarak bir vargıya varmasıdır.

hoşuna gitmek, onlardan aferin almak değildir. Onlar edebiyat anlayışlarına, eleştirel düşünce yapılarına göre bir inceleme ortaya koyarlar. Dolayısıyla eleştirmenlik ----. Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülebilir? A) yazardan farklı düşünmek, onun görüşlerini çürütmeye çalışmak değildir

Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

B) yola çıkılmadan önce belirlenen hedef doğrultusunda ilerlemektir

A) okumaya başlamadan tüm eleştirel süreçleri gözden geçirmelidir

C) yazarların ve okurların beğenisini kazanmak için yapılan bir meslek değildir

B) okuduğu her metne sorgulayıcı, yargılayıcı bir gözle bakmalıdır

D) ayrıca eleştirel çizginin dışına çıkıp yazarın ve okurun beklentilere cevap vermektir

C) kendi aklından ziyade eleştirmenin yönlendirmeleriyle hareket etmelidir

E) mesleğin ortaya koyduğu etik değerlere bağlı kalarak ilerlemektir

D) okuduklarından ziyade kendi bildiği yoldan yürümenin hazzına erişmelidir E) eleştirilerini sıralarken empati yaparak yazarın da insan olduğunu unutmamalıdır

22. Varlığı bütün sonuçlarıyla birlikte kabul eden ve varlıktan

24. Öykülerin oluşmaya başladığı ilk dönem ilginçti. Severek

çıkmaya çalışmayan ontolojizmi sorgulayan Levinas, İkinci Dünya Savaşı sonrasında felsefenin sistematik bir biçimde başkayı aynıya indirgemiş veya tabi kılmış olduğunu söyler. Olgunluk dönemi eserlerinde, Levinas başkasına karşı sorumluluk demek olan etiğin ontolojiyi aştığını dile getirip onun ilk felsefe olduğunu vurgular.

çalışsam da maalesef hâlâ kurumsallaşma sancıları yaşadığını düşündüğüm yayıncılık sektöründeki işimden ayrılmıştım. Bu, hep hayal ettiğim o boş vakte kavuşmamı sağladı. Aradığımı sonunda bulmanın heyecanı, düzenli çalışma vakitleriyle birleşince öykülerin çoğu oluşmaya başladı. Belli öykülerin aralarında bir dil birliği ve tema ortaklığı olduğunu çok daha sonra fark ettim. Yeni öyküler ekledim, eksilttim; öyküleri birbirine dokunduracak bağlar üzerine çalıştım. Benim için öğretici ve zevkli bir süreç oldu.

Bu parçaya göre aşağıdaki önermelerden hangisi Lavinas’ın bakışıyla örtüşür? A) Felsefenin üzerinde yükseldiği düşünsel zemin, varlığın gerçekliği ile ilgilidir.

Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir?

B) II Dünya Savaşı, insanın insana bakışında başkalıkları öne çıkaran bir süreç başlatır.

A) Yayınevinden ayrılmanızın öykülerinizle bir ilgisi var mıydı?

C) Başkasına karşı sorumluluk, insanın ben bilinci üzerinde ilerleyen bir yapıdır.

B) Öykülerinizin oluşum sürecinde ne gibi zorluklarla karşılaştınız?

D) Varlık, kendi içinden yeni ve farklı varlık türleri ortaya çıkarmakla yükümlüdür.

C) Öykülerinizin yolculuğu ile ilgili neler söylemek istersiniz?

E) Felsefe, farklılıklar karşısında benzerlikleri öne çıkaran bir yapıya dönüşmüştür.

D) Öykülerinizin içerik ve üslup bakımından benzerlik gösterdiği doğru mu? E) Öykü yazmak için yeterli boş vakte ihtiyaç duydunuz mu?

8

Diğer sayfaya geçiniz.

A

TYT-TÜRKÇE

25. I. Romanda olaylar zincirinin meydana gelebilmesi

27. Dijital çağın etkisini gösterdiği eğitim alanında, medya

için en az iki figür gereklidir. Bunlar, başkarakter ile onun karşısında duran diğer figürdür. Kurmaca metnin özünü oluşturan fırtına da ilk ve en belirgin olarak bu iki kişinin arasında gerçekleşir. Örneklersek işçi - işveren, öğrenci - öğretmen, iyi - kötü, zengin - fakir.

okuryazarlığı kavramı yeni bir eğitim programı serüvenini yansıtmaktadır. Medyanın, globalleşerek toplumların benliğine etki etmesi de medya okuryazarı olmanın önemi ve değerini ortaya koymaktadır. Bilgi teknolojilerinin akıl almaz dönüşümü, medyanın eleştirel ve analiz edici bir şekilde değerlendirilmesi gerekliliğini ortaya çıkarmış; medya okuryazarlığı da böylece önem kazanmış ve iletilerin, çözümleme ve değerlendirilmesinde eleştirel bakış açısı geliştiren bir alan olarak eğitim programındaki yerini almıştır.

II. Çoğu kez ikisi birbiriyle karıştırılır. Elbette romanın yazarı değildir o. Bir roman ya da öyküde o; yazarın kendisi olmayan, hayalî bir varlıktır. Kurmaca metni okumaya başladığımız ilk anda sesini duyduğumuz kişidir.

Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılanlarla aynı doğrultudadır?

III. “Anıştırma” olarak da bilinir. Yazarın bir resimden, şarkıdan, siyasetten, felsefeden, dinden vs. yaptığı dolaylı alıntılardır. Bu bir zorunluluk olarak görülür. Zira hiçbir metnin kendinden önce yazılmış metinlerin tamamından bağımsız olamayacağı öngörülür.

A) Dijitalleşme ile birlikte eğitim alanında yenilikler üretmek zorunlu hâle gelmiştir. B) Teknolojinin gelişmesiyle birlikte medya okuryazarlığı eğitimin içerisine girmiştir.

Yukarıdaki parçalarda sırasıyla romanla ilgili hangi terimlerden söz edilmektedir?

C) Medya her alanda olduğu gibi eğitim faaliyetlerini de etkisi altına almıştır.

A) Olay örgüsü - yazar - ilham

D) Medya okuryazarlığının önem kazanması, eğitimi de olumsuz etkilemiştir.

B) İçerik - anlatıcı - alıntı C) Kişi kadrosu - başkarakter - esin

E) Dijital devrim ile birlikte eğitimde eleştirel, sorgulayıcı bir anlayışa geçilmiştir.

D) Hikâye - tip - birikim E) Çatışma - anlatıcı - metinlerarasılık

26. Teknolojik gelişmelerle birlikte uyumlu ve sürdürülebilir

28. Sanat eserleri, bireyin yaşamında işlevsel yönü olduğu

biçimde yenilenen televizyon, yayıncılık konusunda ilk zamanlar radyo yayıncılığının bir uzantısı olarak karşımıza çıkmaktadır. İlk yayınlarını konser programları gibi eğlence amaçlı ya da bilgilendirme amaçlı yapılan haber programlarıyla gerçekleştiren televizyon yayıncılığı, zamanla program tür ve içeriklerini zenginleşerek çoğaltmıştır. Televizyon yayıncılığının gelişmeye başlamasıyla birlikte, özellikle 1950’li yıllarda, siyasal iletişimin kitle iletişim araçlarıyla birlikte gelişmeye başladığı görülmüştür.

kadar biçimi, renkleri vb. gibi diğer özellikleri ile insanın estetik yönünün bir yansımasıdır. Çünkü estetik tavır alan, roman okuyan, müzik dinleyen, film izleyen, tiyatro veya bir tabloyu seyreden kişi için o anda ilgilendiği herhangi başka bir şey, bir konu söz konusu değildir. Bütün öz benliği ile ilgilendiği şey, o sanat eserinin varlığına yönelmiş olmasıdır. Birey estetik tavır alırken hayal dünyasına dalar ve o eserde kendinden bir şeyler bulur ve onunla özdeşleşir. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?

Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) Bireyin sanatsal tercihleri bir anlamda onun kişiliğini de yansıtır.

A) Siyasal iletişimin en etkili aracı televizyon yayıncılığıdır.

B) Sanatsal bir zevk taşımayan bir birey, çeşitli sanatsal etkinliklerden sıkılır.

B) Radyo yayıncılığı geliştirilerek televizyon yayıncılığına dönüştürülmüştür.

C) Bir kişinin sanattan zevk alması için sanat eserini benimsemesi gerekir.

C) Sınırlı yayınlarla başlayan televizyon programcılığı zaman içerisinde gelişmiştir.

D) Hayatına estetik bir yön katmak isteyen bir birey sanatsal çalışmalara yönelmelidir.

D) Televizyon yayıncılığından önce siyasal iletişimden söz etmek olası değildir.

E) Sanat eserleri, bireyin sanatsal yönünün ortaya çıkmasına aracılık yapar.

E) Televizyon yayıncılığında konser programları ile adını duyurmuştur.

9

Diğer sayfaya geçiniz.

A

TYT-TÜRKÇE

29. Sanatta yaşanan köklü değişimlerden sonra sanatçılar

31. Tüm deniz memelileri gibi balinalar da çeşitli sesler üretir.

daha cesur adımlar atmışlardır. 1960’lı yıllardan itibaren teknolojinin sunduğu imkânlarla deneysel çalışmalarda bulunan sanatçılar öncelikle fotoğraf, sinema ve televizyonu; 1980’lerde video kamera ve bilgisayarı; 1990’lardan sonra ise interneti yaratma ortamları olarak kullanmışlardır. 20. yüzyılın başlarında Salvador Dali, Marcel Duchamp, Man Ray gibi sanatçıların deneysel video çalışmaları olsa da 1960’lı yıllardan sonra teknolojideki gelişmelerle sanatçıların dijital ortama ilgisi artmıştır.

Ancak balinaların ses telleri yoktur ve bu nedenle bilim dünyasında yakın döneme kadar tamamen sessiz canlılar oldukları fikri yaygındı. Günümüzde ise balinaların ses tellerine ihtiyaç duymadan tınısal çeşitlilik anlamında çok farklı sesler üretebildikleri anlaşılmıştır. Ancak vokal pratikler sırasında balinaların bedenlerinin içini gözlemlemek mümkün olmadığı için seslerin nasıl üretildiği hâlen net değildir. Bilimsel çalışmalar; balinaların havayı üflemek yerine, solunum sisteminin içindeki tüplerde ve nazal boşluklarda hareket ettirerek ses üretebilecek bir fizyolojik mekanizmaya sahip olduğunu söylemektedir.

Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

Bu parçada balinalarla ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Sanatsal alanda yaşanan değişimler sanatçıları zorunlu bir arayışa itmiştir.

A) Çıkardıkları seslerin nasıl oluştuğuna dair bilinmezlik olduğuna

B) Değişen toplumla birlikte artan kitle araçları, yeni sanatsal denemelerin malzemesi olmuştur.

B) Ses telleri olmamasına rağmen çok farklı sesler çıkarabildiklerine

C) Toplumsal değişim birçok alanda etkili olsa da bu durum sanatta pek etkili olmamıştır.

C) Çıkardıkları farklı sesleri çıkarırken ses tellerine ihtiyaç duymadıklarına

D) Dijital ortama ayak uyduran sanatçılar, daha özgün eserler ortaya çıkarmıştır.

D) Bilim dünyasını uzun süre meşgul ettiklerine

E) Teknolojik gelişmeler, sanatçılara daha rahat çalışabilecekleri bir alan yaratmıştır.

E) Sessiz canlılar olduklarına ilişkin yargıların geçerliliğini koruduğuna

32. Ben yazdıklarımla bir mecraya çıktığımda kime seslendiğimi az çok biliyorum. Her yere çıkıyor olmanız, her yerde kitabınızın görünüyor olması sizi gerçek okurunuza ulaştıracak diye bir şey yok. Öte yandan Görenler Olmuştur’da yazdığım öykülerle birlikte hayal ettiğim okur kitlesine ulaşmaya başladığımı da görebiliyorum. Bir yandan da okur kitlemi ayıklayarak yol aldığımı söylesem yanlış olmaz herhâlde. Ben sevdiğim, okumak istediğim türde ve özgürce yazdım, dolayısıyla her yerde bulunacak, arzulanacak bir kitap yazmadığımın da ayırdındayım. Ben daha yazarken okurumu yaratıyorum. Bir öyküyü yazarken o salona kaç kişinin gireceğini pekâlâ biliyorum.

30. Günümüz sanatı dijital teknoloji kullanarak sanatın ifade biçimlerine yeni olanaklar sağlamış, sanatsal üretimi kolaylaştırmıştır. Ayrıca sanatın kitlelere daha kolay ulaşımına olanak sağlamıştır. Günümüz dijital dünyasında sanat, geçmişte olduğu gibi belirli merkezlerde toplanmış olmanın ötesine geçerek küreselleşmiştir. Günümüzde sanat bir yandan geleneksel yöntemlerle ilişkiler kurarak varlığını sürdürürken öte yandan yeni bir gerçeklik olarak dijital dünyada yoluna devam etmiştir.

Bu parçanın yazarı; I. Popüler olmanın gerçek hedefe ulaşmak olduğunu düşünmeyen, II. Ortaya koyduğu eserlerinin çokça beğenildiğini düşünen,

Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi teknolojinin sanata kazandırdıkları arasında gösterilemez?

III. Hitap ettiği/edeceği kitlenin farkında olan, IV. Ulaşmak istediği okur kitlesini kendisi belirleyen,

A) Gelenekten kopmadan yenilik üretmesini sağlamak

V. Hangi türde yazması gerektiği ile ilgili kendisine sınır koymayan

B) Evrensel bir boyuta geçirmek C) Söyleyiş şekline zenginlik katmak D) Üretimde kolaylık sağlamak

özelliklerinden hangisiyle nitelendirilemez?

E) Dijital dünyaya ayak uydurmasına yardımcı olmak

A) I 

10

B) II 

C) III 

D) IV 

E) V

Diğer sayfaya geçiniz.

A

TYT-TÜRKÇE

33. İnsanoğlu tarihin belli bir bölümünde, yaşadığı çağla

35 – 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

geçmiş dönemler arasında benzerlikleri fark etmiş ve geçmişle bugün arasında bir bağ kurmuştur. İnsanlığın her alanda ilerleme kaydedilebilmesi adına bu fark edilen bağın, elde edilen bilgilerin ve tecrübelerin gelecek kuşaklara aktarılmasının da zaruriyetini anlamış ve böylece tarih biliminin ortaya çıkışında toplumsal etkenler gözler önüne sermiştir. Ancak insanların tarihi ele alış şekilleri ve tarihten beklentileri, yaşamış oldukları tarihsel olaylardan etkilendiği gibi birey tarafından da şekillendirilmiştir. İşte tam da bu sebeple, hiçbir tarihçinin konuya boş bir zihinle baktığını söylemek mümkün olmamıştır.

Çin tıbbının, Yunan ve Roma tıbbının geçirdiği zamana nazaran çok daha eski ve uzun bir gelişim süreci vardır. Huangdi Neijing ya da diğer ismiyle Sarı İmparator’un (Huangdi) Gizli Kitap’ı, 2000 yıldan daha uzun bir süre Çin tıbbının ana kaynağı olmuş bir eserdir. MÖ 2900 yıllarında yazıldığı tahmin edilse de bugün günümüze ulaşan en eski yazmaları MÖ 3. yüzyıla aittir. Huangdi Neijing, karşıt kutupları ve bu kutupların birbiriyle olabilecek her türlü ilişkisini ortaya koyan yin - yang teorisinden de bahsetmektedir. Bu teoriye göre her şey iki kutupludur ve birbirine karşıttır. Ayrıca, kutuplar çok az da olsa muhakkak karşıtını kendi içinde barındırmaktadır.

Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki tarih anlayışıyla örtüşür? A) İnsanoğlu geçmişten aldığı dersle içinde bulunduğu zamanı ve geleceği inşa etmiştir. B) Tarihî olayların gelecek kuşaklara aktarılmasında toplumsal etkenler etkili olmuştur. C) Tarih bilimin ortaya çıkışı ile insanların yaşam şekilleri arasında bir bağ söz konusudur.

35. Bu parçadan Çin tıbbı ile ilgili aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir?

D) İnsanlık tarihindeki olaylar çoğunlukla insanoğlu tarafından tekrar ettirilir.

A) Huangdi’nin öncü ama eksik bilgilerinin dışına uzun süre çıkamadığı

E) İnsanoğlunun tarihten beklentileri çoğu zaman beklentilerin uzağında kalmıştır.

B) Yunan ve Roma geleneğinden habersiz şekilde aynı doğruları bulduğu C) Tam karşıtlık yansıtan yin - yang teorisini merkeze alarak ilerlediği D) Var olan diğer köklü tıp birikimlerinden daha eskilere tarihlendiği

34. Gazeteci: Gündelik yaşamın gerçekçi öyküsünü yazmak isteyen genç dostunuza niçin gözlerini kapatmasını salık verdiniz?

E) Sözlü kültürden kaynaklı olarak karşıt tedavileri doğru saydığı

Öykücü: Sesler de gerçeğe dâhil olduğu için. Gazeteci: Ama o zaman görüntüleri göremez gerçekçi bir aktarım için? Öykücü: İnsan duyularından en çok görme ile algıladıklarına odaklanır; yazıda diğerlerine pozitif ayrımcılık, eşitlemeyi sağlar. Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki öykücünün sanat anlayışıyla örtüştüğü söylenebilir?

36. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisinin olmadığı söylenebilir?

A) Görme duyusuyla ilgili ayrıntılar öykülerin temelini oluşturmalıdır.

A) Adlandırmaların çeşitlerini gerektiğinde açıklamalarıyla birlikte okurun karşısına çıkarmak

B) Beş duyunun ögeleri, öyküye istense de eşit bir şekilde aktarılamaz.

B) Bir alandaki ihtilaflı bilgileri birini mantıklı göstererek aynı yazıda bir araya getirmekten çekinmemek

C) Günlük yaşamın basit sesleri, öykünün temel iskeletini oluşturur.

C) Birden çok şey arasında karşılaştırmalar yaparak birini bir özelliğinden ötürü öne çıkarmak

D) Gerçekçi edebiyat, duyularla ilgili ayrıntıları dengeli yansıtır.

D) Varlığı algılama ile ilgili felsefi yaklaşımların açıklamasını yapmaktan geri durmamak

E) Bir öykünün okurda yeterince karşılık bulması için ayrıntılar gerekir.

E) Olay temelli bilgileri oluş sırasına göre okurun karşısına çıkarma eğilimini tercih etmek

11

Diğer sayfaya geçiniz.

A

TYT-TÜRKÇE 37 – 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

39 – 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Kendini duyabilmek için sessizliğe ihtiyacı olanlardan olduğumdan bu sessizlik lüksüne sahip olmak için (en azından ben) sabah 5’te, 6’da uyanmalıyım. Bütün gün bilgisayar başında mailler, mesajlar, yorumlar vesilesiyle yüzlerce insanla birlikte çalışan biri olduğumdan hayat başlamadan sadece bana kalan bir saat olmalı. Bunu başka bir bültende konuşmak istiyorum ama sabah 6 sularında kalkmaya başladığımdan beri o klişe “sabahların sihri” ifadesinin ne demek olduğunu anladım. Bu dinginlikte güzeli görmek epey kolaylaştı.

Ben epeydir başka türlü düşünüyorum. Medya araçları çok yaygın, iletişim kanalları her koldan hayatımızın içinde diye ortaya koyduğumuz her eserde bir yıldız patlayacak sanıyoruz. Evet, içinde bulunduğumuz bu yeni çağda her şey iştah verici, herkes çok iştahlı görünüyor. Bu da bizi, sanki etrafımızdaki her şey çok önemseniyor gibi bir illüzyonun içine itiyor. Bu bir sanrı. İnsan bu sanrıya kapılırsa kendini, yaratımlarını değersiz bile hissedebilir. Her yerde ismi bas bas bağırılan, neredeyse ağzımızın içine sokulan kitaplar var. Yalan yazarlar, yalan okurlar... Yok böyle bir şey. Ben iyi bir okurum ve bir kitap için bas bas bağırılıyor diye o kitabı satın almam, benim bir okur dünyam var. Eğer bir kitap benim okur dünyama dâhil değilse bana zorla o kitabı aldırabilirler mi?

37. Bu parçaya göre; I. Çalışmak, II. Yalnızlık,

39. Bu parçanın yazarı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi

III. Sessizlik,

söylenemez?

kavramlarından hangisinin, yazarın yaşamına kattığı yeniliğin bir kazanımı olduğu kesin değildir?

A) İnsanların istekli görünmesini bir yanılgıdan ibaret olduğunu dile getirmektedir.

A) Yalnız I 

B) Adından çokça söz edilerek bir kitabı okura kabul ettirmeye çalışmanın yanlışlığını belirtmektedir.

 

B) Yalnız II  D) I ve III 

C) Yalnız III E) II ve III 

C) Okurun, duygu dünyasına hitap etmeyen kitapları sırf reklam yapılıyor diye almayacağını belirtmektedir. D) Medya araçlarının, yapılan reklamların okurun tercihlerini değiştirdiğini düşünmektedir. E) Etrafındaki her şeyin önemsendiğini düşünen birinin sanatına bakışının değişebileceğini söylemektedir.

38. Bu parçanın yazarından, iç sesini daha iyi duymak isteyenlere aşağıdakilerden hangisini önermesi beklenmez? A) Ofis mesaisi başlamadan önce kulaklığından gelen dingin dalga seslerini dinleyerek bir parkta gözleri kapalı oturmak

40. Bu parçada yazarın “sanrı” olarak nitelendirdiği durum aşağıdakilerden hangisidir?

B) Gün doğmadan balıkçıların denize açılıp boş bıraktığı sabahçı kahvelerinin birinde çayını acelesiz yudumlamak

A) Sanatçıların kendilerini toplumda değersiz hissetmesi B) Ortaya çıkarılan her eserin toplum tarafından önemsendiği yanılgısı

C) İş yerinden bir grupla gittiği bir yurt dışı gezisinde bir sabah erkenden sokağa çıkıp cihet belirlemeden yürümek

C) İletişim kanallarının hayatın her alanında var olduğu inancı D) Popislist, sesi gür çıkan eserlerin daha çok ilgi gördüğü düşüncesi

D) Gittiği yaz tatilinde ailesini otel odasında uykuda bırakıp sahilde yalnız başına dolaşmak

E) Okur ve yazarların gerçek duygu ve düşüncelerini ortaya koymaması

E) Sabah erkenden dopdolu olan metrobüse bindiğinde yaklaşık bir saatlik yolculuğu o gün ne yapacağını planlamakla geçirmek

12

TÜRKÇE TESTİ BİTTİ. SOSYAL BİLİMLER TESTİNE GEÇİNİZ.

A A A

TYT-SOSYAL BİLİMLER

SOSYAL BİLİMLER TESTİ

1. Bu testte sırasıyla Tarih (1-5), Coğrafya (6-10), Felsefe (11-15), Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (16-20), Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini yasal olarak almak zorunda olmayan veya farklı müfredat ile alanlar için Felsefe (21-25) alanlarına ait toplam 25 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Sosyal Bilimler Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz

1. İlk ve Orta çağlarda Türk devletlerinde kurultay boy beyleri

4. I. Dünya Savaşı'nda İtilaf Devletleri blokunda yer alan

ve geniş halk kitlelerinin temsilcileriyle toplanmış, savaş ve barışa burada karar verilmiş, kurultaya katılmayan boy beylerinin devlete isyan ettiği kabul edilmiştir.

Rusya 1917’de Bolşevik İhtilali çıkması sonucu savaştan çekilmiş, İtilaf Devletleri Rusya’da kurulan yeni rejimi tanımayarak Rusya ile ilişkilerini kesmişlerdir.

Buna göre Türklerde kurultay ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

Bu gelişme Kurtuluş Savaşı'nda aşağıdakilerden hangisi üzerinde etkili olduğu söylenebilir?

A) Hükümdarın yetkilerinin sınırsız olduğu

A) ABD’nin İtilaf Bloku'nda yer almasına

B) Ordu - millet anlayışı ile toplandığı

B) İtilaf Devletleri'nden bazılarının TBMM'yi desteklemesine

C) Askerî ve siyasi politikalara yön vermede etkili olduğu

C) Kurtuluş Savaşı'nda Rusya’nın TBMM’ye destek vermesinde

D) Türklerde monarşik yönetimi güçlendirdiği E) Gök Tanrı'nın iradesiyle toplandığı

D) Rusya'nın boğazlardan üs istemesine E) Boğazlar Komisyonu'na Rusya’nın da dâhil olmasına

2. İslam medeniyetinde çeşitli süsleme sanatlarında ilerleme sağlanmış, süslemelerde daha çok bitkisel motifler ve geometrik şekiller kullanılmıştır. Bu süslemelerde özellikle insan ve hayvan resminin kullanılmasından kaçınılmıştır. Bu durumun temel nedeni olarak aşağıdakilerden hangisi gösterilebilir? A) Arapların sanat ve edebiyata önem vermemesi B) Sanatın şekillenmesinde din adamlarının etkili olması C) İnsan ve hayvan resminin putperestliği canlandıracağı endişesi D) İslam sanatında yerel kültürlerinin belirleyici olması E) İslam ülkeleri arasında siyasi birliğin olmaması

3. Tarihçi Lord Kinross “Fatih Sultan Mehmet’in çok sayıda

5. Halkçılık ilkesine göre memleketin evlatlarını öz evlat kabul etmek, onların temel hak ve özgürlüklerini kanunla güvence altına olmak, millet bireylerinin ayrılık gözetilmeksizin yönetime eşit şekilde katılmalarını sağlamak amaçtır.

Müslüman olmayan tüccar ve zanaatkârı İstanbul’a getirttiğini bunlar içinde Avrupa’da baskı gören Yahudilerde olduğunu, ayrıca Yahudilerin başkentte Müslüman ve Hristiyanlardan sonra üçüncü büyük cemaati oluşturduğunu” yazmıştır.

Buna göre Atatürk’ün halkçılık ilkesinin;

Buna göre Fatih Dönemi için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

I. Cumhuriyetin ilanı, II. Kadınlara siyasi haklar tanınması,

A) İstanbul’u canlı bir ticari merkez hâline getirmek B) Hoşgörülü yönetim anlayışını hakim kılmak

III. Seçmen yaşının 18’e düşürülmesi,

C) Osmanlı devletini imparatorluk yapısına kavuşturmak

IV. Medeni Kanun'un kabulu

D) Başkenti ekonomik yönden kalkındırmak

yeniliklerinden hangileri ile ilgili olduğu söylenebilir?

E) Yahudilere ekonomik ayrıcalık olan kapitülasyon hakkı tanımak

A) I ve II   

13

B) II, III ve IV  D) III ve IV 

C) I, II ve III

E) I, II, III ve IV 

Diğer sayfaya geçiniz. Diğer sayfaya geçiniz.

A

TYT-SOSYAL BİLİMLER

6. Aşağıda nüfus miktarları ve yüz ölçümleri birbirine yakın

9.

olan iki farklı ülkenin nüfus piramitleri verilmiştir. 60

60

15

15

ı ı ı ı ı ı ı ı ı 8 6 4 2 0 2 4 6 8

ı ı ı ı ı 4 2 0 2 4

I

II I. Muson rüzgârı - Yaz mevsimi

Buna göre, hangisinin bu iki ülkede benzer olduğu söylenebilir?

II. Muson rüzgârı - Kış mevsimi

A) Nüfus artış hızları

III. Meltem rüzgârı - Gündüz

B) Demografik harcamaların oranı

IV. Meltem rüzgârı - Gece

C) Sağlık ve eğitim hizmetlerinin kalitesi

Yukarıdaki kamp yapan kişilerin yaktıkları ateşin dumanı kara ve denizlerin ısınma özellikleri dikkate alındığında hangi rüzgârların etkili olduğu dönemlerde kampçılara doğru gelmesi beklenir?

D) Çalışan nüfusun sektörel dağılımı E) Aritmetik nüfus yoğunlukları

7. Günümüzde iletişim ve teknolojinin gelişmesine bağlı

A) I ve II 

olarak yeni sektörler ve buna bağlı olarak da yeni meslekler ortaya çıkmıştır. Bu durum bazı bölgelerde ekonomik faaliyet çeşitliliğinin artmasına neden olmuştur.

 

D) II ve IV 

C) II ve III E) III ve IV 

IV

I II

III

Buna göre, haritada gösterilen alanların hangilerinde ekonomik faaliyet çeşitliliğinin daha fazla olması beklenir? A) I ve II   

B) I ve III 

B) I ve IV  D) II ve IV 

10. Aşağıda üç farklı merkezin coğrafi koordinatları gösterilmiştir.

C) II ve III 20 Batı

E) III ve IV 

40 Doğu

40 Kuzey

8.

.

60 Doğu

20 Kuzey

I

II

30 Güney III

Buna göre, bu merkezlerde yere dikilen cisimlerin 21 Haziran’da öğle vakti oluşacak gölge yönleri aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir? I Bu haritada gösterilen bölgede aşağıdaki doğal afetlerden hangisinin görülme riski daha azdır? A) Volkanizma   

D) Kasırga 

B) Deprem 

C) Sel

E) Heyelan 

14

II

III

A) Kuzey

Kuzey

Kuzey

B) Kuzey

Kuzey

Güney

C) Kuzey

Güney

Güney

D) Güney

Güney

Kuzey

E) Güney

Güney

Güney

Diğer sayfaya geçiniz.

A

TYT-SOSYAL BİLİMLER

11. I. “ İnsan zihninde dışarıdan gelen duyumlarla zihnin

13. Varlık felsefesinde “var olan” kavramıyla zamanda ve

kendisinde bulunan kavramlar bir araya getirilmezse, kavramlar duyularımızın malzemesine uygulanmazsa bilgi diye bir şey ortaya çıkmaz.”

mekânda var olan nesnelerin yanında, zihinde varlık bulan nesneler de kastedilmektedir. Buna göre “var olan” hakkında aşağıdaki yargılardan hangisine varılabilir?

II. “Bir takım apriori ( önsel) kavram ve kategoriler zihnimizde hazır olarak bulunur ve bunların bilgisine akılla ulaşılır.”

A) Sadece olgulardan ibarettir. B) Tüm “var olan” düşünen bir zihne bağlıdır.

III. “Tüm bilgilerimizi duyu deneyi sayesinde elde ederiz.”

C) Zihnin dışında algılanan her şeydir.

Verilen görüşlerin ifade ettiği epistemoloji yaklaşımları sırasıyla aşağıdaki seçeneklerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?

D) İnsan bilgisinin sınırlarını aşmaktadır. E) Soyut ve somut olma özelliğine sahiptir.

A) Rasyonalizm – Empirizm – Kritisizm B) Kritisizm – Empirizm – Rasyonalizm C) Empirizm – Rasyonalizm – Kritisizm D) Kritisizm – Rasyonalizm – Empirizm

14. “Felsefede doğru bilgi mümkündür.”, “Doğru bilgi

E) Rasyonalizm – Kritisizm – Empirizm

imkânsızdır.” gibi birbirinin aksi görüşleri savunan filozoflar vardır. Doğru bilginin bilinebileceğini savunan filozoflar doğru bilginin kaynağı konusunda ayrılığa düşmüşlerdir. Kimileri bilginin kaynağında aklı, kimileri deneyi kimileri de sezgiyi görmüşlerdir. Örneğin rasyonalist bir filozof doğru bilgiye ulaşılabileceğini kabul ettikten sonra bilginin kaynağında akıl olduğunu söyleyip felsefesini tamamlamıştır.

12. İnsan, kavramlara dayanarak algıladığı şeyleri tanır ve onu bir başkasından ayırır. Her kavram aynı zamanda bir tanımlamadır. Bir kavram, tanımlamada bulunduğu varlıkla birebir örtüşmez çünkü varlıklar birçok özelliğe sahiptir ve tanımın bu özelliklerin hepsini kapsamasının çeşitli zorlukları vardır. Bununla beraber varlıkların henüz bilinmeyen özelliklerinin de olabileceğini düşünecek olursak bu zorluğun imkânsızlık derecesinde olduğu söylenebilir. Kısacası bir varlığa yahut bir nesneye ait sınırlı bir tanım yapmak yani kesin olarak belli olan bir kavram ile ifade etmek mümkün değildir. Örneğin, “elma” kavramı belki de elmanın gözlemlenen ilk hâlindeki renk ve kokusu gibi özelliklerine dayanarak oluşturulmuş olabilir. Ancak “elma” kavramını işaret eden varlığa yönelik deneyimimin artmasıyla beraber onun tanımı da gitgide çiçekleri pembe veya beyaz olan bir ağacın, sert, kırmızı, sarı veya yeşil renkte, kokusu hoş, tadı ekşi veya tatlı, çekirdekli meyveye dönüşmüştür. Böylelikle “elma” kavramının tanımı genişleyerek değişmiştir. Aynı zamanda söz konusu dönüşüm düşüncenin gelişmesinin de kanıtı niteliğindedir. Dolayısıyla kavramlar gözlemlerle beraber sürekli yenilenir ve düşünce de gelişir.

Bu parçada felsefenin aşağıdaki özelliklerinden hangisi vurgulanmaktadır? A) Sorgulama   

B) Eleştirel olma 

D) Refleksif olma 

C) Öznel olma

E) Tutarlılık 

15. Protagoras, doğru bilginin imkânsızlığını anlatırken, herkes için geçerli, mutlak bir bilgi yoktur.’’ der. Örneğin, rüzgâr üşüyen için soğuk,üşümeyen için ılıktır. Demek ki bilgi, algılayanın algılama anındaki durumuna göre değişmektedir. Öyleyse, herkesin üzerinde birleşebileceği genel geçer (mutlak) doğrular yoktur. Sonuç olarak diyebiliriz ki, “İnsan her şeyin ölçüsüdür.” Yani ne kadar insan varsa o kadar sanı vardır. Herkes için geçerli bir bilgi olmadığına göre hakikat değil, kişiye yararlı olan aranmalıdır.

Bu parçada dilin işlevi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi vurgulanmaktadır?

Verilen metinde Protagoras ileri sürdüğü düşüncesini temellendirdiği ifade aşağıdakilerden hangisidir?

A) İletişimi sağlaması

A) Bir nehirde iki kere yıkanılmaz.

B) Düşünceleri sembolleştirmesi

B) Değişmeyen tek şey değişimdir.

C) Kesin tanımlamalar yapması

C) İnsan her şeyin ölçütüdür.

D) Bilgileri yapılandırması

D) Her şey doğuştandır.

E) Duyguların dışa vurulması

E) Tüm bilgiler sonradan kazanılır.

15

Diğer sayfaya geçiniz.

A

TYT-SOSYAL BİLİMLER

19. Kur’an-ı Kerim’e göre insanın davranışlarına anlam

16 – 20. soruları Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini yasal olarak almak zorunda olanlar ve İmam Hatip Okulları öğrencileri/mezunları cevaplayacaktır.

kazandıran ve vahiy karşısında yükümlülük altına girmesini sağlayan akıldır. Kur’an’da akıl kelimesi çokça kullanılmakta ve fiil şeklinde geçmektedir. Geçtiği ayetlerde de genellikle düşünmenin önemi üzerinde durulmuştur. Kur’an terminolojisinde akıl “bilgi edinmeye yarayan bir güç” ve “bu güç ile elde edilen bilgi” şeklinde tarif edilmiştir.

16. “Kim iman ettikten sonra Allah’ı inkâra saparsa -kalbi imanla dolu olduğu hâlde baskı altında kalanın durumu başka- kim kalbini inkâra açarsa işte Allah’ın gazabı bunlaradır; bunlar için çok büyük bir azap vardır.”

Bu parçada akıl ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

(Nahl suresi, 106. ayet)

A) Bilgi kaynağı olduğuna

Bu ayete göre imanla ilgili,

B) Düşünme aracı olduğuna

I. Kalpte saklanmalıdır.

C) İnsanın sorumluluğuna sebep olduğuna

II. Dil ile ikrar etmek şarttır.

D) İnsanı diğer varlıklardan ayırıcı yönüne

III. Özü kalp ile tasdik etmektir.

E) Kur’an’daki kullanımlarının nasıl olduğuna

yargılarından hangileri doğrudur? A) Yalnız I   

B) Yalnız II  D) I ve II 

C) Yalnız III E) II ve III 

17. “Neden hiçbir şey yerine bir şeyler var?” sorusu, karşımızda duran evrenin ve maddenin varlığının bir açıklaması olması gerektiğini dile getirmek için ünlü felsefeci ve matematikçi Leibniz tarafından sorulmuştur. Kozmolojik delile göre bu evrenin bir açıklamaya ihtiyacı vardır ve evren, kendi açıklamasını kendi içinde barındırmaz. Evrenin açıklaması ancak kendi varlığı hiçbir şeye bağlı olmayan, mutlak kudrete sahip zorunlu bir varlık ile yapılabilir. Bu parçadan, “zorunlu varlık” ile ilgili aşağıdaki özelliklerin hangisine doğrudan varılamaz? A) Yaratıcıdır.    

B) Ezelîdir.  

D) Ebedîdir.  

C) Tektir.

E) Güçlüdür 

20. Kur’an’a göre insan kimi dinlerdeki gibi doğuştan günahkâr değildir. O, doğarken kusursuz ve her türlü günahtan uzak olarak yaratılmıştır. Ancak şahsiyetinin derinliklerinde, doğuştan gelen “kötüye ve iyiye yönelme” kabiliyetlerinin potansiyel olarak var olduğu da bir gerçektir. İnsanın içindeki bu potansiyel, dünyanın bir sınav yeri olduğunun göstergesidir. Onun iyiliğe ya da kötülüğe yönelmesi, fıtrat ve tabiatından ziyade aldığı terbiyenin sonucudur. Nitekim Hz. Peygamber bir hadisinde, “Her doğan çocuk fıtrat üzere doğar. Daha sonra onu anne babası Yahudileştirir, Hristiyanlaştırır veya Mecusileştirir. Eğer anne babası Müslümansa çocuk da Müslüman olur.” buyurarak insanın yetişmesinde terbiye ve sosyal ortam faktörünün önemini belirtmiştir.

18. Allah’a iman, sadece bilişsel düzeyde kalan pratikten yoksun bir inanış biçimi değildir. Allah’a tahkiki bir imanla bağlanan bir mümin, Allah’ın var olduğu ve kendisine yakın olduğunu kabul etmiş demektir. Bu kabul bireye yapmış olduğu tüm eylemlerinin Allah tarafından görüldüğü, bilindiği, duyulduğu bilinciyle daha kontrollü davranışlar sergilemesi noktasında teşvik edici bir güç olur. Bu parçada “Allah’a iman” ile ilgili aşağıdaki hususların hangisine dikkat çekilmektedir? A) Ahlaki ilkelerin oluşumuna etkisine

Parçada kişilik gelişimi ile ilgili aşağıdaki etkenlerin hangisi vurgulanmaktadır?

B) Taklitten arındırılması gerektiğine C) Psikolojik iyilik hâli sağlamasına D) İnsan fıtratında bulunmasına

A) Çevre 

E) Öz denetimi güçlendirdiğine

 

16

B) Fıtrat   D) İyilik  

C) Niyet E) Din 

Diğer sayfaya geçiniz.

A

TYT-SOSYAL BİLİMLER

21 – 25. soruları Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini yasal

24. MS. 2 ve MS. 15. yüzyıl Hristiyan felsefesi ile Rönesans felsefesinde kabul gören bilimsel yöntem karşılaşmalarında hangisi doğrudur?

olarak almak zorunda olmayan veya farklı müfredat ile alanlar cevaplayacaktır.

A) Hristiyan düşüncesinde otorite olarak kabul edilen bilgiler ile bilimsel açıklamalar yapılırken, Rönesans düşüncesinde deney gözlem ve hesaplanabilir bilimsel çalışmalar kabul görmüştür.

21. Sokrates “Dünyanın bütün atları ve hayvanları, ondan başka bir şeyin peşinde koşmadıkları için, hazzı birinci sıraya koymak isteseler de buna imkân yok. Nasıl kahinler kuşlardan medet umarsa, insanların bir çoğu da hazlara inanmıştır. Hazların hayatımızda en iyi olduğu kanaatindedirler ve hayvanlardaki iştahların bir felsefe perisinin ilham ettiği sözlerden daha sağlam kefil olduğunu düşünürler.” der.

B) Hristiyan felsefesi düşüncede bilimsel yöntemler din temelli iken Rönesans felsefesinde düşünceler bilimsel yöntemlerle neden – sonuç ilişkilerine dayandırılmıştır. C) Hristiyan düşünüş yönteminde otoriteye karşı bağımsızlık söz konusu iken Rönesans düşünüş yönteminde otorite olarak kabul edilen kişiler söz konusudur

Paragrafa göre, Sokrates’in haz hakkında aşağıdaki yargılardan hangisine ulaştığı söylenemez?

D) Hristiyan bilimsel yöntemlerin de bireysel argümanlar temel alınırken Rönesans bilimsel yöntemlerinde dogmatik argümanlar temel alınmıştır.

A) Haz ahlakın kaynağı olamaz B) Akıl, hazdan sonra gelmelidir

E) Hristiyan felsefesinde bilimsel yöntemlere Rönesans felsefesinde aynen devam edilmiştir

C) Haz, aldatıcılığın kaynağıdır. D) Haz, aldatıcı bir duygudur. E) Hazlara aldanmamak önemlidir

22. Bir mimarın projesine dayanarak birbirinin benzeri aynı güzellikte yüzlerce konut yapılabilir. Ama bunlar sanat eseri değildir. Oysa Mimar Sinan’ın ünlü yapıtlarından biri olan “Süleymaniye Camii” bir sanat eseri olarak kabul edilebilir. Çünkü bu yapıt herhangi bir yapıt olmaktan uzaktır. Buna göre, bir yapıtın sanat eseri olma ölçütü aşağıdakilerden hangisidir? A) Mimarının ünlü olması B) Yapıtın eski çağlara ait olması C) İnsan yaratısı olması D) Manevi yönünün bulunması

25. Orta Çağ Avrupa’sına baktığımızda kilise ve din adamları Hristiyanlığa ve İncil’e uymadığı gerekçesiyle her türlü bilimsel çalışmaya karşı çıkmıştır. Hatta bu bilimsel çalışmaları yapanlar en ağır şekilde cezalandırılmıştır. İşte bu yüzden Orta Çağ’ın diğer ismi “Karanlık Çağ” olmuştur.

E) Kendi türünde özgünlük taşıması

23. Felsefe tarihinde bazı düşünürlerin toplum tasarımları kurguladıklarını görmekteyiz. Thomas More’un “Ütopya”sı, Farabi’nin “Erdemli Şehir”i yeryüzünde gerçekleşmesi mümkün olmayan devlet tasarımları üzerine yazılmış eserlerdir.

Bu parçadan yola çıkılarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Din, bilimsel çalışmaları etkilemiştir.

Filozofları bu tarz bir toplum tasarımına iten düşünce aşağıdakilerden hangisi olabilir?

B) Bilim insanı, bilim yapabilmek için uygun ortamı bulamamıştır.

A) İnsanların yaşam standardını yükseltme isteği

C) Orta Çağ Avrupa’sında bilimsel çalışmalar tamamen durmuştur.

B) İnsanların özgür olma isteği

D) Bilimin bugünlere gelmesinde bazı bilim adamları ağır bedeller ödemiştir.

C) İnsana verilen değerin artması düşüncesi D) İdeal bir toplum düzeni kurma hayali

E) Orta Çağ Avrupa’sında kilise ve din adamları bilimin önündeki en büyük engel olmuşlardır.

E) İnsanlar arasındaki çatışmanın giderilmesi düşüncesi

17

SOSYAL BİLİMLER TESTİ BİTTİ. TEMEL MATEMATİK TESTİNE GEÇİNİZ.

TYT-MATEMATİK

A A A

TEMEL MATEMATİK TESTİ

1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Temel Matematik Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz.

1.

x

3. 9a3ab beş basamaklı doğal sayısının 9 ile bölümünden

= 2x +1

kalan 3’tür. Bu sayı 5 ile tam bölünebilmektedir.

olarakxtanımlanıyor. x = 10

Buna göre, a’nın alabileceği değerler toplamı kaçtır? A) 5 

x



B) 7 

C) 9 

D) 11 

E) 12

= 10

olduğuna göre, x kaçtır? A) 3 

B)

15 9  C) 5 D) 6 E) 2 2

4. Ahmet Bey, yaş mısırı kuruttuğunda kütlesinin %20 oranında azaldığını, kuruttuğu mısırlardan nişasta yaptığında ise kütlesinin %10 azaldığını hesaplamıştır. Ahmet Bey, 1440 ton nişasta elde edeceğini düşünerek yaş mısır almıştır. Baktığında %20 olan kurutma oranının %30 olduğunu görmüştür. Nişasta oranını doğru hesaplamıştır. Buna göre, Ahmet Bey elindeki yaş mısırla kaç ton nişasta elde edecektir? A) 1440 

2.

 

 

A 40 cm

B) 1326  D) 1120 

C) 1260 E) 1080 

2022

B 28 cm 2020 2017

5. Babası ile oğlu arasında aşağıdaki konuşma geçmiştir. Baba: B  enim şimdiki yaşım, sen doğduğundaki yaşımın 2 katından 4 fazladır.

Annesi, Alp’in boyunun farklı zamanlardaki uzunluklarını duvara yukarıdaki gibi işaretlemiştir. 2020 yılındaki boyu B, 2022 yılındaki boyu A’dır.

Oğul: Peki bugünkü yaşlarımızın toplamı kaçtır? Baba: 83.

A + B = 336 cm

olduğuna göre, Alp’in boyu 2017 yılında kaç cm'dir?

Buna göre, çocuk 5 yaşındayken babası kaç yaşında olacaktır?

A) 119 

A) 20 

B) 120 

C) 124 

D) 132 

E) 138

18

B) 24 

C) 25 

D) 30 

E) 32

Diğer sayfaya geçiniz.

A

TYT-MATEMATİK

6. Aşağıdaki tabloda Sungur, Fatih ve Ömer’in bazı yıllardaki

8. a, b, c ve x birer pozitif doğal sayı a < b < c ve

yaşları x, y ve z doğal sayıları cinsinden verilmiştir. Sungur 2008 2016

y+4

2022

z +6

Fatih

Ömer

x+6

x

a + 2b + c = x 2 olduğuna göre, x en az kaçtır?

A) 10 

x+y

B) 11 

C) 12 

D) 13 

E) 14

3z – 6

Buna göre, x + y + z toplamı kaçtır? A) 34 

B) 30 

C) 28 

D) 25 

E) 22

9.

(

3+

a 4

)(

: 2–

a 2

)

7 2

=

eşitliğini sağlayan a değeri kaçtır? A)

1 3 5  B) 1 C)  D) 2 E) 2 2 2

7. El kantarı; eşit aralıklara bölünmüş göstergede kırmızı ibre, kantarın ucundaki cismin kilogram cinsinden değerini gösteriyor. 0 1 2 3 4

10. Aşağıda dikdörtgen biçiminde bir çerçeve gösterilmiştir.

0 1 2 3 4

Çerçevenin içinde yine dikdörtgen biçiminde bir tablo yer almaktadır. Çerçeve ve tablonun kenarları karşılıklı kenarlar arasındaki uzaklıklar eşit ve x cm’dir.

x x x Şekil 1

x

Şekil 2

Şekil 1’de eşit kütleli iki kutu bir tepsiye konulmuş, Şekil 2’de bulunan üç kutu Şekil 1’de bulunan kutularla aynı kütleli olup aynı tepsiye konulmuştur.

Çerçevenin kısa kenarı 160 cm, uzun kenarı 200 cm’dir. Tablonun alanı ise 14 000 cm2 dir.

Buna göre, boş tepsinin ağırlığı kaç gramdır?

Buna göre, x kaç cm’dir?

A) 300 

B) 400 

C) 500 

D) 540 

E) 600

19

A) 64 

B) 60 

C) 56 

D) 50 

E) 30

Diğer sayfaya geçiniz.

A

TYT-MATEMATİK

11. A ve B bitkilerinin yetişebildiği en yüksek ve en düşük

13. Öğretmen yıl sonunda her öğrencisine bir kalem ve bir

sıcaklık değerleri tablodaki gibidir.

kitap hediye etmiştir. Yazma becerisi olan öğrencilerine bir kalem, bir kitap ve bir defter hediye etmiştir. Bu sınıfta 30 kişiye toplam 72 hediye verilmiştir.

En Düşük

En Yüksek

A Bitkisi

–10°

20°

Buna göre, sınıfta sadece kalem ve kitap alan öğrenci sayısı kaçtır?

B Bitkisi

–21°

12°

A) 20 

B) 18 

C) 16 

D) 14 

E) 12

Buna göre, bu iki bitkinin aynı ortamda yetişebilmesi için gerekli ortam sıcaklığını °C olarak veren değerin x cinsinden ifadesi aşağıdakilerden hangisidir? A) |x – 1| ≤12   

B) |x – 1| ≤11 

D) |x – 2| ≤12 

C) |x – 1|