VİZYON DERGİSİ_clone Flipbook PDF

VİZYON DERGİSİ OCAK SAYISI 2023

8 downloads 100 Views 37MB Size

Recommend Stories


Porque. PDF Created with deskpdf PDF Writer - Trial ::
Porque tu hogar empieza desde adentro. www.avilainteriores.com PDF Created with deskPDF PDF Writer - Trial :: http://www.docudesk.com Avila Interi

EMPRESAS HEADHUNTERS CHILE PDF
Get Instant Access to eBook Empresas Headhunters Chile PDF at Our Huge Library EMPRESAS HEADHUNTERS CHILE PDF ==> Download: EMPRESAS HEADHUNTERS CHIL

Story Transcript

Vizyon birimi olarak büyük bir özveri ve emekle yaptığımız dergimizin ocak sayısısizlerle. Merak edilen birçok konuyu ele aldığımız, aklınızdaki soru işaretlerine cevap bulabileceğiniz bu sayıyı sizlere sunmaktan mutluluk duyarız. EBK VİZYON BİRİMİ GURURLA SUNAR. SEVGİLİ VİZYON OKUYUCULARI;


VİZYON BİRİMİ YAZI | GERİ DÖNÜŞÜM RÖPORTAJ | IŞILAY GÜLER BAŞARAN YAZI | TEKNOLOJİNİN BUGÜNÜ VE YARINI TASARIM | ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ NEDİR? ELON MUSK'IN PROJELERİ KAPAK TASARIMI YAZI | 64 KÖŞESİ TASARIM | SU KAYNAKLARI VE KITLIĞI YAZI | ELON MUSK'IN ÇILGIN PROJELERİ YAZI | TOGG YAZI | MUTLULUĞUN KISMEN FORMÜLÜ YAZI | SU KAYNAKLARI VE KITLIĞI TASARIM | TOGG MUTLULUĞUN KISMEN FORMÜLÜ KAPAK TASARIMI YAZI | ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ NEDİR? TASARIM | GERİ DÖNÜŞÜM YAZI | ÜRETİM BANTLARI TEDARİK ZİNCİRİ TASARIM | TEDARİK ZİNCİRİ YAZI | WORK AND TRAVEL TEDARİK ZİNCİRİ YAZI | HAYVAN HAKLARI TASARIM | ÜRETİM BANTLARI YAZI | BULMACA TASARIM | BULMACA KÖŞESİ WORK AND TRAVEL 64 KÖŞESİ TEKNOLOJİ RÖPORTAJ KAPAK TASARIMI


İÇİNDEKİLER OCAK 2023 05 ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ NEDİR? 08 TEDARİK ZİNCİRİ 16 64 KÖŞESİ 20 TEKNOLOJİNİN BUGÜNÜ VE YARINI 24 RÖPORTAJ 30 MUTLULUĞUN KISMEN FORMÜLÜ ÜRETİM BANTLARI TOGG 33 39 42 48 GERİ DÖNÜŞÜM ELON MUSK'IN PROJELERİ 50 HAYVAN HAKLARI 59 67 WORK AND TRAVEL SU KAYNAKLARI VE SU KITLIĞI 69 BULMACA KÖŞESİ


ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ YAZI | GÖKHAN DEMİRDÜZEN TASARIM | ADNAN KAYA 05


Endüstri Mühendisliği veya Sanayi Mühendisliği halk arasında pek bilinmese de insanın olduğu her yerde çalışmaktadır. Endüstri mühendisliği, entegre insan, para, bilgi, bilgi ve ekipman sistemleri geliştirerek, iyileştirerek ve uygulayarak karmaşık süreçlerin, sistemlerin veya organizasyonların optimizasyonu ile ilgilenen bir mühendislik mesleğidir. Endüstri mühendisliği, üretim operasyonlarının merkezinde yer alır. Diğer mühendislik dallarından farklı bir yapıya ve düşünce sistemine sahiptir. En önemli fark ise endüstri mühendisliğinin parçayı değil bütünü göz önüne alarak çalışması, sistemin bütünüyle ilgilenmesi, aynı zamanda insan faktörünü de göz önünde bulundurmasıdır. Endüstri mühendisleri diğer mühendislik dallarının önemli yerlerinin eğitimini almıştır aynı zamanda ekonomi, işletme ve yönetimle de ilgilenerek diğer mühendisliklerin yöneticilik yetkisine sahip bir mühendislik dalıdır. Ayrıca endüstri mühendisliği dünyadaki en eski mühendislikler arasında ilk beşte yer almaktadır. Endüstri mühendisliği nedir ? Endüstri Mühendisinin temel amacı kıt kaynakların en iyi şekilde kullanılmasını sağlamaktır. İnsan, makine, bilişim, donanım ve enerjiden oluşan bütünleşik sistemlerin tasarımı, iyileştirilmesi ve kurulması ile ilgilenir. En önemli temel amacı diğer mühendisliklere farklı olarak yaşam içerisindeki birçok konunun dahil olduğu devam edilmesi için önemli bir rolü olan kaynakların iyileştirilmesi tasarlanması kullanışlı bir düzenim oluşturulmasını sağlamaktır. Endüstri mühendisliğinin temel amacı nedir?


Hastaya doktor, savunmaya avukat, uzaya astronot… Geri kalan her şey için endüstri mühendisi!


Tedarik Zinciri Yönetimi(SCM) Tedarik Zinciri Nedir? Tedarik zinciri, bir ürünün üretimi için gerekli olan hammaddenin tedarikinden başlayıp, nihai tüketiciye ulaşmasına kadar gerçekleştirilen tüm lojistik faaliyetlerini ve bu faaliyetler içerisinde yer alan insanları, teknolojileri ve kaynakları kapsayan süreçlerin tamamını tanımlayan kavramdır. Tedarik zinciri aslında bir ürünün konseptten tüketime kadar olan yaşam döngüsüdür. Tedarik zinciri işletmelerin tüm çalışma süreçleriyle ilişkilidir. İş süreçleri açısından bakıldığında, tedarik zinciri; satış süreci, üretim, stok yönetimi, malzeme temini, dağıtım, tedarik ve müşteri hizmetleri gibi pek çok alanı içine almaktadır. Tedarikçiden başlayıp müşteriye kadar uzanan bu yolda insan kaynakları, teknoloji, işletme yapısı ve kaynaklar tedarik zinciri kavramıyla ayrılmaz bir bütündür. Her geçen gün değişen ve gelişen teknolojiyle beraber kurumların rekabetinin artmasının paralelinde inovasyona olan ihtiyaç da artış göstermektedir. Bu ihtiyacı karşılamak için ürünleri satın alan müşterilerin memnuniyetini artırmak gerekmektedir. Memnuniyeti artırmak için de sunulan ürünün müşteriye güvenilir ve hızlı bir şekilde teslim edilmesiyle gerçekleştirilebilir. Bundan dolayı Tedarik Zinciri Yönetimi, tüm kuruluşlar için büyük önem arz etmektedir. YAZI | KEREM KAAN ÖZBEY- YAĞMUR KURT TASARIM | KEREM KAAN ÖZBEY 08


Tedarik Zinciri Yönetimi Nedir? Tedarik zinciri yönetimi ise bir ürün ya da hizmetin üreticiden tüketiciye olan yolculuğunda gerçekleşen tüm süreçlerin uçtan uca verimli şekilde tasarlanması ve optimize edilmesidir. Zincir içinde yer alan tüm faaliyetlerin entegrasyonu sağlanarak, müşteri memnuniyetini artırmaya yönelik iş modelleri oluşturulur. Bu şekilde doğru ürün, doğru zamanda, doğru yerde ve doğru maliyetle tüketiciye ulaştırılmış olur. Tedarik zinciri yönetiminde arz ve talep dengesi, nakit akışı, üretim, lojistik, stok seviyeler, depo yönetimi, maliyet ve varlık yönetimi gibi faaliyetlerin doğru ve uyumlu bir şekilde planlanması önem arz etmektedir.


Tedarik zinciri yönetiminin amaçları arasında, müşteri hizmetlerini iyi yönetip geliştirme, müşteri memnuniyetini arttırma, bir işletmenin kârlılığını arttırmasına, müşteri siparişlerinin daha hızlı bir şekilde teslimatını sağlamaya, stok maliyetleri ile planlama ve faaliyet harcamalarını azaltmaya, verimliliğin ve envanterin artmasına, üretim devamlılığına olanak sağlar. Pazardaki rakiplere ve ani değişimlere karşı direnç kazandırır, tüm bunların doğal sonucu olarak da rekabet gücünü arttırdığı için çok önemlidir. Ayrıca etkili bir yönetim sayesinde yöneticilerin karar alma süreçlerinin kısalmasına da katkı sağladığı gözlemlenmiştir. Bu lojistik süreçlere ek olarak, bilgi akışının ham madde tedarikçisi, üretici, dağıtıcı, perakendeci ve nihai kullanıcı olarak ifade edilen tüketiciler arasında verimli bir biçimde sağlanması da tedarik zinciri yönetimi kapsamındadır. Süreç yönetiminin amaçlarından biri de iletişimi kanallar arasında olabildiğince verimli bir seviyede tutmaktır. Verimli ve faydalı bir tedarik zinciri yönetimi sayesinde yapılan organizasyonun performansı da olumlu yönde değişim göstermektedir. Küresel anlamda rekabetin her geçen gün daha da artması sebebiyle operasyon süreçlerinin çok daha etkili bir biçimde yönetilmesi gerekmektedir. Firmalar belirledikleri hedeflere ulaşabilmek adına etkin tedarik zinciri yönetiminden faydalanırlar. Yapılacak etkin süreç yönetimi ile detaylı analizler yapılarak tüm süreçlerin kontrol edilerek tedarik yönetiminin tümünde verimlilik sağlanması amaçlanır.


Tedarik Zinciri Yönetimi Faydaları: Tedarik zinciri yönetimi temel amacı tedarik zinciri içinde yer alan tüm aşamaların entegre bir şekilde ilerlemesini sağlamaktır. Tedarik zinciri yönetimi, üreticiden dağıtıcı firmaya ve tüketiciye kadar bu zincirin parçası olan her işletme veya kişiye pek çok avantaj sağlar. · Daha iyi müşteri hizmeti sağlar: Tedarik zinciri yönetiminin en iyi uygulamaları müşteri odaklıdır; duyarlı ve uyarlanabilir olacak şekilde tasarlanmıştır. Müşteri hizmetlerini geliştirir. · Şirketlere tasarım ve üretim aşamasından hassas dağıtım, teslimat ve iadelere kadar müşteri geri bildirimlerini ve trendleri tam olarak uygulama olanağı tanır. · Teslimat performansını iyileştirerek, teslimatların zamanında ve hasarsız şekilde gerçekleştirilmesini sağlayarak müşteri memnuniyetini ve sürekliliğini arttırır. · Tedarik zinciri yönetiminin planlı şekilde gerçekleştirilmesi, işletme maliyetlerini düşürmede ve tasarruf etmede oldukça etkilidir. · Toplam maliyetleri azaltır. Ayrıca kapasite artışını sağlar. · Daha fazla tedarik zinciri esnekliği sağlar: Ani talep ve pazar değişikliklerine uyum sağlamak için esneklik gerekir. Gerçek zamanlı veriler ve akıllı tahminler, tedarik zinciri yöneticilerinin makineleri ve personeli daha iyi iş akışlarına yeniden tahsis etmesine yardımcı olur. Sanal stoklar ve akıllı depo süreçleri, arz ve talebi uyumlu tutar. Bu sayede pazardaki ani değişimlere hazırlıklı olmayı sağlar, pazardaki değişikliklere daha kısa zamanda cevap verilir.


· Kaynakları doğru ve etkili şekilde kullanmayı, dolayısıyla verimliliği artırır. · Girdilerin teminini garantileyerek, işletmenin üretiminin aksamadan devam etmesini sağlar. · Talep tahminlerinin doğruluğunu arttırır. Dolasıyla olası taleplere karşı hızlı yanıt vermeyi sağlar ve öngörülemeyen durumlarda zarar etmenin önüne geçer. · Stokların eritilmesine yardımcı olur, daha etkili bir planlama yapmayı sağlar. · Lojistik masrafların azalmasını sağlar. · Tedarik sürecinin daha hızlı gerçekleşmesine katkı sağlar. · Tüketici taleplerini en iyi şekilde karşılayarak kaliteyi arttırır, sipariş karşılama oranını yükseltir. · Strateji, planlama ve operasyon düzeyinde iyi bir şekilde kontrol edilebilirse, işletmenin rekabet gücünü ve kârını artırır. · Lojistik olarak sunduğu hizmetler düşünüldüğünde, işletmeye profesyonellik katar. Herhangi bir aksaklığın gözden kaçmasını önler ve bu da ürünlerin kaliteli bir şekilde müşteriye ulaştırılmasını sağlar.


Tedarik Zinciri Bileşenleri Nelerdir? Tedarik zinciri oldukça geniş bir hizmet ve ürün zincirinden oluştuğundan pek çok farklı bileşenden oluşmaktadır. Genel çerçeveden yaklaşıldığında tedarik zinciri bileşenleri üçe ayrılmaktadır: 1. Aktörler: Burada bu zincir içerisinde yer alan kişi ya da gruplar yer alır. Hizmet sağlayıcıları, imalatçılar, müşteriler, tedarikçiler, perakendeciler, depolar ve toptancılar tedarik zinciri yönetimi içerisinde yer alan aktif bileşenlerdir. 2.Kaynaklar: Kaynaklar içerisinde malzeme, bilgi, insan kaynakları ve finansal kaynaklar yer almaktadır. 3.Faaliyetler: Ticari işlemler, ürünlerin dönüşüm işlemleri gibi işlemler yer alır. Kısacası faaliyetler kaynakların birbirine bağlandığı işlemlerdir. Hizmet, planlama, kaynak sağlama gibi işlemlerdir.


Tedarik Zinciri Yönetimi Aşamaları: Tedarik zinciri içinde yer alan pek çok aşama vardır. Bu süreçlerin dikkatli bir şekilde takip edilmesi ve her birinin planlanması gerekir. Bu noktada devreye tedarik zinciri yönetimi girer. Tedarik zincirini yönetiminde, zinciri oluşturan tüm fonksiyonlar bütünleşmiş olmalıdır. Aşamaları kısaca şu şekilde sıralayabiliriz: Sipariş Ve Talep Yönetimi: İşletme faaliyetlerinin, siparişlerin doğru, zamanında ve hasarsız bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için organize edilmesi anlamına gelir. Zincirin ilk aşamasıdır ve oldukça önemlidir. Üretim Planlama: Müşterilerin verdiği siparişlere ve taleplerine bakılarak ilerde gelebilecek olan siparişler öngörülür. Buna yönelik olarak da üretim süreçleri planlaması yapılır. Satın Alma: Üretimde kullanılacak mal ve hizmetlerin temin edilmesini ifade eder. Bu aşamada önemli olan tüm ürün ve hizmetlerin hızlı, sorunsuz ve kaliteli bir şekilde satın alınabilmesidir. Plan Yapma: Üretim sürecinin maliyet ve satış fiyatları kapsamında doğru bir satış politikası izlemesi için plan sürecine girilir. Üretim: Üretimde kullanılmak üzere satın alınan hammaddelerin, belirlenen süre içinde sorunsuz bir şekilde ürüne dönüştürülmesidir. Envanter (Stok) Yönetimi: Ürünler için belirlenen stok seviyesinin düzenli olarak kontrol edilmesi anlamına gelir. Tedarik zinciri yönetimi süreçleri arasında oldukça önemli bir role sahiptir. Depo Yönetimi: Ürünlerin taşınmaya hazır halde depolandığı, miktarlarının ve maliyetlerinin belirlendiği aşamadır. Nakliye (Sevkiyat): Ürünlerin depodan alınarak tüketiciye ya da satıcıya ulaştırılmasıdır. Tedarik zincirinin son aşamasıdır. İşletmeler, tedarik zinciri yönetimini sürekli olarak geliştirmek zorundadırlar. Geliştirme sürecinde dikkate alınacak 6 unsur öne çıkmaktadır: Tesis: İşletmenin tesis sayısı, kapasitesi, lokasyonları ve sabit maliyetleri gibi konular incelenir. Envanter (Stok): Stok çeşitliliği ve miktarı, sipariş miktarı, stokların bulunduğu tesisler, emniyet stokları, çevrim stokları ve atıl stoklar gibi konular incelenir. Depo Yönetimi: Ürünlerin taşınmaya hazır halde depolandığı, miktarlarının ve maliyetlerinin belirlendiği aşamadır. Nakliye (Sevkiyat): Ürünlerin depodan alınarak tüketiciye ya da satıcıya ulaştırılmasıdır. Tedarik zincirinin son aşamasıdır. İşletmeler, tedarik zinciri yönetimini sürekli olarak geliştirmek zorundadırlar. Geliştirme sürecinde dikkate alınacak 6 unsur öne çıkmaktadır: Tesis: İşletmenin tesis sayısı, kapasitesi, lokasyonları ve sabit maliyetleri gibi konular incelenir. Envanter (Stok): Stok çeşitliliği ve miktarı, sipariş miktarı, stokların bulunduğu tesisler, emniyet stokları, çevrim stokları ve atıl stoklar gibi konular incelenir. Lojistik (Nakliye): Nakliye hızı, kapasitesi, maliyeti, kısıtları gibi konular incelenir. Bilgi: Kullanılan teknolojiler, elde edilen bilgiler ve veriler, öngörü, koordinasyon ve diğer bilgiler ele alınır. Tedarik: Tedarikçi ve ürün seçimi, satın alma miktarı, fiyat pazarlığı, tedarik süresi gibi konular incelenir. Fiyatlandırma: Maliyet ve değer bazlı fiyat, kâr oranı, dinamik fiyatlandırma gibi konular ele alınır. Bu unsurlar sürekli olarak takip edilmeli ve gerekli görüldüğü durumlarda, tedarik zinciri yönetiminin iyileştirilmesi için değişiklik yapılmalıdır. Sağlıklı bir şekilde kurulmuş ve yönetilen tedarik zinciri, işletmeler için hem kısa hem de uzun vadede kârlılık, müşteri memnuniyeti ve verimlilik artışı sağlar.


Tedarik Zinciri Türleri Nedir? Tedarik zinciri pek çok farklı ürünün veya hizmetin tüketiciye ulaştırıldığı bir zincirdir. Bu nedenle ihtiyaçlara göre pek çok farklı tedarik zinciri oluşturulabilmektedir. Yeşil tedarik zinciri bunlardan biridir. Yeşil tedarik zinciri, çevreye duyarlı hizmet ya da ürün üretme stratejilerinin yer aldığı bir tedarik zinciri yönetimi türü olarak karşımıza çıkmaktadır. Küreselleşme ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde yeşil tedarik zincirleri, hem ulusal hem de uluslararası tedarik zincirinde önemli bir konum kazanmıştır. Yine soğuk tedarik zinciri de günümüzde en çok başvurulan tedarik zinciri yönetimi türlerinden birisidir. Bu yöntemde tedarik zincirinde ısı kontrolü sağlanarak yiyecek ve içeceklerin bozulmadan tüketiciye aktarılması sağlanır. Kısacası, özel olarak ihtiyaç duyulan tedarik yöntemine göre pek çok farklı tedarik zinciri yönetimi sağlanabilir. Tedarik Zinciri Yönetimi (SCM) Geleceği: Geleceğin tedarik zinciri, doğrusal bir model yerine bir ağ kapsamında anlaşılan ve yönetilen duyarlılık ve müşteri deneyimiyle ilgilidir. Zincirin her halkası kaynak temini, ticaret politikaları ve sevkiyat yöntemleri gibi faktörleri ele alabilmeli ve tüketicinin ihtiyaçlarına uyumlu ve esnek olmalıdır. Gelişmiş teknoloji, bu ağdaki şeffaflığı ve görünürlüğü artırmanın yanı sıra bağlantı ve tedarik zinciri yönetimi kullanımını sağlamak için de giderek daha fazla kullanılacaktır. Tüm tedarik zinciri yönetimi planlama işlevi, tüketici taleplerini dikkate almak için daha akıllı hale gelecektir. Uyum sağlama yeteneği bir zorunluluk olacaktır. Geçmişte, tedarik zinciri planlaması düzenli olarak yapılan bir iş uygulamasıydı. Gelecekte ise bu uygulama sürekli olacaktır. Geleceğin tedarik zinciri yönetimi sistemleri, halen çok kurumda uyumsuz durumda olan planlama ve yürütme arasındaki uyumu artıracaktır. Tedarik zinciri yönetimine yönelik hız ve doğruluk ihtiyacı sürekli artmaktadır.


64 KARE KÖŞESİ YAZI | CEYHUN AKKUŞ TASARIM | MELİSA BAHÇIVAN 16


Eğer bu yazıyı okuyorsanız,Satranç 101 köşemize hoşgeldiniz sevgili okurlar! Bu yazıda sizlere satrancın faydalarından bahsedeceğim. Eğer siz de bahsedeceğim faydalardan yararlanmak isterseniz bir sonraki yayınları kaçırmamanızı tavsiye ederim. 64 Kare Köşemize Hoşgeldiniz!


Hızlı düşünmeye ve doğru karar almaya yardımcı olur. Evet satranç müsabakalarında iki tarafın da çoğu zaman eşit süresi olur. Bu süre zarfında oyuncular, en doğru kararları vermek zorundadırlar. Hele bir de zamanlar azaldı mı görün şenliği... Planlı hareket etmenin önemini ve gerekliliğini öğrenmeyi sağlar. Satranç, açılış hamleleri dışında ezbere hamle yapmayı her zaman cezalandıran bir oyundur. Kendi hamlemizden önce rakibimizin hamlesini düşünüp ona göre hareket etmeye ve plan yapmaya zorlar. Olay, durum ve konulara karşı şüpheci yaklaşımı geliştirir. Rakip bir hamle yaptığında direkt olarak kötü bir hamle dersek, neden yaptı diye sorgulamazsak yukarıdaki anlattığım olay başımıza gelir... Satranç ezberi cezalandırır. Başarıya, sistemli ve disiplinli bir çalışmayla varılabileceğini öğretir. Satrançta taşlar sonraki yayınlarda anlatacağım üzere açılışta en etkili karelere konulmaya çalışılır. İlmek ilmek konum işlenir. Her şeyi doğru yaparsanız bunun meyvesini alırsınız.


Yukarıda anlattıklarım yalnızca satranç tahtasında kendinize fayda sağlayacağınız şeyler değil sevgili okurlar. Eğer satrancı bahsettiğim ve bahsedeceğim prensiplere göre oynarsanız; hayatınızın değiştiğini, kendinizle ilgili kararlar alırken nasıl davrandığınızı gözle görülür bir şekilde farkedeceksiniz. Tahtada yapmak istediklerimizi hayatta uygulamak üzere. Bir sonraki 64 karede görüşürüz...


Nesnelerin İnterneti Dağıtılmış Bulut Teknolojisi Finans teknolojileri Kodsuz Yazılımlar 3D Yazıcılarda Yazdırılan Evler TEKNOLOJİNİN BUGÜNÜ VE YARINI YAZI | ADNAN KAYA TASARIM | MELİSA BAHÇIVAN 20


Nesnelerin İnterneti (IoT) Nesnelerin interneti, bağlantılı dünyanın bir sonraki evrimsel aşaması. 40 milyardan fazla cihazla, fiziksel alanlarda daha uyumlu ve yeni ihtiyaçları ortaya çıkmadan tahmin ederek yeniden tasarlamak ve dönüştürmek için yeni bir yardım sunmakta. Evlerin, ofislerin, fabrikaların ve kamusal alanların değiştiği dünya, daha güçlü ve daha iyi bir şekilde inşa ediliyor. Ve artık bu çabayı destekleyen araçların var olduğu bir dönemdeyiz. Dağıtılmış Bulut Teknolojisi Dağıtılmış bulut teknolojisi , bulut bilişimini yeni zirvelere taşımayı hedefliyor. Merkezi bir çözüm yerine, ayrı bulut konumlarının hizmet ihtiyacının ayrı ayrı karşılanmasına yardımcı oluyor. Bu sayede şirketler veri kaybı riskini en aza indirerek maliyetleri düşürüyor ve teknolojik gelişmelerden daha verimli bir şekilde faydalanabilir bir konuma geliyor. İnşaat Uygulamaları Lojistik Uygulamaları Akıllı Şehir Uygulamaları İmalat Uygulamaları Bilişim Sektörü Sağlık Uygulamaları Ticaret Uygulamaları IoT ‘nin kullanım alanları Teknoloji , insanlığın ilk gününden bugüne kadar devamlı değişen ve gelişen bir varlık. İnsanlığın, ilkel şartlardan bugüne gelmesindeki amiral gemisi. Peki şu an hayatımızda teknoloji alanında neler var? Gelecekte bizi neler bekliyor? Haydi gelin birlikte bakalım.


Finans teknolojileri (Fintech) Birçok operatör son 5 – 10 yıl içerisinde finansal hizmet alanına girerek güçlü yeni varlıklar ve önemli gelir artışı ile fintech işletmeleri kurdular. Teknoloji, dijital para birimleri , NFT’ler ve blockchaindeki büyüme, görüldüğü gibi engelleri azaltmaya ve yeniliklere olanak sağladıkça bu eğilim tüm dünyada hızlanıyor. Kodsuz Yazılımlar Yazılım dünyası uzun yıllardır kodlar üzerine kurulu olarak işliyor. Ancak günümüzde herkesin kolayca kullanabildiği kodsuz yazılımların (No-code Software) bir trend hâline gelmesi basit ve bambaşka yazılımların kolaylıkla ortaya çıkarılabilmesine imkân veriyor. Uygulama geliştirme maliyetlerinde %80’e varan tasarruf sağlayan bu teknoloji, yaygın uygulama çözümlerinin oluşturulmasını destekliyor. 3D Yazıcılarda Yazdırılan Evler Mimarlar, binaların ölçekli modellerini oluşturmak için genellikle3D yazıcıları kullanıyorlar. Ama bu teknoloji daha büyük yapıların üretimi için de kullanılma potansiyeli taşıyor. Katman katman oluşturulan bu evler, yerinde ya da fabrikalarda parça parça veya bütün olarak üretilebiliyor. Oldukça ekonomik ve çevre dostu olan bu yalıtımlı evler geleceğin barınma alanlarından biri olmaya aday gösteriliyor.


Bugün kullandığımız teknolojileri gelecekte de kullanmaya devam edecek miyiz? Belki aynı kalırlar, belki de biraz farklılıklar olabilir ama ya her şey tamamen değişirse! Bilim ve teknoloji dünyası her geçen gün değişiyor ve gelişiyor. İşte karşınızda bizim gelecekte olmasını beklediğimiz bazı teknolojiler: Hologram TV’ler Günümüze LCD, LED ve OLED televizyonlardan sonra 3D televizyonlar geldi. O halde bunlardan sonra sıra hologram televizyonlarda. Şimdiye kadar sadecebilim kurgu filmlerinde görmüş olsak da bu teknoloji yakın gelecekte evlerimizde olacak gibi görünüyor. Televizyon üreticileri arasındaki rekabet onları tüplü televizyonlardan 3D teknolojisine getirdi ve şimdi de bu rekabet onları hologram teknolojisine götürecek. Öncelikle reklamcılıkta kullanılması öngörülen hologramlar daha sonra gelişen tekniklerle perakende satışla kullanıcı hizmetine sunulacak. Elektronik Kağıtlar Kağıt gibi esnek özelliklere sahip olan elektronik kağıtlara yüklenen veriler, elektrik akımı yardımıyla okunabilir bir görüntü oluşturacak. Elektrik teknolojisi günümüzde bildiğimizden çok daha farklı bir hale gelmiş olacak. Mimaride, reklamcılıkta, ofislerde ve hatta evlerde çok farklı uygulamaların kullanılmasına imkan sağlayacak. Güçlendirilmiş Chatbotlar Günümüzde chatbot’ların işletmeyi 7/24 ulaşılabilir kılarak işletmelerin büyümesinde yardımcı olduklarını biliyoruz. İlerleyen dönemlerde ise makine öğrenimi ve tahmine dayalı analitik teknolojilerle güçlendirilmiş chatbot’lar ile daha kişisel ve daha verimli müşteri iletişimi olacak.


RÖPORTAJ Vİ ZY O N D ER G İSİ Iş ılay Güler B a ş aran RÖPORTAJ | ELİF EBR U A KA N TASA RIM | M E LİSA B A H ÇIVA N 2 4


1- Endüstri mühendisliği okurken en çok dikkat ettiğiniz durum neydi, sosyal hayatınızı ve derslerinizi nasıl dengelediniz ikisini de aynı doğrultuda geliştirebilmemiz mümkün mü? Endüstri mühendisliğinin insan ilişkileri konusunda iyi olması gerekiyor dolayısıyla sosyal olmalıyız siz bu konuda neler yaptınız bizimle paylaşır mısınız? Endüstri mühendisliğinin temelinde insan vardır ve bu bizim diğer mühendisliklerden ayırt eden bir özelliğimizdir. Biz insan odaklı bir mühendisiz. Planlama mühendisi de iş geliştirmeci de üretimci de hepsinin temeli insandır. Bu yüzden ben üniversitede hep şuna dikkat ettim; insan odaklı bir mühendislik okuyorsam o zaman benim insanlarla çok iyi anlaşmam, çok iyi iletişim kurmam ve insanları çok iyi yönetebilmem gerektiğini biliyordum. Bu nedenle de üniversite okurken şunu dedim kendime ben sosyal hayatta aktif olmalıyım, sosyal bir mühendis olmalıyım ve insan ilişkilerimi geliştirmeliyim. Bu şekilde ne yaptım; kulüplere girdim üye oldum, kulüp başkanlığı yaptım, insan yönetimini öğrendim, insanların duygularının yaptıkları işe etkisini öğrendim ki bu bizler için çok önemli. Kulüplerde ve birçok toplulukta görev alarak aslında derslerle sosyal hayatı dengelemeyi öğrendim. Benim de size tavsiyem şu; her zaman evet diyen bir mühendis adayı olmayın. Tabi sosyal mühendislik çok önemli kulüplerde aktif olun ama aynı zamanda okulu da bitirmeniz gerektiğini unutmayın. Ders saatlerinize göre boş olan zamanlarınızı doldurun ekstra kendinize çok mesai gerektirecek işlerde hayır demeniz lazım. Bu şekilde aslında 1-2 ay sonra dengeyi oturtuyorsunuz. Çünkü artık boş bir zamanınız olduğunda evet bu iş geldiğinde bunu yapabilirim onu şuraya doldurabilirim şeklinde kafanızda o hesapları kurabiliyorsunuz. Ama burada dediğim gibi insan odaklı olmamız ve insandan uzaklaşmamamız lazım.


2- Mezun olduktan sonra hangi alana yöneleceğinizi nasıl belirlediniz bizler için önerileriniz nelerdir? Ben 3. Sınıfın 2. Dönemine kadar planlama mühendisi olmayı düşünüyordum. Çünkü biliyorsunuz bizler üretim odaklı yetiştiriyoruz. Son zamanlarda bazı üniversitelerin artık dersi yazılıma kaydı ama genelde bütün üniversitelere bakın tedarik zinciri, planlama, üretim planlama gibi dersler görüyorsunuz yani bizi üretim odaklı yetiştiriyorlar. Ama ben bu konuda şanslıydım benim üniversitem yazılımı seven hocalarla doluydu, biz yazılım dili gördük veri tabanı gördük ve ben çok aktif bir insandım o proje bitiyor o proje başlıyor işte onun başkanlığı bunun başkanlığı ve 4. Sınıfın birinci döneminde bir etkinlik yaptık oradan hizmet sektöründen bir arkadaşımız geldi. İnsan kaynaklarından arkadaşımızdı onu davet etmiştik .O etkinlikte ben şunu fark ettim “Ya dedim Işılay sen planlama mühendisi olmayı düşünüyorsun ama sen projeden projeye koşmayı seven bir insansın , sen sürekli standartta giden bir işi yapamayacaksın stajlarımda da ben bu işi gördüm , senin hizmet sektöründe olman lazım.” dedim. Aslında ben önce neyi sevdiğimi buldum ‘ben nasıl bir iş yapmayı seviyorum’ sorusuna standartları olan değil değişen gelişen bir şeyler yapmayı sevdiğimi fark ettim ve 4. Sınıfın ilk döneminde etkinlikle beraber hizmet sektöründe olmaya karar verdim . Bu sektördeki endüstri mühendisliğine baktığımda iş analisti, iş geliştirmecisi, satın alma gibi kısımlar vardı bana uygu olan iş analistiydi. Çünkü iş analisti bir nevi proje bazlı ya da bir programı geliştirme yetkisi olan bir unvandı bende sürekli farklı işlerde çalışmayı sevdiğimi fark ettiğim için iş analisti olmaya karar verdim. Hangi işi yapmayı seviyorum sorusunu kendime sordum ve cevabını bularak bu alana yöneldim. Sizler de kendinizi dinleyin ve sevdiğiniz alana yönelin.


3- Bir endüstri mühendisi olarak iş ararken kendimizi geliştirmek için nelere dikkat etmeliyiz? İş analisti olmaya karar verdikten sonra şunu yapmam lazımdı; çoğunlukla üretim dersi aldığımız için üretim yönüm daha baskındı ama şimdi hizmet sektöründe çalışan bir endüstri mühendisinin en azından yazılım, veri tabanı alanında daha iyi olması gerekli ve metotları çok iyi kullanması lazım. Bende iş analisti olduktan sonra benim veri tabanına, yazılım dili alanlarına yönelip kendimi geliştirdim. Yani o iş sürecinde istediğim unvanın gerekliliklerini kendime yüklemeye başladım diyebilirim. Olabildiğince SQL çalıştım, olabildiğince iş akışlarına çalışmaya özen gösterdim. Bunları tamamladığım için iş arama süreçlerinde her zaman avantajlı durumdaydım çünkü sordukları sorulara cevap verebiliyordum. 4- İş hayatına girerken veya iş hayatında zorlandığınız bir şey oldu mu? Olduysa nasıl aştınız? Şimdi ilk iş yerimde firma 1997’den beri var ve ben ilk iş analistiyim tabiri caizse körpecik bir ceylanım oradan oraya koşuyorum. Bir proje var ERP projesi bunu bana dediler ki sen yöneteceksin tabi destek veren patron bilgisayar mühendisiydi hani o sana destek verecek diye söylemişlerdi mükemmel bir deneyim oldu benim için çok geliştim burada ama çok zorlandım. Şimdi biz çok güzel eğitimler falan alıyoruz ama işin uygulaması çok farklı. Dediğim gibi biz insan odaklı bir meslek olduğumuz için ve sürekli insanlarla iç içe ve iş analisti paydaşlarla sürekli iletişimde olduğumuz için bu tür durumları uygulayarak öğreniyorsunuz. Ben daha işi bilmediğim ve iş çok ağır olduğu için çok zorlanmıştım. Özellikle insan yönetimi konusunda çok zorlanmıştım tabi burada proje planlaması da var üniversitede aldığımız tezler gibi değil yani ortada reel bir proje var ve sizin maliyetiniz var hem para hem insan olarak onları çok iyi yönetmeniz lazım. Bunu ben nasıl aştım sorusuna cevap verecek olursam; ben Linkedln kullanmayı çok severim ve orada çok geniş bir ağım var. Oradan iş analistlerine ve proje yönetmenlerine ulaştım. Orada projeyi ve zorlandığımı belirttim ve çok güzel dönüşler aldım. Beni çok güzel yönlendirdiler ve bunu gönüllü olarak yaptılar. Onlardan aldığım dönüşlerle ben bu sorunun üstesinden gelmeye çalıştım ve artık projenin her şeyini bilen yeni mezun iş analistiydim.


5- İş analisti uzmanı nedir sizin için ne ifade ediyor bu pozisyonda ne yapmaktasınız hiç başka bir alanda çalışmayı düşündünüz mü düşündüyseniz bu alan ne olurdu? İş analisti dediğimiz insan; aslında bir proje ya da bir organizasyon düşünün bu organizasyonda bizim paydaşlarımız var. Bu paydaşlarımız gerek iş birimlerimiz gerekse müşterilerimiz olabilir. Bizler onların ihtiyaçlarını alarak bunu bir gereksinim haline getiriyoruz. Gerekli analizlerimizi yapıp bunu yazılımcıya aktaran insanlarız. Yazılım departmanına aktaran kişi. Bir nevi müşteri ile yazılımcı arasındaki bir köprü olarak düşünebilirsiniz. Ben iş analisti olmasaydım proje mühendisi olurdum. Standart işler yapmayı sevmediğim için ve inovasyon, AR-GE, sürekli geliştirme, üzerine koyma amacını sevdiğim için proje mühendisi olmayı tercih ederdim ki birçok iş yapıp birçok alanda bilgi sahibi olayım. 6- Sizi bu pozisyona taşıyan en önemli özellikleriniz nelerdir? Bence risk bir insan yönetimi. Çünkü her zaman müdürlerimden şu cevabı alıyorum; insan ilişkilerin çok iyi, çok iyi yönetebiliyorsun, işte riski çok iyi yönetebiliyorsun, hemen bu projeyi aldın, kavradın, götürdün gibisinden geri dönüşler alıyorum. Bence beni bu meslekte de başarılı kılan özelliklerim de insan ilişki yönetimini çok iyi yapmam. Kısaca insan ilişkileri yönetimi, risk yönetimi ve proje yönetimi konusunda iyi olmamdır.


7- EMP programı hakkında ne düşünüyorsunuz, nasıl başladı bu süreç, bu platforma katılan bizler için neler öneriyorsunuz? EMP’nin eski ismi Endüstri mühendisliği platformu bizler 2-3 yıl öncesine kadar şunu gördük EMP her mühendisliğe hitap ediyor. Biz ismimizi 3EMP olarak değiştirdik. Ben bu platforma 2017 yılında katıldım çok memnun oldum. Bence EMP mühendisler için çok güzel bir mesleki gelişim programı biz artık bu şekilde adlandırıyoruz. Çünkü bizim bir koçluk programımız var orada ücretsiz olarak uzman isimler, çalışmak istediğiniz unvanlar ve sektörlerde size bilgiler veriyor ki bende iş analisti eğitimi veriyorum. Bu eğitimi verdiğimizde sektörden örneklerle veriyoruz. Bunu da sektörde güzel işler yapmış uzman isimlerle yapıyoruz. EMP’nin bu mesleki gelişim programını ücretsiz vermesi, gönüllü bir şekilde vermesi ve devamında da bizim organizasyon ekibimiz var, proje ekibimiz var, teknik ekibimiz var aslında bir şirket gibi birimlere ayrılmış durumdayız. Ekibe aldığımız arkadaşlarla da sen bunu yap sen şunu şeklinde değil bunu kendinden bir şeyler katarak yap ya da böyle bir şey yapmamız lazım sence nasıl olsun şeklinde o insanın değer katması beklenir. Bu da son sınıftaki bir arkadaşımız istediği sektörde çalışma imkânı, çalışma imkânı için eğitimler alırken birinci sınıftaki arkadaşımız sektör araştırması yapıyor. EMP gibi mezunların da içinde olduğu bir platformda yer alarak aslında sürekli bir network ağı kalıyor. Birçok çeşitli etkinliğe katılarak da organizasyon yeteneğini geliştiriyor. Ve bunlar sizleri geliştirmek için çok güzel bir imkân. Benim her iş mülakatımda EMP insan kaynaklarının çok ilgisini çekmiştir. Ben bu kadar hızlı iş bulabildiysem gerçekten de EMP de yaptığım çalışmalardan kaynaklı. Sektöre yabancı değilsiniz, sürekli olarak iş dünyasıyla iç içesiniz ve kendinizi sürekli geliştiriyorsunuz. Bu yüzden bence bu program sizler için çok yararlı bir program. Hem mühendis adayı hem de mühendisler için çok güzel bir mesleki gelişim programı olarak devam ediyor.


Mutlululuğun Kısmen Formülü YAZI | TALHA ÇALAIŞKAN TASARIM | UMUT ZİNCİRCİ 30


Son zamanlarda birçok kez gündemde yer edinen o dışardan kusursuz gördüğümüz insanların bile bir zamanlar hayatlarının göz ardı edilemeyecek bir şekilde kaplayan, şu an içinde olduğumuz belki de farkına varmayan, atlatmış atlatacak , atlatmakta veya farkında olmayan olan sevgili okurlar bu yazı sizlere. Evrende bildiğimiz tek ekosistem olan dünyanın 4,54 milyar(4,54 10 üzeri 9) ileriki zamanlarda yeni şeyler keşfedilince eminim sayı artacaktır ama uzun lafın kısası bir canlı dünyaya geldiğinde(bu deyimi bilerek kullanmadım)onunla beraber umut ve amaç da doğar. Benim düşüncem özellikle insan ırkı genelleme yaparak söylüyorum çocuk sahibi olma sebeplerinden biri hayata sizleri yeni adımını atmış bir insanın gözlerinden bakabilmek, yeni umutlarla yeni mutluluklar kısmen yeni bir hayata başlama isteğidir. Bu konu daha sonra yine burada buluşmak üzere ve objektifi tekrar sizin üstünüze çekiyorum. Gelin beraber bu konun derinlerine inelim. Şimdilik en iyi senaryo üstünden konuşacak olursak daha kötülerini yine burada sizlerle konuşuyor olacağız. Bizim rüya mı gerçek mi diyerek hatırladığımız yaşlarda evin içinde yaşayan insanları olan biteni söylenilen cümleler yapılan hareketlere kopyaladık, keşfettik bir anne bir baba bir kardeş gördük belki de özellikle abisi ablası olan çocuklar ki onların hepsi dışarının kokusunu rüzgarını ışığını o çocuk için ev denilen o steril ortama getirirler ve bu içten içe bir merak uyandırır. Yeni şeyler keşfetmenin verdiği heyecanla çocuk günlerinin nasıl geçtiğini anlamaz yeni geldiği dünyayı öğrenmek yaşamak üzerine vaktini geçirir. Zaman ilerledikçe bu durum çok da değişmez yerini adım atmak yeni şeyler keşfetmek isteği sevdiği işte başarılı olma ilgi görme göz önünde ihtiyacına bırakır. Çünkü evinin bir zamanlar göz bebeği olan bizler bu koca dünyada bir yer edinme kaygısına düşeriz. Öyle ki bazı insanlar bu kaygıya biraz vizyon katıp gözlerini çok uzaklara bile dikti.


Kendi turunun ilk yok oluşunu gören homo habilis bu dünyada yaşarken mutlu olmanın formülünü bulmak istedi. Hepsi farklı yollarda olsa sonuç olarak kendilerini belirli özelliklerini ortaya koymanın içindeki kibri ve rekabet duygusuyla hareket eden insanların ilk türleri şu anda çok farklı sayılmayan işlere girişti. Bulunduğu dönem ve ondan sonraki gelecek olan nesillerine iz bırakmak istedi. Herkesin bildiği o kırmızı el izinden tut hiyeroglif yazılara kardeşimizin duvara çizdiği resimlere, yüzyıllık kozmetik ürünlerden savaş aletlerine, sanayi devriminden aya ayak basma yarışından şu an uzayın derinliklerine doğru ilerlemekte olan altın plağa kadar herkes zararlı zarasız bulunduğu döneme ve sonrasına izini bırakma çabasında. Yapılan araştırmalarda genel sonuç insanların sonunun geleceği bu dünyada iyi ya da kötü (etik açısından) bir şey başarmak, hatırlanmak, ilgi görmek için yaptıkları çabalarda ve o yolda mutlu oldukları gözlemleniyor.Bu yolda başaralı ya da başarısız olmak motivasyonunuzu etkilese de bakın Søren Kierkegaard Danimarkalıfilozof insanın endişe mefhumuyla nasıl başa çıktığını açıklar. Daha da önemlisi başarısızlıkla. İnsanlar ve hayatı sevebilmek için herkesin yanılabilir olduğunu kabul etmeliyiz diyor. Dertlerimizden kaçmak bu işin sonunu getirmiyor. Bunun ekmeğini yiyen oyun, kozmetik, eğlence sektörleri ise insanların varoluş amaçlarını unutturarak basit kolay elde edilen zevklerle zehirliyorlar. Aslında o mutsuzluğumuzun ve kaygının sebebi tükettiğimiz bu basit zevkler ve halının altına süpürdüklerimiz. Kısıtlı süremiz akıp giderken hala sahte başarımlar kendimizi avutuyoruz. Siz farkında olmasanız bile ruh diye adlandırdıkları o garip mekanizma bunun farkında gelecek kaygısı, kaygı ,sıkılma ,daralma artık ne derseniz ise size atılan bir yardım çığlığı.


ÜRETİM BANTLARI 33


ÜRETİMDEKİ TEMEL AMAÇ NEDİR? ÜRETİM BANTLARI (SİSTEMLERİ) ÜRETİM NEDİR? BİR FİZİKSEK VARLIK ÜZERİNDE, ONUN DEĞERİNİ ARTIRACAK BİR DEĞİŞİKLİK YAPMAYI VEYA YARI MAMULLERİ KULLANILABİLİR BİR MAMULE DÖNÜŞTÜRMEKTİR. FAYDA SAĞLAMAK. ÜRETİM FAKTÖRLERİ NELERDİR? ÜRETİM SİSTEMLERİ NEDİR? Toprak Sermaye Girişimci İşgücü ÜRETİM BANDI NEDİR? • Üretim sistemi, işletme sistemi içerisinde yer alan bir alt sistemdir. • Üretim sistemi; işgücü, malzeme, bilgi, enerji, sermaye gibi girdilerin belirli bir dönüştürme sürecinden geçirilerek mal veya hizmetin üretildiği bir sistemdir. • Üretim sistemlerinin temel amacı müşteri isteklerine uygun mal ve hizmet üretimini sağlamaktır. Üretim sistemleri, en iyi fiziksel girdiler ve fiziksel kaynakları kullanarak kaliteli üretimi gerçekleştirip, müşterilerinin tatminini en yüksek düzeye çıkarmayı hedefler. Bir malın ya da bir cihazın yapılması veya bir araya getirmesi esnasında bir cihaz için kullanılacak malzemelerin veya parçaların bir araya getirilmesinin aşamaları vardır, buna üretim bandı denir. Örneğin; bir arabanın üretimi sırasında, yüzlerce farklı parça belirli süreçler ile yani sırası ile birleştirilir. Mesela, arabanın ilk önce şasi kısmı, sonra kapıları takılır, sonra, koltukları, sonra boyası yapılır, sonra camları takılır sonra, tamponlar vb. işlemleri yapılır. YAZI | KEREM KAAN ÖZBEY - AHMET FATİH ŞAHİNOĞLU TASARIM | ŞİRİN ŞEKER


ÜRETİM HATLARI (SİSTEMLERİ) TARİHÇESİ ÜRETİM SİSTEMLERİNİN SINIFLANDIRILMASI Üretim hatları, 1913'te Henry Ford adında bir adam tarafından başladı. Otomobil yaratmak için ilk hareketli montaj hattını yarattı. O zamandan beri tarihin büyük bir parçası oldular ve onlarsız hiçbir yerde olamazdık. Bir üretim hattının temel amacı, çok fazla insan etkileşimi olmadan bir ürün yaratma sürecini hızlandırmaktır. Büyük makineler, ürünün doğru yapıldığından emin olmak için belirli görevleri tamamlamak üzere özel olarak programlanmıştır. Üretim hatları olmadan ürünlerin yapılması çok daha uzun sürerdi. • Temel üretim sistemleri sınıflandırması: 1. Sürekli üretim 2. Kesikli üretim 3. Karma üretim 4. Proje tipi üretim


1.SÜREKLİ ÜRETİM • Makine ve tesislerin yalnız belirli bir (veya birkaç) mamule tahsis edildiği ve belli bir ürün üzerindeki işlemlerin birbiri ardı sıra yerine getirildiği sistemlerdir. • Üretilen mamule olan talep düzeyi dolayısıyla üretim miktarları çok yüksektir. • Sürekli sistemlerin ayırt edici özellikleri şu şekilde sıralanabilir: – Düzenli ve yüksek talep – Az çeşitli, yüksek miktarlarda üretim, – Yüksek sermaye yatırımı, – Tüm ürünlerin aynı makineler üzerinde aynı sırayla işlem görmesi, – Özel amaçlı makineler kullanılması, – Kalifiye olmayan işgücü kullanımının mümkün olması, – Yüksek hammadde ve mamul stokları, buna karşılık düşük ara stoklar • Sürekli üretim; kütle üretim ve akış (proses) üretimi olarak iki alt gruba ayrılmaktadır. 1. Kütle üretimde bir üründen çok büyük miktarlarda ve uzun süre üretim yapılmaktadır. Kütle üretiminde makine, fabrika yerleşme düzeni, kalıp vb. faktörlerde bazı değişiklikler yapmak suretiyle başka tip ürünün üretimine geçmek mümkün olabilmektedir. 2. Akış veya proses üretiminde makine ve tesisler sadece bir çeşit ürünü üretecek şekilde tasarlanmış ve yerleştirilmiştir. Prosese göre düzenlenen bir üretim sisteminde başka bir ürün üretimi mümkün olmamaktadır


A 2.KESİKLİ ÜRETİM 3. KARMA ÜRETİM • Kesikli üretim siparişe göre üretim ve parti üretimi olarak iki alt gruba ayrılmaktadır. 1. Siparişe Göre Üretim: tüketicinin veya müşteri firmanın, zaman, tasarım, miktar ve kalite bakımından özel olarak belirlediği bir mamulün üretilmesidir. 2. Parti Üretim Sistemi: özel bir siparişi veya sürekli bir talebi karşılamak amacı ile, belli bir mamul grubunun belirli miktarlardan oluşan partiler halinde üretilmesidir. Bu sistem; siparişe göre üretim sistemine kıyasla, üründe standardizasyon yönünde bir adım daha ilerdedir ancak ürünün, sürekli üretim sistemindeki gibi standardize edilmiş olduğunu söylemek mümkün değildir. • Karma üretim, sürekli üretim ve sipariş üzerine üretimin karışımından meydana gelir. • Bu üretim tipi hem sipariş üzerine üretimin hem de sürekli üretimin özelliklerine sahip bulunmaktadır. • Karma üretimde işletme piyasanın talebini karşılamak üzere sürekli üretimde bulunmakla birlikte, müşterilerin özel sipariş şartlarına uygun olarak üretimde yapılmaktadır. 4.PROJE TİPİ ÜRETİM • Proje tipi üretimde, üretim sistemi bir tek ürüne göre üretim yapabilecek şekilde düzenlenmiştir. 1. Tek çeşit ve tek ürün üretimi, 2. Tek çeşit, az sayıda ürün, 3. Çok sayıda seri girdi, bir kerelik ürün, 4. Özel talebe bağlı üretim, 5. Teknik uzmanlaşmanın yüksek olduğu nitelikli işgücü, 6. Belirli sanayi dallarında kullanılır. Ü R E T İ M


KESİKLİ VE SÜREKLİ ÜRETİM ARASINDAKİ 8 FARK Üretim Miktarı Kullanılan Makine ve Yerleşme Düzeni İşyeri Düzeni İşçilik İş hazırlama faaliyeti Fabrika içi taşıma Tamir bakım Teçhizat Mamul miktarı az çeşit fazla Çok amaçlı (üniversal) tezgahlar Gruplanmış halde Dengelemek zor Nitelikli Çok yoğun ancak basit Çok yoğun, Üniversal taşıma Arıza etkisi az tezgâhları Mamul miktarı çok çeşit az Özel amaçlı tezgahlar (hız ve verimlilik yüksek) Mamule göre seri halde Dengelemek mümkün Vasıfsız işçi Az ama karmaşık Araç hızı yüksek tertibatlar (konveyör, AGV) Bakım planı çok önemli


T T ÜRKİYE O'NİN OTO G MOBİLİ G G İRİŞİM GRUBU YAZI | GÜRKAN HOCAOĞLU TASARIM | UMUT ZİNCİRCİ 39


Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu veya kısaca TOGG, Türkiye merkezli bir otomobil üretici şirkettir. Bursa'nın Gemlik ilçesinde yer alan fabrikanın yapımına ilk olarak 18 Temmuz 2020'de başlandı. Şirket, fikrî mülkiyet haklarına sahip olduğu ilk otomobilini 29 Ekim 2022’de seri üretime hazır hâle geldi. Anadolu Grubu, BMC, Kök Grubu, Turkcell, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Zorlu Grubu ortaklığınca üretimi desteklenen yerli otomobil 2022 yılında tamamen satışa çıkacak.


Otomobiller tamamen elektirikli olup, kendine ait bir yazılıma sahiptir. İnovasyon çağında olmamızın getirdiği sorumlulukları en üst seviyede yerli otomobiller içerisinde göreceğiz. Yerli otomobil elektronik güç ünitesinde bulunan yerli yazılım ile desteklenip sürdürülebilirlik potansiyeli tamamen Türkiye’nin kontrolünde olacak. Hızlı şarj teknolojisine sahip yerli otomobil bu sayede 30 dakikada şarj olabilecek. Yerli otomobilin 4G/5G bağlantısına sahip bir şekilde merkeze bağlanarak yazılım güncellemesi alabilecek. İleri sürüş destek sistemleri ile 3. Seviye otonom sürüş teknolojine sahiptir. Trafiğin sıkışık halde olduğu zamanlarda kendiliğinden dur-kalk opsiyonu yaparak sürücünün direksiyon ile kontrol etmesine gerek kalmayacak. Elektirikli ve akıllı yazılım teknolojisinin yanı sıra inovasyonu yüksek ve kullanıcı tarafından özgün ve yüksek teknoloji ile donatılmış bir araç olacak. 2023 yılından itibaren dünyada ilk kez Türkiye’nin yerli otomobilinde kullanılmaya başlanacak olan “Holografik Asistan” bizlerle olacak.


GERİ DÖNÜŞÜM NEDİR? YAZI | ELİF EBRU AKAN TASARIM | GÖKHAN DEMİRDÜZEN 42


GERİ DÖNÜŞÜM NEDİR? İnsanların sosyal ekonomik faaliyetleri sonucu, kullanım süresi dolmuş ve artık doğa için zararlı hale gelen her türlü maddeye atık denir. Karton, cam, metal, plastik gibi maddeler atık olarak sınıflandırılabilir. Atıkların çeşitli fiziksel ve kimyasal işlemlerle ikincil hammaddeye dönüştürerek tüketimden üretim sürecine dahil edilmesine geri dönüşüm denir. Geri dönüşümde amaç kaynakların aşırı ölçüde kullanımını önlemek, atıkların kaynaklarına ayrıştırılmasını sağlamak, atık çöp miktarının en aza indirmeye çalışmaktır. İnsan nüfusunun artışı ile paralel olarak tüketim de artmaktadır. Artan tüketimin doğal dengeyi bozması bizim geri dönüşümle doğadan aldıklarımızı tekrar doğaya vererek az da olsa engellemiş olur ve büyük miktarda enerji tasarrufunu mümkün kılar. Kâğıt, karton, cam, plastik, metal gibi maddelerin geri dönüşümü ile doğal kaynakların tükenmesinin önüne geçilecektir. Örnek verecek olursak kullanılmış kâğıdın geri dönüşümü hava kirliliğini %74-94, su kirliliğini %35, su kullanımını %45 azaltır. 1 ton kâğıdın kâğıt hamuruna katılmasıyla 8 ağacın kesilmesi önlenebilmektedir. Geri dönüşüm uzun vadede verimli bir yatırımdır. Doğal kaynakların tükenmesini önlemekle beraber gelecek nesillerimize daha temiz yaşanılır kılan bir dünya bırakmış oluruz. GERİ DÖNÜŞÜM YARALARI


Cam, kâğıt, alüminyum, plastik, piller, beton, organik atıklar, elektronik atıklar , demir, tekstil, ahşap, metal, solvent bazlı atıklar ve dahası geri dönüşebilen atıklara örnek olarak verilebilir. Peki bu verdiğimiz örnekteki atıklar nasıl geri dönüştürülmektedir? Hangi yöntemlerle tekrar kullanılır hale gelmektedir? Bir de bunlara göz atalım: Alüminyum: Atık alüminyum küçük parçacıklar hâlinde doğranır. Daha sonra bu parçalar büyük ocaklarda eritilerek, dökme alüminyum üretilir. Bu sayede atık alüminyum, saf alüminyum ile neredeyse aynı hâle gelir ve üretimde kullanılabilir. 1 ton metal atığın geri dönüştürülmesi sonucunda 1300 kg ham madde tasarrufu sağlanır. Örneğin; Türkiye'de yıllık olarak toplam 2 milyon tona ulaşmaktadır. Beton: Beton parçalar, yıkım alanlarından toplanarak kırma makinalarının bulunduğu yerlere getirilir. Kırma işleminden sonra ufak parçalar, yeni işlerde çakıl olarak kullanılır. Parçalanmış beton, eğer içeriğinde katkı maddeleri yoksa yeni beton için kuru harç olarak da kullanılabilir. Kâğıt: Kâğıt öncelikle kâğıt hamuru hazırlamak için su içerisinde liflerine ayrılır. Eğer gerekirse içindeki lif olmayan yabancı maddeler için temizleme işlemine tabi tutulur. Mürekkep ayırıcı olarak, sodyum hidroksit veya sodyum karbonat kullanılır. Daha sonra hazır olan kâğıt lifleri, geri dönüşmüş kâğıt üretiminde kullanılır. 1 ton kullanılmış kâğıt atığının geri dönüşümü sonucunda, 16 adet yetişmiş çam ağacı ve 85 metrekarelik ormanlık alan tahrip edilmeyecektir. Örneğin; Türkiye genelinde yılda 80 milyon çam ağacı ve 40.000 hektar ormanlık arazi korunmuş olabilecektir. Plastik: Plastik atıklar öncelikle cinslerine göre ayrılarak geri dönüşüm işlemine tabi tutulur. Cinslerine göre ayrılan geri dönüşebilir plastik atıklar, kırma makinelerinde kırılıp küçük parçalara ayrılır. İşletmeler bu parçaları doğrudan belli oranlarda, orijinal ham madde ile karıştırarak üretim işleminde kullanabildiği gibi; tekrar eritip katkı maddeleri katarak ikinci sınıf ham madde olarak da kullanabilir. 1 ton plastik ambalaj atığının geri dönüşümü sonucunda 14000 kWh enerji tasarrufu sağlanmış olur. Örneğin; Türkiye genelinde tasarruf edilebilecek enerji miktarı yıllık 4 Milyon Megawatt saattir (MWh). Geri Dönüşebilen Maddeler ve Örnekleri


Cam: Cam atıklar (şişe, kavanoz vb.) toplama kutularında toplanır ve bu atıklar renklerine göre ayrılarak geri dönüşüm tesislerine verilir. Burada atık ve katkı maddelerinden ayrılır. Burada cam kırılır ve ham madde karışımına karıştırılarak eritme ocaklarına dökülür. Bu şekilde tekrar cam olarak kullanıma geçer. Kırılan cam, beton katkısı ve camasfalt olarak da kullanılmaktadır. Camasfalta %30 civarında geri dönüşmüş cam katılmaktadır. Cam bu şekilde sonsuz bir döngü içinde geri dönüştürülebilir, yapısında bozulma olmaz. 1 ton cam atığının geri dönüşümü sonucu 100 litre benzin tasarrufu sağlanmaktadır. Örneğin; Türkiye genelindeki cam atıkların geri dönüştürülmesinden yıllık 15 milyon litre benzin tasarruf edilebilecektir. Solvent Bazlı Atıklar: Solvent bazlı atıklar kaynama noktaları farkından yararlanılarak geri dönüşümleri sağlanmaktadır. Kirletici maddelerden solventi temizlemek için kaynama noktasına kadar solvent içeren kirleticili madde ısıtılarak solvent buharlaştırılır ve buhar tekrar soğutularak sıvı hâle getirilir. Bu sayede solvent kirletici diğer maddelerden temizlenmiş olur. İmalat sırasında açığa çıkan bu atık solventlerin geri dönüşümü sonsuz bir şekilde devam etmektedir. Çünkü arıtılıp temizlenen solventler eski özelliklerinden ayrılmadan tekrar saf hâllerine geri dönmektedirler. Ülkemizde Geri Dönüşüm: Türkiye’de geri dönüşüm başarısı, özellikle son yıllarda ciddi oranlara sahip olarak dünya genelinde çevreci bir ülke olmamıza yardımcı oldu. 2001 yılından bu yana sürdürülen geri kazanım projeleri, atıkları dönüştürme çalışmaları kapsamındaki uygulamalar sayesinde her geçen yıl kazandırılan materyallerin miktarı katlanarak artmaya devam etti. Yaklaşık 15 yıl öncesi olmasına rağmen bile, o yıllarda ülkemizde kazandırılan plastik, cam, kâğıt, karton, metal atıkların yüzde 32 oranında geri dönüştürüldüğünü gösteriyor. O zamanlar için çok yüksek ve İtalya ve İngiltere’yi az farkla da olsa geride bırakmayı başaran ülkemizde, hala bu çalışmalar daha yoğun talep görerek sürdürülüyor. 2013-2016 yılları arasındaki süreci kapsayan Ulusal Geri Dönüşüm Eylem planı, Türkiye’nin geri dönüşüm konusunda yaptığı önemli ve özverili çalışmalardan birisidir. Geri kazanım konusunda 5 milyar Euro bütçesine sahip olan sektörde birçok özel ve devlet kuruluşları çalışmalarını sürdürüyor. İlerleyen yıllarda ülkemizde bu sektöre yapılacak yatırımın 7-9 milyar Euro daha artış göstereceği düşünülüyor.


Ülkemizdeki Geri Dönüşüm Eylem planında yer alan amaçlar başlıca şu şekilde sıralanıyor; -Atık yönetimi ve geri dönüşüm teknolojileri hakkında Ar-Ge çalışmalarını destekleyerek, bu tür uygulamaların daha fazla desteklenmesini, yaygınlaşmasını sağlamak, -KOBİ’lerin geri kazanım çalışmalarının KOSGEB tarafından desteklenmesi, -Geri dönüşüm ve kazanım için yapılan çalışmaların sektörel bilgilerinin derlenerek, bu alanda faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlar için kullanılabilecek veriler haline getirilmesi, -Çevre mevzuatlarını sürekli gözden geçirmek ve bu sayede geri dönüşüm çalışmaları yürütülen sektörü etkin hale geçirmek, -Kamu kurum ve kuruluşlarında geri dönüşüm, atık yönetimi çalışmaları için gerekli bütçeyi ayırmak, -Yerel yönetimlerin desteğiyle, halkı atık toplamaya ilişkin teşvik yolları geliştirmek. Son yıllarda okullarda, belediye binalarında, sokaklarda yani günümüzde hemen her yerde rastlayacağımız farklı renklerdeki, değişik tasarlanan çöp kutuları ve konteynırlar geri dönüşüm yapılabilmesi adına atık yönetimini de sağlayan çalışmalardır. Kâğıt, cam, plastik ve metal materyallerin farklı yerlerde toplanması, yağ ve pil kutularının bulunması geri dönüşüm ve atık yönetimi konularında yürütülen çalışmaların en gerçek izleridir. Bunun dışında devletin fabrikalar için yapılandırdığı ve mecbur kıldığı kurallar çerçevesinde buralarda da atık yönetimi konusunda ciddi uygulamalar ve geri dönüşüm çalışmaları yürütülmeye başlanmıştır.


Atık Maddeler Geri Dönüştürülmezse ... Bebek bezi 550 yıl plastik tabak 500 yıl pet şişe 400 yıl deterjan 400 yıl pil 300 yıl alüminyum 100 yıl çakmak 100 yıl tahta parçaları 15 yıl kutu kola 10 yıl strafor 5000 yıl- 2 Milyon yıl cam şişe 4000 yıl plastik 1000 yıl … doğada kalmakta. Görüldüğü gibi atık maddeler arttıkça aslında bizler ve bizden sonraki nesiller için seneler azalıyor. Yani bizim enerji kaynaklarımız tükeniyor. Bizler bilinçli olup elimizdeki maddeleri en az atığa indirmeye çalışırsak çevremize çevre bilincini aşılarsak gelecek nesillerimize daha temiz bir dünya bırakırız. Siz de elinizdeki imkanları değerlendirerek geri dönüşümü sağlayabilirsiniz.


EElloonn MMuusskk’ ’ ıınn BBaazzıı ÇÇııllggıınn PPrroojjeelleerriii!! Neuralink İle Birbiriyle Konuşan Beyinler Elon Musk'ın 2016'da kurduğu nöroteknoloji şirketi Neuralink, insan beynini yapay zekâya entegre edecek çalışmalar yapıyor. Yapay zekânın yanlış yönetilmesi durumunda başımıza epey iş açabileceğini her fırsatta dile getiren Elon Musk Neuralink ile yapay olsun olmasın, beyinler arası iletişim ile hafıza aktarımını da gerçekleştirmeyi hedefliyor. Öyle ki bu hedefini 2020’nin Mayıs ayında insan beynine ilk kez çip takmakla gerçekleştireceğini vadederek netleştirmişti. Ancak bunu gerçekleştiremeyen Neuralink, çipi bir insanın değil domuzun beynine yerleştirdi. Hayvanın koku algısını gösteren çip, Gertrude isimli domuzun otları kokladıkça beyin aktivitelerinin gösterilmesini sağlamış. YAZI | PELİNSU DUMAN TASARIM | ADNAN KAYA 48


Marsta Yaşam Geldiğimiz bu yıla kadar uzun süredir uzay araştırmaları yapılıyor olsa da henüz Mars’a ayak basmayla ilgili bir gelişme yaşanmıyordu. Ancak Elon Musk, bunu değiştirmeyi planlıyor. Geçtiğimiz yıl bir web yayını için yaptığı açıklamada, bundan yaklaşık 6 yıl sonra insanların Mars’a ineceklerinden son derece emin olduğunu söylüyor. Ayrıca işler yolunda giderse 2024 yılında bile Mars’ta insanları görmeye başlayacağımızı belirtiyor. İnsanların Mars’ta onlarca yıl yaşayıp yaşayamayacağı konusunda spekülasyonlar yapılırken Space X’in, insanları gezegene taşımak için roket yapmaya başladığı biliniyor. Mars’ın gece ve gündüz döngüsü Dünya’ya çok benziyor. Bir gün 24 saat 37 dakika sürüyor. Ancak üzerindeki arazinin yaşamak için çok sert olduğu düşünülüyor. Ayrıca orada gece sıcaklıkları -60 derecenin altına düştüğü biliniyor. Bu sıcaklık Antarktika’nın bazı bölgeleri için yıllık ortalama sıcaklığına denk geliyor.


SALDIRGANLIĞIN DOĞASI VE HAYVANA YÖNELİK ŞİDDETİN ALTINDA YATAN PSİKOLOJİK ETMENLER HAYVANA YÖNELİK ŞİDDET İLE İNSANA YÖNELİK ŞİDDET ARASINDAKİ BAĞ HAYVANA ŞİDDETE HAYIR! YAZI | ŞİRİN ŞEKER TASARIM | MUHAMMED ÜMİT ÇOPUR 50


Get in touch

Social

© Copyright 2013 - 2024 MYDOKUMENT.COM - All rights reserved.