0

Schaffer ailesinin bu Cuma öğleden sonrasında yüzü gülüyordu. Yıllık yaz tatilleri için yola çıkıyorlardı. Bavulları toplanmış, SUV yüklenmişti ve geriye sadece kendilerini yüklemek kalmıştı. Her yıl sabit bir varış noktası olmadan bir haftalık bir yolculuğa çıkarlardı. Sadece bir yön seçer ve giderlerdi. Garaj yolundan çıktıklarında Amanda Schaffer göz ucuyla oğlu Ryan'ın kendisine baktığını fark etti. "Bir sorun mu var tatlım?" diye sordu. "Oh....uh.....nah, ben sadece hayal kuruyordum." Ryan annesinin onu kendisine bakarken yakalamasına biraz şaşırdığını dedi. Bu gezi Ryan için birkaç nedenden dolayı özeldi. Birincisi, on sekiz yaşına yeni girmişti, dolayısıyla bunun ailece çıktıkları son tatillerden biri olabileceğini biliyordu. Diğer neden ise biraz arka plan gerektiriyor. Yaklaşık bir ay önce Ryan okuldan eve erken gelmişti. Annesini günlük rutinlerine devam ederken bulmayı beklerken evin çok sessiz olduğunu görünce şaşırdı. Oturma odasına ve mutfağa doğru yürüdü ama etrafta kimse yoktu. Ryan üst kata çıktıktan sonra annesinin odasında kestiriyor olup olmadığını kontrol etmeye karar verdi. Annesiyle babasının yatak odasının kapısına yaklaştığında olduğu yerde durdu. Kapı hafifçe açıktı ve annesinin hafifçe inlediğini duyabiliyordu. Ryan annesini kendini tatmin ederken yakaladığından emindi; sadece tam olarak ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Bir yanı arkasını dönüp aşağıya inmek istiyordu. Ne de olsa bu onun annesiydi. Ama içindeki sapık, bir kadını, herhangi bir kadını mastürbasyon yaparken görme şansına karşı koyamıyordu. Amanda Schaffer yatağında çırılçıplak uzanıyordu, üzerindeki kısa ipek bornoz tamamen açılmıştı ve çıplak vücudunu 1

çerçeveliyordu. Evi temizlerken terlemişti ve uzun, sıcak bir banyo yapmaya karar vermişti. Küvette ıslanırken bitirmek istediği oldukça ateşli bir aşk romanını okumaya başladı. Banyodan sonra kurulanıp bornozunu giydi ve kitabı bitirmek için yatağına uzandı. Bir şey diğerine yol açtı ve farkına varmadan çok tahrik oldu. En son ne zaman kendini tatmin ettiğini hatırlayamıyordu ama evde yalnız olduğu için kendini biraz şımartmaya karar verdi. Kendini orgazma yaklaştırmak için nazikçe ovalarken meraklı oğlunun gözlerinin üzerinde olduğunu bilmiyordu. Ryan kapıya yaklaştı ve sessiz olmak için elinden geleni yaparak köşeden baktı. Önündeki manzara karşısında ağzı hafifçe aralandı. Annesi yatağında uzanmış, başını kapıdan çevirmiş, tamamen açıkta duruyordu. Bir eli göğüslerinden birini sıkarken diğeri bacaklarının arasındaydı. Ryan on sekiz yaşına kadar annesi hakkında hiç uygunsuz bir şey düşünmemişti. Ancak onu böyle görünce pantolonu hızla genişlemeye başladı. Annesini izlerken sertleştiğini fark etmek ilk başta biraz garipti ama Amanda sırtını hafifçe kaldırıp daha yüksek sesle inlemeye başladığında bu his hızla kayboldu. "Ummm.....oh tanrım.....evet." Amanda doruk noktasına yaklaşırken inledi. Ryan pantolonunun üzerinden sikini okşamaya başladı. Annesinin ne kadar güzel olduğunu fark etmeye başlamıştı. 37 yaşındaydı ama rahatlıkla 27 yaşında gibi görünüyordu. Bir kadın için oldukça uzundu, boyu 1.80'di ama bunun çoğu bacaklarındaydı ve koyu kahverengi saçları vardı. Göğüsleri çok büyük değildi ama bu iyi bir şeydi çünkü hiç sarkmamışlardı. Amanda evde oturan bir anne olmasına rağmen egzersiz yapmaktan kaçınmıyordu. Çok formdaydı; neredeyse tüm arkadaşlarının tembelliğe yenik düştüğünü gördüğü için gevşemesine izin vermeyi reddetti. 2

"Ohhhh!!!" Amanda, orgazmı sıcak bir şekilde onu yıkarken inledi. Annesinin gözlerinin önünde doruğa ulaşması Ryan'ın iç çamaşırını dölle doldurmasına neden oldu. Amanda yatağında kıvrandı, kalçalarını yataktan kaldırarak çarşafları yumruklarıyla sıkıca kavradı. Yaklaşık otuz saniye sonra nefes nefese bir yığının içine yığıldı. Ryan onun her an başını çevirebileceğini biliyordu, bu yüzden isteksizce kapıdan geri çekildi ve aşağıya indi. Birkaç dakika sonra yüksek sesle ön kapıyı çarptı ve annesinin onu duyacağından emin olarak evde olduğunu haykırdı. Sonraki birkaç hafta boyunca her şey normale döndü ve Ryan kendi kendine yaptığı şeyi herkesin yapabileceğini dedi. Bu bir kerelik bir şeydi ve üzerinde durmayacaktı. Ancak, bir Cumartesi gecesi işler beklenmedik bir şekilde yeniden kızıştı. Ryan'ın ailesinin yaşadığı mahallede orta yaşlı çiftler için gelişen bir parti ortamı vardı. Yaklaşık her ay Amanda ve Ryan'ın babası Don dışarı çıkıyor ve gece geç saatlerde eve yüzleri boktan bir halde dönüyorlardı. Annesi ve babası hiçbir zaman tam anlamıyla durulmayacak gibi görünüyordu. Bir gece saat 02.00 sularında Ryan kanepede oturmuş gece geç saatlerde çekilmiş sevimsiz bir bilimkurgu filmi izlerken anne ve babasının garaj yoluna girdiğini duydu. Birkaç dakika sonra annesi içeri girdi ve kapıyı arkasından kapattı. Ryan onun sendeleyişinden çok sarhoş olduğunu anlayabiliyordu. Amanda mutfağa girdi ve Ryan onun dolapları karıştırdığını duydu. Birkaç dakika sonra babası hâlâ gelmemişti, Ryan annesine nerede olduğunu sormak için mutfağa girdi. Mutfağa girdiğinde Ryan, Amanda'nın lavaboda sırtı ona dönük, kolları tezgâhın üzerinde durduğunu gördü. Bir elinde yarısı dolu bir Crown Royale bardağı vardı. Üzerinde kıvrımlarını çok iyi gösteren kısa kırmızı bir elbise vardı ve saçları başının üstünde süslü bir 3

şekilde duruyordu. Ryan bir Şey söylemeden önce annesinin kalçalarının sanki sadece kendisinin duyabildiği bir müzikle dans ediyormuş gibi ileri geri hareket ettiğini fark etti. "Hey, babam nerede?" Ryan sonunda kendinden geçerek sordu. Amanda omzunun üzerinden bakarak: "Selam bebeğim, seni uyandırmak istememiştim." Dedi. "Beni uyandırmadın, televizyon izliyordum. Babam nerede?" Ryan tekrar sordu. "Baban arabada baygınlık geçiriyor ve onu içeri taşıyacak değilim. İyi olacak." Amanda içkisinden kocaman bir yudum aldığını dedi. "Oh, tamam. Görünüşe göre ikiniz iyi vakit geçirmişsiniz." Ryan annesinin sarhoş halinden biraz keyif aldığını dedi. "Harika bir zamandı tatlım; hiç bitmesini istemedim. Bütün gece dans etmek istedim. Öte yandan baban ayak uyduramadı. Oh neyse, yeterince geç oldu sanırım, muhtemelen ben de uyumaya gideceğim." Amanda içkisinin geri kalanını bitirmeden önce şöyle dedi. "Kulağa iyi bir plan gibi geliyor; yatak muhtemelen senin için en güvenli yer." Ryan gülümseyerek dedi. "Bu da ne demek şimdi?" Amanda kollarını kalçalarına dayayarak sordu. "Zor yürüyorsun. Düşersen en azından yatak yumuşak bir yer olur." Ryan güldü. "Ha! Gayet iyi gülümseyerek dedi.

yürüyebiliyorum

bayım."

Amanda

Amanda arkasını döndü ve mutfaktan merdivenlere doğru tökezleyerek çıktı. Ryan güvenli bir şekilde çıktığından emin olmak için arkasından geldi. Elbette, Amanda ayağını ilk 4

basamağa koyar koymaz dengesini kaybetti ve geriye doğru düştü. "Owwwww...." Amanda tam kıçının üzerine düştüğünde inledi. Ryan iyi olup olmadığını görmek için annesine doğru koştu ama onun güldüğünü fark edince birkaç adım ötede durdu. "Bunu tekrar denemek ister misin?" Ryan alaycı bir tavırla sordu. Amanda dilini oğluna doğru uzattı ve ayağa kalkmak için döndü. Dört ayak üzerine düştüğünde üzerindeki elbise oldukça yukarı kaymıştı. Annesinin götü görününce Ryan'ın gözleri fal taşı gibi açıldı. Hayal gücüne çok az şey bırakan kırmızı dantel bir tanga giyiyordu. Ryan birkaç saniye boyunca Amanda'nın yuvarlak kalçalarına baktı. "Oh adamım." Ryan, sikinin pijamasından çadırlamaya başladığını hissettiğinde kendi kendine düşündü. Amanda eve geldiğinde sarhoştu. İçeri girdiğinde içtiği büyük Crown bardağı onu kendinden geçirmişti. Gülmekten yerlere yatmış, sakar bir haldeydi. Ryan ona yardım etse iyi olacağına karar vermeden önce iki kez kalkmayı denedi. Ryan hızla sikini düzeltti, sonra annesine doğru yürüdü ve kalkmasına yardım etmek için kolundan tuttu. "Hadi anne, bu gecelik bu kadar yeter." Dedi Ryan. "Tam bir centilmen." Diye geveledi Amanda. Sarhoş haliyle Amanda oğlunun tişörtünü tutarak dengesini sağlamaya çalıştı. Parmakları Ryan'ın pijamasının kemerine takılana kadar eli gömleğinden aşağı kaydı. Ryan ilk başta annesinin sarhoş sakarlığına aldırmadı ama kendini yukarı çekmeye çalıştığında zayıf lastik onun ağırlığını tam olarak 5

taşıyamadı ve Ryan farkına bile varmadan annesi pijamasını yaklaşık on santim aşağı çekmişti. Aletini tamamen ortaya çıkarmak için yeterli değildi ama Amanda'nın parmak eklemleri birkaç saniyeliğine oğlunun sikine dayanmıştı. Ryan birkaç saniye hareketsiz durup annesinin bir tepki verip vermeyeceğini görmek için bekledi. "Teşekkürler tatlım." Amanda Ryan'ın pijamasını tuttuğu yerden bıraktı. Amanda ne kadar sarhoş olsa da tam olarak nerede olduğunu bilmiyordu, oğlunun pijamasını neredeyse onun sert sikini serbest bırakacak kadar aşağı çekmiş olması bir yana. Ryan, Amanda yukarı çıkmak için döndüğünde ve elbisesini aşağı çekmek için hiçbir çaba sarf etmediğinde neredeyse ne yaptığını bilmediğini biliyordu. "Dur, sana yardım edeyim." Ryan elini annesinin kalçasına koyarak merdivenlerden çıkmasına yardım etti. Merdivenlerden yukarı tökezleyerek çıkarken Ryan gözlerini annesinin götünden alamıyordu. Ryan annesini dikkatle yatak odasına götürdü ve yatağına doğru götürdü. Ryan onu nazikçe yatırdı ve kafası yastığa çarpmadan önce dünya için ölmüştü. Ryan gitmek için döndüğünde annesinin elbisesinin belinin yarısına kadar indiğini fark etti. Kırmızı dantel külot göz alıcıydı. Dikkatini çeken bir şey de külotun çok dekolte olması ve hiç kıl görmemesiydi. Orada durup annesinin açıkta kalan alt yarısına bakarken, onu mastürbasyon yaparken yakaladığı güne geri döndü. Annesinin tıraş olup olmadığını anlayamamıştı çünkü eli amını örtüyordu. Seçeneklerini düşünen Ryan annesini hafifçe sarstı. Birkaç saniye sonra onu tekrar, bu sefer oldukça sert salladı. Kadın hareketsiz kaldı. Kalbi dakikada bir mil atarken bolca terleyen Ryan işaret parmağıyla uzandı ve annesinin külotunun önünü yavaşça aşağı çekti. 6

"Aman Tanrım...." diye fısıldadı Ryan annesinin tüysüz amcığını göründüğünde. Amanda'nın kolu hafifçe kıpırdadı ve oğlunu fena halde yaraladı. Ryan bir gece için yeterince şey gördüğüne karar verdi ve odasına geri döndü. Birkaç dakika sonra Ryan annesini düşünerek orgazm olmak için kendini okşuyordu. Uykuya dalarken dünyanın nereye gittiğini merak ederek başını salladı. Şimdiki zamana döndüklerinde, Schaffer klanı günün büyük bir kısmını araba kullanarak geçirmişti. Ryan ve annesi yolculuğun çoğunda uyumuşlardı. Ryan gözlerini açtığında "Las Vegas'a hoş geldiniz" yazan bir tabela gördü. Her zaman Vegas'ı ziyaret etmek istemişti, bu yüzden kendini zor tutuyordu. "Oh adamım, bu harika olacak!" diye haykırdı Ryan. Don dikiz aynasından oğluna bakarak: "Onaylayacağını düşünmüştüm ufaklık." "Dostum, gidilecek şu güzel yerlere bak. " dedi Ryan gözleriyle etrafı incelerken. "Evet, bu yıl birkaç farklı yerde bir gün geçirmek yerine bütün haftayı bizi eğlendirecek şeylerin olduğu bir yerde geçirebileceğimizi düşündüm. " dedi Don. "Bana uyar baba, sabırsızlanıyorum." "Bütün bu kargaşa ne için?" Amanda uyandığında sordu. "Şuna bak anne! Las Vegas'tayız." Dedi Ryan annesinin omuzlarını sallayarak. "Şey, ben... Don, bu harika bir fikir."

7

"Pekala, artık herkes uyandığına göre sanırım bir oda tutup Vegas'ın neler sunabileceğini görmenin zamanı geldi." Don çok güzel bir otele doğru yola çıktıklarını dedi. Don içeri girdi ve bir haftalık iki oda için ödeme yaptı. Odalar en üst kattaydı ve koridorun tam karşısındaydı. Don, eğer bir hafta kalacaklarsa oğlunun kendi odasının olmasını isteyeceğini düşündü. Ayrıca, eğer karısı birkaç kadeh içki içerse, kendi odalarına ihtiyaçları olacaktı. Yaklaşık bir saat sonra Schaffer'lar her şeyi yerleştirmiş ve odalarına yerleşmişlerdi. "Çok güzel, bunu kontrol etmeliyim." Dedi Ryan pencereden aşağıya, otelin havuzuna bakarken. Don odasında bir broşürden kumar oynanan yerlere bakıyordu. Hevesli bir kumarbazdı ve bunun heyecanını seviyordu. Amanda banyoda makyajını tazeliyordu. Dans ve parti dolu bir geceyi iple çekiyordu. Bir süre sonra Don kapısının çalındığını duydu. Kapıyı açtığında oğlunun şortunun içinde, omzunda bir havluyla durduğunu gördü. "Havuzu gördün mü?" Don gülümsedi. "Evet, gidip kontrol edeceğim. Siz ikiniz ne yapacaksınız?" diye sordu Ryan. Don güldü. "Anneni bilmem ama ben aşağıya inip biraz para kaybedebilir miyim diye bakacağım." "Peki, tamam o zaman, sonra gelirim." Dedi Ryan. Ryan alt katta havuza atladı ve gevşeyip tatilinin tadını çıkarmaya başladı. Havuzun etrafında bakabileceği bir sürü güzel hatun vardı. Bunun annesini aklından çıkarmasına yardımcı olacağını umuyordu. "Don, caddenin karşısındaki restoranda bir şeyler yemek ister misin?" Amanda yatağa oturarak sordu. 8

"Hmmm..Bilmiyorum tatlım. Alt kattaki barbut masalarına bakmayı düşünüyorum. Daha sonra yiyebiliriz, değil mi?" Don gözlerini broşürden hiç ayırmadan konuştu. "Sanırım öyle, ama sen paramızı çarçur ederken ben ne yapacağım. Kumardan ne kadar nefret ettiğimi biliyorsun." Dedi Amanda. Don ayağa kalakrak: "Burası Vegas tatlım; ne istersen yapabilirsin." "Sanırım öyle." Amanda suratını astı. Don kapıdan çıkarken güldü. "Dinle, seni birkaç saat içinde ararım ve Ryan'ı alıp bir şeyler yemeye gideriz. Şimdi başını belaya sokma; seni sadece bir kez kurtaracağım." Amanda broşürleri karıştırıp yapacak bir şeyler aradı ama bir şey bulamadı. Dans etmek için hâlâ çok erkendi. Pencereye doğru yürüdü ve alt kattaki havuzu gördü. "Her zaman bronzluğum üzerinde çalışabilirim." Dedi. Ryan havuzun alt katında eğleniyordu. Kendisiyle aynı yaşlarda birkaç çocukla konuşmaya başlamıştı. Onu biraz havuz voleybolu oynamaya davet etmişlerdi. Oyun harika gidiyordu ve o da çok eğleniyordu. Diğer takımın topa servis atmasını beklerken Ryan havuzun etrafına bakıyordu ve tüm dikkatini çeken bir şey gördü. "Aman Tanrım." Ryan annesinin havuza doğru yürüdüğünü görünce, "Aman Tanrım," dedi. Amanda'nın beyaz bir bikini giyiyor olması hiç de yardımcı olmamıştı. Amanda havlusunu bir şezlongun üzerine koymaya çalışırken havuzdaki oğlunu görmedi. Sandalyeye uzandı ve etrafına bakınırken bacaklarına güneş kremi sürmeye başladı. 9

"Hey dostum, hâlâ bizimle misin?" Ryan'ın konuştuğu çocuklardan biri onun oyuna dikkatini vermediğini fark ederek sordu. Ryan'ın görüş alanını takip etti ve tüm dikkatini neyin çektiğini gördü. İri yapılı bir esmer kendini köpürtüyordu. "Kahretsin, belki de yardıma ihtiyacı olup olmadığını sormalıyım." Dedi adam. Ryan yeni arkadaşına o kadının annesi olduğunu söylemeyi düşündü. Chris'in bilmemesi durumunda daha fazla eğlenebileceğini düşündü. Ryan annesiyle hiçbir şey "yapamayacağını" biliyordu ama Chris'in bunu yapmaya çalışmasını izleyebileceğinden emindi. Annesinin aldatan bir tip olmadığını biliyordu ama eğer birkaç kadeh içki içtiyse çok cilveli olabiliyordu. "Hey Chris, az önceki hatunun bir Crown ve Kola için ne kadar sabırsızlandığını dediğini duydum." Ryan içeriden gelen bu bilginin Chris'in kapıdan içeri girmesine yardımcı olacağını umduğunu dedi. Chris gülümsedi. "Başka bir şey söyleme dostum, nasıl yapıldığını izle." İki çocuk voleybolcu arkadaşlarıyla vedalaştı ve Amanda'dan havuzun diğer tarafına doğru yüzmeye başladı. Ryan kendisini annesinden korumak için bir grup insanın arkasına geçti. Ryan Chris'e: "İyi şanslar dostum." Dedi. Chris bara doğru yürüdü ve iki Crown ve kola ısmarladıktan sonra Amanda'nın yattığı yere doğru yürüdü. Ryan'ın annesinin yanındaki sandalyeye oturdu ve içecekleri masaya bıraktı.

10

"Hey bebeğim, seni biraz serinletecek bir içkiye ihtiyacın varmış gibi görünüyorsun." Chris kendini beğenmiş bir tavırla. Amanda ilk başta genç adamın kendisiyle konuştuğunu anlamadı ama başını hafifçe çevirdi ve göz teması kurdu. Hemen yüzü kızardı. Bu çocuğun ona asıldığına inanamıyordu. Güneş gözlüklerinin üstünden oğlundan çok da büyük olmayan bu genç çocuğa baktı. Çocuk çok sevimliydi ve Amanda'nın egosu okşanmayalı uzun zaman olmuştu. "Umm...teşekkürler." Şu anda tek söyleyebildiği buydu. "Adım Chris, tanıştığımıza memnun oldum." Dedi. "Ben Amanda, ben de memnun oldum." Amanda gülümsedi. "Buraya tatile mi geldiniz?" diye sordu Chris. "Evet, sanırım turist gibi görünüyorum, ha?" Amanda cevap verdi. "Hayır, eğer tüm turistler sana benzeseydi onları bu kadar umursamazdım." Chris gülümsedi. Amanda Chris'in yorumuna gülümsedi. Belli ki onunla flört ediyordu ve bu hoşuna gitmişti. "Teşekkürler, bunu söylemen çok hoş." Dedi kızararak Chris sinsice sordu: "Hey, biraz önce güneş kremi sürdüğünü fark ettim. Bana da sürer misin? Güneşte yanmak istemem." "Umm...tabii." Chris şezlongunu Amanda'nınkine yaklaştırdı ve ona sırtını döndü. Amanda nasıl olup da tamamen yabancı birine losyon sürdürdüğünü tam olarak bilmiyordu ama bundan zevk alıyordu. Sadece kocasının ya da oğlunun gelmemesini 11

umuyordu. Yaptığı şeyde yanlış bir şey yoktu ama biraz garip olurdu. "Şanslı piç." Ryan annesinin Chris'in sırtına losyon sürmesini izlerken kendi kendine düşündü. Chris de eğleniyordu. Amanda sırtını köpürttükten sonra arkasını dönüp ona baktı. İyi durumdaydı ve Amanda'nın losyonu göğsüne ve karnına sürmesini bekliyordu. Amanda devam edip etmemesi gerektiğinden emin olamadan bir an durakladı. Amanda eline biraz daha losyon sürüp Chris'in göğsüne sürmeden önce bir süre genç adamın vücudunu inceledi. Chris sırıttı. "Çok teşekkürler, ama midemi unutma." Amanda genç adamın kendinden bu kadar emin olmasına inanamıyordu. Birkaç saniye Chris'in gözlerinin içine baktı, o gülümsedi ve Amanda da gülümsedi. Amanda elini Chris'in sıkı karnının üzerinde kaydırarak "Oh, yapmayacağım." dedi. Amanda ellerini Chris'in karın kaslarının üzerinde gezdirirken biraz fazla zevk aldığını fark etti. Kalbi biraz daha hızlı atıyordu ve bacaklarının arasında sıcak bir his vardı. Eli Chris'in şortunun bel bandına değdiğinde durması gerektiğini anladı. "Bu iş görür." Amanda bir içki aldı ve yüzüstü uzandı. Chris bundan sonra ne yapacağını tam olarak bilmiyordu. Sırtına biraz losyon sürmeyi mi teklif etmeliydi yoksa onu daha fazla yumuşatmak için bir içki daha mı getirmeliydi? Belki arkadaşı Ryan yardım edebilirdi. Chris ayağa kalkarak: "Çok teşekkürler. Ben bir içki daha alacağım. Hemen dönerim." Dedi. 12

Ryan, Chris'in kalkıp oturduğu yere doğru ilerlemesini izlerken havuzun karşısındaydı. Ryan: "Nasıl gidiyor dostum?" Chris: "İyi sanırım, o içki fikrin zaten beni kapıdan içeri soktu." Ryan gülümseyerek: "Yardım edebildiğime sevindim, ama neden bebekle değil de benimle konuşuyorsun?". Chris: "Sence ne yapmalıyım? Üzerine biraz losyon sürmeye çalışmalı mıyım yoksa bir içki daha mı almalıyım?" Ryan bu adamın annesine asılmasına yardım etmesinin ne kadar yanlış olduğunun farkındaydı ama kendine engel olamıyordu. Eğer annesiyle flört eden kişi kendisi olamayacaksa, o zaman Chris'in yerine geçerek yaşayacaktı. Annesinin bir keresinde arkadaşlarından birine spa'da masaj yaptırdığını ve bunun onu düşündüğünden biraz daha fazla heyecanlandırdığını anlattığına kulak misafiri olduğunu hatırlıyordu. Vücudunda, ovulduğunda onu gerçekten hızlı bir şekilde tahrik eden iki nokta vardı. "Hey dostum, ona bir içki daha getir ve sonra sırtına biraz losyon sürmesine yardım etmeyi teklif et. Oh, ve bahse girerim ki sırtının küçük kısmını ve dizlerinin arkasını ovarsan bu onu çıldırtacaktır. "dedi Ryan gülümseyerek. "Kulağa iyi bir plan gibi geliyor ama bütün bunları nereden biliyorsun?" diye sordu sordu Chris. Ryan: "Bir yerde okumuştum sanırım." Amanda sıcak güneşin altında rahatlamaya başlamıştı. Bu tatil tam da ihtiyacı olan şeydi. Ayrıca, kocası onu görmezden gelecekse, belki Chris onu eğlendirebilirdi. 13

Chris sandalyesine geri otururken: "Al bakalım." Dedi. Amanda büyük bir yudum aldı ve sonra başını geriye yasladı. Chris birkaç dakika öylece oturduktan sonra cesaretini toplayıp ona losyonu sordu. "Hey, burada yanmadan önce sırtına biraz losyon sürmeliyim." Chris utanarak dedi. Amanda, Chris'in boşalma girişimini duyunca gülümsedi. Ama o kimdi ki onu durduracaktı. "Bu harika olur." Gülümsedi. Chris'in yüzü aydınlandı. Bu düşündüğünden çok daha kolay olmuştu. Endişeyle eline biraz losyon aldı ve Amanda'nın sırtına sürmeye başladı. Chris'in güçlü elleri sırtının üst kısmında ve omuzlarında gezinirken Amanda derin bir nefes aldı. "Ummmmmm...." Amanda sessizce inledi. Chris omzunun üzerinden Ryan'ın oturduğu yere baktı. "OH SİKTİR!" diye mırıldandı. Ryan ona başparmağıyla onay verdi. Chris, Amanda'nın sırtının küçük kısmına ulaşana kadar ellerini yavaşça aşağıya doğru indirdi. Burada losyon sürmekten çok masaj yapmaya başladı. Parmakları Amanda'nın belini sararken başparmaklarını hafif bir baskı uygulamak için kullandı. "Oh evet." Chris onun zayıflıklarından birini kullanırken Amanda da kendi kendine düşündü. Amanda alt dudağını ısırmaya başlamıştı ve çok tahrik olduğunu fark ediyordu. Ne kadar rahatlamış olsa da Chris'i durdurmak üzere değildi. Birkaç dakika sonra Chris bir şans yakaladı ve elini hafifçe çevirdi ve parmaklarının Amanda'nın bikini altının altına hafifçe kaymasına izin verdi. İlk başta 14

öylece oturup Amanda'nın bir şey söyleyip söylemeyeceğini bekledi. Amanda, Chris'in ne yaptığının çok farkındaydı ama daha ileri gitmediği sürece onun eğlenmesine izin verecekti. Chris ne kadar kaçabileceğini görmek için elini ileri geri sürtmeye başladı. Amanda'nın tepkisizliğinden cesaret alan Chris, orta parmağı Amanda'nın kıçının yanakları arasında kaymaya başlayana kadar elini biraz daha aşağı kaydırdı. Amanda onu durdurması gerektiğini fark etti: "Sakin ol kaplan." Chris: "Oh, umm..üzgünüm." O an tamamen soğumadan Chris ellerine biraz daha losyon sürdü ve Amanda'nın baldırlarına sürmeye başladı. Amanda, Chris'in elleri arkasından çekildiği için rahatlamıştı. Kendini eğlendiriyordu ama geçmeyeceği bir çizgi vardı. Sonraki birkaç dakika boyunca Chris bacaklarına losyon sürerken Amanda sıcak güneşin altında öylece yattı. Ta ki dizlerinin arkasına ulaşana kadar. Chris en hassas noktalarından birine ustalıkla masaj yaparken Amanda yine dudağını ısırdı. "Bütün numaraları biliyor." Amanda, genç hayranı bacaklarını çalıştırırken kendi kendine düşündü. Tam kendini kontrol altına aldığını düşündüğü anda Chris'in elleri yukarıya, kalçalarına doğru hareket etmeye başladı. Bu sefer Chris bacaklarına losyon sürmüyordu, kalçalarını yoğuruyordu. Bu his Amanda'yı ilk başta şaşırttı ve ne yapacağını bilemedi. Chris'in başparmakları kıçının dibine ulaştığında Amanda amının karıncalanmaya başladığını hissetti. Onun çok ileri gitmesine izin verdiğini ve buna bir son vermesi gerektiğini biliyordu. Ama onun duygularını da incitmek istemiyordu.

15

Amanda şezlongundan doğrularak: Sanırım bugünlük bu kadar yeter."

"Teşekkürler

Chris.

"Awww....emin misin?" dedi Chris. Amanda ayağa kalkarak: "Evet, sanırım öyle. Odama çıkıp duş alacağım. Bu harika öğleden sonra için tekrar teşekkürler." Chris umutsuzca sordu: "Hey, daha sonra.... ne bileyim.... bir şeyler atıştırma şansımız var mı? Bilmiyorum; belki bir şeyler atıştırırız?" Amanda birkaç saniye boyunca çocuğa baktı. Kocası ve oğluyla birlikte orada olduğunu bilmediğini biliyordu, ama işin gerçeği öyleydi. Ama Chris çok iyi bir çocuktu; onun arkadaşlığından gerçekten hoşlanıyordu. Belki haftanın ilerleyen günlerinde biraz daha takılmak için zaman bulabilirdi. "Bak ne diyeceğim Chris, bana cep numaranı ver ve daha sonra bir arkadaşa ihtiyacım olursa seni ararım." Amanda gülümsedi. Chris hemen razı oldu ve Amanda otele doğru yürüdü. Chris koşarak Ryan'ın oturduğu yere gitti. Olan biten her şeyi Ryan'a anlattı. Bir süre konuştular ve Ryan yollarını ayırmadan önce Chris'e şans diledi. Amanda otel odasındaki banyo aynasında yüzünde bir gülümsemeyle kendine bakıyordu. Tezgâha baktı ve üzerinde Chris'in numarasının yazılı olduğu kâğıt parçasını gördü. Bir erkeğin numarasını aldığına inanamıyordu. On sekiz yıldır böyle bir şey yapmamıştı. Amanda üstünü çıkardı ve altını da indirdi. Aynada kendine baktı ve hala oldukça kızarık olduğunu ve meme uçlarının çok sert olduğunu fark etti. Orta parmağını am dudaklarına sürttü ve çok ıslak olduğunu fark etti. "Küçük şeytan." Amanda kendi kendine Chris'i kastederek "Küçük şeytan" dedi. 16

Daha sonra duşa girdi ve güneş losyonu ile terini yıkadı. Ilık su onu yıkadıkça biraz sakinleşmeye başladı ve Don'la bu gece nasıl bir dans kulübüne gideceklerini merak etti. Gün boyunca flörtöz eğlencesini yaşamıştı ama şimdi kocasıyla gece boyunca dans etmek istiyordu. Ryan odasında üstünü değiştirdikten sonra ailesinin o gece ne yapacağını görmeye karar verdi. Odalarının kapısını çaldı ve birkaç saniye sonra kapı açıldı ve Amanda kollarının altında bir havluyla orada duruyordu. "Oh, hey tatlım. İçeri gel, ben de bu gece için hazırlanıyordum. Neler yapıyorsun?" diye sordu Amanda. Ryan odaya girdi ve yatağın üzerine oturdu. Ne yaptığını anlamadan önce bir süre annesinin açıkta duran bacaklarına baktı. Annesinin nasıl tepki vereceğini merak ederek: "Oh, bir süre havuzu kontrol ettim." Amanda onu duyunca sertçe yutkundu. Oğlunun Chris'le arasında olanları görmemesini umuyordu. Yanlış bir şey olduğundan değil ama oğlunun bunu görmesini istemiyordu. Amanda endişeyle: "Gerçekten mi? Birkaç dakikalığına havuzun kenarındaydım. Seni hiçbir yerde görmedim." Ryan nazlı nazlı sordu: "Voleybol oynuyordum, seni görmedim. Orada ne kadar kaldın?" Amanda çok rahatlamış bir şekilde yalan söyledi.: "Oh, sadece beş dakika kadar." Ryan annesinin yalanını duyunca kendi kendine gülümsedi. Genç bir yabancıyla biraz eğlendiğini kimsenin bilmesini istemiyordu. 17

"Sadece babamla daha sonra ne yapacağınızı bilmek istedim." Dedi Ryan. Amanda: "Bana onu daha önce aramamı ve hep birlikte bir şeyler yemeye gideceğimizi söyledi. Ondan sonra dans pistlerine gideceğim." Ryan ayağa kalkarak: "Sorun değil. Siz ikiniz hazır olduğunuzda bana haber verin." Amanda: "Tamam tatlım, birazdan görüşürüz." Ryan odasına geri döndü ve bir süre televizyon izledi. Kırk beş dakika kadar sonra kapısı çalındı. Kalktı ve kapıyı açtığında annesiyle babasının orada durduğunu gördü. Babasının üzerinde güzel bir spor ceket ve pantolon, annesinin üzerinde ise daracık siyah bir kokteyl elbisesi vardı. Görünüşe bakılırsa bu gece parti yapmayı planlıyorlardı. "Gitmeye hazır mısın ufaklık?" Don oğluna sordu. Ryan: "Elbette, cüzdanımı alayım." Üçü asansörle lobiye indiler ve taksiye binerek güzel bir restorana gittiler. Hep birlikte konuştular ve yemeklerinin tadını çıkardılar. Sonra caddenin karşısındaki gece kulübüne gitmeye karar verdiler. Kulübe girdiklerinde Ryan kendi yaşına biraz daha yakın birilerini bulma umuduyla ailesinden ayrıldı. Yaklaşık yarım saat barda oturduktan sonra çok güzel bir sarışınla sohbet etmeye başladı. Kız onu dansa kaldırana kadar bir süre flört ettiler. Ryan dans pistine doğru ilerledi ve partnerine ayak uydurmak için elinden geleni yapmaya başladı. Birkaç dakika sonra dans pistinin diğer tarafında annesi ve babasının gerçekten dans ettiklerini fark etti. Annesi gençlik yıllarında bir dans şampiyonuydu ve hâlâ çok iyi dans edebiliyordu. Sonraki birkaç saat boyunca Ryan dikkatini 18

birlikte olduğu sevimli sarışın ile küçük siyah elbiseli daha da sevimli esmer arasında paylaştırdı. Dans pistine verilen bir ara sırasında Ryan, kendisi ve Amanda için birkaç içki daha almakta olan babasıyla karşılaştı. Ryan babasının her yerde tökezlediğini fark etti. Ryan: "Tanrım, baba, belki de bu geceyi bitirmelisin, ha?" Don gülerek: "Gelmek üzereyim oğlum. Bütün gün araba kullanmak beni yakalamaya başladı. Tek sorun, anneni dans pistinden çıkarabilecek miyim bilmiyorum. " dedi. Ryan, durma belirtisi göstermeden kıçını sallamaya devam eden annesine bakarak cevap verdi: "Evet, ne demek istediğini anlıyorum." Bir saat kadar sonra Ryan sarışının numarasını almış ve onu arabasına kadar geçirmişti. Geri döndüğünde babasının barda başı öne eğik oturduğunu gördü. Ryan bu gece için yeterince içtiğini biliyordu. Tam o sırada annesinin banyodan çıktığını gördü. "Hey anne! Babamın daha fazla dayanabileceğini sanmıyorum." Ryan müziğin sesini duyabilmek için bağırdı. Amanda hâlâ kalçalarını müziğin ritmine göre sallayarak: "Evet, bütün gün araba kullanmaktan yorulduğunu söyledi." Ryan: "Bu geceyi bitirmeye hazır mısınız?" Amanda:"Tatlım, sadece ısınıyorum." Ryan gülümseyerek: "Peki ya babam, onun işi bitti." Amanda: "Tatlım, bana bir iyilik yap ve babanı güvenli bir şekilde otele geri götürebilir misin bir bak. Ben sonra taksiye binerim." 19

Ryan annesini kulüpte yalnız bırakma fikrinden pek hoşlanmamıştı ama o da yorgundu ve annesiyle tartışmanın mümkün olmadığını görebiliyordu. "Emin misin?" Diye sordu. Amanda oğlunu yanağından öperek: "Kesinlikle, yarın görüşürüz tatlım." Ryan gülümsedi ve dans pistine geri dönerken annesinin kıçını izledi. Sonra gidip babasının kulüpten çıkmasına ve bir taksiye binmesine yardım etti. Eve dönerken babası karısını sormadı bile, kafası iyiydi. Otele döndüklerinde Don güçlükle yürüyebiliyordu. Ryan onu asansöre bindirip üst kata çıkarmayı başardı ama odalarının dışındaki koridorda Don yere yığıldı. Ryan biraz gülmekten kendini alamadı ama babasını kaldırmaya çalıştığında bilinçsiz bir bedenin ne kadar ağır olduğunu fark etti. Odasını açmak için anahtar kartını kullandı, böylece cüzdanını ve babasının ceketini yere bırakabilecekti. Bu şekilde babasını kaldırmak için iki kolu da serbest kalacaktı. Eğildi ve babasını uyandırmak için birkaç kez hafifçe tokatladı. Üçüncü tokattan sonra Don'un gözleri açıldı. "Baba! Hadi yatağına gitmelisin." Ryan babasını ayağa kaldırdı. "Evet evet evlat....... sorun yok." Don bir ileri bir geri sendeleyerek konuştu. Tek sorun Don'un o kadar sarhoş olmasıydı ki görebildiği tek açık kapıya yöneldi. Ryan'ın odasına doğru tökezledi ve hızla Ryan'ın yatağının ucuna düştü. "Hayır baba, orası yanlış oda!" Ryan bağırdı ama artık çok geçti.

20

Babasını kaldırmaya çalışamayacak kadar yorgun ve sarhoş olan Ryan arka cebinden Don'un anahtar kartını çıkardı ve kapıyı açtı. Planı annesinin dönmesini beklemek ve ona Don'un odasında sızdığını söylemekti. Sadece bu gece için odalarını değiştirmek zorunda kalacaklardı. Ama yaklaşık yirmi dakika sonra Ryan kendisi de bayılmıştı. Üç saat sonra Amanda Schaffer asansörden indi ve tökezleyerek odasına çıktı. En hafif tabirle kafası iyiydi. Sebepsiz yere kendi kendine kıkırdayıp duruyordu. Yaklaşık dört saattir dans ediyordu ve içtiği alkol tüm etkisini göstermişti. Anahtar kartını yuvaya yerleştirmesi bile birkaç dakikasını aldı. Kapıyı açtığında tek ışık banyodan geliyordu. Çantasını kapının yanına bıraktı ve topuklu ayakkabılarını çıkardı. Dengesini sağlamaya çalışırken masanın üzerinde duran bir şişeyi devirdi. Gürültü Ryan'ı komadan uyandıracak kadar yüksekti. Gözlerini açtı ve ailesinin odasında olduğunu hatırlaması bir dakikasını aldı. Yatağın ayak ucuna baktı ve annesinin tökezleyerek yanından geçtiğini gördü. Tam bir şey söyleyecekken annesi banyo kapısında durdu ve elbisesini ayak bileklerine kadar indirdi. Ryan'ın gözleri pasta tabakları gibi parladı. Annesi şimdi onun önünde siyah bir tanga dışında çıplaktı. "Oh kahretsin." Annesi kapıyı kapatırken Ryan düşündü. Ryan kalbi deli gibi çarparak karanlıkta öylece yatıyordu. Birkaç dakika içinde sarhoş annesi banyodan çıkacak ve yatağa girip onu yatağa yatıracaktı. Kalkıp ışıkları açması ve ona olanları anlatması gerektiğini biliyordu ama bunu yapmazsa ne olacağını görmek istiyordu. En kötü ihtimalle bayılmış gibi davranabilirdi. Tam o sırada banyonun kapısı açıldı ve ışık söndü. Ryan artık tamamen karanlıkta güvendeydi.

21

Amanda yatağa doğru ilerledi ve yorganı arkaya çekti. Uzandı ve kocası olduğunu düşündüğü kişiye sarıldı. Amanda sarhoş ve azgındı, belki denerse kocasını uyandırabileceğini ve biraz sarhoş seks yapabileceklerini düşündü. Ryan'ın boynunu nazikçe öperek: "Hey bebeğim, uyanık mısın?" Annesi boynunu öperken Ryan nefes nefese kalmamaya çalışıyordu. Annesinin bir şey fark etmesinden endişelenmiyordu çünkü babasına çok benziyordu. Tek fark kafasında biraz daha fazla saç olmasıydı. Ne yapacağını bilemediğinden sadece homurdandı. "Ummhmmm" Amanda, Ryan'ın boynunu öperken inledi: "Ah bebeğim, şu anda çok ıslağım." Amanda oğlunun başını kendisine doğru eğdi ve dudaklarını onunkilere bastırdı. Sarhoş haliyle hiçbir Şeyin ters gittiğinin farkında değildi. Ryan cennetteydi, sonunda annesini öpüyordu. Bu yanlıştı ama o anda umurunda değildi. Ryan cesurca elini uzattı ve annesinin memesini okşadı. Amanda dilini oğlunun ağzına sokarak karşılık verdi. Birkaç dakika boyunca sevgililer gibi öpüştüler. Ryan durmak istemedi ama sonra hissettiği şey öpüşmeyi bir anlığına kesmesine neden oldu. Amanda'nın eli aşağı kaymıştı ve kemerini çözüyordu. Amanda inledi: "Ohhh......Tanrım buna ihtiyacım var." Ryan, annesinin elleri pantolonunu hızla çözerken orada daha az hareket etmekten başka bir şey yapamadı. Ryan bundan sonra ne olacağını görmek için derin bir nefes aldı ve uzun süre beklemek zorunda kalmadı. Amanda oğlunun pantolonunun içine uzandı ve elini oğlunun kaya gibi sert yarrağının etrafına sardı. Her nedense Don'un sikinin normalden daha büyük 22

olmasına şaşırmıştı. Sarhoş zihni, bilmeden oğlunun sikini okşamaya başladığında bunun üzerinde çok uzun süre durmadı. Ryan sessizce inledi: "Oh tanrım..... " Amanda'nın dudakları bir kez daha oğlununkini buldu ve sikini kaldırırken dili oğlununkiyle dans etti. Birkaç dakika sonra ayağa kalktı ve karanlıkta Ryan ne yaptığını anlayamadı. Sonra o güne kadar hissettiği en harika duygu, ılık bir ıslaklığın sikini sarmasıyla gerçekleşti. Ryan, öz annesi sikini emerken iç geçirdi. "AMAN TANRIM!!!" Amanda kocasına nadiren sakso çekerdi ama bu kadar iyi becerdiği için onu ödüllendirecekti. Ryan'ın siki annesinin ağzına girip çıkarken çıkan höpürdetme sesleri dışında oda sessizleşti. Cesurca annesinin başının arkasını tuttu ve şimdiye kadar yaptığı en iyi oral seksin hızını kontrol etmeye başladı. Çok geçmeden annesinin ağzını sikmeye başlamıştı. Çok uzun sürmedi ve Ryan boşalmak üzere olduğunu biliyordu. Ryan sesini gizlemek için elinden geleni yaparak tısladı: "Aman Tanrım!" Annesini uyarmadan ağzına boşalarak her şeyi mahvedebileceğini biliyordu ama dayanamadı. Bunu yapmazsa kendisiyle yaşayamazdı. Amanda ağzındaki sikin şişmeye başladığını hissetti ve kocasının boşalmak üzere olduğunu biliyordu. Bir yanı biraz daha dayanmasını umuyordu çünkü gerçekten iyi bir sikişe ihtiyacı vardı ama diğer yanı da verme havasındaydı. Ryan'ın kalçaları, siki annesinin ağzına patladığında kontrolsüz bir şekilde büküldü. Ryan derinden inledi: "OOOOAAAAHHH!!!"

23

Amanda daha sert ve daha sert emdi, herhangi bir spermin boşa gitmesine izin vermemeye dikkat etti. Normalde döl yutmak onu biraz hasta ederdi ama bu kadar sarhoşken döller kolayca akıp gitti. Oğlunun sert sikini son damlasına kadar sağdıktan sonra bile emmeye devam etti. Sonunda rahatlayan Ryan'ın siki büyük bir gürültüyle annesinin ağzından kaydı. Amanda tırnaklarını oğlunun kalçalarında gezdirerek: "Tanrım bebeğim, bu çok ateşliydi." Kocasının kendine gelmesi genellikle en az bir saat sürerdi ama eli sikine değdiğinde hala taş gibi sert olduğunu görünce şaşırdı. Amanda oğluna sarılırken inledi: "Ah bebeğim, ver şu siki bana!" Ryan orgazmdan o kadar bitkin düşmüştü ki konuşamıyordu bile. Bunların herhangi birinin gerçekleştiğine hayret ederek orada yattı. Annesinin sikini tuttuğunu ve amcığına yönlendirdiğini hissetti. Yavaş bir hareketle Amanda oğlunun sikinin üzerine oturdu. Oğlunun siki amına daha önce hiç girmediğini hatırladığı kadar derin girdiğinde gözleri yuvalarından fırlayacak gibi oldu. "Siktir bebeğim! Tanrım, sana ne oldu böyle?" diye inledi. Amanda oğlunun sikine binerken yavaş ama emin adımlarla hızını artırdı. Ryan karanlığa doğru uzandı ve annesinin göğüslerini sıktı. Duyulabilen tek şey Amanda'nın götünün oğlunun baldırlarına çarpma sesiydi. On dakika kadar sonra Ryan annesinin üstüne yuvarlandı ve ıslak amını yavaşça sikerken onu derinden öptü. Amanda saf bir coşku içindeydi, orgazmının arttığını hissettikçe ayak parmakları kıvrılıyordu. "Hadi bebeğim, daha sert sik beni!" diye inledi.

24

Ryan onun işaretini aldı ve onu daha sert ve daha sert sikmeye başladı. Bacaklarını göğsüne doğru kaldırdı ve annesine olabildiğince sert ve hızlı bir şekilde köklemeye başladı. Tekrar boşalmak üzere olduğunu anlaması sadece birkaç dakika sürdü. Taşaklarının sıkılaştığını hissettiği anda annesinin vücudunun titremeye başladığını hissetti. Amanda çığlık attı: BOŞALIYORUM!"

"OHH

SIKTIR

BEBEĞIM,

O anda Ryan gerildi ve annesinin ateşli amcığının içine olabildiğince bütün döllerini boşalttı. Amanda, oğlunun siki sarsılan amcığının içine ardı ardına sıcak döller boşaltırken yüksek sesle inledi. Ryan eğilip annesini tekrar öpmeden önce iki sevgili bir iki dakika daha birlikte kaldılar. Ryan'ın siki annesinin sırılsıklam amcığının içinde yumuşarken dilleri birbirlerinin etrafında dolandı. Bir süre sonra Ryan annesinin üzerinden yuvarlandı ve işemeye gitti. Aynada kendine baktı ve gülümsedi. Odaya geri döndüğünde annesinin horladığını duydu. Sonunda bayılmıştı. Olanların coşkusu biraz geçtikten sonra Ryan babasını kendi odasına geri götürmesi gerektiğini biliyordu. Olabildiğince sessiz bir şekilde kapıyı açtı ve hayatının buna bağlı olduğunu bilen Ryan, babasını kendi yatağına geri götürmeyi başardı. Sahneyi tamamlamak için babasının pantolonunu indirdi ve sonra odasına geri döndü. Kendi yatağına uzandığında Ryan az önce kendi annesini siktiğine ve onun bundan haberi olmadığına inanamıyordu. Uykuya dalarken kendi kendine bu tatilin oldukça güzel geçtiğini düşündü. Devam edecek...

25